Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/851 E. 2023/635 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2021/851 Esas
KARAR NO : 2023/635
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde; “30.05.2021 tarihinde davalı …’e ait … plakalı aracın, müvekkil …’a ait … plakalı araca % 100 kusurlu olarak çarpması sonrası meydana gelen trafik kazasından doğan; Hasar Onarım Bedelleri (Parça ve İşçilik Bedeli) ile Araç Değer Kaybının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkile faiziyle ödenmesi, onarım süresi boyunca aracın kullanılmamasından doğan Mahrumiyet Tazminatının davalı …’den tahsili ile müvekkil davacıya faiziyle ödenmesi Başta Delil Tespiti Giderleri (harç, Vekalet Ücreti vs.) olmak üzere tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı/müvekkile faiziyle ödenmesi, Hasara sebebiyet veren aracın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için trafik kayıtlarına tedbir şerhi konulması talebimizin arzıdır. Fazlaya ilişkin tüm haklarımızın saklı kalmak kaydıyla ŞİMDİLİK;
Hasar/onarım bedeli olarak 100,00 TL,
Araç değer kaybı bedeli olarak 100,00 TL,
Araç mahrumiyet tazminatı olarak 100,00 TL olmak üzere toplamda 300,00 TL’dir. tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini” talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA : Davalı … Sigorta AŞ vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde; “Huzurdaki davanın belirsiz alacak nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırıdır. Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlıdır. taraf kusurlarının tespiti için dosyanın adli tıp kurumuna gönderilmesi gerekmektedir. Davacı tarafın talepleri fahiş boyuttadır.
kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirket ancak riziko anındaki gerçek zarardan sorumludur. Değer kaybının belirlenebilmesi için birden çok kriterin incelenmesi, bu incelemenin de, konusunda uzman, ehil ve tarafsızlığı tartışılmayacak bilirkişiler kanalı ile yapılması gerekmektedir. Sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz. Aracın daha önce başka bir kazaya karışıp karışmadığı tarafımızca bilinmemektedir. davacıya ait aracın daha önce kazaya karışmış olması durumunda orjinalliğinin bozulması söz konusu olmayacağından, araçta değer kaybı yaşanmayacaktır. bu hususun tespiti için aracın tramer kaydını talep ediyoruz. Eğer bir tazminata hükmedilecekse, kıymet kazanma tenzili uygulanması gerekir.müvekkil şirketten dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz talep edilemez.haksız ve hukuki mesnetten yoksun, fahiş ve kabul edilebilir olmayan tazminat taleplerinin reddine, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile müvekkil şirket dava açılmasına sebep olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini” Talep ettiği görülmüştür.
Davalı … vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde: “Kaza Sırasında Araç Sürücüsü … Olup, Davaya Dahil Edilmesi Gerekmektedir. Kaza günü aracı kullanan şahıs müvekkil değildir. … (TC-…) isimli şahıs, gece evini taşıyacağı için kamyonete ihtiyacı olduğunu söyleyerek … plakalı aracı müvekkilin bir akrabasından ödünç almıştır. Sabah aracı teslim ederken, park halindeyken sabaha karşı bir kamyonun çarparak kaçtığını söylemiştir. Müvekkil, davacıların taleplerinden tespit dosyasındaki (İzmir … Sulh Hukuk Makh. … D.İş) bilirkişi raporunun tebliği ile haberdar olmuştur. Tarafımızca …’a kaza konusunda bilgi vermesi ve kazadan doğan sorumluluğu hususlarında İzmir … Noterliği … yev. Nolu 19.11.2021 tarihli ihtarname gönderilmiş, muhataba adreste (5770/3 Sk. No:1 D:2 Karabağlar/İzmir) ulaşılamamıştır. (Ek-1) Aracın kaza sırasında sevk ve idaresi …’a ait olup, öncelikle davanın kendisine ihbar edilmesini talep etmekteyiz. Kusur Tespiti Yapılmamıştır Dava dilekçesinde müvekkile ait aracın kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de, kusur isnadının mahkemece bilirkişi aracılığıyla yapılması gerekmektedir. Ne müvekkil ne de davacı kazaya tanık olmuştur. Kazanın hangi aracın ihlaliyle ve ne şekilde gerçekleştiği, başka bir aracın müvekkilin aracına çarpıp çarpmadığı, o sırada diğer araçların kurallara uygun park edip etmedikleri incelenmeden müvekkilin aracının tam kusurlu olduğu kabul edilemez. Bu hususta Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ederiz. Davacının Talepleri Fahiştir
