Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/755 E. 2023/71 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/755 Esas
KARAR NO : 2023/71

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/07/2021 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araç seyir halinde iken maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. İşbu hasar sebebiyle müvekkilin aracındaki parçaların değişmesi ya da onarım görmesi gerektiğini, müvekkili adına kayıtlı … plaka sayılı aracın … numaralı Kasko Poliçesiyle kayıtlı olup meydana gelen kaza neticesinde davacının aracında oluşan maddi zararın, davalı sigorta şirketi tarafından kasko poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere karşılama yükümlülüğü bulunmakta olduğunu, iş bu davaya konu davacının aracında oluşan hasar onarım bedelinden gerçek zarar kapsamında olduğundan sorumluluğu bulunmakta olduğunu, müvekkili adına kayıtlı … plakalı araç davalı sigorta kurumuna, …Sigota Anonim Şirketine … kasko poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, meydana gelen kaza sırasında oluşan hasarın gerçek onarım maliyeti, hasarın nedeni ve niteliğine ilişkin bilgi ve bulgularla bedelin tespiti için … numaralı hasar dosyası oluşturulmuş olup kaza neticesinde müvekkilin aracında 132.400.93-TL hasar onarım maliyetinin olduğunun tespit edilmiş olduğunu, davalı sigorta şirketine davaya konu araçta oluşan hasar bedelinin ödenmesine ilişkin başvurulmuş ise de başvuruya ilişkin herhangi bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin aracının zarar toplamı parça ve KDV dahil 132.400.93- TL olduğunu, trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan şimdilik; 500,00.-TL (KDV Dahil) hasar bedeli ile 944,00-TL Eksper ücretinin ( yargılama giderlerinden sayılmasına) hasarı ret tarihinden (temerrüt tarihi) itibaren işletilecek avans faizi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle usuli açıdan davacı tarafın talep etmiş olduğu hasar bedeli kendisi yönünden belirli iken bu şekilde kısmi dava açması doğru değildir. Açılan dava, miktar itibariyle davacı yönünden belirli nitelik taşıdığından, davanın kısmi dava şeklinde açılmasını kabul etmiyor, açılan davanın öncelikle hukuki yarar noksanlığı nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin olarak dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketine kasko poliçesi ile sigortalandığı hususu doğru olduğunu, ancak davacı yanın davaya konu kaza sebebiyle müvekkil sigorta şirketine yapmış olduğu hasar başvurusu neticesinde, açılan hasar dosyası ile davacı yanın hasar tazmin talebi müvekkil sigorta şirketince toplanan bilgi, belge ve deliller kapsamında aldırılan yasal delil niteliğindeki ekspertiz raporu ve araştırma raporları ile davacı yanın gerçeğe uygun şekilde ve iyi niyetle ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği, davacı tarafın kazayı karışan ve kazayı yapan kişilerin gerçeğe aykırı beyanda bulunmaları, sigortalı sıfatıyla davacı yanın üzerine düşen hareket etmesi, kaza sonrası sürücü değişikliğinin ve kaza yeri terk durumunun söz konusu olması, bu durumun sonrasında kazayı yapan kişilerce de kabul ve ikrar ve itiraf edilmiş olması, araç sürücüsü ile ilgili resmi makamlara yanıltıcı ve gerçeğe aykırı beyanda bulunulmuş olması, aynı zamanda bilerek zarara neden olunması, ayrıca belirttiğimiz üzere kazadan tam bir gün geçtikten sonra olayla ilgili karakola gidilmiş olmakla olay yeri terk durumunun da söz konusu olması istisna haller olarak belirtilen can güvenliği ve sağlık sebebiyle olay yerinden hemen ayrılmak zorunda kalındığına veya en azından zorunlu bir sebebin varlığı bir an için kabul edilse dahi bu zorunlu sebebin kalkmasından hemen sonra en makul süre zarfında en yakın karakola veya polise gidilerek kazanın bildirildiğini ispata yarar en ufak bir delil ve belge sunulmamış olması kazanın tek taraflı olması da dikkate alındığında olması gerektiği şekilde kolluk kuvvetlerine hemen haber verilerek resmi kaza tespit tutanağı tutulması da sağlanmaması, ancak ve ancak kazadan sonra aracın bırakıldığı servis tarafından hasarın poliçe kapsamında onarımı için resmi tutanak istenince kazadan bir gün sonra Dikili Merkez Karakoluna gidilerek müracaat etmeleri gerçeği karşısında talebin birden fazla gerekçeyle kasko poliçesi teminatı kapsamı dışında kalmasından dolayı müvekkil sigorta şirketi tarafından reddedilmiş olup hasar başvurusunun olumsuz görüş ve kanaatle kapatıldığına dair red cevabi yazısı da davacı tarafa ayrıca gönderilmiş olduğunu, açılan işbu haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigortalı araçta iddiaya konu olay sebebiyle oluşan zararın belirlenmesi için Bilirkişi heyetinden alınan 15/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “
Dosya kapsamına göre; 26.07.2021 tarihinde ve saat : 15.00 sıralarında meydana gelen kazanın
oluşumunun; “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile, İzmir İli, Dikili İlçesi, ……..Mahallesi, ……….. Sokak üzerinde seyir halinde iken; köprünün üzerinden 20 – 30 cm. aralığında su aktığı esnada geçiş yaptığı sırada aracın suya gömülmesi” şeklinde meydana geldiği belirtildiği,
İş bu 26.07.2021 tarihli kazanın oluşumunda;

•… plaka sayılı araç sürücüsü …’nın “ETKEN OLDUĞU”,
• Söz konusu kazada başkasına atfı kabil bir kusur tespit edilemediği,

Dava konusu … plaka sayılı araçta, olay nedeniyle,

• Yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 130.980,00.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği,
• Bahse konu … plaka sayılı aracın ekspertiz rapor ücretinin 944,00.-TL (KDV Dahil)
olduğu,

Varlığı ve geçerliliği konusu ihtilafsız olduğu üzere davaya konu … plakalı ve davacı
……….Tec. AŞ adına kayıtlı aracın davalı …SİGORTA A.Ş. tarafından … nolu poliçe
ile 03.12.2020-2021 tarihleri arasında kasko sigorta örüntüsü içine alındığı

• KASKO sigorta sözleşmesi, sigorta ettirenin bizzat uğradığı zararların sigorta güvencesine
alındığı mal sigortası türü olduğu,

• Meydana gelen olay tarihinin kasko sigorta teminat süresi içinde olduğu

• Normal koşullarda davacı yanın aracı, b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya
aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya
aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar, kapsamında olduğu
söylenebileceği,
davalı sigorta şirketi tarafından, davacı yana ait araç sürücüsünün 5.10.Zorunlu haller (tedavi veya
yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma vb) hariç olmak üzere bu maddenin 5.4 ve 5.5
nolu bendlerdeki ihlaller nedeniyle, sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek için kaza yerinden ayrılması maddesine aykırı olarak olay yerini terk ettiği beyan ve iddia edildiği,

• Dosyadaki resimler, tanık beyanları, yapılan araştırma ve diğer tüm hallerin değerlendirilmesi
Sayın Mahkeme takdirinde olup eğer olay yerinin “ sürücü belgesi, alkol yada sürücünü
kimliğinin tespit edilmemesi için “ terk edildiği kabul edilirse, bu halde, olayda teminat dışında
bir hal söz konusu olacağından sigorta şirketinin ödeme yapmasının söz konusu olmayacağı,
Ayrıca davaya konu olayda, davalı sigorta şirketi tarafından, aracın suya batmadığı iddia
edilmemekte olduğu,

• Olay ile ilgili resimler mevcut olduğu, aracın su içinde kaldığının görüldüğü
• Olaydan 1 gün sonra sigorta şirketine haber verildiği,
• Araç içinde sürücü olduğu beyan eden … tanıklık ifadesinde bunu tekrar etmiş ve
araştırma şirketi tarafından olayla ilgili sürücünün … olduğu hususu tespit edildiği,

• Olayda sürücünün alkollü olduğunu gösterir bir belge mevcut olmadığı,

• Dosyadaki sigorta eksperi, özel eksper ve heyetimiz teknik ekibi tarafından, sigortalı araçtaki
zararının suya batma ile oluştuğu tespit edildiği,

Bu hususların değerlendirmesi de Sayın Mahkeme takdirinde olduğu, davacı yanca 500,00-TL nin hasarın ret tarihinden itibaren işleyecek avans faizi talebinde bulunulduğu,
davacının sigorta şirketine müracaatın 45 gün sonrası 12.09.2021 tarihine isabet ettiği hususlarını içerir
rapor tüm hukuki değerlendirme ve son kararın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz
olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.

