Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2023/31 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87 Esas
KARAR NO : 2023/31

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; aşağıda yer verilen maddi vakıalar ve olay örgüsü ile hukuki sebepler kapsamında detayları açıklanacağı üzere davalı … Ltd. Şti.’nin müvekkil şirket ile olan ticari ilişkisi gereği satın aldığı ürünlere ilişkin fatura bedellerini ödememesi nedeniyle davalı hakkında 20/08/2020 tarihinde İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı başlatılan ilamsız icra takibine konu edilen borca 29/08/2020 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğinden İcra Müdürlüğü tarafından 31/08/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle, haksız itirazın iptali ve takibin devamı ile alacağın likit olması ve davalı tarafın kötüniyetli olması nedeniyle İİK m. 67/2 uyarınca alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesi için işbu davayı açma gereği hasıl olduğunu, … Turizm İnş. San. Tic. A.Ş. ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği müvekkili şirket tarafından davalıya mal satışı yapılmış ve söz konusu mallar ekte yer alan sevk irsaliyeleri ve kargo takip formları uyarınca davalı şirkete teslim edildiğini, ayrıca söz konusu satılan mallara ilişkin olarak; SERİ A … SIRA NOLU 07/08/2017 tarihli 22.864,68-TL miktarlı … no.lu 05/03/2020 tarihli 76.579,55-TL miktarlı faturalar düzenlenerek davalıya gönderildiğini ve toplam 99.444,23-TL alacağın cari hesap ilişkisine eklendiğini, davalı şirket söz konusu borcuna ilişkin 18/03/2020 tarihinde müvekkili şirket hesabına 5.000,00-TL ödeme yapıldığını, davalı taraf 5.000,00-TL kısmi ödeme yapmış olmasına rağmen kalan borcunu ödemediği için söz konusu faturaların ve cari hesap ilişkisi dayanak gösterilerek hakkında 20/08/2020 tarihinde İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın yaptığı 5.000,00-TL ödemeye ilişkin dekontta açıkça takibe konu faturaya atıfta bulunup yapılan ödemenin bu faturaya ilişkin olduğu ve fatura bakiye borcunun 17.864,68-TL olduğunu kabul etmesine rağmen haksız ve kötüniyetli bir şekilde gönderilen ödeme icra emrine itiraz etmiş ve takibinin durduğunu, yer verilen olay örgüsü ve maddi vakıalar gereği davalı şirketin, ticari ilişki gereği akdedilen satım sözleşmesi uyarınca satın aldığı ve kendisine gönderilen mallara ilişkin kesilen faturada yer alan bedeli müvekkil şirkete ödeme borcu altında olduğunu, nitekim davalı şirket bu borcuna ilişkin 5.000-TL’lik kısmi ödeme yapmış olmasına rağmen bakiye borcunu ödemediğini, bu durumda davalı EFT dekontunda açıkça kabul ettiği borcunu ödememiş durumda olduğunu, ileri sürdükleri yasal hukuki deliller kapsamında yapılacak bilirkişi incelemesi ve tespitler sonrasında da işbu davanın haklılığının sabit olacağını, bu nedenle likit alacak nedeniyle davalının hakkında başlatılan icra takibine yaptığı itirazın da haksız ve açıkça kötüniyetli olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; davalının İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine yaptığı haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın likit ve itirazın açıkça kötüniyetli olması nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı şirketin de alınan mallara ilişkin ödemelerin yapıldığını gayet iyi bildiğini, müvekkili şirket, … ile yıllarca çalışmış, onun gerek şahsı ile gerek kurucusu-çalışanı olduğu şirketler ile iş yaptığını, … A.Ş. (DAVACI) …’nın sahibi ve tek imza yetkilisi olduğu tek ortaklı bir şirket olarak işletilmekte iken bu şirket ile alışverişler yapıldığını, bu şirketten çeşitli alımlar olmakla birlikte tarafımızca alınan malların bedellerinin de ödendiğini, banka kanalı ile yapılan ödemelerin
