Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/957 E. 2022/858 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/957 Esas
KARAR NO : 2022/858

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
YAZIM TARİHİ : 08/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/10/2021 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iş bu kaza neticesinde, müvekkiline ait … plakalı araç iş bu kaza nedeniyle hasara uğradığını, kusurlu aracın ZMMS (trafik) poliçesi tanzim eden davalı … Sigorta A.Ş.’ne ihbarda bulunulduğunu ve sigorta tarafından hasar dosyası açıldığını, ancak hasar bedeli konusunda davalı şirket ve müvekkilinin uzlaşamadıklarını, sigorta şirketi ile hasar ve onarım konusunda uzlaşama sağlanmayan müvekkilinin, sigorta eksperi …’yi görevlendirilerek aracın hasarını tespit ettirdiğini, işbu rapor karşılığında 323,91-TL eksper ücreti faturası ödendiğini, müvekkile ait araçta oluşan hasar nedeniyle davalının sorumluluğu bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere,HMK 107. Madde uyarında mahkemenizce toplanacak deliller ışığında, trafik kazasında davacının aracında oluşan şimdilik; 500,00.-TL (KDV Dahil) hasar bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri (323,91 TL hasar eksper raporu ücretinin de ilavesiyle) ve avukatlık ücretiyle karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını Konya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, hâlbuki davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinin bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının değer kaybı talebi ile davadan önce yaptığı başvuru üzerine şirketimiz nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından ekspertiz incelemesi yapıldığını, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde araç hasarı bedelinin 4.122,10 TL olarak tespit edildiğini, işbu tutar aracın tamiratını yapan servise 10.11.2021 tarihinde ödendiğini, müvekkili şirket tarafından davacının zararı karşılandığını ve ödeme yapıldığı halde dava açıldığını, açılan bu davanın reddinin gerektiğini belirterek, davanın öncelikle esasa girilmeksizin yetkisizlik sebebiyle usulden reddine, aksi halde davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmaması sebebiyle davanın Usulden reddine, usule ilişkin itirazlarımızın kabul görmemesi durumunda ise başvurunun, arz edilen sabit gerekçelere istinaden esastan reddine,
davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle bakiye hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu 26/10/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında davacı … plakalı aracın maliki, davalı ise … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 24/11/2021 tarihli dilekçeye göre (e-posta) davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı tarafın yetki itirazı değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, rizikonun, yani kazanın İzmir ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin de İzmir olduğu anlaşıldığından HMK’ nın 16. Maddesine göre, davalının yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalının sorumluluğu değerlendirilecek olursa; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş,
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, trafik kazasında … plakalı aracın 16/07/2021-2022 tarihlerini kapsar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve kaza 26/10/2021 tarihinde gerçekleştiğinden talep risk periyodu içerisinde olup, yukarıda değinilen nedenler ile davacının talep etmiş olduğu hasar bedelinden davalı, dava dışı sürücünün kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce tramer kayıtları celp edilerek bilirkişilerden oransal kusur raporu ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor alınmıştır.
Bilirkişilerden alınan 27/06/2022 tarihli raporda ” Davalı tarafın sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU'”, Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKENOLMADIĞI”, Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle, Yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 10.325,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği,Bahse konu … plaka sayılı araçta meydana gelen hasarların, ifadelerde izah edilen
kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, Davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa hasar tazminat bedeli olarak 10.11.2021 tarihinde
4.122,10.-TL ödeme yaptığı,
Aracın ekspertizi bakımından ödenen 323,91.-TL (KDV Dahil) rapor ücretinin piyasa rayiçlerine
uygun olduğu,
Kaya karışan ve sürücüsü kazanın oluşumunda etken olan … plakalı aracın
•16/07.2021-2022 tarih ve … poliçe ile … SİGORTA Şirketi tarafından ZMM
sigortası ile sigorta teminat örüntüsüne alındığı,
26/10.2021 tarihinde meydana gelen kazanın iş bu teminat süresi içinde olduğu,
• KTK m.85/1 ve m.91 ve KZMSS Genel Şartları gereği davalı sigorta şirketinin
sorumluluğunun, teminat limiti, kusur miktarı ve gerçek zarar ile sınırlı olmak üzere
işleten/sigortalı ile eşdeğer olduğu, dolayısıyla araçtaki hasar ve değer kaybından oluşan
zararların teminat altına alınmış olduğu,
• 2918 syl KTK m.93 gereği tarife tespit görevlisi olan Hazine Müsteşarlığınca yayınlandığı üzere
01.01.2021 tarihinden sonra ZMM (TRAFİK) sigortası TEMİNAT LİMİTLERİ; ARAÇ BAŞINA 43.000TL olmakla, tespit edilen zararın iş bu teminat limiti içinde olduğu, Davalı sigorta şirketi tarafından , hasar bedelinin sigorta teminat kapsamında olduğu kabul
edilerek, 10.11.2021 tarihinde 4.122,10 TL sı ödeme yapıldığı, Davacı yanın giderilmemiş bakiye zararının 10.325 – 4.122,10 = 6.202,90.-TL tespit
edilmiş olacağı,
davacı tarafından, eldeki davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Eksik ödenen hasar bedeli için şimdilik 500.-TL hasar bedelinin hasarın ret tarihinden itibaren avans faizi
ile,
• Eksper görüş ücretinin de yargılama gideri olarak sayılmasına karar verilmesi talep edildiği, m.49 ve KTK m.85 gereği araç sürücü ve işleteni bakımından temerrüt kaza tarihinden itibaren ise
, KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi“ hükümleri gereği, sigorta şirketi ,“2.1. Sigortacı; hak sahibinin, kaza veya zararın tespit edilebilmesi için gerekli tüm belgeleri sigortacının
merkez veya şubelerinden birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde tazminatı hak sahibine öder.”
amir hükmüne göre temerrüt tarihi tespiti yapılmakla, davacı yanca hasar bedeli için davalı sigorta
şirketine müracaat edilme tarihi 24.11.2021olup bu tarihe 8 işgünü eklenmekle bulunan tarih 07.12.2021 tarihi tespit edildiği, “şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile kdv dahil toplam 6.202.90-TL bakiye hasar tazminatının dava dilekçesinde esas değer olarak gösterilen 500.00-TL ücretin yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan dava dışı … plakalı araç sürücünün davaya konu trafik kazasında tam kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Zarar görenin çıkma ve eşdeğer parçalarla aracı tamir etmesi beklenemeyeceği gibi araç bu şekilde tamir edilse bile bu durum davacının malvarlığında eksilmeye yol açacağı için orijinal parçaya göre bilirkişilerce zararın belirlenmesi doğru bulunmuş, ayrıca davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması hususunun, sigortalıyı dahi bağlamayacağı, aracın onarımı yapılsın yada yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun yada olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’nin de (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödenmesi gerektiğinden, sigortalı olmayan davacı tarafa iskonto indiriminin uygulanmasının hakkaniyetli olmadığı sonucuna ulaşılarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplama mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı vekili 22/07/2022 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile toplam 6.202,90 TL’ nin davalıdan avans faiziyle birlikte tahsili talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 26/10/2021 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 10.325,00 TL hasar giderim bedelinin bulunduğu sabit olduğundan davalı sigorta şirketinin davadan önce başvuru sonucu ödemiş olduğu bedelin mahsubu sonucu bakiye kalan tazminat yönünden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren davacı tacir olmadığından böyle bir iddiada ileri sürülmediğinden ve davacının maliki olduğu aracın vasfının hususi olması nazara alınarak yasal faiz işletilmesine (İzmir BAM. 11. HD. 2019/1831 Esas, 2022/524 Karar) karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-6.202,90 TL hasar bedeli tazminatının davalı sigorta şirketinden (bakiye kalan 38.887,90TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 07/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 423,72 TL karar ve ilam harcının yatan 156,69TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 267,03TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 156,69TL TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 43,10 TL posta ve diğer giderler, 1.300,00 TL bilirkişi masrafı ile 323,91 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 1.883,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 6.202,90 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022 10:28:05
Katip …
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”