Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2022/388 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785
KARAR NO : 2022/388

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’ye ait, davalı …’nin sürücüsü olduğu ve davalı …’ya ZMMS ile sigortalı olan … plakalı aracın, davacının sürücüsü olduğu … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00.-TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak üzere davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Aş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle hukuksal yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, esas yönünden ise kabul anlamına gelmemek kaydıyla sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 36.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, yapılan tespit ve değerlendirmeler uyarınca 24.10.2019 tarihinde gerçekleşen kazada …. plakalı aracın hasarının karşılanması amacıyla müvekkil şirketçe; 25.02.2021 tarihinde 3.725,00 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemeler ile birlikte müvekkili şirketin yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı asillere usulüne uygun davetiye tebliği yapıldığı, ancak davaya bir yanıt vermedikleri görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında davalı vekilinin 17/05/2022 tarihli uyap üzerinden gönderdiği dilekçesi ile tarafların sulh ve ibra olduklarını, talep konusu tüm ferileri ile birlikte davacı tarafa müvekkilince ödendiğini, davanın konusuz kaldığını beyan ettiği, davacı vekilinin de 18/05/2022 tarihli dilekçesi ile davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını, sulh protokolüne göre tarafların birbirinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını, arabuluculuk ücretinin davalı … Aş üzerinde bırakılması hususunda mutabık kalındığını beyan ettiği, ancak dosya kapsamına göre davacının dava açmakta haklı olduğu ve davalıların davanın açılmasına sebebiyet verdiği, tüm davalıların alacaktan sorumlu olduğu tespit edilmiş olup, sulh davayı sona erdiren taraf işlemi olup, açıklandığı anda hüküm ifade edeceğinden, sulh nedeniyle iş bu dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1- Davacının davasının sulh nedeniyle konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik 21,40.- TL harcın davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.360,00.-TL arabuluculuk ücretinin davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı vekili ile davalı … Aş vekiline karşılıklı anlaşma doğrultusunda ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal İstinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildi. 23/05/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”