Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/734 E. 2021/834 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/734 Esas
KARAR NO : 2021/834

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davaya konu şirketin 09/11/2015 tarihinde …, …, … ve … isimli kişilere özel rehabilitasyon merkezi işletmek amacıyla kurulduğunu, kurucusu olan …’ın 13/10/2017 tarihinde kendine ait olan hisseyi 7.000,00-TL bedelle kardeşi olan davalı …’a devrettiğini, söz konusu devir TTK’nın 595. Maddesi uyarınca şirket genel kurulunca onaylanarak davalı … ortak sıfatını kazandığını, bir süre önce davalı …’ın da şirketteki hisselerini üçüncü bir şahsa noter kanalı ile devretmiş olup TTK m. 595’e göre devrin geçerli olabilmesi için genel kurul onayı gerektiğinden genel kurul yapılması kararlaştırıldığını, Genel kurul gündemine devir işleminin onaya sunulması ile ortak …”ın genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarılması için dava açılması hususlarının görüşülmesi maddeleri konulmuş, ortaklara usülüne uygun çağrı yapılmış, ayrıca genel kurulun yapılacağı yer ve tarih ile gündem ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek duyurulduğunu, nitekim belirlenen gün ve saatte genel kurul, davalı … dışındaki tüm ortakların katılımı ile toplandığını, şirket ortaklarından davalı …’ın şirket menfaatlerine aykırı tutu ları nedeni ile 20.06 2019 tarihinde toplanan şirket genel kurulunda , adı geçen ortağın şirket menfaatleri ile örtüşmeyen ve şirket huzurunu bozucu şirket ortaklığı ile bağdaşmayan tutum ve davranışları sebebiyle ortaklar arasında sorunlar baş göstermeye başlamış, bunun üzerine … hisselerini ârihinde ağabeyi olan davalı … a devrettiğini, ancak … hisselerini devretmesine rağmen kardeşi üzerinden şirket işlerine olumsuz müdahalelerde bulunmaya devam etmiş, deyim yerinde ise bu süreçten sonra iki kardeş şirket menfaatlerine aykırı tutum göstermekte elbirliği ile eylemleri sebebiyle şirket ortaklığından çıkarılması için dava açılmasına genel kurula katılan ortakların oybirliği ile karar verildiğini, bilindiği üzere Türk Ticaret Kanunu’nun 621. Maddesinde şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması için Mahkeme’ye başvurulması yönünde alınacak karar önemli kararlardan sayılmış olup, dolayısıyla toplantıda temsil edilen oyların üçte ikisinin ve esas sermayenin tamamınınsalt çoğunluğunun bir arada bulunması 20.06.2019 tarihinde yapılan genel kurula katılan ortakların temsil ettikleri oy oranının % 65 olup esas sermayenin salt çoğunluğuna ilişkin nisap bu suretle sağlandığını, yine toplantıya katılanlarının temsil ettikleri oyların üçte ikinin aranması yönündeki nisapda oy birliği ile karar alınması suretiyle aşıldığını, bu şartlar altında genel kurul kararı gereği davalı ortak …’ın haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarılması için iş bu dava açmak zorunda kaldıklarını belirterek davanın kabulü ile şirket ortağı … in şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davalı müvekkilinin 4 ortaklı … ve İnş. Turizm Yayıncılık Tic. Ltd. Şti’ nin resmi ortağı olduğunu, bu ortaklığın kardeşi …’ın hissesini devretmesi ile başladığını, eski …. …’ a diğer ortaklar tarafından çeşitli psikolojik baskılar yapılarak ruh sağlığının bozulmasına sebebiyet vererekten ortaklığını sona erdirmeye çabaladıklarını ve başardıklarını, akabinde yine davalı ortak … tarafından, müvekkil hakkında Bergama Cumhuriyet Savcılığı’na asılsız şikâyette bulunmak sureti ile müvekkili şirketten uzaklaştırmak ve ortaklıktan çıkarmak için her yolu denediğini, eski şirket müdürü … şirketin iş ve işlemleri ile ilgili müvekkilin talebine rağmen bilgi vermediğini, oysa ki TTK 614. Maddesince ‘ Her ortak , müdürlerin. Şirketin işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir denmektedir..’ Davalı … tarafından madde hükmü ihlal edilmiş, kanun dikkate alınmadığını, davacı şirket tarafından, müvekkil şirketin işleyiş, kar-zarar bilgilendirmesi ve denetleme yetkisinden uzak bırakıldığını, müvekkiline her yıl zarar edildi diyerekten kar payı ödenmediğini, eski şirket Müdürü …, şirket hesabından kendi hesabına defalarca para aktarımı yaptıklarını, ilgili bankanın ATM’sinden defalarca nakit olarak para çektiğini, bu durum hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin, davacının da bahsettiği gerçekle hiçbir ilgisi olmayan sebepler sunularak kendisi aleyhine karalar alınan 20.06.2019 tarihindeki toplantıya katılamadığını, ortaklardan … ve … asılsız bir ihbar ile müvekkilim için kendilerinden uzaklaştırma kararı çıkarttırdığını, kararın ekte delil olarak sunulduğunu, belirtilen tarihin müvekkilinin uzaklaştırma tarihleri arasına özellikle kasıtlı denk getirildiğini, müvekkilinin halen % 35 hissedarı olduğu şirkete, ortakları bu gerçek dışı şikayetlere devam ettiği için uzaklaştırma aldığından dolayı gidemediğini, ortaklardan … ve … adaleti yanıltarak müvekkilimin şirketin iç işleri hakkında bilgi almasını engellediklerini, ayrıca, müvekkilim 1 yılı aşkın süredir, hissedarı olduğu şirketten hiçbir bilgi alamadığını, defalarca, şirket ortaklarından ve müdürlerden bu bilgileri talep etmesine rağmen taleplerine karşılık alamadığını, şirket hisse pay oranları; … %35, … %35, … %20, … %10 şeklinde olduğunu, …; Sadece pay hissedarıdır, Şirketten bugüne kadar ekonomik hiçbir fayda sağlayamadığını, 2017 Mizan tablosunda borçlu olarak göründüğünü, 08.04.2018 tarihli genel kurulda alınan kararlara bakıldığında, burada da davacının kendisini kollayan, kendisine çıkar sağlayan işler yaptığı ortada olduğunu, zira, karar defterine göre; şirketin müdürüne, yani kendisine, ücret ödenmesi konusunda karar aldırdığı görüldüğünü, eski şirket müdürü ve aynı zamanda şirkette fizyoterapist olarak çalışan davalının, şirketin işlerinin iyi gittiği gerekçesiyle tüm çalışan maaşlarına (dolayısıyla kendisinin de) zam ve prim verilmesi ile müdür olması sebebiyle kendisine de ücret tayini konusunda karar aldırdığını, şirket işlerinin iyi gitmesi gerekçe gösterilerek, maaş, prim ve ücret konusunda karar aldıran eski müdür, her nedense müvekkile kar payı dağıtmadığını, diğer tüm ortaklar kazanmakta, şirketten alacaklı görünmekte; ancak müvekkil kazanmamakta ve şirkete borçlu çıktığını, …’ın hisselerini ağabeyine devretmek zorunda bırakıldığını, müvekkil tekliflerinin yapıcı olmadığını hisselerini onlara değil daha iyi teklif veren …’a devredeceğini orada kendilerine söylediğini, Noterde hisse satışı yapıldıktan sonra yine whatsapp ile şu an ki şirket müdürü …’a noter sözleşmesinin görselini ve hisseyi devrettiğini bildirdiğini, … da ‘hayırlı olsun yeni ortağımızı tanışmak için bekliyoruz’ şeklinde bir cevap verdiğini, daha sonra … ile diğer ortaklar arasında geçtiği iddia edilen diyaloglardan müvekkilimin bilgisinin olmadığını, Bahsi geçen … adlı şahsı da müvekkilim tanımadığını, … hakkında itham edilen yakıştırmalar ile ilgili müvekkilimin hiçbir bilgisinin olmadığını belirterak davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 28/09/2021 tarihinde dava dosyasının HSK’nın 07/07/2007 tarih ve 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin yargı çevresinin İzmir ili mülki idare sınırı olarak belirlendiğinden bahisle görevli ve yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, dosya Mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesince gönderme kararı verilen dava dosyasının İİK 308/b maddesine dayalı çekişmeli alacak davası olup davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davaya Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı belirlenmiştir.
Her ne kadar Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; dava dosyasının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararı gereğince Mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ise de; gönderme kararının dayanağı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararında kararın uygulanmasına karar verilen 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest durumdaki dosyaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi kararın 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmasına rağmen 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu hususlar göz önüne alındığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 2017/11-10 Esas , 2019/401 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılmasının gerektiği ve dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilemeyeceği, dava dosyasının Mahkememize gönderme kararı ile geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin kararı ticaret mahkemesi sıfatıyla verdiği dolayısıyla gönderme kararını veren mahkemenin 01/09/2021 tarihine kadar açılmış davalar yönünden aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilerek Mahkememizce de görevsizlik kararı değil niteliği itibariyle kesin olan gönderme kararı verilmesi ve iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış , dosyanın Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1- Hakimler Ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu ‘ nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına ,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Mahkememiz kararı ile Bergama 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/374 Esas, 2021/529 Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair niteliği itibariyle kesin olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.18/10/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza