Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/912 E. 2022/680 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/912 Esas
KARAR NO : 2022/680

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2021
KARAR TARİHİ: 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesi ve özetle ;19.07.2021 tarihinde … plaka sayılı araç park halinde durmakta olan müvekkile ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin,… plaka sayılı araç sürücüsü olayda asli ve tam kusurlu olup,araç davalı … şirketine ZMMS trafik sigortasıyla sigortalı olduğunun,kaza nedeniyle alınan eksper raporuna göre müvekkil aracında KDV dahil 9.493,44 TL hasar belirlediği ve ekspere KDV dahil 323,91 TL ödeme yapıldığı,sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu anlaşma sağlanamadığı,arabuluculuk müesesesinde sonuç alınmadığı,bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL değer kaybı bedeli ve 323,91 TL de ekspertiz ücretinin temerrüd itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … şirket vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesi ve özetle; 19.07.2021 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olup,sigortalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağı ve poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu,müvekkile yapılan başvuru neticesinde davacıya 01.11.2021 tarihinde 2.883,14 TL hasar bedeli ödenerek müvekkil üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği,fatura sunulmadığından KDV ödenemeyeceği, araçtaki değer kaybının Genel Şartlara göre belirlenmesi gerektiği,müvekkilin temerrüde düşmediği ve yasal faiz talep edilebileceği,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedelinin Tahsili istemine ilişkin HMK md. 107 uyarınca açılmış olan belirsiz alacak davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 10/11/2021 tarihli e-posta çıktısının incelenmesinde davacı tarafça davalı … şirketinin KEP adresine e-posta yoluyla başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 19.07.2021 tarihinde, İzmir ili Buca ilçesinde gerçekleştiği, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın park halindeki … plaka sayılı araca çarpması ile kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde Davacı … adına tescilli olduğu;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu Noterler Birliği’nin cevabi yazısı ve ekinde yer alan sahiplik sorgulama sonuçları ve de araç tescil özet raporları ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 25.06.2021 – 25.06.2022 tarihlerini kapsar şekilde ……. Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan …………. no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Kazaya karışan … plakalı araç 25.06.2021 – 25.06.2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı …Ş.’de sigortalıdır. Kaza 19.07.2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 14.07.2022 tarihli Bilirkişi Raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; davacıya ait … plaka sayılı aracın sokakta uygun şekilde park halinde olduğundan Kazaya Etki Edecek Bir İhlalinin Bulunmadığı;
Davalı …. nezdinde ……. poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigorta poliçesiyle sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün ise; 2918 Sayılı KTK’nın 52/b maddesinde öngörülen “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” ve 84/l maddesinde öngörülen “Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma kurallarını ihlal ettiği…” ve bu nedenle meydana gelen Kazanın Oluşumunda Etken Olduğu belirtilmiştir.
– Hasar Tespiti Yönünden ise; 19.07.2021 tarihinde meydana gelen kazada toplam hasar bedelinin KDV dahil 9.021,44 TL olduğu, Sigorta Şirketinin 01.11.2021 tarihinde davacı vekiline 2.883,14 TL ödeme yapmış olması nedeniyle eksik ödenen hasar bedeli için KDV dahil 6.138,30 TL daha İlave Hasar Bedeli ödemesi yapması gerektiği şeklinde görüş ve kanaat bildirdiği görülmektedir.
12) Mahkememizce, Kazada … plaka sayılı aracın park halinde olduğu hususu da nazara alınarak bilirkişi raporunda kusura ilişkin tespitlere itibar edilerek kaza oluşumunda sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, zarar gören aracın kazaya etkisinin bulunmadığı ve kusursuz olduğu, zararın tamamının poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sigortalı aracın KZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu kabul edilmiştir.
Dava öncesi alınan sigorta eksper raporunda belirtilen hasar bedeli ile 14.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda tespit olunan hasar bedeli tutarlarının birbirine yakın olması nedeniyle bilirkişi raporunda tespit olunan rakamlara itibar edilerek hasar bedelinin 9.021,44 TL olduğu ancak dava öncesi davalı tarafından davacı vekili …’ye 2.883,14 TL’lik ödeme yapılmış olduğu, bu ödemenin 01.11.2021 tarihli banka dekontuyla (Akbank) sabit olduğu anlaşılmakla davalı … şirketinin davacıya 6.138,30 TL ilave Hasar Bedeli ödemesine ilişkin aşağıdaki karar hükmolunmuştur.
13) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır.
14) Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
15) Davacı tarafça dava öncesi davalı … şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup iş bu başvurunun hangi tarihte davalı … şirketine tebliğ olunduğu anlaşılamamaktadır. E-tebligat yolu ile 10.11.2021 tarihinde gönderildiği anlaşılan başvuru dilekçesinin yasa gereği 5 gün sonra tebliğ olunmuş sayılacağı kabul edileceğinden, kabul olunan tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir.
16) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de; davacının tacir olmaması ve aracın ruhsatında kullanım amacının vasfının hususi olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihi olarak tespit olunan 25.11.2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
17) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği ekspertiz ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
18) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-. DAVANIN KABULÜ İLE;
6.138,30-TL ‘nin davalıdan (Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 25/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 419,30-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın ve 96,29-TL tamamlama (ıslah) harcının mahsubu ile bakiye 263,72-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin harç ve 96,29-TL tamamlama (ıslah) harcı toplamı 155,59-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 6.138,30 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 650,00-TL bilirkişi ücretinin ve 96,20-TL tebliğat ve posta ücreti ile 323,91 TL Eksper Raporu Ücreti olmak üzere toplam 1.129,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve resen yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip…
e-imza

Hakim …
e-imza