Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/882 E. 2023/49 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2021/814 Esas
KARAR NO : 2023/9

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 02.08.2020 tarihinde …..Mah…….Sok. üzerinde, ….Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu, alkollü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki ……. plakalı Fiat marka aracın, park halinde duran davacıya ait …. plakalı … marka araca çarpmasıyla meydana gelen trafik kazasında, davacıya ait araçta maddi hasar olduğu, kazaya konu aracın davacının ticari faaliyetlerinde kullandığını, davalı araç malikinin tüzel kişi tacir olduğu, kazaya karışan aracın ticari faaliyetlerde kullanıldığı, adresinin İzmir olduğu dikkate alındığında, bu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi görevli ve yetkili olduğu, kazanın meydana gelmesinde davacının herhangi bir kusuru olmadığı, aracın, diğer araçların geçişine engel olmayacak şekilde sokakta park halinde durduğu, davalı sürücünün ise 2.76 promil alkollü olduğu, davalı sürücünün alkolün etkisiyle araç hakimiyeti sağlayamayarak park halindeki araca çarptığı, kaza tutanağı ve hastane alkol raporundan anlaşıldığı üzere, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda tam kusurlu olan araç sürücüsünün kullandığı aracın maliki ve işleteninin, sürücünün de işvereni olan Davalı…Petrol Ürünleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. nin de, Karayolları Trafik Kanunu ile Türk Borçlar Kanunu uyarınca oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, müvekkile ait araçtaki hasarın tespiti için İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyasıyla delil tespiti isteminde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporlarına göre; araçta kaza nedeniyle meydana gelen hasar 203.000 TL., araçta meydana gelen değer kaybı 4.000 TL, ikame araç bedeli olarak 14.000 TL, olarak tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinden sonra davalı taraflar ile zararın karşılanması için birçok görüşme yürütüldüğü ve arabuluculuk sürecine de başvurulmuşsa da herhangi bir olumlu sonuç alınamadığı, müvekkile ait araçta meydana gelen hasarın, araçta meydana gelen değer kaybının, ikame araç bedelinin davalılardan tazminini için eldeki davanın açılması zorunlu olduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik; 100.000 TL tazminat bedelinin kazanın gerçekleştiği 02.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranıyla birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, delil tespit dosyasına ve eldeki davaya ait yargılama giderlerinin, delil tespitine, arabuluculuk sürecine, eldeki davaya dair vekalet ücretlerinin her birinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı…Petrol Ürünleri ve Otomobil Yedek Parça Sanayi Ticaret Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; 02.08.2020 tarihli kazaya karışan davalı şirkete ait aracın … plakalı araç olduğu, davalı şirkete ait olan … plakalı 1010412019 poliçe numaralı aracın ZMMS şirketinin … Sigorta Şirketi olduğu, öncelikle işbu davanın, davacı tarafından ikame edilmeden önce … Sigorta Şirketi’ne ön başvuruda bulunması gerektiğini, davacı tarafça usulüne uygun bir başvuru yapılmadan dava açıldığını, söz konusu sigorta şirketi dahili davalı olarak Mahkemeniz dosyasına dahil edilmesini talep etme zarureti hasıl olduğu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığı, dava dilekçesinde belirtilen tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna karşı itirazlarda da belirtildiği gibi kaza tarihinden yaklaşık olarak iki ay sonra yani 01.10.2020 tarihinde bilirkişiye tespit yaptırıldığını, somut olay ile tespit tarihi arasında geçen uzun bir zaman söz konusu olduğunu, davacı mağduriyet yaşıyor ise neden bunca zaman bekledikten sonra bilirkişiye tespit yaptırıldığı taraflarınca anlaşılmış olduğunu, dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında şimdilik 100.000,00 TL tazminat bedelinin tahsilinin talep edildiğini, ancak dava dilekçesinin açıklamalar kısmında değer kaybı, hasar bedeli, ikame araç bedelinin tahsilinden bahsedildiğini, hangi alacak kalemi için ne kadar bedel istendiğinin açıklanmadığını, dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiği, aracın kaç gün boyunca tamir için serviste kaldığının da dava dilekçesinde yer almadığını, kaldı ki Yargıtay’ın da kabul ettiği görüşe göre, araç mahrumiyet bedelinin davalıdan istenebilmesi için belgelendirilmesi gerektiğini, davacı tarafça, söz konusu durumla ilgili olarak dosyaya fatura vb. hiçbir dayanak sunulmadığını, davalı açısından yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, belirtili nedenlerle davanın reddine, yargı giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle davanın usulden reddine, davacının beyanlarından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşıldığını, dava dilekçesi içeriğinde sabit olduğu üzere davacının hasarını İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit ettiğini net olarak belirttiğini, bu nedenle davacının taleplerini HMK md.107 uyarınca yöneltmesi usul ve yasaya aykırı olup davanın hukuki yarar yokluğundan reddini, dava dilekçesinde hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve ikame araç bedeli zararlarının bulunduğunu belirtmiş ise de sonuç ve istem kısmında yalnızca 100.000-TL maddi tazminat talep ettiğini belirttiğini, bu nedenle davacının maddi tazminat talebini açıklaması ve hangi alacak için ne miktarda talepte bulunduğunu açıklaması gerektiğini, bu hususun yanında arabuluculuk görüşmelerinde de taleplerin açık ve net olarak müzakere edilmediğini, davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde müvekkilin tam kusurlu olduğunu iddia etmiş ise bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, davacının park yasağı bulunan yere ve park kurallarına uygun olmayan şekilde park yaptığı için kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, davacının her ne kadar müvekkilin alkollü olması nedeni ile hasarın Sigorta şirketince karşılanmasının mümkün olmadığını belirtmiş ise de bu durumun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin alkollü olması zarar gören konumunda olan davacının müvekkilin kullandığı araca ait ZMMS poliçesinden zararını karşılanmasına engel olmadığını, tespit dosyası ve içeriğindeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması mümkün olmadığını, kaza tarihinden yaklaşık iki ay sonra yapılan tespit sonucu hazırlanan bilirkişi raporunun gerçek zararı göstermediğini, davacı tacir olduğunu ve aracın ise ticari faaliyetler de kullandığını iddia etmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığını,. ………. marka spor aracın hangi ticari faaliyet için kullanıldığının açıklanması gerektiğini, davacının aracının ticari faaliyet için kullanılmadığının anlaşılması haline görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafından araçta meydana gelen hasar ve bu hasarın ne şekilde nerede giderildiğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi bu hususa ilişkin servis formu, fatura vb. belge de sunulmadığını, davacı ikame araç bedeli talep etmiş ise de yine bu hususa ilişkin herhangi bir delil sunmadığını, davaya konu aracın serviste kaldığı süre boyunca yerine ikame araç kullanıp kullanmadığını tespit edilmesi ve yine ticari olarak kullandığını iddia ettiği aracın kullanılmaması nedeni ile ticari kaybının olup olmadığının tespiti gerektiğini, açıklanan ve re’sen nazara alınacak nedenlerle, davacının haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın usulden ve esastan reddine, Yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a, b, c, d, e ve f bentlerinde sayılan davalar” Ticari Dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri Mutlak Ticari Davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar Nispi Ticari Davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Eldeki Uyuşmazlıkta; 02/08/2020 tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı araçta oluşan hasar, değer kaybı ve ikame araç bedeline ilişkin olduğu görülmüştür.
Eldeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın ya Mutlak Ticari Dava olması ya da Nisbi Ticari Dava olması gerekmektedir.
Dava her ne kadar trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla ikame edilmişse de davanın sigorta şirketine yöneltilmediği, bu nedenle davanın sigorta poliçesinden kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü sigorta poliçesi, dava dışı sigorta şirketi ile sigortalısı arasında olup zarar gören davacı ile zarar veren arasında Haksız Fiil İlişkisi bulunmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse; eldeki dava, sigorta hukuku kapsamında olmayıp Mutlak Ticari Dava değildir.
Davanın Nisbi Ticari Dava olabilmesi için ise; tarafların her ikisinin de tacir olması ve de uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekmektedir.
Eldeki davada zarar verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın tüzel kişi tacir olan davalı…Petrol Ürünleri ve Otomotiv Yedek Parça Sanayi Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu dosyada bulunan ruhsat suretinden ve de Noterler Birliğinden celp olunan evraklardan anlaşılmaktadır. Her ne kadar zarar verdiği iddia olunan … plaka sayılı aracın ruhsatından kullanım amacı ticari değil de “Hususi” olarak belirtilmişse de işbu aracın tüzel kişi tacir olan davalı…Petrol …. Ltd. Şti. adına kayıtlı olması nedeniyle aracın Ticari Araç olarak kabulü gerekmektedir.
Zarar gören … plaka sayılı aracın ise; davacı … adına kayıtlı olduğu ve kullanım amacının “Hususi” olduğu yine Noterler Birliğinden celp olunan Araç Tescil Özet Raporu içeriğinden anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davacı …’ın gerçek kişi tacir olduğu belirtilmektedir. Bu husus mahkememizce araştırılmamıştır. Nedeni ise davacının tacir olması ihtimalinde dahi kullanım amacı zaten ticari olmayıp “hususi” olan … marka Cayenne tipi otomobilin şahsi aracı olduğu, ticari işletmesiyle bir ilgisinin bulunmadığı, tacirin maliki olduğu her eşyaya ilişkin uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemelerinin görev alanında kalamayacağı yönündeki değerlendirmeyle, mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c, 115/2 madddesi gereği GÖREVE İLİŞKİN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4- Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/01/2023

Katip …
e-İmza

Hakim …
e-İmza