Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/840 E. 2021/989 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/840 Esas
KARAR NO : 2021/989

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/03/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2021

İzmir… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/06/2021 tarih,….E. …. K. Sayılı kararı üzerinde mahkememize tevzi edilen dosyanın incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili İzmir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ın kullandığı …plakalı yolcu otobüsünde müvekkilinin 21/02/2016 tarihinde yolcu olarak bulunduğunu, davalının otoban gişelerine giriş hızını düşürmeden giriş yapması ve aynı şeklide davalı …’ın kullandığı …. plakalı yolcu otobüsü ile gişi girişinde çarpıştığını, davalıların gişeye giriş hızını ayarlamadıkları nedenle kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kaza nedeni ile yaralandığını, yüzünde ve göz kapağında kesiler meydana geldiğini, tedavi süresinin uzun sürdüğünü, müvekkilinde % 10.2 malul kaldığını, müvekkilinin yaşadığı bu kaza nedeni ile büyük üzüntü yaşadığını, hala yaşadığını, 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediğini, 11 nolu gişeye normal seyrinde girdiğini, davalı …’ın kullandığı otobüsün 10 nolu gişeye girmekte iken önündeki otomobilin yavaşlaması nedeni ile ona çarpmamak için kendisinin girmekte olduğu 11nolu gişeye manevra yaparak kendisinin kullandığı otobüse sol arka kısmından çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, kusurlu olanın … olduğunu, kendisinin kusuru bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, kazada kusursuz olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin olayda kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin kazaya karışan aracın işleteni olduğunu, sürücü olan …’ın deneyimli bir sürücü olduğunu, kazanın olmasına diğer davalı …’ın sebebiyet verdiğini, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …….vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza taraflar arasındaki yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını, bu sözleşmeye göre davanın ticari dava olduğunu, yetkili mahkemenin ticaret mahkemeleri olduğunu, dosyada görevsizlik kararı verilmesini, kaza sırasında yolcunun emniyet kemerini takmamış olması kazanın meydana gelmesinde payının büyük olduğunu, talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : İzmir…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02/06/2021 tarih, … E. …. K. Sayılı görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici” olarak tanımlanmış ve 3/1-(l) maddesinde ise “tüketici işlem”leri sayılmıştır. Anılan hükümde sigorta işlemleri tüketici işlemleri arasında sayılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. Ve 138. Maddeleri gereğince; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yargıtay 11. H.D. 23.06.2016 tarih ve 2016/90 E. 2016/6987 Karar sayılı ilamında “6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k ve l maddelerinde, tüketici ve tüketici işlemi tanımlanmıştır. Buna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere, her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Aynı Yasanın “Diğer Tüketici Sözleşmeleri” başlıklı 5. bölümünde yer alan 49.maddesi, “Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler” başlığını taşımaktadır. Bu maddenin 1. fıkrasına göre finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme ise, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir.
Yine aynı Yasanın 73/1. maddesi, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü, 83. maddesi ise, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünü amirdir.
Dosya incelendiğinde davacının bir kısım davalıların işleten ve maliki bulunduğu araçta yolcu konumunda olduğu ve bunlarla davacı arasında tüketici işleminin bulunduğu ve bu ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Davacının bir kısım davalılarla arasında tüketici ilişkisinin bulunması halinde Tüketici Mahkemelerinin görevli olacağına dair ; İzmir BAM 6. H.D. 07.11.2019 tarih ve 2019/2765 E. 2019/2124 K. Sayılı, İzmir BAM 17. H.D. 12.07.2019 tarih ve 2019/865 E. 2019/1475 K. Sayılı, İzmir BAM 17. H.D. 08.06.2020 tarih ve 2020/723 E. 2020/529 K. Sayılı ilamları da dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.15/11/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır