Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2021/225 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/289

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ile; Müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı … marka 2017 model binek otomobil ile müvekkilinin yeğeni …’ın, duran bir araca çarparak kaza yaptığını, kaza sebebiyle aracın uğradığı hasarın giderilmesi için araç 21.04.2020 tarihinde müvekkili tarafından … Bornova servisine götürüldüğünü, gerekli bakım ve onarımların yapıldığını, bazı yedek parçaların değiştirildiğini, servis hizmeti sonucunda 30.04.2020 tarihli ve 6.225,34-TL bedelli fatura düzenlendiğini, ayrıca müvekkilinin, söz konusu kazada aracında meydana gelen hasar nedeniyle yirmişer günden toplamda 40 günlük süre zarfı için başka bir araç kiralamak zorunda kaldığını, işbu araç kiralama bedelinin toplamda 8.024,00 TL olduğunu, müvekkili aracın uğradığı hasarı gidermek ve aracı kaza öncesindeki hale getirmek için gerekli servis ve işçilik bedeli olan 6.225,34 TL’nin ve 8.024,00 TL değerindeki araç kiralama bedelinin kendisine ödenmesi için kazaya konu aracını 03.04.2020-20.01.2021 tarihlerini kapsayacak şekilde sigorta ettirmiş olduğu … Sigorta Şirketi’ne başvurduğunu, ancak sigorta şirketinin, müvekkilinin Rent A Car işiyle uğraşmasından dolayı söz konusu aracın da kiralık araç olması gibi tamamen dayanaksız ve varsayımsal bir sebeple işbu bedelleri ödemeyi kabul etmediğini, ayrıca … Sigorta Şirketi’nin … ünvanına sahip acentesi tarafından 25.03.2020 tarihinde ‘’… Genişletilmiş Beyaz Kasko Zeyilnamesi’’ düzenlenmek suretiyle … nolu poliçenin iptal edildiğini, yine … Sigorta’nın müvekkiline gönderdiği 26.03.2020 tarihli yazısında poliçenin toplam priminin tamamının ödemesi durumunda 3.495,88-TL tutarındaki primin müvekkiline iade edileceğinin belirtildiğini, … Sigorta Şirketi tarafından hem poliçenin iptal edilmesi hem de aracın sigorta ettirilmiş olmasına rağmen kaskonun karşılaması gereken bedelleri ödemekten imtina etmesi nedeniyle işbu davayı açma mecburiyetinin doğduğunu, kazaya konu aracın 6.225,34-TL değerindeki servis ve işçilik bedeli ile araç kiralama bedeli olarak şimdilik 3.774,66-TL olmak üzere toplamda 10.000,00-TL alacağın fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde 20.01.2020-2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Genişletilmiş Beyaz Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, ilk olarak davanın görevsiz mahkemede açıldığını, Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının aracını kiralık araç olarak kullandığının tespit edilmiş olup, hasar tutarının poliçe muafiyeti altında kaldığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, ticari reeskont faizi talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
2-Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
4-Görev hususundaki ihtilafın çözümü için, mülga 4077 sayılı Kanunla 6102 ve 6502 sayılı kanun hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
3-28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın tüketici mahkemesinde görülmesi ile ticaret mahkemesinde görülmesi arasında davacı açısından önemli farklılıklar oluşmaktadır. Davanın tüketici mahkemesinde görülmesi halinde hükmedilecek vekalet ücreti, dava sonunda harçtan sorumlu olmamak gibi önemli bir kısım avantajlardan faydalanma imkanı varken, davanın ticaret mahkemelerinde görülmesi halinde davacının tacirler hakkındaki hükümlere tabi olarak durumu dezavantajlı hale gelmektedir. Bu durumda davacının ticari amaçla mı yoksa tüketici ilişkisine dayanarak mı hareket ettiğinin titizlikle irdelenmesi gerekmektedir.
5-Dava konusu … plaka sayılı otomobil cinsi aracın ruhsat kayıtlarında kullanım tarzının hususi olduğu kayıtlı olup, dava konusu kaza aracın davacının yeğeni olan dava dışı …’ın sevk ve idaresindeyken gerçekleştiği ileri sürülmektedir. Davalı sigorta şirketi tarafından davacının rent a car işlettiği gerekçesi ile hasarın teminat dışı kaldığından bahisle onarım talebi reddedilmiş ise de dosyaya giren somut bilgi ve belgelerden dava konusu aracın davacının şahsi kullanımı dışında kiralık olarak kullanıldığı sonucuna ulaşılamamaktadır.
6-Kural olarak hasarın teminat dışı kaldığını ispat külfeti sigortacı üzerinde olup, somut olayda davalı sigorta şirketi tarafından aracın rent a car işletmesinde kiralık araç olarak kullanıldığına dair somut bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda aracın davacının hususi kullanımında olduğu, özel aracın kasko sigortası kapsamında ortaya çıkan uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
7-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacıya ait otomobilin ruhsat kaydının hususi kullanıma yönelik olduğu, davacının aracı ticari faaliyeti kapsamında kullandığına dair delil bulunmadığı, dinlenen tanık beyanında aracın davacının şahsi kullanımına özgülenmiş olduğunun belirtildiği, bu haliyle uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ve tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır