Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2021/1161 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021774 Esas
KARAR NO : 2021/1161

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili, dava dilekçesinde; davacıların murisi …’nın 21/04/2012 tarihinde sürücüsü olduğu motorsikletle seyir halinde iken, davalı …’ın maliki, davalı Suat’ın oğlu …’ın sürücüsü, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin trafik sigortacısı olduğu …plaka sayılı araçla çarpışmaları sonucunda yaralandığını ve müteakiben 04/05/2012 tarihinde öldüğünü, kazada tam kusurlu olan sürücü …’ın kaza mahallini terk ederek kaçtığını, kendisinin 16 yaşında olup, ehliyetinin dahi bulunmadığını, davacıların manevi yönden elem ve ızdırap çektiklerini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla oğlu …’nın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan davacı … için 10.000,00.-TL maddi tazminatın 21/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müteselsilen, davacı … için 30.000,00.-TL, … için 10.000,00.-TL ve … için 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 50.000,00.-TL manevi tazminatın 21/04/2012 tarihinden itibaren davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 22/09/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde 10.000.-TL. olarak talep ettikleri dava değerinin 12.642,08.-TL.na artırma taleplerinin kabulüne, bu miktarın 21.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta vekili, cevap dilekçesinde; 21/04/2012 tarihli trafik kazasına karışan …plakalı aracın müvekkili şirkete 12/05/2011 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçeye göre teminatlarının ölüm kişi başı 200.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu poliçeye göre sakatlanma teminatlarının, gerçek kusur, geliri ve destek kaydı oranına göre tazminat meblağının belirleneceğini, müvekkili şirkete kaza ve hasar ihbarında bulunulmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde kusursuz oludğunu, bu nedenle poliçe sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın redine, dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden temerrüt sözkonusu olmadığı için aleylerine masarf, faiz ve avukatlık ücratine hükmolunmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak süresi içinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucunda davacıların muris …’nın vefat etmesi nedeniyle, davacıların isteyebileceği destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin olup, Mahkememizin 11/12/2014 tarih ve… Esas, …Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 01/06/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “…Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı tarafın % 25, ölenin % 75 kusurlu olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile 12.642,08-TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınıp davacılardan …’ya verilmesine, davacı … için 7.500,00-TL manevi tazminat, davacı … için 2.500,00-TL manevi tazminat, davacı … için 2.500,00-TL manevi tazminatın 21/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından davalılardan … aleyhine hükmedilen manevi tazminat miktarları yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; davacıların kazada ölenin annesi ve kardeşleri olması, olayın gerçekleşme biçimi, tarafların kusur durumu ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Bu nedenle davacılar yararına daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
BOZMA SONRASI DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Mahkememizin … Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan açık yargılaması sonucunda;
1-Dava trafik kazası neticesinde vefata dayalı destekten yoksun kalma ve tazminat davasıdır.
2-Davacılardan …’nın oğlu, diğer davacıların kardeşi olan müteveffa … 21.04.2012 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki motosikletle davalılardan …’a ait …plaka sayılı araç arasında meydana gelen kaza neticesinde vefat etmiş olup davacı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat, diğer davacı kardeşler tarafından ise manevi tazminat talep edilmiştir.
3-Mahkememizce bozma öncesi gerçekleştirilen yargılama sırasında dava konusu kazanın gerçekleşmesinde müteveffa … %75 oranında, davalı araç sürücüsü ise %25 oranında kusurlu bulunmuştur.
4-Davacı … müteveffanın annesi olup hayatta kalmış olsaydı davacıya destek olacağının kabulü gerekmektedir. Bu nedenle destek zararının hesaplanması için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 16.09.2014 tarihli rapora göre davalıların kusuruna isabet eden zararın 12.642,08-TL olduğu tespit edilmiştir.
5-Mahkememizce bozma maddi tazminat yönünden 12.642,08-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, maddi tazminat yönünden taraflarca temyiz başvurusunda bulunulmadığından maddi tazminat miktarı yönünden taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu nedenle mahkememizce bozma sonrasında da maddi tazminat miktarı aynen korunarak hüküm kurulmuştur.
6-Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin temyiz incelemesi sonucunda manevi tazminat miktarlarının davacılar ile müteveffanın yakınlık derecesi gözetildiğinde düşük olduğu gözetilerek bozma kararı verilmiştir.
7-Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Mahkememizce davacı …’nın müteveffanın annesi olması, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, paranın alım gücü, son yıllarda artan enflasyon oranına kıyasla yasal faiz miktarının düşük nitelikte kalmasının hükmedilecek tazminat miktarının tatmin niteliğini hafiflettiği hususları birlikte değerlendirilerek 20.000,00-TL manevi tazminat takdiri uygun görülmüştür.
Davacılar … ve … yönünden ise müteveffanın kardeşleri olmaları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, paranın alım gücü, son yıllarda artan enflasyon oranına kıyasla yasal faiz miktarının düşük nitelikte kalmasının hükmedilecek tazminat miktarının tatmin niteliğini hafiflettiği hususları birlikte değerlendirilerek ayrı ayrı 8.000,00-TL manevi tazminat takdiri uygun görülmüştür.
8-Kısa kararın yazımı sırasında hükmün 2 ve 3 nolu bölümlerinde “manevi” ibaresi yerine sehven “maddi” kelimesi yer almış ise de aynı metinde hükmedilen tazminat miktarından sonra açık bir şekilde örneğin “8.000,00-TL manevi tazminatın” ibaresi kullanıldığı, hatanın açık yazım hatası niteliğinde olduğu ve tashih şerhi ile giderilebileceği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE, 12.642,08-TL maddi tazminatın davalı …’dan 21/04/2012 tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden ise dava tarihi olan 08/04/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-Davacı …’nın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 21/04/2012’den itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak işbu davacıya verilmesine, fazlasına ilişkin istemin reddine,
3-Davacı …’ın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 21/04/2012’den itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak işbu davacıya verilmesine, fazlasına ilişkin istemin reddine,
4-Davacı …’nın maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 8.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi 21/04/2012’den itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak işbu davacıya verilmesine, fazlasına ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.322,74-TL harçtan peşin olarak alınan 204,95-TL ile ıslah harcı olarak alınan 10,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.107,79-TL karar ve ilam harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 863,58-TL ile sınırlıdır)
6-Davacı …’nın Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
7-Davacı …’nın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
8-Davacı …’nın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
9-Davacı …’ın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
10-Davacı …’ın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.000,00-TL maktu vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
11-Davacı …’nın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
12-Davacı …’nın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.000,00-TL maktu vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
13-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 204,95-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 10,00-TL toplamı 214,95-TL. harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
14-Davacılar tarafından başvuru harcı, posta ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.516,00-TL. yargılama giderinin davalı …Sigorta yönünden tamamının, davalı … yönünden davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 1.400,80-TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
15-Davalı …Sigorta tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile temyiz kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede temyiz kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’ne temyiz konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip….
e-imza
¸

Hakim ….
e-imza

TASHİH ŞERHİ
Mahkememizce görülmekte olan davada verilen 23.12.2021 tarihli kararda hükmün manevi tazminata ilişkin 2, 3 ve 4 nolu hüküm fıkrasında “maddi tazminat” ibaresinin yer aldığı, ancak taraflar arasında maddi tazminata ilişkin uyuşmazlığın yalnızca …’nın destekten yoksun kalma talebi yönünden olduğu ve 1 nolu hüküm fıkrasında buna ilişkin hüküm kurulduğu, yine belirtilen 2, 3 ve 4 nolu hüküm fıkralarında kurulan hükümlerin manevi tazminata dair olduğunun açıkça anlaşıldığı, açıklanan nedenlerle hatanın açık yazım hatasından kaynaklandığı ve tashih yoluyla giderilebileceği değerlendirilmekle, mahkememizce resen tashih şerhi düzenlenmiştir.
Karar;
Mahkememizin … Esas…..Karar sayılı 23.12.2021 tarihli kararının;
-2 nolu hüküm fıkrasında “Davacı …’nın” ibaresinden sonra yer alan “maddi” kelimesinin hükümden çıkartılarak aynı yere “manevi” kelimesinin eklenmesine,
-3 nolu hüküm fıkrasında “Davacı …’ın” ibaresinden sonra yer alan “maddi” kelimesinin hükümden çıkartılarak aynı yere “manevi” kelimesinin eklenmesine,
-4 nolu hüküm fıkrasında “Davacı …’nın” ibaresinden sonra yer alan “maddi” kelimesinin hükümden çıkartılarak aynı yere “manevi” kelimesinin eklenmesine,
Hükmün bu şekilde tashihine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 304. Maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04.01.2022

Katip …..
¸

Hakim …..
¸