Hasar, mahrumiyet ve değer kaybı tazminatı hesaplarının yetkili bir bilirkişi tarafından ve birçok kriter göz önünde bulundurularak yapılması gerekir. Davacı tarafından iddia edilen hasar bedeline itiraz ederiz. Öte yandan değer kaybı hesabında, orijinal parçalar ile onarılmış ise değer kaybı yaşanmadığı dikkate alınmalıdır. Keza değer artışı olmuş ise, tazminat taleplerinden indirilmelidir. Araçta önceden hasar mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır. Aracın modeli ve yaşı dikkate alınmalıdır. Davacının Tedbir Talebi Dayanaksızdır. Davacı, üçüncü kişilere devir ve temlikini önlemek için aracın trafik kaydına tedbir şerhi düşülmesini talep etmiştir. Huzurdaki dava aracın mülkiyetine ilişkin olmayıp, tedbir konmasında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. İhtiyati tedbir talebinin reddini talep ederiz. Davacının faiz talebi de fahiştir.
Davacı, talep ettiği tazminat kalemlerine kaza tarihinden itibaren faiz işlenmesini talep etmektedir. Faiz başlangıç tarihi olarak kaza tarihi değil, dava tarihi esas alınmalıdır. Davacının fahiş faiz talebine itiraz ederiz. Haksız ve dayanaktan yoksun davanın müvekkil yönünden usulden ve esastan reddine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakIlmasına karar verilmesini talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedeli, Değer Kaybı ve Araçtan Mahrum Kalma Tazmini istemine ilişkin HMK md. 109 uyarınca açılmış olan Kısmi Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 07/09/2021 tarihli … Posta alındısının incelenmesinde davacı tarafça davalı sigorta şirketinin adresine posta yoluyla başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 30.05.2021 tarihinde, İzmir ili Karabağlar ilçesinde gerçekleştiği, … plaka sayılı aracın park halindeki …,…, … plaka sayılı araçlara çarpması ile kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın davacı … adına adına tescilli olduğu dosyada mevcut ruhsat suretinden;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise davalı … adına tescilli olduğu trafik tescil özet raporu ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 11.05.2021 – 11.05.2022 tarihlerini kapsar şekilde … AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Zarar veren … plaka sayılı aracın 11.05.2021 – 11.05.2022 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … AŞ.’de sigortalıdır. Kaza 30.05.2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmiş olup tutanakta kusur tespitinin yapıldığı, … plaka sayılı araç sürücüsünün KTK 56/1-a maddesini ihlal ettiği kanaatinin belirtildiği görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 11/04/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden:
30.05.2021 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “Etken Olduğu”,
Davacı tarafa ait … plaka sayılı aracın kazanın oluşumunda “Etken Olmadığı”,
– Maddi Zarar Tespiti Yönünden ise;
Dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 9.440,00.-TL (KDV Dahil) Hasar meydana geldiği,
Bahse konu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle Değer Kaybı meydana gelemeyeceği,
Davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 3 iş günü olduğu, Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince araç mahrumiyet zararının 600,00-TL olduğu şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
12) İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan 20/01/2023 tarihli ATK Raporunda ise;
Dava konusu … plakalı otomobilde Hasar Bedelinin 9.978,00-TL olduğu,
Değer kaybı oluşmadığı,
Araç mahrumiyet bedelinin 600,00-TL olduğu şeklindeki görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
13) Mahkememizce Kusura İlişkin yapılan değerlendirmede; Olay günü … plaka sayılı aracın hareket halinde olduğu, park halinde bulunan ve aralarında … plaka sayılı aracın da bulunduğu 3 adet araca çarparak zarar verdiği, kaza sonrası polis memurlarınca zaptolunan kaza tespit tutanağında belirtilen kanaat ile 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen görüş ve kanaatin benzeştiği görülmüştür. Kusur tespiti içeren 11.04.2022 tarihli raporun dosya kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olduğu nazara alınarak kusur dağılımı yönünden hükme esas alınmıştır. … plaka sayılı aracın nizami şekilde park edilmiş olması, park halinde bulundukları yer itibariyle görüşü engellememekte olması nazara alınarak kazada etken olmadığı, kusursuz olduğu; … plaka sayılı aracın ise nizami olarak park halinde bulunan araca çarpmış olması nedeniyle sürücüsünün dikkatli, tedbirli ve ustalıkla sürme görevini ihlal ettiği görülmekle kazada etken olduğu, asli (tam) kusurlu olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir.