10.000,00 TL. – 01.02.2018 tarihinde müvekkil şirketin Yapı ve Kredi Bankası hesabından … İban numaralı … hesabına “CİHAZ VE TEST KARŞILIĞI” açıklaması ile gönderildiğini; 5.000,00 TL. – 02.02.2018 tarihinde müvekkil şirketin Yapı ve Kredi Bankası hesabından … İban numaralı … hesabına “CİHAZ VE TEST KARŞILIĞI” açıklaması ile gönderildiğini; 5.000,00 TL. – 19.03.2018 tarihinde müvekkil şirketin Yapı ve Kredi Bankası hesabından … İban numaralı … hesabına “CİHAZ VE TEST KARŞILIĞI” açıklaması ile gönderildiğini; 2.864,68 TL. – 13.06.2018 tarihinde müvekkil şirketin Yapı ve Kredi Bankası hesabından … İban numaralı … hesabına “CİHAZ VE TEST KARŞILIĞI” açıklaması ile gönderildiğini; 15.000,00 TL. – 01.02.2019 tarihinde müvekkil şirketin Yapı ve Kredi Bankası hesabından……………. İban numaralı … A.Ş. Hesabına “EMANET OLARAK” açıklaması ile gönderildiğini, bu ödemenin bu şekilde gönderilme sebebinin de henüz hesap görülmemiş olması sebebi ile belki de alacaklı çıkacak olma ihtimalleri olduğunu, elden yapılan ödemelerin 17.11.2015 5.000,00 TL. …’ya İmza karşılığı elden ödendiğini; 09.03.2016 10.000,00 TL. …’ya İmza karşılığı elden ödendiğini; 07/10/2017 10.000,00 TL. …’ya İmza karşılığı elden ödendiğini; 19/02/2018 5.000,00 TL. …’ya İmza karşılığı elden ödendiğini; yukarıda yapılan ödemelerin dışında müvekkili şirketçe …’ya çeşitli tıbbi cihazlar da verilmiş olup bunların da müvekkili ile … arasında yapılan hesaplaşmada dikkate alındığını davacı şirket ile alışveriş yapılan dönemde şirketin tek imza yetkilisi … olduğunu, bu bağlamda ödemelerin … hesabına yapıldığını, şirket cari hesap kayıtlarında eksik ödeme var ise de bu durumdan müvekkilinin sorumlu tutmasının mümkün olmadığını, yukarıda açıklananlar bir tarafa müvekkili şirkete gönderilen malların gönderildiği tarihlerin belli olduğunu, bir malın gönderilip de faturasının aradan 2 yıldan daha fazla bir süre geçtikten sonra düzenlenmesinin hayatın olağan akışına-ticaret hayatının işleyişine uygun olmadığını, bu noktada sorunun …’nın şirket hisselerini devretmiş olması olduğunu, Davacı şirketin yeni sahipleri ile müvekkili şirketin iş yaptığı dönemdeki imza yetkilisi … arasındaki sorunların, şirket müşterisi olarak taraflarına da yansıdığını, anlaşmazlığın temel sebebinin bu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile kötü niyeti sabit davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yazılan talimat sonucunda Balıkesir 3. AHM’nin … Tal. Sayılı dosyasından alınan raporun sonuç kısmına göre; “…1- Kanunen açılış ve kapanış tasdikine tabi olan davalının 2017-2018-2019 ve 2020 yıllarına ait defterlerinin noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı tespit edilmiştir.
Ancak, defterler üzerinde bulunan kayıtlar belgelerini teyit etmediğinden, davalının 2017-2018-2019 ve 2020 yıllarına ait yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, dolayısı ile sahibi lehine kesin delil vasıflarını taşımadığı tespit ve kanaatine varılmıştır.
Ancak, hukuki nitelikli bu görüş ve kanaatimin değerlendirmesi ve takdiri mahkemeye bırakılmıştır.
2- Takip ve dava konusu fatura içeriklerinde gösterilen malların davalıya satılıp teslim edildiği tespit kanaatine varılmıştır.
3- Davacının takip ve dava konusu yaptığı, 05/03/2020 tarih … nolu 76.579,55 TL bedelli faturanfî davalı defterlerine işlenmediği tespit edilmiştir.
4- Detayları yukarıda değerlendirme ve hesaplamalar kısmı 4’üncü maddede belirtildiği gibi, defterler üzerindeki mevcut kayıtlardan ve dosyaya sunulan takip konusu fatura ile davalının ödeme belgelerinden tespit edilenlerden, davalının takip tarihi (21/08/2020) itibariyle davacı şirkete toplam 33.714,87 TL baorçlu, davacı şirketin ise bu miktar kadar davalıdan alacaklı durumda bulunduğu tespit ve hesap edilmiştir.
Ancak, bu hesaplama şeklinin ve hesaplama sonucunda bulunan borç ve alacak miktarının değerlendirmesi ve takdiri tamamen mahkemeye bırakılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 06/04/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…V-NETİCE VE KANAAT
-Sayın Mahkemenin ara kararı gereğince davacının yasal defter ve dayanağı belgelerinde yapılan incelemeler ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde;
-Davacı ile Davalı taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu,
-Davacı ve Davalı taraf arasında imzalanmış olan Ticari Bir sözleşmenin dava dosyası içeriğinde bulunmadığı,
-Davacı … TURİZM İNŞAAT SAN. VE TİC.A.Ş.’nin 2018-2019-2020-2021 yılı Yasal Defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu,
-Davalı … LABORATUARI ÖZEL SAĞLIK HİZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ.’nin 2018-2019-2020 yılı yasal defterlerinin Lehine Delil Teşkil edemeyecek vaziyette olduğuna dair tespitte bulunulmuş olduğu,
-İzmir 13. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı takip dosyası ile, Alacaklı/Davacı … TURİZM İNŞAAT SAN. VE TİCA.Ş. firması tarafından Borçlu/Davalı … LABORATUARI ÖZEL SAĞLIK HİZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. firmasına karşı 21.08.2020 tarihli (örnek 7) ödeme emri ile, 94.444,00.- TL asıl alacağa istinaden (İcra Takip tarihine kadar gecikme faizi talep edilmeden) takip tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek % 9,00 oranında Yasal Faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, Borçlu vekili tarafından 29.08.2020 tarihinde icra dairesine verilen itiraz dilekçesi ile; BORCA, FAİZE, TÜM TAKİBE VE FERİLERE DE AÇIKÇA İTİRAZ ediyoruz şeklindeki beyanına istinaden, 31.08.2020 tarihli icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararın taraflara tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
İcra Takip Dosyasındaki Alacak Bedelinin; “05/03/2020 TARİHLİ … NO.LU 76.579,55-TL BEDELLİ VE 07/08/2017 TARİHLİ SERİ A … SIRA NO.LU 22.864,68-TL BEDELLİ FATURALARDAN OLUŞAN CARİ HESAP ALACAĞI 94.444,00 TL” açıklamasına dayandırılmış olduğu görülmüştür.
1- 07/08/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 22.864,68 TL bedelli, ve,
2- 05/03/2020 tarih … nolu 76.579,55 TL bedelli 2 adet 99,444,23.-TL Toplam Tutarlı satış faturaları ve içeriğinde yazılı olan malların Davacı …..AŞ. tarafından Davalı ……. LTD.ŞTİ. firmasına teslim edilmiş olduğu görüş ve kanaatine varılabileceği,
-Yapı kredi bankası tarafından 24.04.2021 ve 06.01.2022 tarihinde beyan yazılarının ekinde dava konusuna esas olarak davalı …… İtd.şti. Firması adına talep edilen 5 adet ödeme belgesi üzerinden yapılan yukarıdaki tespitlere göre, Davalı ……. LTD.ŞTİ. Firması tarafından Davacı ……A.Ş. firmasına banka aracılığı ile 37.864,68.-TL tutarında ödeme yapılmış olduğu görüş ve kanaatine varılabileceği,
Davalı … tarafından davaya cevap dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu Elden Ödeme Makbuzlarının incelemesine göre Davacı ……A.Ş. firmasının temsilcisi …’ya 4 adet imza karşılığı makbuz ile; Davalı ……. LTD.ŞTİ. Firması tarafından Davacı ……A.Ş. firmasına elden makbuz karşılığı 30.000,00.-TL ödeme yapılmış olduğu görüş ve kanaatine varılabileceği,
Bu Minvalde Yukarıda yapılan tespitlere istinaden Davacı … TURİZM İNŞAAT SAN. VE TİC.A.Ş. firmasının Davalı … LABORATUARI ÖZEL SAĞLIK HİZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. firmasından 21.08.2020 icra takip tarihi itibari ile (99.444,23 – 37.864,68 – 30.000,00 -) 31.579,55.-TL tutarında alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılabilecek olup nihai takdir sayın mahkemenindir..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davalı şirketin ticari ilişki nedeniyle aldığı ürünlerin bedelini ödemediğini, davalı şirketin aldığı ürünler için 07/08/2017 tarihli 22.864,68-TL tutarlı ve 05/03/2020 tarihli 76.579,55-TL tutarlı olmak üzere toplam 99.444,23-TL miktarlı ürün teslimi yapıldığını, buna karşılık davalı tarafça yalnızca 18/03/2020 tarihli 5.000,00-TL tutarlı EFT ile kısmi ödeme yaptığını, dekont açıklamasında “22.864,68-TL tutarlı faturadan düşülmesi, ve kalan 17.864,68-TL” EFT açıklaması girildiğini, bu şekilde davalının bakiye borç miktarını kabul ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını, davacı lehine %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın haksız ve kötü niyetli olarak açıldığını, davalı şirketin davacı şirketle ticari ilişki yürüttüğü dönemde davacı şirketin yetkilisi ve ortağının … olduğunu, …’nın şahsi İBAN hesabına ve elden nakit olarak yapılan ödemelerle alınan ürün bedellerinin ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Kural olarak alacaklı, alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
6-Somut olayda mahkememizce davacı ve davalıya ait ticari defter ve kayıtlar ayrı ayrı incelenmiş, davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesinde dava konusu 2 adet faturanın davacı ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davacı şirketin kayıtlarına göre 5.000,00-TL tutarlı ödeme yapıldığı, bakiya alacak miktarının 94.444,23-TL alacak bakiyesi bulunduğu, yalnızca 5.000,00-TL tutarlı EFT ödemesinin davacı ticari defterlerinde yer aldığı, davalının diğer ödemeye yönelik savunmalarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarda bir kayıt yer almadığı görülmüştür.
Davalıya ait ticari defterlerin incelenmesinde dava konusu faturalardan yalnızca 22.864,68-TL tutarlı faturanın kayıtlı olduğu, 76.579,55-TL tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıt altına alınmadığı görülmüştür.
Davalı cevap dilekçesinde;
01/02/2018 tarihinde EFT ile … hesabına 10.000,00-TL,
02/02/2018 tarihinde EFT ile … hesabına 5.000,00-TL,
19/03/2018 tarihinde EFT ile … hesabına 5.000,00-TL,
13/06/2018 tarihinde EFT ile … hesabına 2.864,68-TL,
01/02/2019 tarihinde EFT ile davacı şirket hesabına 15.000,00-TL,
17/11/2015 tarihinde …’ya elden 5.000,00-TL,
09/03/2016 tarihinde …’ya elden 10.000,00-TL,
07/10/2017 tarihinde …’ya elden 10.000,00-TL,
19/02/2018 tarihinde …’ya elden 5.000,00-TL,
Olmak üzere toplam 67.864,68-TL ödeme yaptığını savunmuştur.
7-Yukarıda da açıklandığı üzere, öncelikle fatura içeriği ürünlerin davalı borçluya teslim edildiğinin ispat külfeti davacı üzerinde olup, davalı şirket tarafından fatura içeriklerinin ödendiğine yönelik savunma kapsamına göre fatura içeriğinin teslim edildiğine yönelik bir itiraz bulunmadığı, bunun yanında davalı tanığı …’nın da beyanında fatura içeriği malların fatura düzenlenmeksizin davacıya teslim edildiğini beyan ettiği, kural olarak mal teslim olgusu tanıkla ispat edilemez ise de davalının kendi delili olan tanığının mal teslimine yönelik beyanları ve davacı vekilince dosyaya sunulan kargo gönderi kayıtlarının incelenmesinde fatura ve sevk irsaliyesi içeriğini oluşturan toplam 76.579,55-TL tutarlı fatura içeriği ürünün davalıya teslim edildiğinin ispat edildiği, 22.864,68-TL tutarlı fatura yönünden ise zaten davalı ticari defterlerinde bu faturanın kayıtlı olması nedeniyle ihtilaf bulunmadığı, bu haliyle davacının davalıya toplam 99.444,23-TL tutarlı ürün teslimatı yaptığı kabul edilmiştir.
Davalı tarafça mal teslim tarihlerinden çok geç şekilde fatura düzenlenmiş olmasının olağan hayat akışına uygun olmadığı, ticari ilişkinin sona ermesinden uzun bir süre sonra 76.579,55-TL tutarlı faturanın düzenlendiğini, bu hususun fatura içeriği ürünlerin ücretinin ödendiğini gösterdiği savunulmuş ise de davalı tanığı olarak dinlenen davacı şirketin önceki yetkilisi …’nın beyanına göre davalı şirkete yapılan satışların fatura düzenlenmeksizin yapıldığı, yine bu şekilde yapılan satışların davacı tanığı tarafından da doğrulandığı dikkate alındığında satışı önceden gerçekleştirilen ve şirket kayıtlarına işlenmediği anlaşılan ürün satışlarının toplu olarak sonraki bir tarihte faturalandırılmasının alacak zamanaşımına uğramadığı müddetçe takipte bulunulmasına engel olmayacağı değerlendirilmiştir.
