Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/869 E. 2022/252 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/869
KARAR NO : 2022/252

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin yurt dışına taşıyacağı ve yurt dışından taşıyarak ülkemize getirmiş olduğu malların davalının depolarında depolandığını, İşbu depolama hizmetinin karşılığın da müvekkil, davalı şirkete fatura kestiğini ve ücretini aldığını, yurt dışından gelen depolanacak yükler davalı şirketin yönlendirdiği kamyonlardan forkliftle boşaltılarak depoya taşındığını; yurt dışına gidecek yükler de davalı şirketin yönlendirdiği araçlara depolardan forkliftlerle davalı şirketin talimatları doğrultusunda yükleme yapıldığını, İşbu boşaltma ve yükleme hizmetleri karşılığında davacı araç dolum bedeli adı altında davalı şirkete fatura kestiğini ve ücretini aldığını, Davacı depolama, yükleme ve boşaltma hizmetleri karşılığı fatura karşılığı depolama ve araç dolum bedeli ücretine hak kazandığını, Davacı yapmış olduğu hizmet karşılığı davalı şirkete kesmiş olduğu onlarca fatura olduğunu, bir kısım fatura bedellerini gecikmelerle de olsa ilgili banka hesabına ödediğini, son ödeme tarihi olan 02.10.2017 tarihinden sonra hiçbir fatura bedeli ödenmediğini, 5.852,80-TL ‘lik hiç ödenmeyen cari fatura alacağına yasal süresi içinde itiraz ve iade etmediğini, Davacı işletmesine ait mail adresinden ilgili kişilere fatura kaynaklı cari hesap alacağını ihtar ederek davalı şirketi temerrüde düşürdüğünü, ilgili temerrüt ve ödeme bildirimlerine rağmen ödenmeyen fatura ve cari hesap borcu üzerine davalı şirket hakkında Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğünde …/… E. Sayılı dosyanın açıldığını, davalı şirketin, ilgili takip dosyasında, 06.09.2019 tarihinde borca itiraz ettiğini, takibin durmasına kötü niyetle sebep olduğunu, Davalı şirkete yapılan hizmet karşılığı kesilmesine rağmen, ödenmeyen 5.852,80-TL fatura alacağının temerrüt tarihi olan 31.10.2017 tarihinden başlamak üzere ticari avans faiziyle davalı şirketten tahsili ile harç, yargılama gideri ( Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü …/… E. Sayılı takip dosyası masrafları da dahil olacak şekilde) ve vekalet ücretinin ( arabuluculuk anlaşamama vekalet ücreti de dahil olacak şekilde) davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı adına düzenlendiği iddia edilen toplam 5.852,80 TL bedelli 12 adet fatura bedelinin ödenmediği iddiası ile alacak davası açıldığını, dava konusu alacağa dayanak gösterilen 12 adet fatura ile usul ve yasaya uygun herhangi bir delilin sunulmadığını, davalının savunma haklarının kısıtlandığını, davacının usul ve yasaya uygun delillerinin dosyaya sunulmasını, UYAP sistemine işlenmesi veya tarafımıza tebliğini müteakip beyanda bulunma hakkımız saklı tutulduğunu. Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlık, davacının, davalının müşterisine (… Ambalaj ve Kimya San. Tic. A.Ş.) ait yükün bir kısmını (2 palet), taşımayı yapacak olan araca yüklememiş olması, bu hususta gönderici sıfatına haiz davalıya herhangi bir bilgi vermemiş olması 2 palet yükün zamanında alıcısına teslim edilmemesi neticesinde 3. Kişi (… Ambalaj ve Kimya San. Tic. A.Ş.) müşteri tarafından 17/11/2017 tarihli ve … sayılı fatura tanzim edildiğini, davalı bu faturaya karşılık olarak davacı tarafından yüklenmesi unutulan/ ihmal edilen 2 palet yükü varış noktasına bila bedel nakletmek zorunda kaldığını ve davacının ihmali nedeniyle zarara uğraması ile başladığını, davalı, 3. Kişi … Ambalaj A.Ş. Tarafından davalıya (… Lojistik Ltd. Şti.) düzenlenen faturaya dayanarak, davacı aleyhine İzmir 8.İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, İcra takibine yapılan itiraz üzerine İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla talep etmiştir.
GEREKÇE : Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Somut olayda mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti için davacı …’in tacir olup olmadığı hususu mahkememizce araştırılmıştır. Bu kapsamda Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğüne, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasına müzekkere yazılmıştır. Şirinyer Vergi dairesinin cevabi yazısında davacının gerçek usulde işletme esasına göre defter tuttuğu ve VUK md. 177 de belirtilen hadleri aşmadığı bildirilmiştir. Davacının ticaret Sicil Kaydının bulunmadığı esanf kaydının bulunduğu gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır. Gelen yazı cevaplarına göre davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Davacının tacir olmaması sebebi ile dava konusu alacağın kaynağı ve dolayısı ile mutlak ticari dava olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için takip dayanağı faturaların sunulması talep edilmiş olup davacı vekili 05.04.2022 tarihli duruşmada faturaları sunmuştur. Fatura içeriklerine göre dava konusu edilen alacakların araç dolum bedeline ilişkin olduğu nakliye ve taşımacılığa ilişkin olmadığı uyuşmazlığın taşıma hukukundan kaynaklanmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan tespit ve değerlendirmelere göre davacının tacir olmadığı gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır. Yargılamaya konu olan dava Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Taraflardan birinin tacir olması davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. TTK’nun 5.maddesine göre davanın mutlak ticari davalardan olması veya her iki tarafın tacir ve açılan davanın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunması halinde açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi içinde olacağı, açılan davanın ise mutlak ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Öte yandan; HMK’nın 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü mahkemesince re’sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı . 05/04/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”