Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1001 E. 2023/206 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1001 Esas
KARAR NO : 2023/206

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigorta akdi olduğunu, sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, müvekkili şirket tarafından … nolu trafik poliçesi tahtında sigortalanan …plakalı kamyon 22/11/2022 tarihinde kusurlu şekilde sebebiyet verdiği trafik kazasında park halinde duran … plakalı araçta maddi hasar meydana geldiğini, zarar gören tarafından polise haber verilmek suretiyle polis vasıtası ile site kamera kayıtları ile olay yerinden ayrılan davalı tarafın tespit edildiğini, kaza sonrasında … plakalı araç maliki tarafından Tahkim Komisyonu’na başvurulmak ile araç hasarı 2.904,98-TL, 4.000-TL değer kaybı belirlenmek ile,6.904,68-TL zarar bedeli (435,01-TL faiz, 1.521,90-TL yargı gideri, 323,91-TL ekspermasrafı, 5.100-TL dava vekaleti olmak üzere) fer’ileriyle birlikte 14.285,80-TL.si olarak belirlenmiş, 864,41-TL stopaj ve 388,98-TL KDV tevkifatı ile 13.032,41-TL olarak sigortalının avukatı hesabına 26/05/2022 tarihinde stopaj ve kdv kesintisi dahil ödendiğini, alacaklı müvekkili şirket hasar bedelini ödemekle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 4/f maddesi hükmü gereğincesigorta akidi aleyhine rücu hakkına sahip olduğunu, davacı müvekkili Şirket tarafından işbu rücu hakkına dayanılarak, anılan hasarın tahsil için davalı aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … E takip no.lu dosyası ile genel haciz yolu ile” icra takibi başlandığını, anılan takip dosyasından tebliğe çıkarılan 7 örnek ödeme emrine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, takibin durduğunu, belirterek İzmir 2. İcra Müdürlüğünün … takip nolu dosyasında başlatılan icra takibinde itirazların iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle İİK’nun 67/II uyarıca davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, taraflar arasında mevcut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, trafik kazalarında sigorta şirketinin rücu hakkını kullanabilmesi için belli koşullara bağlandığını, usulsüzce icra takibine geçildiğini, rücu şartları oluşmadan davacı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak davanın açıldığını belirterek davanın görevli mahkemede açılmadığından usulden reddine, davacının itirazın iptali davasının reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde zarar gören üçüncü kişiye yapılan ödemenin olay yeri terk nedenine dayanılarak rücuen tahsilin istemine ilişkindir.
Dosyaya sunulan poliçeye göre …plakalı araçla ilgili sigortalı davalı olarak gösterilmek suretiyle, davacı sigorta şirketine………numaralı poliçe ile 03.08.2021-2022 tarihleri arasında geçerli ZMMS (Trafik) sigortası ile sigortalandığı, rücuya konu edilen kazanın 22/11/2021 tarihinde gerçekleştiği, zarar gören dava dışı 3. Kişinin vekiline maddi zararlara karşılık davacı tarafından 13.032,41 TL ödemenin yapıldığı, ödeme sebebiyle rücu için davalı hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosya üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrine karşı süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Sigorta Genel Şartlarından Sigortanın, sigortalıya rücu hakkı ” B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortanın Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı maddesinde düzenlenmiş, ilgili madde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” denilerek, sigortacının sigortalıya rücu edebileceği durumlar belirlenmiştir. İlgili maddede sayılan rücu sebepleri birbirinden bağımsız sebepler olup, rücu sebeplerinden birinin bulunması halinde sigorta şirketi yapılan hasar ödemesinin rücuen tazminini sigortalısından talep edebilir.
Çözümlenmesi gereken sorun ZMMS poliçesi bulunan dava konusu aracın meydana gelen trafik kazası neticesinde olay mahallinin terk edilmesinin tek başına poliçeyi teminat kapsamından çıkarıp çıkarmadığına ilişkindir.
