Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/930 E. 2023/378 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/930 Esas
KARAR NO : 2023/378
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı kiracı …’in müvekkili sigorta şirketine işyerim sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, …’in kullandığı işyerinin bodrum katını 15 cm su bastığını, İzsu tarafından yapılan kontrolde bina ana girişte sızıntı olduğu tespit edildiğini, boruları değiştirilmiş ve sızıntının son bulmuş olduğunu, eksper keşfi sonrası işyerinin kabarmalar ve rutubetlenmelerin başladığını, duvarlarının yeniden boyanmasına ihtiyaç duyulduğunu, eksper raporunda hasarın doğrulandığını ve hasarın bina ana girişindeki İzsu’ya ait su borusunda meydana gelen sızıntıdan olduğu kanaatine varıldığını, BK m. 49 gereği davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu eksper raporu doğrultusunda sigortalıya 5.142,50 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödemenin rücuen tazmini için davalı tarafa başvurulmasına karşın hiçbir ödeme yapılmadığını, bu sebeple İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafça haksız olarak itirazda bulunduğunu, yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduklarını, tek taraflı oluşturulan idare katılımı olmadan tutulan ekspertiz raporunu kabul etmedikleri, tek yanlı ve eksik incelemeye dayanarak idarenin kusurlu eyleminden kaynaklandığı sonucunun varılmasının mümkün olmadığını, bu konuda bilirkişinden ayrıntılı rapor alınması gerektiğini, olayla ilgili idarenin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, zarar ile idare arasında hiçbir illiyet bağının bulunmadığını, davacının iddiasını kesin delillerle ispatlaması gerektiğini ekspertiz raporunu ve tek taraflı oluşturulan diğer belgeleri kabul etmediklerini iddia edilen zararın yalnızca ekspertiz raporu ile kanıtlanmaya çalışılmasının ve hasar bedelinin idareden talep edilmesini haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin 6102 sayılı Kanunun 1472 ve devam maddeleri gereğince rücuen tahsili istemine ilişkin başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptaline yöneliktir.
Davaya konu İzmir …İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine 24/10/2020 tarihinde … Borusunda gelen arızalanma sonucu ödenen hasar bedelinden kaynaklanan 5.309,88-TL’nin talep edildiği, ödeme emrinin borçlu/ davalıya tebliğ edildiği, borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava, 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece resen dikkate alınması gereklidir.
6102 sayılı TTK’nın 16/1 maddesinde, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul’nun … esas, … karar ve 15.06.2012 tarihli ilamında, davalı İSKİ Genel Müdürlüğü’nün, kuruluşu, işleyiş ve yapısı ile görevlerinin 23.11.1981 tarih ve 17523 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla düzenlenen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bulunan bir kamu kuruluşu olduğu, 2560 sayılı kanunda yer alan düzenlemeler ile İSKİ’nin, genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlükçe yönetileceği, denetçileri vasıtası ile denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve raporlarının bilançolarda belirlenip, genel kurulun tasvibine sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşekküllerinde uygulanan formüle göre tanzim olunacağının belirtildiği, 6762 sayılı (mülga TTK Yen’i 6102 sayılı TTK 16. Maddesi) TTK 18/1. maddesinde ” Ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmü şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler dahi tacir sayılır” hükmünün yer aldığı ve yaptığı işler itibarı ile ticarethane sayıldığı ve çok açık biçimde tacir sıfatını taşıdığı kabul edilmiştir. Benzer bir çok içtihatta benzer gerekçelerle İSKİ’nin ve İZSU’ nun tacir olduğu açıklanmıştır.