8-Davalı tarafça cevap dilekçesi ve aşamalarda davacı şirketin önceki yetkilisi ve ortağı olan …’nın şahsi banka hesabına ve elden yapılan ödemelerin bulunduğu ileri sürülmüştür.
Davacı ticari defterlerinde davalı şirket tarafından yapılmış ödemelerden yalnızca 18/03/2020 tarihli 5.000,00-TL bedelli olan kayıtlı olup, diğer ödemelerin kayıtlı bulunmadığı görülmüştür.
Davalı tarafça, davacı şirketin önceki yetkilisi …’ya yapılan ödemeler davacı şirketin kabulünde olmayıp şirket ticari defterlerine de işlenmediği görülmüştür.
Kural olarak ödemelerin ticari ilişkinin tarafı olan şirkete yapılması gerekmekte ise de ticari hayat içerisinde borca istinaden şirket yetkilisinin hesabına yapılmış ödemelerin de şirket açısından bağlayıcı olacağı değerlendirilmiştir. Ancak bu hususta elden yapılan ödemelerin niteliği itibariyle her zaman düzenlenebilecek adi senet oldukları dikkate alındığında davalının yalnızca banka vasıtasıyla yaptığı ödemelerin geçerli kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Zira elden yapıldığı ileri sürülen ödeme kayıtlarının delili olarak gösterilen makbuzlar davacı ticari defterlerine işlenmemiş olup, davacı şirketin önceki yetkili tarafından her zaman düzenlenebilecek belgelerle sınırsız şekilde borç altına sokulabileceği ihtimali düşünüldüğünde, bu şekilde ibraz edilen belgelerin şirket açısından bağlayıcı olabilmesi için ödemenin yapıldığı dönemde ticari defterlere işlenmiş olması gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça davacı şirketin önceki yetkilisi olan … hesabına EFT yoluyla gönderilen ödemeler konusunda ise, ödeme kayıtlarında açıkça “cihaz ve test karşılığı” şeklinde açıklamalarla ödendiği, davalı şirketin önceki yetkilisine yapıldığı sabit olan ödemelerin şirket yetkilisi tarafından ticari defterlere işlenmemiş olmasının ve şirket kayıtlarına girmemesinin davalı aleyhinde yorumlanamayacağı, zira banka kanalıyla yapılan ödemenin her zaman düzenlenebilecek nitelikte belgeler olmadığı ve iyi niyetli olarak borca istinaden yapılan ödemelerin geçerli kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu değerlendirmeler doğrultusunda davalı tarafça banka kanalıyla yapılan;
18/03/2020 tarihli 5.000,00-TL
01/02/2019 tarihli 15.000,00-TL
13/06/2018 tarihli 2.864,68-TL
19/03/2018 tarihli 5.000,00-TL
01/02/2018 tarihli 10.000,00-TL
02/02/2018 tarihli 5.000,00-TL,
Olmak üzere toplam 42.864,68-TL ödeme geçerli kabul edildiğinde, toplam fatura bedeli olan 99.444,23-TL’den mahsubu ile bakiye alacak miktarının 56.579,55-TL olacağı kabul edilmiştir.
Her ne kadar bakiye alacak miktarı 56.579,55-TL olarak tespit edilmiş ise de kısa kararda hesap hatası yapılarak alacak miktarının 500,00-TL fazla belirlendiği, bu husustaki hatanın kanun yolu aşamasında giderilebileceği değerlendirilmiştir.
9-Davacı tarafça icra inkar tazminatı, davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, davalının savunmaları ve sunulan belgeler dikkate alındığında davalının sorumlu olduğu bakiye borç miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği değerlendirildiğinden inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, davalının İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına itirazının 57.079,55-TL yönünden iptali ile takibin bu miktardaki asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlasına dair istemin reddine,
2-Alacağın likit nitelikte olmadığı değerlendirildiğinden icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.899,10-TL harçtan peşin olarak alınan 1.140,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.758,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.140,65-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 343,30-TL posta ve tebligat ücreti, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.402,6‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 847,69-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafça posta ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 400,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 158,25-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
10-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 797,77-TL’sinin davalıdan, 522,23‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2023

Katip….
e-imza

Hakim ….
e-imza