Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/902 E. 2023/546 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2021/902 Esas
KARAR NO : 2023/546
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı … San. ve Tic. A.Ş. davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş.’den alacaklı olduğunu iddia ettiği 3 adet fatura karşılığı 15.538,81 TL ile ilgili olarak İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlatmıştır. davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş. borcu ödediğini ileri sürerek itirazda bulunduğunu ve bunun üzerine iş bu itirazın iptali davası açıldığını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle alacağının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. AŞ, davacının icra takibi nedeniyle dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususların doğru olmadığını bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 67. Maddesi uyarınca açılmış İtirazın İptali Davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan faturaya dayalı alacak iddiasında ilişkisinde davacının takip miktarınca alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir. Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde yer almaktadır:
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Somut olayda; Ödeme emrinde belirtilen borca karşı yapılan itirazın 26.08.2021 tarihinde yapıldığı, takibin 17.09.2021 tarihinde durdurulduğu, itiraza ilişkin alacaklı dilekçesinin borçluya tebliğe çıkarıldığına dair takip dosyası kapsamında her hangi bir belge, bilgi veya tebliğ mazbatasının bulunmadığı, ancak mahkememizde görülmekte olan işbu itirazın iptali davasının 29.11.2021 tarihinde açılmış olduğu ve her halukarda İcra İflas Kanunu md. 67’de öngörülen 1 yıllık süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Talimat Mahkemesince (Lüleburgaz … Asliye Hukuk Mahkemesi) Davacı Tarafın defterleri incelenerek aldırılan 01/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
“1) Davacı … San. ve Tic. A.Ş. ile davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş. arasında 2019 yılından bu tarafa ticari ilişkinin var olduğu,
2) Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’ye ait 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin ticari defterlerin HMK m. 222/1 uyarınca eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu,
3) Davacı … San. ve Tic. A.Ş.’nin defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre 31.12.2021 tarihi itibariyle Davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş.’den 25.538,81-TL alacağı bulunduğu,
4) Davalı … Tarım Mühendislik Gıda ve Hayvancılık San. ve Tic. A.Ş.’nin borcunu ödendiğini ileri sürmüşse de buna ilişkin bilgi veya belgenin dosyaya sunulu olmadığı, kanaat ve sonucuna varılmıştır. İş bu rapor bir nüsha olarak düzenlenip uyap üzerinden yüksek mahkemenin takdirlerine saygı ile arz olunur.” şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı Tarafın ticari defter ve belgelerinin belirlenen gün ve saatte ibraz edilmemiş olması nedeniyle incelenemediği ve bu nedenle davalının ticari defterleri ile ilgili raporun düzenlenmediği görülmüştür.
Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre, davacının ticari defter ve kayıtlarının takibe konu fatura alacağını doğruladığı ve davalının usulüne uygun ihtar içerir tebliğe rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, bu nedenle davacının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan hususların yine kendi lehine delil kabul edilebileceği değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜ İLE;
Davalının İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine İTİRAZININ İPTALİNE, takibin 25.538,81-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Avans Faizi işletilmesine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında hesaplanan 5.107,76-TL İcra İnkar Tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.744,55-TL harçtan peşin alınan 308,45-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.436,10-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL Başvurma Harcı, 308,45-TL Peşin Harç ve 8,50-TL Vekalet Harcı olmak üzere toplam 376,25-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücretinin ve 284,50-TL tebligat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.284,50-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan Gider Avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/06/2023
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”