Sigorta hukukunda asıl olan, sigorta poliçesi kapsamında kalan rizikonun gerçekleşmesi halinde zararın sigortacı tarafından karşılanmasıdır. Ancak bazı durumlara ilişkin kanuna veya poliçe genel şartlarına hükümler konularak, zarar teminat dışına çıkarılabilmektedir. ZMMS genel şartlarının B.4 maddesinde de teminat harici olan hususlar düzenlenmiş olup, bunlardan bir tanesi de kazadan sonra olay yerinin terk edilmesidir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMMS) Genel Şartlarının “ZARAR GÖRENLERİN HAKLARININ SAKLI TUTULMASI VE SİGORTACININ SİGORTALIYA RÜCU HAKKI” başlıklı B.4/f bendinde düzenlenen “f) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, “bedeni hasar”a neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigorta şirketinin zarar gören 3. kişilere ödediği tazminatı sigortalısına rücu hakkı bulunmaktadır. Bedeni hasara neden olan bir trafik kazası sonucu sigortalı araç sürücüsü olay yerini terk etmişse olay yerini terk sebebinin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu bir hal sebebine dayanması gerektiği aşikardır.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında sigorta şirketinin sigortalısına rücu hakkının doğumu için iki sebebin bir arada bulunması gerekmektedir.
a)- Bunlardan ilki meydana gelen trafik kaza sonucunda “bedeni hasar”ın doğmasıdır. Poliçe genel şartlarında maddenin kapsamı “bedeni hasar ile” sınırlandırılmış olup, düzenleyici, yalnızca maddi hasar meydana gelen kazaları özellikle rücu kapsamına almamıştır. Kural, riskin gerçekleşmesi halinde zararın karşılanması olduğundan ve teminat dışı olan durumlar istisna olduğundan, maddi hasarlı trafik kazalarında, sigortalı sürücüsü tarafından olay yerinin terkinin genişletici yorumla rücu kapsamına alınması mümkün değildir.
Somut olayda ise bedeni hasar meydana gelmemiştir. Tarafların bu yönde bir iddia ve savunmasıda bulunmamaktadır.
ZMMS genel şartları B.4/f bendi düzenlenirken zarar gören 3. şahıslara yapılan ödemenin türü ve niteliği dikkate alınmamış, aksine “trafik kazası”nın türü esas alınmıştır. Davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar görene maddi hasar sebebiyle ödemesi yapmış olması sigortalısına rücu hakkını engellemeyecektir.
b)-Rücu için gerekli olan ikinci sebep ise, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden birine dayanması gerekmektedir.
Somut olayda; sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında “tedavi” veya “yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme”, “can güvenliği nedeniyle uzaklaşma” gibi zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebinin yukarıda (b) bendinde belirtilen zorunlu hallerden olmadığı anlaşılmış ise de; yukarıda (a) bendinde belirtilen ve rücu şartlarından bir olan ZMMS genel şartları B.4/f bendi kapsamında meydana gelen trafik kazasının bedeni hasara neden olmaması, kazanın maddi hasarlı olması ve davacı sigorta şirketinin rücu hakkı veren başka bir sebebin varlığı kanıtlanamadığı gibi iddia da edilmediğinden, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk sebebi nedeniyle davacı sigorta şirketinin, dava dışı araç malikine ödediği maddi hasar bedelini sigortalısına rücu hakkının bulunmadığı anlaşıldığından davanın, davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğuna yönelik delil sunulmadığından davalı yararına tazminat talebinin de reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir (İZMİR BAM. 11. H.D. 2020/718 Esas, 2023/7 Karar- Konya BAM. 4. H.D. 2023/259 Esas, 2023/503 Karar)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcının (179,90 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, eksik kalan harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, her ne kadar 09/03/2023 tarihli celsede taraf vekillerinin yüzüne karşı açıklanan hükmün istinaf kanun yoluna açık olduğu belirtilmiş ise de, incelenen dosyada dava değeri dikkate alındığında hükmün kesin olduğu anlaşılmakla kesin olmak üzere karar verildi. 09/03/2023
Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”