Davalı sigorta şirketinin kök rapora karşı itirazı bulunduğundan ve mahkememizce de itiraz uygun görüldüğünden aracın onarımının ekonomik olup olmadığının belirlenmesi için Bilirkişi heyetinden alınan ek bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “Söz konusu … plaka sayılı aracın; dosya kapsamındaki Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözetim Merkezi (TRAMER) hasar kaydı sorgulamasına göre; olaya konu 26.07.2021 tarihli vaki kaza öncesinde kısmi veya ağır hasar kaydının bulunmadığı belirlenmiştir. Reel piyasa şartlarında 2. el araç alımı sırasında herhangi bir hasar kaydı olmayan veya en az kaydı olan ve düşük km.deki araçlar tercih edilmektedir.
Kaza tarihi olan 2021 yılı, Temmuz ayı için günümüz şartlarında internet veri tabanında bir araştırmanın yapılması pek mümkün değildir.
Bununla birlikte; Yargıtay kararları doğrultusunda davaya konu aracın piyasa rayiç değerine ilişkin olarak Dacia markasına hizmet veren yetkili satış ve servis bayileri
…Otomotiv (0.232.2536666), … Otomotiv: (0.232.4611800), Renault MAİS A.Ş. (0232.3880086) ile Ülkemizde en çok rağbet edilen internet siteleri ikinci el araç satış ilanları (Ekteki ilanlar; bahse konu aracın güncel değerlerini göstermekle beraber, davaya konu aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri hususunda fikir vermesi amacını taşımaktadır) ve piyasa koşullarında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda … Otomotiv (0.532.3615246), … Otomotiv (0.232.2822204), … Otomotiv (0.532.3130013), DOD (0.232.4635075), … Oto (0.532.2774202), Tanay Oto (0.532.5528684), … Oto (0.536.4943133), …Otomotiv (0.532.6144842) bahse konu aracın, marka, model, tipi, km.si, yakıt cinsi, vites türü, kullanım şekli, kullanım süresi, kullanılmışlık düzeyi, yıpranma payı, aracın vaki kaza öncesinde değer kaybına neden olacak hasar kaydının olmaması ve ayrıca pazarlık payı da dikkate alındığında kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 320.000,00.-TL olabileceği tespit edilmiştir.
• Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, 18.05.2016 tarih, ………. Esas, ……….Karar nolu kararında; “…..dairemiz uygulamasına göre hasar bedeli, araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmadığı açıktır. Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınıp, araç pert total kabul edilerek aracın sovtaj bedeli de belirlenmek sureti ile hasarsız piyasa rayici ile sovtaj bedeli arasındaki farkın hasar miktarı olarak belirlenmesi gerekir. Bu nedenle, eksik incelemeye dayalı verilen hükmün bozulması gerekmiştir” hükmünü içermektedir.
• Bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aşmadığından tamirinin ekonomik olduğu, aracın mevcut hali ile tamirinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı görüş ve kanaatine varılmıştır. Hukuki durumun ve delillerin takdiri ile değerlendirilmesi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, teknik konulardaki görüş ve kanaatlerimi saygılarımla arz ederim. ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dava, davacı sigortalının davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalı araçta trafik kazası sebebiyle oluşan hasarın tazmini istemine ilişkindir.
Davacı taraf sigorta poliçesi kapsamında araçta oluşan hasar bedelinin tazminini talep etmiş davalı taraf ise ihbar külfetinin doğru bir şekilde yerine getirilmediğini, kaza sonrası sürücü değişikliğinin yapıldığını ve olay yerinin terk edildiğini savunarak talebin teminat içerisinde yer almadığını savunmuştur.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigorta poliçesinin teminat kapsamına giren hususlar Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A/1. Maddesinde belirlenmiştir. Diğer taraftan TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Kanunun 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına dair iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. Maddesinde sayılan hallerden olması gerekmektedir. Sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Davacıya ait aracın davalı şirket nezdinde kaskolu olduğu ve 26.07.2021 tarihli rizikonun poliçenin yürürlük süresi içinde meydana geldiği uyuşmazlık konusu değildir. (Poliçe yürürlük 03/12/2020 başlangıç ve 03/12/2021 bitiş tarihli Maksimum Kasko Sigorta Poliçesi )
Yukarıda anılan kanun ve sigorta genel şartları gereği, kural olarak zararın teminat dışı olduğunu ispat yükü, davalı sigortacıdadır. Davalı sigorta şirketi, ihbar külfetinin doğru bir şekilde yerine getirilmediği, kaza sonrası sürücü değişikliğinin yapıldığı ve olay yerinin terk edildiği tahmine dayalı tek taraflı kaza sonucunda sigortalı araçta oluşan hasarın teminat kapsamı dışında kaldığını iddia etmiştir.
Taraflar arasında güven ve iyiniyet esasına dayanan sigorta sözleşmelerinde, gerek sigortalının gerekse sigortacının haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyiniyetle hareket etmesi; rizikonun gerçekleşmesinden sonra doğru ihbar yükümlülüğü altında bulunan sigortalının, bu yükümlülüğüne uyup uymadığının saptanmasında da bu ilkenin göz önünde tutulması gerekir. Bu durumda somut olayın özellikleri gereği kazanın ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiği ispat külfeti davalı sigorta şirketine ait olup sigortacı bunu soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. (Bkz. Emsal nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.12.2010 tarihli 2010/17-655 E.-688 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere). O halde, somut olayda yazılan müzekkereye rağmen davalının iddia ettiği gibi sigorta şirketine sürücünün … olduğuna ilişkin ihbarın dosya arasında bulunmadığı, bu sebeple davacıya ait sigortalı araç sürücüsünün dinlenen tanık beyanlarına göre … olduğu ve aksi ihbarın yapılmadığı, sürücü değişikliğinin yapılmadığı, sürücünün geçerli ehliyete sahip olduğu, yaşanan tek taraflı kazanın gerçeğe uygun olduğu çekilen fotoğraflar ve davalı tarafın ekspertiz çalışması ile sabit olmakla kaza yerinin terk edilmesine yönelik davalı sigorta şirketi tarafından sunulan salt bu sebep zararın tek başına poliçe teminatı kapsamında kalmadığını göstermeyecek olup, ispat yükünün dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı sigortalıya geçmediği dikkate alınarak; davalı sigorta şirketi tarafından sunulan deliller ile birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde araçta oluşan hasardan davalının sigorta poliçesindeki teminat kapsamında bilirkişi tarafından hesaplanan bedel üzerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekmiştir.
Ayrıca hüküm altına alınan tazminat miktarına işletilecek faizin başlangıç tarihi yönünden; -Poliçe ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427/2. Maddesi hükmüne göre; “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.”Kaza tarihinde yürürlükte olan Kasko Genel Şartlarının B.3.3.4.1.maddesine göre; “Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 işgünü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorundadır. Tazminat ödeme borcu her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olur” hükmü düzenlenmiştir. Dava konusu olayda davadan önce zararın tazmini için davacı tarafından davalı sigorta şirketine 13.10.2021 tarihinde kazanın ihbar edildiği görüldüğünden iş bu tarihten itibaren dava dilekçesi ve bedel arttırım dilekçesinde talep edilen bedellere 45 gün sonradan başlamak üzere avans faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 130.980,00 TL’ nin 28/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 8.947,24 TL karar ve ilam harcının yatan 2.287,57 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 6.659,67 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 2.287,57 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 120,60 TL posta ve diğer giderler ile 1.400,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.867,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 20.647,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/02/2023

Katip…..
e-imza

Hakim…
e-imza