Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/832 E. 2023/94 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/832 Esas
KARAR NO : 2023/94
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
YAZIM TARİHİ : 07/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tüzel kişi tacir olan müvekkil şirket … İthalat İhracat Üretim Pazarlama
Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ile bir diğer tüzel kişi tacir olan davalı borçlu … Tekstil İthalat Ve İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında kıyafet dikim kesim ve sair bir takım tekstil işlerinin müvekkilce görülmesine, karşılığında ise davalı borçlu şirket tarafından müvekkil şirkete bir miktar bedel ödenmesi bakımından ticari ilişki geliştiğini, her ne kadar ticari ve sözleşmesel ilişki kapsamında müvekkil üzerine düşen edimi yerine
getirerek malları imal edip teslimini gerçekleştirmiş olsa da ekte sunulu faturalar ve cari hesap kayıtlarından anlaşılacağı üzere (EK-1) kendisine sebepsiz yere eksik ödeme yapılmış olduğunu, müvekkile eksik ödenen satış bedelinin tahsili amacı ile …. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasından tarafımızca başlatılan icra takibi davalı tarafın süresi içinde yaptığı borca itirazı ile durduğunu, taraflar arasındaki satış sözleşmesine müteakip müvekkil tarafından imal edilip davalı yana teslim edilen malların fatura bedelleri; … TL Kesim Dikim Paket bedeli, … TL Kalıp ve Koli bedeli olmak üzere toplam … TL olduğunu, yapılan ödemelerin düşülmesi ile müvekkil şirketin iş bu faturalardan kaynaklanan davalı yandan … TL bakiye alacağı bulunduğunu, belirtilen malların müvekkil tarafından davalıya teslim edildiğini, bu teslim neticesinde satış bedeli muaccel olmuş olup davalı yan üzerine düşen TL satış bedelinin ödenmesi borcunu yerine getirmeyerek temerrüde düştüğünü, Nitekim bu hususun 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Taşınır Satışına ilişkin Satış bedelinin muacceliyeti ve faizi başlıklı maddesinde “Aksine sözleşme yoksa, satılan alıcının zilyetliğine girince satış bedeli muaccel olur. Faiz istenebileceği konusunda bir teamül varsa veya alıcı maldan ürün ya da diğer verimler elde etme imkânına sahip ise ya da belirli günün geçmesiyle temerrüdün gerçekleşmesi durumunda, ayrıca bir ihtara gerek olmaksızın satış bedeline faiz istenebilir.” hüküm altına alındığını, buna göre, dava konusu satış bedelinin malların teslimi ile birlikte muaccel olduğu ve teslim anından itibaren faiz işletilmesi gereği izahtan vareste olduğunu, İşletilecek faiz bakımından ise TBK m.120/1 uyarınca “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir” düzenlemesine binaen 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2. maddesi uyarınca “Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecbur olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir olduğunu, bu bağlamda ilgili yasal mevzuat uyarınca muaccel olan satış bedeline teslim anından itibaren olmak üzere Ticari Temerrüt (avans) faizi talep etmekte olduğunu, dava konusu satış sözleşmesine müteakip malların tesliminin gerçekleştirildiğine dair davalı tüzel kişi … TEKSTİL İTHALAT VE İHRACAT SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’NİN münferiden temsile yetkili temsilcisi … ‘NUN ikrarını içeren mailler ve whatsapp sosyal medya mecrasından gerçekleştirilen görüşmelerin dilekçe ekine sunulduğunu, bu maillerde özetle malların teslim edilmesine rağmen ödemenin davalı şirketin diğer müştereken temsile yetkili temsilcisi …’NÜN sebepsiz yere borcun ifasına yanaşmaması sebebiyle gerçekleşmediği, …’NUN kendisinin ise borcunu kabul ettiğini ancak, şirketin %50 hissesine sahip olduğu için satış bedelinin de yalnızca %50’sini ödemek istediğini, …’de watssaap mesajlarında malları şirketin teslim aldığını ikrar ettiğini ancak ödeme yapamayacağını belirtmekte olduğunu, mahkemenizin bilgisine ekte sunulu olduğu üzere davalı yanın bilgisi dahilinde faturalar ve cari hesap bulunmakta olup, bunun bilinmesine rağmen borcun ödenmesini geciktirmek yahut mal kaçırmak adına ödeme emrine itirazda bulunulduğunu, Satış bedelinin ödenmemesi neticesinde hali hazırda ekonomik olarak zarar görmüş müvekkil şirketin bu mağduriyetinin artmaması ve davalı yanın mallarını kaçırmasına engel olunup muaccel alacaklarının güvence altına alınması için borçlunun taşınır, taşınmaz, 3. ,kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini belirterek,
bu sebeplerle, …. İcra Müdürlüğünün … E. numaralı icra takibi dosyasından gönderilen ödeme emrine yapılan haksız itirazın iptaline, alacağın tamamı, faizi ve tüm fer’ilerini tahsil etmek üzere takibin devamına, haksız itiraz dolayısıyla da davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, muaccel alacağımızın güvence altına alınması için borçlunun taşınır, taşınmaz, 3. kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Eser sözleşmesinde davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Esere konu iş ise davacının davalı adına tekstil üretmesine yöneliktir.
Davacı/yüklenici eseri üretim teslim ettiğini, kısmi ödeme aldığını ancak bakiye alacağın ödenmediğini iddia etmekte davalı tarafın ise iddiaya karşılık bir savunması bulunmamaktadır.
Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde kural olarak davacı yüklenici, sözleşme ve yasaya uygun gerçekleştirdiği imalât miktarını, davalı ise yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür.
Davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2 adet fatura bedelinin toplamanı olan …- TL’ nin talep edildiği, ödeme emrinin davalı/ borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığından işin esasına geçilmiştir.
Dosyanın taraflarına ticari defterlerinin ibrazı için kesin mehil verilmiş olup, davalılar ihtaratlı davetiyeye rağmen süresinde ticari defterleri ibraz etmediğinden yalnızca davacı tarafın defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmında; “Davacının Ticari Defterleri Üzerinde Yapılan İncelemede;
2021 yılına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca 2021 yılı yevmiye defterine yapılması gereken kapanış tasdiki için sürenin bulunduğu (30.06.2022), ticari
defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı,
Davacıya ait ticari defter kayıtlarında;
• Davacının 2021 yılında davalıya 18 adet fatura karşılığı toplam … TL tutarında fatura düzenlediği,davalının davacıya toplamı … TL tutarında ödeme yaptığı ve davalının davacıya … TL tutarında borcunun bulunduğu,
• Davacının takip tarihi itibariyle, takip dayanağı … tarihli … nolu faturadan bakiye kalan … TL ve … tarihli … nolu fatura tutarı olan … TL olmak üzere toplam … TL tutarında davalıdan alacaklı olduğu, takibin asıl alacağının da bu tutar üzerinden başlatıldığı,
Taraflara ait Ba-Bs Formları Üzerinde Yapılan İncelemede;
• 25 Ocak 2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan VUK 523 Nolu Genel Tebliğinde hüküm altına alındığı üzere; VUK kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgeler, 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir.
• Sayın Mahkemece taraflara ait Vergi Dairelerinden istenilen Ba-Bs formlarının incelenmesinde; takibe konu faturaların “e-arşiv fatura” senaryosu ile düzenlendiği dolayısıyla beyan edilme dönemi olan 2021/09 dönemine ait Ba-Bs formlarında herhangi bir beyanda bulunulmadığı tespit edilmiştir. “şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.Bilindiği üzere; mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (HMK m. 222/1) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (HMK m. 222/2) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. Md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (HMK m. 222/3) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (HMK m. 222/4) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/5)Bu kapsamda ticari defterlerin sahibi lehine delil olması için kural olarak işin ticari olması, her iki tarafın tacir olması ve iki tarafında ticari defterlerinin incelenmesi ya da belirli şartlara göre tek başına ona dayanması gerekir.
Tüm bu nedenler ile; alacağa dayanak faturaların davalının ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığı ticari defterler ibraz edilmediğinden tespit edilememiş ise de, dinlenen tanık beyanı, usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterlerine göre kısmi ödeme, davalı tarafından ayıp veya eksik iş savunmasının bulunmaması ile 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinin üçüncü fıkrasında 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 23. maddesi ile yapılan değişiklikte gözetildiğinde davacı tarafın faturaya konu ürünleri fen, teknik ve sanat kurallarına göre üretip teslim ettiği iddiasını ispatladı sonucuna ulaşılarak davanın kabulüne, dava konusu takip dosyasının dayanağı faturaya dayandığından alacak likit olarak değerlendirilerek davacı lehine de tazminata hükmedilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Davalının sorumlu olduğu … TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan … .-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken … TL karar ve ilam harcının yatan … TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan … TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 508,26 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 75,00 TL posta ve diğer giderler ile 650,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.292,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

GE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”