Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/805 E. 2021/923 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/805 Esas
KARAR NO : 2021/923

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Davacı vekili tarafından Mahkememizde açılan Zayi Çek iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin İzmir ve çevre illerde mermer ve granit işi yapan firma olduğunu, müvekkili şirket yetkilisinin, çek alacaklıları tarafından aranarak çek ödeme tarihleri gelmeden evvel nakit ödeme yapılması halinde bedelde indirim vaadiyle kimi elden kimi ise nakten ödeme yapıldığını, aynı sektörde yer alan diğer firmalarla yine aynı konuda sorun yaşandığını, buna istinaden açılan 2021 yılı 8. Ayında İzmir 2., 3., 6., ve 7., Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılan davalardan, karşı tarafların çekleri teslim etmesi nedeniyle feragatle kapatıldığını, ne var ki aşağıda yer alan çeklerle ilgili halen taraflar arasında ihtilaf bulunduğunu, mükerrer ödemeden kaçınmak ve hatta bilakis kötüniyetli 3. kişilerin eline işbu bahsi geçen çeklerin geçmesini önlemek ve ileride telafisi mümkün olmayacak maddi zararlara uğramamak amacı ile işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle … BANKASI Pınarbaşı / İzmir Şubesinden alınmış olan; … Çek numaralı 10.11.2021 Keşide Tarihli 5000,00 TL Tutarlı, …… Çek numaralı 07.11.2021 Keşide Tarihli 4000,00 TL Tutarlı, ….Çek numaralı 20.11.2021 Keşide Tarihli 2538,00 TL Tutarlı, ……. Çek numaralı 25.09.2021 Keşide Tarihli 2000,00 TL Tutarlı çekler ile ……BANKASI Bornova/ İzmir Şubesinden alınmış olan;….. Çek numaralı 15.11.2021 Keşide Tarihli 5000,00 TL Tutarlı, ……….. Çek numaralı 15.11.2021 Keşide Tarihli 2680,00 TL Tutarlı, ………..Çek numaralı 30.11.2021 Keşide Tarihli 3500,00 TL Tutarlı çekler üzerine ödeme yasağı konulmasını talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
1-Çek iptali davası poliçe hakkında düzenlenen hükümlere tabi olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
“MADDE 757- (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”
“MADDE 758- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilindiği takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine iade davası açması için uygun bir süre verir.
(2) Dilekçe sahibi verilen süre içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.”
“MADDE 759- (1) Poliçeyi eline geçiren kişi bilinmiyorsa, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
(2) İptal isteminde bulunan kişi, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını inandırıcı bir şekilde gösteren delilleri mahkemeye sağlamak ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas içeriği hakkında bilgi vermekle yükümlüdür.”
“MADDE 760- (1) Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği açıklamaları inandırıcı bulursa, verilecek ilanla, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi belirli bir süre içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
MADDE 762- (1) Poliçenin getirilmesine ilişkin ilan, 35 inci maddede yazılı gazete ile üç defa yapılır.
(2) Özellik gösteren olaylarda, mahkeme, uygun göreceği daha başka ilan önlemlerine de başvurabilir”
2-Çek iptali davası hasımsız dava niteliğinde olup, 3. kişiler açısından kesin hüküm doğurmadığından, mahkemece iptal kararı verilse dahi yasal çerçevede çeki elinde bulunduran kişi henüz ödeme yapmamış keşideci, lehtar veya kendisinden önceki cirantalara müracaat edebilir. Alınan iptal kararı da meşru hamilin senetten kaynaklanan haklarını sona erdirmez. Senedi kaybeden hamilin mahkemeden alacağı iptal kararı, seneti elinde bulunduran kişi meşru hamil ise sorumluluktan kurtarmaz. Ayrıca iptal kararı verilmemiş olması da, davacının ileride gerçekleşmesi muhtemel haksız takipte menfi tespit davası açmasına engel olmaz. Yasa koyucunun iptal davasına gerek duymasının nedeni; iptal kararı sonrası hakkın hamil tarafından senetsiz tahsilini veya yeni bir senet düzenlenmesini sağlamak (TTK’nun 652)iyi niyetle, iptal kararı getiren hamile ödeme yapan borçluyu, seneti ele geçiren üçüncü kişilere karşı senetten kaynaklanan borç nedeniyle sorumluluktan kurtarmaktır. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki, son yıllarda gerçekte çek hamili olmadığı halde kişilerce çek iptali davası açılmakta, mahkemeden ödeme yasağı yönünde tedbir kararı alınarak çekin ibrazı halinde çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasının önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Zira çekin karşılıksız çıkması halinde karşılaşılacak yaptırım, çek bedelinin geç ödenmesinden doğan zarara kıyasla önemli ölçüde daha büyük maddi yük getirmektedir. Mahkememizde karşılaşılan somut bir olayda, tek bir kişi tarafından aynı yıl içerisinde onlarca çek iptali davası açıldığı ve bunların tamamının ibraz tarihi sonrasında davadan feragatle sonuçlandığı görülmüştür. Bu nedenle özellikle davacının meşru hamil olduğuna yönelik iddiasını ispatlar delillerin bulunup bulunmadığının titizlikle incelenmesi son derece önem arz etmektedir. Aksi durumda kamu güvenine sahip olan kıymetli evrakların tedavül kabiliyeti ve geçerliliği zaman içerisinde peyderpey değer kaybedecektir. Bu durum ticari hayatı olumsuz etkileyeceği gibi yargılama makamları eliyle buna sebebiyet verilmiş olması da farklı bir zaafiyet anlamına gelecektir.
3-Somut olayda davacı şirket daha önce kendisi tarafından keşide edilmiş çeklerin iade alınmaksızın bedellerinin hamiline veya lehtarına ödendiğini ve bir kısım çeklerin iade alınmadığı ileri sürülmüş ise de davacı meşru hamil olmadığı gibi çeklerin bizzat keşidecisidir. İptali talep edilen çeklerin davacı elinden rıza dışında çıktığının ileri sürülmemesi, TTK’da keşideciye iptal davası açma hakkı tanınmamış olması hususları birlikte gözetildiğinde davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekmiştir.
4-Davacı tarafından her ne kadar ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de davanın esası hakkında ret kararı verildiğinden tedbire ilişkin ayrıca bir karar verilmemiş, esas hükümle beraber ihtiyati tedbir verilmemesine karşı istinaf yoluna gidilebileceği belirtilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırılan gider avansının iadesine,
Gerekçeli kararın davacıya tebliğinden itibaren iki haftalık yasal İstinaf süresi içinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 03/11/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