Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/717 E. 2023/249 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/717 Esas
KARAR NO : 2023/249

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; hakkında İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ancak davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle işbu davayı açma zorunluluğu olduğunu, takibe konu çek üzerinde imzası bulunmadığını, adına sahte ehliyet düzenlenmiş olup, buna ilişkin tahkikatın İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda devam ettiğini, davalıya borçlu olmadığının tespitini, takibin durdurularak ihtiyati tedbire karar verilmesini, kötü niyetli davalının %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borcu olmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, haksız ve kötü niyetli açılan bu davanın reddine karar verilmesini, dava konusu çekin davacı … tarafından cirolandığını, davacının borcunu ödememek ve icra tehdidinden kurtulmak üzere kötü niyetli olarak işbu davayı açtığını, haksız ve dayanaksız açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, imza sahteliğine dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davaya konu icra takip dosyası ve alacağın dayanağı incelendiğinde; İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından davacı ve 3. Kişiler aleyhine toplam 3.412,40- TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin takip borçlularına tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği,
-Takip dayanağı 3.500,00 TL bedelli çekin keşidecisinin Rivsan…LTD.ŞTİ., lehtarın Akkor…LTD.ŞTİ., davacının lehtardan sonra gelen ciranta, ciro silsilesine göre davalının hamil, keşide yerinin İzmir, keşide tarihinin ise 30/02/2008 olduğu görülmüştür.
Mahkememizce 12/01/2023 tarihli celsede: ” Yeditepe Üniv. Adli Tıp Enstitüsü’nden grafoloji uzmanı 3 kişilik öğretim görevlisinin bulunduğu heyetten rapor alınmasına, bu hususta üniversiteye Yükseköğretim Kanunu’ nun 38/3. Maddesi uyarınca dosyanında gönderilmesi suretiyle yazı yazılmasına, oluşturulacak heyetten dava konusu edilen çekye yer alan keşideci imzasının davacının eli ürünü olup olmadığının toplanan diğer imza asılları ile karşılaştırılarak rapor düzenlenmesinin istenilmesine, heyette yer alacak her bilirkişiye ayrı ayrı 1.500,00 TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL ücret takdirine, dosyada davalı tarafından yatırılan delil avansı bulunmadığından 4.500,00TL bilirkişi ücretini karşılaması için davalı vekiline ara kararların ikmali beklenmeden bugün tarihinden itibaren 4 hafta kesin mehil verilmesine, kesin mehile rağmen bilirkişi delil avansı yatırılmadığı taktirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak dosyanın mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin davalı tarafa ihtarına ” şeklinde ara karar kurulduğu ancak davalı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmadığından imza incelemesinin yapılmadığı görülmüştür.
HMK’nın 266. ve takip eden maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiye dayanan konularda ihtisas sahibi kişilerin vereceği rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekir. Sonucu açık ve belli durumlar ayrık olmak üzere, imza sahteliği incelemesi uzman bilirkişi aracılığıyla yapılmalıdır. Zira somut olayda imza sahteliği durumu teknik ve özel bilgiyi gerektiren konulardandır.
Tüm bu nedenler ile; kambiyo senetlerinden olan çek sebebiyle keşideci ve/veya cirantanın sorumluluğuna gidilebilmesi için bu kişilerin imzalarının kendilerinden sadır olması zorunlu olup, dava dosyasındaki uyuşmazlığa konu takip dayanağı çekte yer alan davacı/ciranta imzasının sahteliğini ileri sürmüş olup, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 30.09.2091 tarihli 2018/2096 E 2019/4559 K sayılı ilamı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 28/02/2017 tarihli 2016/6617 E,2017/1574 K sayılı ilamı, HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E.-2006/231 K. sayılı kararı nazara alındığında ciranta imzasının davacıya ait olduğunu alacaklı/davalının ispat etmesi gerekecektir. Bu nedenle mahkememizce davalı tarafa 12/01/2023 tarihli celsede bilirkişi incelemesi yapılması için delil avansı yatırmak üzere kesin mehil verilmiş ancak süresinde delil avansı yatırılmadığından inceleme yapılamamıştır. Davalı imzanın davacı/borçluya ait olduğunu ispat edemediğinden davanın kabulüne, davacı ile davalı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından yetkili hamilin davacı imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olmadığı kanaatine varılarak tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün … E sy takip dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacı tarafın talep ettiği tazminatın reddine,
3-Alınması gereken 233,10 TL karar ve ilam harcının yatan 120,63 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 112,47 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 120,63 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı ve 315,50 TL posta ve diğer giderler olmak üzere toplam 495,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır