Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/718 E. 2022/737 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/718 Esas
KARAR NO : 2022/737

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin karton çanta imalatçısı olduğunu, 29 yıldır bu işi yapmakta, yurdun dört bir yanına imal ettiği çantaları korgo ile gönderdiğini, müvekkilinin İstanbul’da bulunan dava dışı bijüteri perakendecisi … Kozmetik ve Medikal Ür. Paz.Tic AŞ den 28.04.2021 tarihli fatura ile 6.370,53-TL ve 01.04.2021 tarihli 5.000,00 TL olmak üzere toplam 11.370,53 TL lık sipariş almış ve karton çantaları imal edip davalı kargo şirketi aracılığıyla müşterisine gönderdiğini, taşımaya konu çantaların 6 adet karton koli içinde şiling yapılarak düzgün ve sağlam/hasarsız bir şekilde müvekkili tarafından davalının Altındağ şubesine teslim edildiğini, malların, alıcıya gittiğinde ise kolilerin kargoda parçalanmış ve dağılmış olup siyah naylon çuvallara korgo yetkilililerince siyah naylon çuvallara konulup alıcıya teslim edilmek istendiğini, alıcı/ müşterinin, malları bu hasarlı hali ile teslim alamayacağını malların işine yaramayacağını beyan edip, müvekkili davacıya da haber vererek davalı kargo şirketine beyanda bulunduğunu, bu kere davalı kargo şirketi tutanak tutup malları geri alıp siyah çuvalları tekrar İzmir’e geri getirdiklerini, hala da malların davalı kargo şirtketinde olup akibetinin bilinmediğini, müvekkilinin 11.370,00-TL’lik alacağını kargonunu kusuru sebebiyle alamadığı gibi müşterisini de kaybettiğini, müvekkilinin 29 yıldır sürekli olarak kargo şirketlerine bu şekilde mal teslim ederek gönderdiği halde ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını, zararın tazmini için kargo şirketine yazılı olarak başvurduğunu, fakat şirket başvurusuna cevap vermediğini, muhatap dahi bulamadığını, hiçbir gerekçe olmadan talebinin reddedildiğini, bu nedenlerle hasarlı kargo sebebiyle müvekkilinin uğradığı 11.370,53-TL’lik zararın kargo şirketine yazılı başvuru tarihi olan 07.05.2021 tarihinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu kargonun teslimi anında teslim edilen kargonun niteliğine uygun biçimde ambalajlanması yükümlülüğünun davacı tarafın sorumluluğunda olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere teslim anından ambalajın yetersiz olması sebebiyle meydana gelebilecek zararlardan göndericinin sorumlu olduğunu, dava konusu kargoların karton kutu içerisine konulmak sureti ile gönderildiğinin bizzat davacının da kabulünde olduğunu, bu nedenle davacı gönderici tarafından taşımaya konu kargonun niteliğine uygun olarak nasıl bir ambalaj içinde ve ne şekilde taşınması konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, dava konusu kargonun ambalaj yetersizliği sonucu hasara uğradığının sabit olduğunu, bu durumda, taşınan malın niteliği gözönüne alınarak taşıma konularında uzman bir bilirkişi marifeti ile malın niteliği gereği nasıl bir ambalaj ile taşınması gerektiği ve davaya konu taşımada gereken şekilde ambalajlanıp ambalajlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, hiçbir suretle kabul anlamına gelmemekle birlikte, olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren koşullar bulunmadığından, müvekkili şirketin TTK uyarınca taşıyanın sınırlı sorumluluğu prensibi uygulanması gerektiğini, müvekkilini mezkur taşımada herhangi bir kusuru olmadığından müvekkilinin tazmin mükellefiyetinin de bulunmadığını, bununla birlikte, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için Müvekkili Şirketin söz konusu olayda sorumluluğu bulunduğu kabul edilecek olsa dahi TTK 882 hükmüne uygun olarak gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkı istenebileceğinin ortada olduğunu, ancak bunun sınırının da TTK 880 olacağının aşikar olduğunu, teslim anında kargonun içeriği ve değeri müvekkili şirkete bildirilmediğinden gönderinin kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, kargo teslim alma fişinden de açıkça sabit olduğu üzere kargonun içeriğinin koli olarak belirtildiğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemek üzere davalı müvekkilinin sorumlu olduğunun kabulü halinde dahi bu sorumluluk gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğunu, dava konusu kargolar halen müvekkil şirketin … Mahallesi … Sokak No:…/… … …… …-…-İstanbul adresinde muhafaza edilmekte olup, davacı göndericiye teslime hazır olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere ilgi kargolar üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde dava konusu kargoların zayi olmadığının sabit olacağından davacının tam tazminata ilişkin talebinin de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu sabit olacağını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Kargo Altındağ Şubesine ilişkin gönderi, başvuru dilekçesi, kargonun teslimi sırasındaki fotoğraflar, iki adet fatura, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce İstanbul 11. ATM’ye yazılan talimat uyarınca …/… Tal. Sayılı dosyasından alınan raporun sonuç kısmına göre; “…. Taşıyıcının taşıma esnasında gerekli özen ve dikkati göstermediği özen yükümlüğüne aykırı davranışına bağlı oluşan zararlardan sorumlu olduğu; 2.Taşıyıcının sorumluluğunun TTK.m.882’deki sınırlara tâbi olduğu dikkate alındığı, Ancak; Özel çekme hakkı hesabının talep edilen tazmin tutarından fazla çıkacağı için ÖÇH hesabı yapılmayacağı..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinden alınan ek raporun sonuç kısmına göre; “…Dava konusu olan zarara uğrayan ürünlerin toplam değerinin rapor tarihimiz itibariyle 45.190TL+KDV olduğu, Davacının ürünlerinin zarar görmesi sebebiyle uğradığı maddi zarar 2021 nisan ayı itibariyle fatura tutarı olan 11.370,00 TL olduğu, güncel değerinin ise 45.190TL+KDV olduğu, hangi tutarın dikkate alınacağı hususunda takdirin Yüce Mahkeme’ye ait olduğu, Dava konusu eşyaların güncel hurda değerinin 690TL olduğu, …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davalı şirket aracılığı ile toplam değeri 11.370,53-TL tutarlı karton çantaların alıcısına gönderildiğini, kargonun taşındığı karton kolilerin gönderim sırasında parçalandığını ve kargo içeriğinin siyah çuvallara doldurularak alıcıya teslim edilmek istendiğini, alıcının teslim anında kargo kolilerinin hasar görmesi nedeniyle çantaları teslim almadığını, teslim alınmayan çantaların hala davalı kargo şirketinde bulunduğunu ileri sürerek iptal edilen sipariş bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
3-Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde taşıma sırasında ambalaj nedeniyle meydana gelecek hasardan göndericinin sorumlu olduğunu, ambalajın taşımaya uygun olarak yapılması noktasında davalı taşıyıcının sorumluluğunun bulunmadığını, davalının sorumluluğunun kabul anlamına gelmemek kaydıyla içerik olarak değil çekme hakkına göre belirlenmesi gerektiğini, içeriğin davalı tarafça bilinmediğinden sorumluluk bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Davacı vekilince dosyaya sunulan fotoğrafların ve bilirkişi heyeti tarafından davalı kargo şirketine ait depoda bulunan eşyalar üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu karton çantaların taşıma sırasında hasar görmüş oldukları sabit olup uyuşmazlık konusu hasarın oluşmasının kötü ve yetersiz ambalajdan mı yoksa taşıma sırasındaki kötü ifadan mı kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır,
5-Mahkememizce dava konusu hasarın gerçekleşmesi, hasarın taşıma sırasında meydana gelip gelmediği, ürünlerin ambalajının hasarın oluşmasına etkisi olup olmadığı, dava konusu taşınan eşyaların değeri hususlarında taşıma uzmanı ve reklam-matbaa konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyaya sunulan 05/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının ambalajlamayı taşımaya uygun şekilde yaptığı, zararın taşıma sırasında taşıyıcının gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklandığı, taşınan ürünün 220 KG ağırlığında olması nedeniyle özel çekme hakkı hesabının yapılamadığını, malın gerçek değerinin ödenmesi gerektiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince itirazda bulunulmuş, mahkememizce zarara uğrayan eşyanın serbest piyasa rayicindeki değeri, uğranılan maddi zarar miktarı ve hasarlı ürünlerin hurda değeri bulunup bulunmadığı hususunda ek rapor alınmış, dosyaya sunulan 09/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre ürünlerin hasar tarihinde 11.370,00-TL değerinde olduğu, rapor tarihi itibariyle değerinin 45.190TL+KDV olduğu, eşyaların hurda değerinin 690,00-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
6-Mahkememizce dosya kapsamı ve bilirkişi raporunda bildirilen görüşler birlikte irdelendiğinde, davacı tarafça gönderilen dava konusu eşyanın niteliğinin karton çantalardan ibaret olduğu, eşya taşımasının koli ve koliyi çevreleyen plastiklerle çevrili olarak gönderildiği, taşıma konusu eşyaların sarsıntı, çarpışma gibi nedenlerle kırılma, ezilme gibi basitçe zarar görebilecek türevde ürünler olmadığı, dış karton ambalajın bütünlüğü zarar görmedikçe taşınan eşyanın zarar görmesinin muhtemel olmadığı, nitekim taşıma konusunda uzman bilirkişi görüşüne göre ambalajın taşımaya uygun olarak yapıldığı yönünde görüş bildirildiği, bu itibarla meydana gelen zararın taşıma sırasında gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle dış karton ambalajın hasar görerek bütünlüğünün bozulmasından meydana geldiği ve davalı taşıyıcının kusuru nedeniyle gerçekleşen zarardan tam sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir.
