Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/721 E. 2022/103 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/782 Esas
KARAR NO : 2022/113

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ……. Tic. A.ş., davalı…….San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile arasındaki ticari ilişki (açık hesap) nedeniyle borçluya bir kısım mallar/hizmetler sattığını ve teslim ettiğini, davalının borçlarını ödememesi üzerine, İzmir…… İcra Müdürlüğü’nün………E. sayılı dosyası üzerinden 13.774,61 TL bedel ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı şirketin takip tutarı kadar borçlu olduğunun ticari defter, faturalar, irsaliyeler başta olmak üzere, belgeler ile sabit olduğunu, davalının kötü niyetli itirazının iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; itiraz dilekçelerinde de belirttikleri gibi, müvekkili şirketin böyle bir borcunun bulunmadığını, huzurdaki davaya konu alacağın likit bir alacak olmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkili şirketin borçlu olduğu tespit edilse dahi, icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından davacı yanın bu talebinin reddine karar verilmesinin uygun olacağını, Bununla birlikte davacı yanın, icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı yanın hukuka aykırı işbu talebinin reddinin gerektiğini, herhangi bir borcu bulunmayan müvekkili şirkete karşı başlatılmış olan icra takibine müvekkilinin itirazının haklı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine takibinde haksız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün …….sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin …..Talimat sayılı dosyası aracılığı ile davacı ticari defterleri incelenmiş,
“davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davacı yana talebe bağlılık
ilkesi gereği 13.774,61 TL asıl alacaklı olduğu,
Sayın Mahkemece davacının davasında haklı görülmesi ve takibin devamına
takdir edilmesi halinde, davacının takip tarihi olan 01.09.2020 tarihi itibariyle asıl alacağına
değişik oranlarda faiz talep edebileceği, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ancak Yüce Mahkemeyi bilirkişi görüşü takyit etmediğinden, muhterem yargı
makamının tamamen davacı savları veya tamamen davalı savunmaları yönünde
hüküm kurmakta bütünüyle muhtar olduğu, meselenin asli ve nihai hukuki
tavsifinin sadece sayın Mahkemeye ait bulunduğu tartışma dışıdır.
…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış, faturaya dayalı alacak talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasında süren açık hesap ilişkisinden kaynaklanan 13.774,61-TL davacı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Faturaya dayanan alacaklı kural olarak fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya verdiğini ispat külfeti altındadır. Borçlu ise bunun aksini ispat edebileceği gibi takip konusu alacağın ödendiğini de ispat edebilir. Somut olayda davalının ödeme iddiasına yönelik bir delil sunmadığı gözetilerek davacının fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya verip vermediği noktasında inceleme yapılmıştır.
4-Mahkememizce yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde ara karar kurulmuş, davacı taraf ticari defterlerin yerinde incelenmesini talep ederken davalı şirketin usulüne uygun ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği görülmüştür.
5-Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi hususunda İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat dosyası aracılığı ile sunulan 25/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerine göre davalıdan 13.774,61-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6-Davalı vekiline 18.03.2021 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı ile ticari defterlerin ibrazı hususunda kesin süre verilmiş verilen kesin süre içerisinde veya daha sonraki süreçte ticari defterlerin ibraz edilmediği, incelenmek üzere hazır bulundurulabileceği yerin de gösterilmediği görülmüştür.
7-6100 sayılı HMK’nın Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Hükümlerini haizdir.
8-Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 13.774,61-TL miktarında alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı tarafın usulüne uygun ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmamış olduğu, bu durumda davacının ticari defter ve kayıtlarında yer alan alacak kaydının davacı lehine delil teşkil edebileceği, davacı ticari defterlerinde yer alan alacak ve borç kayıtlarının davalı aleyhinde sonuç doğurabileceği değerlendirilmiştir.
9-Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık faturaya dayalı alacağa ilişkin olup davalı borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumdadır. Bu nedenle itiraz üzerine takibin durduğu gözetilerek %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 22.03.2021 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının İzmir………..cra Dairesi’nin ……….. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Takip konusu alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmekle hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 2.754,92-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 940,94-TL harçtan peşin olarak alınan 235,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 705,70-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,

4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 235,24-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça başvuru harcı, posta ücreti, tebligat ücreti olarak sarf edilen toplam 619,78‬-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/02/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza