Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/741 E. 2022/585 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/741 Esas
KARAR NO : 2022/585

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/07/2016
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … günü meydana gelen trafik kazasında davalılardan … sevk ve idaresindeki, maliki davalılardan … olan … plakalı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan davacı yayaya çarpması sonucu, davacının yaralandığını,davalı araç sürücüsü … hakkında İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan davada davalının taksirle yaralama suçundan ceza aldığını, davacının kaza nedeni ile ağır yaralandığını ve bakıma muhtaç hale geldiğini, kalça kırığı operasyonu nedeni ile ….-TL maddi zararının bulunduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik … TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile avans faizi ile diğer davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca … TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi, davalılardan …’e ait … plakalı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için acilen teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davadan önce müvekkiline başvurma şartını yerine getirmediğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının maluliyetinin tespiti için ATK 3.İhtisas Kuruluna sevkinin ve kusur incelemesinin de ATK Trafik İhtisas Dairesince yapılması gerektiğini, davacının avans faizi talep etmesinin yerinde olmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … sundukları cevap dilekçesinde özetle; ceza mahkemesinde yürütülen yargılama sonucunda hagb kararı verildiğini, anılan dosyada müvekkili …’a yüklenen kusur oranını kabul etmediklerini, mahkemece olay yerinde keşif yapılarak ve olayın tek görgü tanığı dinlenilerek kusur raporu tanzim edilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacıya çarpmadığını, davacıda oluşan kırığın çarpma neticesinde meydana gelmediğini, davacının tedavi giderinin de fahiş olduğunu, aynı tedavinin Devlet Hastanesinde de yapılabileceğini, Asliye Ceza mahkemesinde görgü tanığı dinlenilmeden karar verildiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Açılan dava öncelikle mahkememizin …/… Esasına kaydedilmiş ve tarihinde; “davanın kabulü ile toplam … TL maddi tazminatın davalı … Sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile … TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olup, verilen karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi sonucu İzmir BAM … Hukuk Dairesi …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile ” Somut olayda kaza tarihi … olup davacı taraf, davalılardan sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası poliçesi ile sigortalı aracın karıştığı kazada, bu aracın çarptığı davacının yaralanması nedeniyle oluşan geçici-sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri zararına ilişkin olarak davalı sigorta şirketine başvurmadan doğrudan … tarihinde tazminat davası açmış, davalı sigorta şirketi vekili davacının sigorta şirketine başvurmaksızın doğrudan doğruya dava açma hakları olmadığını cevap dilekçesiyle ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince bu hususta herhangi bir karar verilmemiştir.
– Kabule göre de; davacının geçici iş göremezlik, tedavi gideri yönünden alanında uzman bilirkişiden ülke çapında uygulama birliği açısından tazminatın hesaplanmasında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu (Bknz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 14.01.2021 tarih ve 2020/2598 Esas 2021/34 Karar sayılı İlamı) ile hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle (Bknz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 14/01/2021 tarih ve 2019/3292 Esas 2021/1848 Karar sayılı ilamı) taraf ve yargı denetimine esas, ayrıntılı ve gerekçeli ek rapor alınarak varılacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir” gerekçesi ile mahkememizce verilen kararı kaldırmıştır.
İzmir BAM … Hukuk Dairesi …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı gereğince THR 2010 tablosuna göre kusur oranı dikkate alınarak bilirkişi …’dan ek rapor alınmış olup, sunulan ek raporda: Kusur oranlaması hesaplandığında davacı için %… kusur indirimi yapıldıktan sonra TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Yöntemi ile 2022 yılı güncel verileri kullanılarak, … TL sürekli iş göremezlik tazminatı, kök raporumuzda yer aldığı gibi …-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere …-TL maddi tazminat hesaplandığı,her ne kadar davacı taraf …-TL tedavi gideri isteminde bulunmuş ise de, KTK nun 6111 sayılı Yasa ile değişik 98.maddesi gereğince özel hastane harcamalarından SGK nun sorumlu olacağı kanaatine varıldığı; Sayın Mahkemece aksi kanaate varılması halinde bu bedelin davalıların kusur oranlarına isabet eden %… inin … TL olduğu belirtilmiştir. Sunulan rapor kaldırma ilamı doğrultusunda hesaplama içerdiğinden mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan ek bilirkişi raporunda davacının talep edebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı kök rapordan daha yüksek belirlenmiş ise de; Yargıtay 4. H.D. 2022/3308 Esas 2022/8506 Karar sayılı emsal nitelikteki bozma ilamında: Dosya kapsamında; davacı vekilinin başvurusunda açıkça HMK 107. maddesi gereği belirsiz alacak istemli dava açtığını belirtilmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak suretiyle kısmi dava açıldığını, … ve … tarihli dilekçe ile başvuru talebini iki defa ıslah ettiğini, İtiraz Hakem Heyetince, ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulduğunun anlaşıldığını,
Şu halde, İtiraz Hakem Heyetince, yukarıda belirtilen yasal düzenleme dikkate alınarak davacı vekili tarafından yapılan … tarihli ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde ikinci ıslah dilekçesi doğrultusunda hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirtmiştir. Eldeki davada da davacı vekili dava dilekçesinde açıkça HMK’ nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açtığını belirtmediğinden eldeki dava kısmi dava olarak değerlendirilmiş ve davacı tarafa ıslah için ayrıca bir süre verilmesine gerek görülmemiştir.
Davalı gerçek kişi vekilleri davaya konu trafik kazasında müvekkillerinden sürücü …’ in davacıya çarpmadığını bu konuda kaza anını gören tanığının bulunduğunu ve dinlenmesini talep etmiştir. Dinlenilmesi talep edilen tanık … davaya konu haksız fiile ilişkin yürütülen ceza kovuşturmasında beyanda bulunduğundan davalı gerçek kişiler vekilinin talebi mahkememizce kabul görmemiştir.
İzmir …. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyasından dinlenen tanık … … tarihli duruşmada “araç çok ağır geliyordu, hızı tahminime göre 15-10 km/h civarındaydı, müşteki yolun ortasındaydı, karşıya geçmeye çalışıyordu, aracın geldiğini görünce telaş yaptı ve kendini aracın önüne yere bıraktı, sanığın kullandığı bu araç müştekiye çarpmadı, araç herhangi bir şekilde sert fren yamadı , müştekiyi görünce durdu, amca yere düşünce biz yanına gittik, bir şeyi olup olmadığını sorduğumuzda herhangi bir şeyin olmadığı şeklinde” beyanında bulunmuştur.
Dosyamız davalısı ve sürücüsü … ise hazırlık aşamasında … tarihli ifadesinde açıkça …’ ın aracın önüne atladığını ve aracın sağ yan taraftan çarptığını beyan etmiştir. Akabinde kovuşturma aşamasında vermiş olduğu savunmada ise çapmanın meydana gelmediğini, polislerin ifadesinin karakolda o şekilde yazdığını belirtmiştir. Ancak yapılan yargılama sonucunda HAGB kararı verilmiş olmasına rağmen davalının çarpmadığını iddia ettiği bir olaydan ötürü polislerin yanlış beyanları geçmesi nedeniyle polisler hakkında dosyaya yansıyan bir şikayet bulunmamaktadır. Olayın sıcağı sıcağına verilen ifadeye mahkememizce itibar edilerek davalı sürücünün davacıya çaptığı ve trafik kazası sebebiyle %… oranında kusurlu olduğunu belirtir bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Kaldı ki … Raporunda da davacının maluliyetinin oluşan kazadan kaynaklandığı belirtilmiştir.
Kaldırma ilamında belirtilen bir diğer husus olan 2918 Sayılı KTK’nın 97. Maddesindeki başvuru koşulunun davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … tarihli dilekçe ekinde yer alan delil ile yerine getirdiği görülmüştür.
Tüm bu nedenler ile; … tarihli trafik kazasında davalı …’ in maliki, davalı … Sigorta A.Ş.’ nin zorunlu sigorta şirketi olarak poliçe düzenlediği … plakalı araç sürücüsü/davalı …’ in %… oranınında kusurlu olduğu, araç sürücüsünün kusurlu davranışı sonucu davacının bedenen zarar gördüğü, bu durumun … tarafından düzenlenen raporda açıkça belirtildiği, işleten ve sigorta şirketinin sürücünün kusuru oranında sorumlu olduğu, dosyaya sunulan aktüerya bilirkişisinin raporunda geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına ilişkin hesaplama doğrultusunda, davacı kısmi dava açtığından mahkememizce davacı tarafa ıslah için mehil verilmeyerek, verilen ilk hükümde kusur dağılımına göre tedavi giderinin de geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına eklendiği, davalı tarafların bu bedel ve manevi tazminat yönünden bir istinaf başvurusunun bulunmadığı nazara alınarak (faiz başlangıç tarihi dahil) , davalı sürücü ve işleten kaza tarihinde davalı sigorta şirketi ise davadan önce başvuru şartı yerine getirilmediğinden dava tarihinde temerrüte düşeceğinden davacı tacir olmadığından ve bu hususta bir iddia bulunmadığından kabul edilen bedellere yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile toplam … TL maddi tazminatın; davalı … Sigorta şirketi yönünden (poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak) dava tarihi olan …, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile … TL manevi tazminatın dava tarihi olan …’ dan itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken … TL karar ve ilam harcının yatan … TL peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan … TL’nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gereken … TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen … TL peşin harç ve ıslah harcı ile … TL başvurma harcının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan … TL ilk yargılama gideri, … TL posta ve diğer giderler ile … TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam …TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak … TL’nin, … TL’ sinin tüm davalılardan, bakiye kalan … TL’ nin ise yalnızca … ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderinin ismi belirtilen davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … tarafından yatırılan ve harcanan … TL posta ve diğer giderlerin kabul red oranı nazara alınarak … TL’ sinin davacıdan alınarak ismi belirtilen davalıya verilmesine,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davalılar … ve …’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
11-davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen … TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak ismi belirtilen davalılara ödenmesine,
12-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”