7-Davalı taşıyıcının sorumluluğunun sınırları davacı taşıtanın gerçek zararı ile sınırlıdır. Her ne kadar taşınan ürün içeriğine ilişkin kayıt yer almadığı görülmüş ise de bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere taşınan eşyanın 220 KG olduğu, eşyaların taşıma tarihindeki değerinin faturada gösterildiği üzere 11.370,00-TL olduğu, zarar gören karton çantaların isme özel basılmış olması nedeniyle ancak hurda değerinin zarardan mahsup edilebileceği, hurda değerinin bilirkişi rapor ile 690,00-TL olarak tespit edildiği, her ne kadar eşyalar halen davalı tarafta ise de davacının çantaları teslim almak üzere davalıya başvurduğuna dair bir kayıt bulunmadığı dikkate alındığında hurda eşyanın davacıya teslim edilmemiş olmasının davalı kusurundan kaynaklanmadığı ve hurda değerin zarar miktardan mahsubu gerektiği değerlendirildiğinden davacının gerçek zararı 11.370,00-TL – 690,00-TL = 10.680,00-TL olarak hesaplanmıştır.
Dava konusu taşınan malın taşıyıcıya teslimi tarihindei SDR Kurunun 11.7638-TL olduğu, 220 KG karşılığı çekme hakkının davacının gerçek zararı olarak tespit edilen 10.680,00-TL’nin çok daha üzerinde olacağı dikkate alınarak çekme hakkı hesaplaması ayrıca yapılmamış, davalının sorumluluğunun gerçek zararın tamamını kapsadığı kabul edilmiştir.
8-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, dava konusu zararın taşıyıcı davalının taşıma sırasındaki özensiz davranışlarından kaynaklandığının taşıma konusunda uzman bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davalının sorumluluğunun özel çekme hakkı hesaplamasını geçmemek üzere gerçek zarar miktarınca olacağı, gerçek zararın taşınan eşyanın hurda değerinin mahsubu sonrası 10.680,00-TL olarak belirlendiği, çekme hakkı hesaplanması durumunda TTK 882/2-b hükmü uyarınca her bir KG başına 8,33xSDR miktarınca olacağı ve gerçek zararın çok daha üzerinde bir miktara kadar davalı sorumluluğu bulunduğu, bu nedenle davalının gerçek zarar miktarınca sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiğinden hurda değerin fatura değerinden mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
9-Davacı tarafça tazminat miktarına 07/05/2021 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş ise de dava dilekçesi ekinde yer alan zarar giderim talebinin davalıya ulaştığına dair somut bir delil bulunmadığı dikkate alınarak dava öncesi temerrüt gerçekleşmediği değerlendirildiğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 10.680,00-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 729,55-TL harçtan peşin olarak alınan 194,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 535,37-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 690,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 194,18-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 102,20-TL posta ve tebligat ücreti, 1,200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.361,50‬-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 1.278,87-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça sarf edilen 78,00-TL posta ve tebligat ücretinden ibaret yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre 4,73-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.239,89-TL’sinin davalıdan, 80,11‬-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”