Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1073 E. 2023/654 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1073 Esas
KARAR NO : 2023/654
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/12/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 31/10/2021 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı aracın, İzmir ili, Balçova ilçesi üzerinde seyir halinde iken … plaka sayılı araç ile seyir halinde olan sürücünün müvekkili yana ait araca arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, karşı yan sürücüsünün; kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekliyle asli ve tam kusurlu olduğunu, iş bu nedenle müvekkili yana ait araçta meydana gelen hasar sonucu değer kaybından karşı yan asli ve tam sorumlu olduğunu, Karşı yan … plaka sayılı aracın … nolu zorunlu mali mesuliyet poliçesi ile ZMMS sorumlusu olup; TTK 1409 madde de davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu belirttiğini, taraflarınca dava açılmadan evvel müvekkilinin aracının uğradığı değer kaybının karşılanması talebiyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, bu başvuru ile ilgili olarak davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybına karşılık olarak 14.11.2022 tarihinde 2.138,00-TL ödeme yapıldığını, ancak yapılan bu ödeme, müvekkilinin aracının uğradığı değer kaybını karşılamaktan çok uzak olduğunu, müvekkilini aracının uğradığı değer kaybının çok daha yüksek olduğunu, bu hususun yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile de açıkça ortaya çıkacağını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, trafik kazasında davacı müvekkilinin aracında oluşan değer kaybından şimdilik 1.000-TL değer kaybı bedeli ücretinin hasar tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı taraftan tahsiline, ayrıca müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine vekili aracılığıyla katıldığından arabuluculuk faaliyetinden kaynaklanan maktu vekalet ücretinin de davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 6.862,00.-TL bedel artırım (ıslah) taleplerinin kabulüne, bedel artırım talebimiz, dava dilekçemiz ve bilirkişi raporu doğrultusunda davamızın kabulüne, ıslah dilekçemizin davalı tarafa tebliğine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı taraf; … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (TRAFİK) ile sigortalı olduğundan bahisle tazminat talep ettiğini, yetkili mahkemelenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf HMK 121. maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ ettiğini, davacı tarafın değer kaybı zararının karşılanmadığını, açılan davanın reddi gerektiğini, şirketleri nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde değer kaybı bedelinin 2.138,00 TL olarak tespit edildiğini ve işbu tutar davacı tarafa 14.11.2022 tarihinde ödendiğini, 22.12.2021 tarhinde 20.060,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davacının zararı karşılandığı ve ödeme yapıldığı halde aleyhimize dava açıldığını, işbu davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yeni trafik sigortası genel şartları 01.04.2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup dava konusu kaza 31.10.2021 tarihinde gerçekleştiğini, ayrıca poliçe vadesi de 12.04.2021 – 12.04.2022 tarihleri arasında olduğunu, dava konusu kaza trafik sigortası yeni genel şartları kapsamında olduğunu, yeni genel şartlar uyarınca değer kaybı hesaplama yönteminin değiştiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, değer kaybı hesaplamasında yeni genel şartlar uyarınca hesaplama yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, haksız olarak açılan davanın reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Trafik kuralı ihlali yönünden: … plaka sayılı davalı şirket poliçeli araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/c ve 52/b maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı davacı araç sürücüsü … kazanın oluşumuna etken kural ihlali olmadığı kanaatine varılmıştır.