Halefiyet 6102 sayılı TTK nun 1472. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya geçeceği belirtilmiştir. Sigortacının, zarardan sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden kaynaklı bir dava olmayıp, sigortalı kimsenin sorumluya karşı açacağı dava gibi olup, sigortalının hangi mahkemede dava açma hakkı varsa, sigortacının da halefiyet hakkına dayanarak rücu davasını aynı mahkemede açacağı aşikar olduğundan davalının yargı yoluna yönelik itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Mahkememizin 22/03/2023 tarihli celsesi 3 nolu ara kararı gereğince; ödeme belgesi ve renkli fotoğraflar sunulduğunda, sigortalı işyerinde yerinde inceleme yaptırılmak suretiyle hasarın meydana gelmesinde davalı İZSU’nun bir kusurunun bulunup bulunmadığı, davacının takip tarihinde takip miktarı kadar rücuan tazminat talep hakkınını bulunup bulunmadığı konusunda Bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre;”Dosya içinde mevcut … İŞYERİM SİGORTA POLİÇESİ adlı … numaralı poliçe ile anlaşıldığı üzere, davacı … SİGORTA AŞ tarafından, 13.03.2020-2021 tarihleri arasında dava dışı … İht. İhracat San Tic Ltd Şti. nin faaliyet gösterdiği ” …. İzmir“ Risk adresi sigorta teminatları altına alındığı,İş bu sigorta poliçesi içinde, sigortalı adresteki …- … ve … ve … DEKORASYON ‘larda meydana gelebilecek DAHİLİ SU zararlarının da 230.000,00.-TL sına kadar sigorta teminatları kapsamına alındığı 24.10.2020 tarihinde, dava dışı … Ltd. Şti.’ nin , risk adresi olan Akdeniz Mah. 1315 sokak Carfi İş merkesi No: 1 A İzmir adresindeki işyerinin bodrum katının su basmasına maruz kalmasının İZSU’ya ait branşman hattında meydana gelen su kaçağından kaynaklandığı, Bu halin Yangın Sigortası Genel Şartları, DAHİLİ SU KLOZUNDA açıklanan “Şehir su şebekesinin arızası nedeniyle sebep olacağı zararlar, ” kapsamında gerçekleştiği, DAVACI … ŞİRKETİ, tarafından sigortalısı zararı olarak tespit edilen 5.142,50.-TL sını sigortalısına 20.11.2020 tarihinde ödemiş olup buna dair dekont dosyada mevcut olduğu,TTK m.1472 “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. hükmü gereği, DAVACI … ŞİRKETİNİN, sigortalısı zararı olarak tespit edilen zararı sigortalısına ödemekle artık sigortalının halefi olduğu ve var ise zarara neden olanlara karşı dava açma haklarına sahip olduğu, DAVACI … ŞİRKETİ tarafından, ZARAR SORUMLUSU OLARAK davalı İZSU olduğu iddiası ile İZMİR …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN … Esas sayılı dosyası ile 01.04.2021 tarihinde 5.142,50 TL asıl alacak, 167,38 TL ödeme tarihinden takip tarihine kadar işleyen yasal faiz ile 5.309,88 TL sı istemli icra takibi başlatıldığı, Davacı … şirketi tarafından talep edilen faizin , hesap edilenden daha az olmakla davalı lehine olduğu” şeklinde rapor sundukları görülmüştür.
Mahkememizin 06/12/2022 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı gereğince; Davacı sigorta şirketi, sigortalısına ödemiş olduğu miktar yönünden değil gerçek zarar bedeli üzerinden halef olacağından ve mahkememizce gerçek zarar miktarının belirlenmesine ilişkin raporun alınmadığı görüldüğünden; gerçek zarar miktarının kalem kalem hesaplanması ve zararın iddiaya konu su baskını sebebiyle oluşup oluşmayacağının belirlenmesi için Bilirkişilerden alınan raporun sonuç kısmına göre;”1- 24.10.2020 tarihinde, dava dışı … Ltd. Şti.’nin, risk adresi olan … İzmir adresindeki işyerinin bodrum katının su basmasına maruz kalmasının İZSU’ya ait branşman hattında meydana gelen su kaçağından kaynaklandığı, 30.06.2022 tarihinde yapılan Yerinde incelemede; su basmasına maruz kalan bağımsız bölümdeki mekanik tesisatlarda herhangi bir hasar tespit edilmemiş ve bağımsız bölüm ilgililerince bu hususta tarafımıza herhangi bir hasar bildirimi yapılmamış olduğu, Zararın meydana geldiği 24.10.2020 tarihi itibarıyla, söz konusu kalemlerdeki zarar bedeli olan ( amortisman bedeli düşülmüş halde, malzeme, işçilik ve her türlü genel gider dahil olmak üzere); 5.142,50-TL’sının uygun olduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sundukları görüldü.

Somut olayda, dava dışı sigortalı ile davacı arasında düzenlenen 13/03/2020-2021 tarihleri arasındaki riskleri kapsayan işyerim sigorta poliçesi kapsamında riziko adresinde 24/10/2020 tarihinde bodrum katına su basması sonucu davacı tarafından sigortalıya 20/11/2020 tarihinde 5.142,50 TL ödemenin yapıldığı, poliçeye ek teminatlar ile dahili su klozunun ekli olduğu, mahkememize sunulan kök ve ek bilirkişi raporunda göre davalıya ait branşman hattında meydana gelen su kaçağından kaynaklı sigortalı iş yerinde hasarın meydana geldiği ve gerçek zarar miktarının 5.142,50 TL olarak hesaplandığı, davacının TTK’ nın 1472. Maddesi gereğince sigortalının haklarına poliçe kapsamında ödeme yapmakla halef olduğu, zarardan az evvel de belirtildiği üzere davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmakla ödeme tarihinden takip tarihine kadar mahkememizce yapılan faiz hesaplaması sonucu davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına davalı/borçlunun yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına,
3-Alınması gereken 362,71 TL karar ve ilam harcının yatan 64,13 TL peşin hartan mahsubu ile eksik kalan 298,58 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 4.872,21 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 54,60 TL posta ve diğer giderler ile 2.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.578,03 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasıa,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 5.309,88 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/05/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı