Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/879 E. 2022/149 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/879
KARAR NO : 2022/149

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı ile arasındaki ticari alışveriş den kaynaklanan faturalardan kaynaklı alacağı bulunduğunu, bahse konu faturalardan kaynaklı olarak davalı hakkında İzmir 7. İcra Dairesi’nin …-… esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak faturaların 23.08.2019 Tarih ve … Nolu 4.950-TL lik Fatura, 07.09.2019 TARİH – … Nolu 17.407,57 TL Fatura ve 15.10.2019 TARİH – … Nolu 5.522,21 TL lik Faturalar olduğunu, davalı borçlu, hakkında açılan icra takibine süresinde itiraz etmiştir. Takibe yapılan itiraz üzerine tarafımızca 30.03.2021 tarihinde Arabuluculuk müracatın da bulunulduğunu, davalı borçlu arabuluculuk görüşmelerine katılmamış 13.04.2021 tarihinde görüşme yapılamadan anlaşmama tutanağı düzenlendiğini, davalıya satılan ürünlere ilişkin, faturaları sunduklarını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde alacaklı olduklarını ortaya çıkacağını belirterek; davanın kabulü ile kötü niyetli yapılan itirazın iptali ile takibin devamına , haksız yapılan itiraz sebebi ile talep edilen alacak üzerinden davalı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesine, takip tarihi itibariyle ana para üzerinden ticari faiz işletilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Somut olayda; Davalının tacir olup olmadığı ve uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti için Ticaret Sicil Müdürlüğü ve Vergi dairesine müzekkere yazılmıştır. Gelen müzekkere cevaplarından davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Yargılamaya konu olan dava da Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Davacı tacir olmadığından, davalılardan birinin tacir olması davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. TTK’nun 5.maddesine göre davanın mutlak ticari davalardan olması veya her iki tarafın tacir ve açılan davanın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunması halinde açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi içinde olacağı, açılan davanın ise ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Öte yandan; HMK’nın 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü mahkemesince re’sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.24/02/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”