Değer Kaybı bedeli yönünden:
Değer kaybı bedeli tespite konu … plaka sayılı … model otomobilin riziko tarihi itibarıyla ikinci el piyasa rayicinin ise ortalama olarak 120.000,00 TL. mertebesinde olduğu ve hasar onarımı sonrası 110.000,00 TL. mertebesinde olduğu ve dava konusu olaya bağlı olarak araçta piyasa rayiçlerine göre 10.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği,
Somut olayda davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda heyetimiz trafik uzmanı tarafından … plaka sayılı aracın kazanın meydana gelmesinde etken olmadığı belirlendiğinden %100) Yargıtay içtihatlarına ve piyasa rayiçlerine göre belirlenen 10.000,00 TL. değer kaybı bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sorumlu olduğu ancak, davalı şirket tarafından 2.138,00 TL. değer kaybı bedeli ödemesi yapılmış olmakla 7.862,00 TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından davacı Vekili tarafından davalı sigorta şirketinin … elektronik posta adresine 04.04.2022 tarihinde başvuru yapıldığı görülmüş olup, elektronik postaların aynı gün adresine ulaştığı, davalı sigorta şirketinin ödenmeyen borç miktarı yönünden- 15.04.2022 tarihi itibarıyla temerrüde düşeceği yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında 31/10/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı zararının karşılanması talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi yetki itirazı ileri sürülmüş, davacının zararının karşılandığı, davacının zararı mevcut ise trafik sigortası genel şartları kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğini, davalının poliçe limiti ile sorumlu olacağını, davacı tarafça davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusurunun ispatı gerektiği, davalının ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olduğu savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Mahkememizce yetki itirazı yönünden yapılan incelemede dava konusu kazanın İzmir ili Balçova ilçesinde meydana geldiği ve haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi de yetkili mahkemelerden olduğu gözetilerek yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde dava konusu kazanın davalının sigortalısı araç sürücüsü dava dışı …’in kural hatası neticesinde meydana geldiği, davacının kazanın gerçekleşmesinde kural ihlalinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından rapora karşı itirazda bulunulmuş ise de her iki taraf sürücüsü tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında yer alan anlatım ve kaza çizimine göre davalının sigortalısı aracın hareket halindeyken davacıya ait araca arkadan çarpması suretiyle kazanın gerçekleştiği, davalının sigortalısı araç sürücüsünün takip mesafesi ve güvenli duruş mesafesine yönelik gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği değerlendirildiğinden asli ve %100 oranında tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
9-Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 22/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın kaza tarihindeki hasarsız halinin rayiç değerinin 120.000,00-TL olduğu, aracın onarımının KDV dahil 20.060,00-TL bedel ile gerçekleştirilebileceği, aracın onarımının ekonomik olduğu ve kaza sonrasında onarılmış halinin serbest piyasa rayiçlerinde 110.000,00-TL olacağı, aracın 10.000,00-TL değer kaybına uğrayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça rapora karşı itirazlar ileri sürülmüş ise de Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre değer kaybı zararının serbest piyasa rayiçlerine göre oluşan gerçek zararın belirlenmesi suretiyle tespiti gerektiği, genel şartlarda bu hususta yer alacak düzenlemenin sigortanın akdi olmayan zarar gören açısından uygulama alanı bulamayacağı gözetilerek davalı itirazları yerinde görülmemiş, davacıya ait aracın onarım gören parçaları, aracın yaşı, KM değeri ve önceki kaza durumu dikkate alınarak belirlenen 10.000,00-TL değer kaybı zararının yerinde olduğu değerlendirilmiş ve yeniden rapor alınmamıştır.
10-Davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesinde davacıya 14/11/2022 tarihinde 2.138,00-TL ödeme gerçekleştirilmiş olup tespit edilen değer kaybı zararından yapılan ödemenin mahsubu sonrası davacının bakiye değer kaybı zararının 7.862,00-TL olduğu görülmüştür. Davacı vekilinin13/06/2023 tarihli değer artırım dilekçesi ile başlangıçta 1.000,00-TL olarak açılan davanın değeri 6.862,00-TL artırılmak suretiyle 7.862,00-TL’ye yükseltilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamında toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, davacının bilirkişi raporu ile kusur ve zararın miktarı yönünden gerekli ispatı sağladığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
11-Davacı tarafça tazminat miktarına hasar tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talep edilmiş ise de KTK 99.maddesi uyarınca davalı sigorta şirketinin faiz sorumluluğu hasarın tüm bilgi ve belgelerle birlikte ihbarı sonrasında 8 iş günü içerisinde ödeme yapmaması halinde başlamaktadır. Faiz türü yönünden ise zarar veren aracın ticari nitelikte olması halinde ticari faiz talep edilebilecek olup, sigortalı aracın hususi nitelikte olması halinde yasal faize hükmedilecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili tarafından dava öncesinde zarar talebinin 04/04/2022 tarihinde e-posta yoluyla davalı şirkete iletildiği, 8 iş günü sürenin hitamında 15/04/2022 tarihinde davalı şirketin temerrüde düştüğü gözetilerek temerrüt tarihi itibariyle faize hükmedilmiştir. Davalının sigortalısı aracın dosyada yer alan ruhsat kaydına göre hususi nitelikte olduğu, aracın ticari amaçla kullanıldığına dair başkaca bir delil bulunmadığı gözetilerek faiz türü yasal faiz olarak belirlenmiştir.
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek haklılık durumuna göre tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 7.862,00-TL değer kaybından kaynaklanan maddi tazminatın 15/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 537,05-TL harçtan peşin olarak alınan 80,70-TL ile ıslah harcı olarak alınan 117,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 339,15-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 7.862,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 117,20-TL toplamı 197,90-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 80,70-TL başvuru harcı ile 59,00-TL posta ve tebligat ücreti, 2.600,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 2.739,7‬0-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/07/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı