Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1038 E. 2023/40 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2022/1038 Esas
KARAR NO : 2023/40
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/12/2022
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
YAZIM TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle;Davacı müvekkili … … Danışmanlık Nakliyat Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olduğunu, Firmanın ana sözleşmesinin İzmir Bornova 3. Noterinin 20.09.2017 tarih … yevmiye numaralı ana sözleşme ile Ticaret Sicil Gazetesine tescil edildiğini, davalı … … Danışmanlık Nakliyat Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne karşı İzmir 5. İcra Dairesinde … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bu takip dosyasının derdest olduğunu, Davacı … anılı şirketin ortağı olmakla birlikte bu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, İcra İflas Kanunundan kaynaklı 89/1, 2 ve 3 sebebiyle ikame edilen menfi tespit davalarının davacının takip borçlusu olarak gözüken tarafa borcunun olmadığının ispat ettiği davalardan olduğunu, İzmir 5. İcra Dairesinde derdest olan takipte alacaklının dava davalısı … olduğunu, borçlusunun ise … Danışmanlık Limited Şirketi olduğunu, Davalı …’ın derdest icra takibinde üçüncü kişi konumunda olan işbu davanın davacısının müvekkil …’e 89/1 ve 2 ihtar gönderildiğini, müvekkilinin o sırada o adreste bulunmasa da tebligat K. Md 21 gereği tebliğ yapıldığını, Tebligat Kanunu ve Tebligat Hukukunun gereği tebligatlar yapıldı sayılarak sürecin 89/ 3. ihtarnamesinin yapılmasına kadar gelindiğini, İzmir 5. İcra Dairesinde derdest olan ve icra takibinde borçlu olarak gözüken … Danışmanlık Nakliyat Otomotiv Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne herhangi bir borcu olmamasına rağmen, tebligat hukuku ve tebligatların takip edilememesi sebebiyle haksız bir şekilde 3. kişi konumuna gelen ve 89/3 ihtarnamesinin tebliğ edilmesine uzanan süreçten kaynaklı bu davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu,
Davacı müvekkilin İzmir 5. İcra Dairesinde derdest olan takipte, 3. kişi olarak takibin borçlusu olan şirkete borcunun ödendiğinin tespiti ile şirkete herhangi bir nam ve ad altında borçlu olmadığının tespiti ile haklı davanın kabulü ile Yargılama Harç ve Giderlerinin Davalı Tarafta Bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE:
Dava, İİK’nın 89/3. maddesi uyarınca 3. Şahsın Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Gerçekten İİK’nın 89/3. maddesi gereği açılan menfi tespit davasında, genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinin 1. fıkrası gereğince malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Göreve ilişkin bu genel düzenlemeler yanında bazı kanunlarda belirli kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklara veya belli bir çeşit uyuşmazlıklara bakmak üzere kurulmuş özel olarak görevli mahkemeler de belirlenmiştir. Bu anlamda uyuşmazlıkla ilgili olması bakımından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz işlerin Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde ticari davalar; mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır:
– Mutlak Ticari Davalar; tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
– Nispi Ticari Davalar; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
– Üçüncü Grupta yer alan Ticari Davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Asıl olan bir davanın genel mahkemelerde görülmesidir. Yani bir özel mahkemede bakılacağına dair özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava genel mahkemelerde görülür. Özel mahkemeler istisnai niteliktedir. Bu anlamda davanın özel mahkemenin (ticaret mahkemesi) görevine girip girmediğinin bu kanun düzenlemesine göre belirlenmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü bakımından davanın tarafları, konusu ve davacının talebinin değerlendirilmesi gerekmektedir:
Dava konusu takip dosyasında, davalı-takip alacaklısı tarafından dava dışı takip borçlusu hakkında kambiyo senetlerine özgü takip başlatılmış, bu icra takibinde, dava dışı takip borçlusunun davacı-3. kişideki alacağını haczeden icra dairesince davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderilmiş, bu ihbarnamelerin her birini 7 gün içinde itiraz edilmemiş olması sebebiyle borcun davacı 3. kişinin zimmetinde sayıldığı kabul edilerek icra dairesince bu kez 3. haciz ihbarnamesi tebliğ edilmiş, davacı, 3. kişi tarafından İİK’nın 89/3. maddesinde öngörülen 15 günlük hak düşürücü sürede takip borçlusunun haciz ihbarnamesine konu böyle bir alacağı bulunmadığını ispatlamak, 2. haciz ihbarnamesi ile zimmetinde sayılan bu borcu ödemekten kurtulmak için eldeki özel menfi tespit davası açılmıştır. Şu halde, bu davanın tarafları, davacısı takip dosyasında haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 3. şahıs, davalısı ise, takip alacaklısıdır. Davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığı kuşkusuzdur. Takip dosyasında davalı-alacaklı ve dava dışı borçlu olan şirketler arasında ticari bir alım satım ilişkisi, davalı-takip boçlusu ile davacı-3. kişi şirketler arasında ticari bir alacak ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, dava dışı takip borçlusu şirket ile davacı 3. kişi arasındaki hukuki ilişkide borçlu olunmadığının tespiti istenilen işlemdir.
İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan özel menfi tespit davalarında davacı 3. şahıs ile davalı-takip alacaklısı arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığından, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğini haiz değildir. Bu durumda dava 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır.
Yapılan açıklamalara göre; eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Bu durumda, mahkemece davanın görev yönünden reddi ile kararın kesinleşmesine müteakiben dosyanın talep halinde İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c, 115/2 madddesi gereği GÖREVE İLİŞKİN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin Görevli Mahkemece nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/01/2023

Katip …
E-İmza

Hakim
E-İmza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”