14) Mahkememizce Tazminat Kalemlerine İlişkin yapılan değerlendirmede;
Dava öncesi İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş no’lu dosyasına sunulan 12.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda … plaka sayılı aracın hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin yapılan tespitler ile mahkememizce aldırılan 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunun çelişki arz etmesi nedeniyle dosya hasar ve değer kaybı talepleri yönünden ATK’ya gönderilerek çelişkinin giderilmesi amaçlanmıştır. ATK tarafından hazırlanan 20/01/2023 tarihli Rapor’da belirtilen kanaatlerin İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş no’lu dosyasına sunulan 12.07.2021 tarihli bilirkişi raporda belirtilen tespitlerden uzak olduğu, ancak 11.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen kanaat ve görüşlerle benzeştiği görülmüştür. Yetkin kurum tarafından hazırlanmış olması, dosya kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle 20/01/2023 tarihli ATK Raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır. … plaka sayılı aracın davaya konu kazadan evvel 12 kazaya daha karışmış olması ve bu kazalarda aldığı darbeler nedeniyle dosyamıza konu kazada değer kaybına uğramamış olduğu, davaya konu kaza nedeniyle oluşan hasarın onarımı için belirlenen 3 günlük onarım süresinin hasarın boyutu nazara alındığında makul olduğu hususları ile raporda tespit olunan 9.978,00-TL hasar bedeli mahkememizce de kabul edilmiştir.
15) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda Islah Dilekçesi ile müddeabihi arttırmış, harcını karşılamıştır.
16) Dava Dilekçesi ve Islah Dilekçesinde Yasal Faizin talep edilmiş olduğu görülmüş olup, davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olarak tespit olunan 20.09.2021 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine;
Davalı … yönünden ise zarar veren aracı sevk ve idare eden kişi olması nedeniyle sorumluluğunun haksız fiile dayanmakta olması ve failin haksız fiil ile birlikte temerrüte düşmüş olması nedeniyle faizin haksız fiil tarihi olan 30/05/2021 itibariyle işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
17) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a) 9.978,00-TL Hasar Tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı … A.Ş. yönünden 43.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 20/09/2021 tarihinden; Diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 30/05/2021 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine,
b) Değer Kaybı meydana gelmediği anlaşılmakla bu husustaki tazminat talebinin REDDİNE,
c) 600,00-TL İkame Araç Zararından kaynaklanan maddi tazminatın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Tazminat miktarına kaza tarihi olan 30/05/2021 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 722,58-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL ve Islah ile alınan 177,25-TL’nin mahsubu ile bakiye 486,03-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 445,04-TL ile sınırlı tutulmasına),
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00-TL’nin kabul ve red oranına göre 1.346,38-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.282,85-TL ile sınırlı tutulmasına), bakiye 13,62-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 100,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 650,00-TL Bilirkişi Ücreti, 359,20-TL posta ve tebligat ücreti ile 59,30-TL Başvurma Harcı, 59,30-TL Peşin Harç, 8,50-TL Vekalet Harcı ve 177,25-TL Islah Harcı olmak üzere toplam 1.313,55‬-TL Yargılama Giderinin kabul ve red oranına göre 1.301,14-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş no’lu dosyasında yapılmış olan delil tespitine ilişkin (25,00-TL başvuru harcı, 97,70-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 419,90-TL keşif harcı, 31,00-TL posta masrafı, 450,00-TL bilirkişi ücreti, 910,00-TL delil tespiti vekalet ücreti toplamı) toplam 1.942,10-TL’nin Yargılama Gideri olarak kabul ve red oranına göre 1.923,74-TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan Gider Avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle Kesin Olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.13/07/2023
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza