Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/871 E. 2022/814 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/871 Esas
KARAR NO : 2022/814

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 26/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı …’in 31.07.2020 tarihinde, davacının kontrolünde olan yolcu …’ın, …’ın ve …’in içinde bulunduğu … plaka numaralı aracın karıştığı yaralı – maddi hasarlı trafik kazası sonucunda aracı değer kaybına uğrayan gerçek kişi olduğunu, davalı … Sigorta Anonim Şirketinin ruhsat sahibi …, sürücüsü … olan … plakalı numaralı aracın, … numaralı Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sigorta poliçesinin sigortacısı olduğunu, davacının gerçekleşen kaza da kusursuz olduğunu, her ne kadar davalı kuruma aracın uğradığı değer kaybı için başvurulmuş ise de, davalı kurum tarafından tarafımıza bir ödeme yapılmadığını, davacının … plaka numaralı aracında hasar meydana geldiği için aracın kazadan önceki duruma göre aracın piyasa değeri düşmüş olup değer kaybı meydana geldiğini, bu nedenle … numaralı Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sigorta poliçesi gereğince davalı kuruma 18.08.2020 tarihinde başvurulmuş ise de, davalı kurum tarafından aracın uğradığı değer kaybı tazmin edilmediğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL. tutarındaki değer kaybı tazminatın; haksız fiil (kaza) tarihi olan 31.07.2020 tarihinden itibaren, aksi halde sigorta poliçeleri teminat sınırı içinde kalan kısım için, 2918 sayılı KTK’nın 99. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 12. maddesi gereğince hasar dosyasının açıldığı 18.08.2020 tarihinden itibaren 8 günlük ödeme sürenin eklenmesi ile bulunan 26.08.2020 temerrüt tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan faiz oranı olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; davacının, 2.974 TL ( dava + ıslah dilekçesi ) DEĞER KAYBI TAZMİNATIN haksız fiil ( kaza ) tarihi olan 31.07.2020 tarihinden itibaren, aksi halde sigorta poliçeleri teminat sınırı içinde kalan kısım için ; 2918 sayılı KTK’nın 99. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 12. maddesi gereğince hasar dosyasının açıldığı 18.08.2020 tarihinden itibaren 8 günlük ödeme sürenin eklenmesi ile bulunan 26.08.2020 temerrüt tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan faiz oranı olan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Kazaya karışan … plakalı araç, müvekkil şirket tarafından … numaralı trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirket ödeme ile tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ihbar sonrası müvekkili şirket araçtaki değer kaybını görevlendiren eksper vasıtasıyla tespit ettiğini, tespit edilen tutar 1.026,00-TL’nin davacı asil hesabına, 12.03.2021 tarihinde ödendiğini, ayrıca 16.225,00 TL tutarında hasar ödemesi davacı vekil hesabına 11.09.2020 tarihinde yapıldığını, ödeme ile müvekkili şirketin her türlü hukuki sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle başvurunun reddini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının görevlendirdiği eksperin düzenlemiş olduğu raporu kabul etmediklerini, yargılama sırasında konusunda uzman bilirkişi eliyle rapor alınmasını, kazadaki kusur oranlarının tespit edilmesi, hesaplamanın kanun yollaması gereği, genel şartlarda yer alan formüle göre yapılmasını, aracın rayiç değeri, geçmiş kazaları ve tamir gören kalemlerinin değerlendirmede dikkate alınmasını, hasar kalemlerinin tespit edilmesi ve de kaza ile uyumlu olup – olmadığının belirlenmesini talep ettiklerini, talepleri kabul görmezse aracın reel değer kaybı zararı belirlenirken aracın kaza tarihinden önceki geçmiş hasar kayıtlarının da göz önüne alınarak kazadan 1 gün önceki ve kaza tarihinden 1 gün sonraki fiyatları esas alınarak rayiç bedel değerlendirmesi yapılmasını talep ettiklerini, davacı hasar tazminatı ödemesi öncesinde müvekkili şirket ile kayıtsız şartsız mutabık olarak aracın hasar onarım bedeli konusunda anlaşmaya vardıklarını, anlaşılan bedelin ödenmesi ile borcın sona erdiğini, ödeme ile söz konusu uyuşmazlık konusuz kaldığından işbu davanın reddi gerektiğini, hasar ihbarından sonra müvekkili şirketin derhal eksper görevlendirmesi yaparak araçtaki hasarı eksiksiz olarak tespit ettiğini, bu kapsamda aracının tamirinin ekonomik olmadığının tespit edildiğini, belirlenen tazminat tutarının başvurucu ile paylaşıldığını ve hasar tazminatının ne şekilde ödeneceği konusunda mutabakata varıldığını, davacı söz konusu belgeyi hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin imza ettiğini, yine mutabakatnamede yazılı tutarın eksiksiz olarak davacı hak sahibine ödendiğini, haksız fiil kaynaklı işbu dosyada, yasal faiz dışındaki faiz taleplerinin reddinin gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Davalı sigortalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda, trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri belirleyen madde 84/d ile aynı kanunun 52/b, 56/c maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşunda Etken Olduğu,
Davacı sürücü …’in kazanın meydana gelmesine Etken Olmadığı, kazada kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda dava konusu olaya bağlı olarak … plaka sayılı araçta Yargıtay içtihatlarına göre 4.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, bu olayda nihai kararı takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla (… plaka sayılı araç kazanın oluşumunda etken olmadığından %100) 4.000,00 TL olarak tespit edilen değer kaybı bedelinden, 12.03.2021 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 1.026,00 TL. ödenmiş olmakla 2.974,00 TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasında, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bilgi ve belge bulunmamaktadır. Ancak, davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybı bedeli tespiti için 04.03.2021 tarihinde Ekspertiz görevlendirilmiş olmakla değer kaybı bedeli için yapılan ihbarın bu tarih itibarıyla tebliğ edildiği kabul edilmiş ve tebliğ tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 17.03.2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu, şayet Sn. Mahkeme aksi kanaatte ise 18.11.2021 dava tarihi itibarıyla davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu dava dışı araç sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında 37/07/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle aracın gördüğü hasarın onarımı sonrasında kaza öncesine göre aracın değer kaybına uğradığı iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesi davacıya değer kaybı nedeniyle 1.026,00-TL, hasar ödemesi olarak 16.225,00-TL ödeme yapıldığını, bu ödemeler ile davacı zararının karşılandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 06/07/2022 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde;
“…Davalı sigortalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununda, trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan halleri belirleyen madde 84/d ile aynı kanunun 52/b, 56/c maddelerini ihlal ettiği, kazanın oluşunda Etken Olduğu,
Davacı sürücü …’in kazanın meydana gelmesine Etken Olmadığı, kazada kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, her iki taraf vekilince rapora karşı bir itiraz ileri sürülmemiştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede de bilirkişi raporunda taraf kusurlarına ilişkin resen gözetilecek hatalı bir değerlendirme bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu kazanın davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan aracın sürücüsünün asli ve %100 oranındaki kusuru ile gerçekleştiği kabul edilmiştir.
10-Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 06/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
“Somut olayda dava konusu olaya bağlı olarak … plaka sayılı araçta Yargıtay içtihatlarına göre 4.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, bu olayda nihai kararı takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla … plaka sayılı araç kazanın oluşumunda etken olmadığından %100) 4.000,00 TL olarak tespit edilen değer kaybı bedelinden, 12.03.2021 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından 1.026,00 TL. ödenmiş olmakla 2.974,00 TL. olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden davalı Sigorta Şirketi’nin poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.”
Şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, her iki taraf vekilince rapora karşı bir itiraz ileri sürülmemiştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede de bilirkişi raporunda tespit edilen değer kaybı zararına ilişkin resen gözetilmesi gereken yanılgılı bir değerlendirme bulunmadığı anlaşıldığından davacıya ait aracın kaza nedeniyle 4.000,00-TL değer kaybına uğradığı kabul edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi dava öncesi davacıya 1.026,00-TL değer kaybı ödemesi yapmış olup bakiye davacı zararının 2.974,00-TL olduğu kabul edilmiştir.
Davacı vekili 19/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 2.974,00-TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizce tespit edilen bakiye zarar miktarına yükseltilen dava değeri dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
11-Tespit edilen zarar miktarı ile ilgili olarak davacı tarafça kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmuş ise de sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinin KTK 97. Ve 99. maddeleri uyarınca yazılı başvuru sonrasında 8 iş günü sonrasında gerçekleşeceği, dava öncesi davacının başvurusu ile davalı sigorta şirketinin zararın bir kısmını karşılayan 12/03/2021 tarihli kısmi ödeme ile temerrüde düştüğü anlaşıldığından kısmi ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Davacı tarafça ticari faiz talep edilmiş ise de, zarar veren aracın ruhsat kaydının hususi olduğu ve aracın ticari amaçla kullanıldığına dair dosya kapsamında somut bir delil bulunmadığı, bu haliyle haksız fiilin ticari nitelikte olmadığı da gözetilerek yasal faize hükmedilmiştir.
12-Davacı tarafça ekspertiz ücreti talebinde bulunulmuş olup yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca davacının kaza öncesi değer kaybının tespiti için ekspertiz incelemesi yaptırması halinde bunun yargılama giderlerine dahil edilebileceği, ekspertiz ücretinin bir zarardan ziyade yargılama gideri olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davacı tarafça yaptırılan ekspertiz ücreti olan 295,00-TL’nin serbest piyasa rayiçlerine uygun olduğu, ekspertiz hizmeti ile davacının dava açıp açmama yönünde haklılık durumunu dava öncesi tespit ettirebileceği, bu nedenle gereksiz bir harcama olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek bu harcamanın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmesine karar verilmiştir.
13-Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 2.974,00-TL bakiye değer kaybı tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminata 12/03/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 203,15-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 63,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.974,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 80,70-TL toplamı 140,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 42,25-TL posta ve tebligat ücreti, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.201,55‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekiline e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”