Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/550 Esas
KARAR NO : 2023/78
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacının, İş Sağlığı Güvenliği alanında hizmet veren sayılı firmalardan biri olduğunu, davalı şirkete 01.03.2020 tarihli sözleşmeye dayanarak kesintisiz olarak hizmet verdiğini, verilen bu hizmetin Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği kayıt izleme ve takip programı İSG Katip sisteminde tüm detaylarıyla yer aldığını, OSGB ile hizmet alan işyeri arasında İşyeri Hekim Sözleşmesi, Sağlık Personeli Sözleşmesi ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmelerinin mevcut olduğunu, iş bu hizmet karşılığında bir süre ücret aldığını sonradan ödeme yapılmamaya başlandığını, verilen hizmetin ücretini alamadığını, Bu bağlamda;
…….. numaralı, 30.07.2020 tarihli, 230,00 TL tutarlı, Asıl Alacak
.. ….. numaralı, 31.08.2020 tarihli, 1.770,24 TL tutarlı, Asıl Alacak
………. numaralı, 31.09.2020 tarihli, 1.770,24 TL tutarlı, Asıl Alacak
…….. numaralı, 31.10.2020 tarihli, 1.770,24 TL tutarlı, Asıl Alacak
…… ..numaralı, 30.11.2020 tarihli, 1.770,24 TL tutarlı, Asıl Alacak
………..numaralı, 31.12.2020 tarihli, 1.770,24 TL tutarlı, Asıl Alacak
……… numaralı, 31.01.2021 tarihli, 2.035,78 TL tutarlı, Asıl Alacak
…….. numaralı, 28.02.2021 tarihli, 2.035,78 TL tutarlı, Asıl Alacak
…… . numaralı, 31.03.2021 tarihli, 2.035,78 TL tutarlı, Asıl Alacak olmak üzere alınan hizmete karşılık faturaların kasildiğini, davalı şirket tarafından bu faturaların kabul edildiğini, iade faturasıda kesilmediğini, taraflar arsında akdedilen sözleşmenin 19. Maddesine istinaden hizmet bedelinin kesilen faturaya isitnaden 15 gün içinde ücretin havale edileceğini, aksi halde aylık %2 gecikme faizinin uygulanacağının hükmünün bulunduğunu, davalının SGK sicillerinde ……Elektrik A.Ş. ye hizmet verdiğinin görüldüğünü, her ay sonu … Elektrik A.Ş. ye yaptığı hakedişte İSG hizmetleri aylık faaliyet raporlarının düzenlendiğini, bu raporlarda İSG faaliyetlerinin eksiksiz yürütüldüğünü beyan edildiğini, hizmeti verdiği … Elektrik A.Ş.nin kayıtlarını celbinin istenmesi ilede ispatlanacağını, davalının iradi olarak imzaladığı sözleşmeye aykırı davranarak edimini yerine getirmediğini, aldığı hizmeti inkar ettiğini, haksız menfaat sağlayan davalı yana karşı İzmir 26. İcra Müdürlüğünün ………. E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, sözleşmeye bağlı olarak verilen hizmet karşılığı kesilen faturalar için ödeme tarihinin bitiminden itibaren işleyecek gecikme faizi ile birlikte alacağın talep edildiğini, söz konusu icra takibine yönelik e-tebligatın 03.05.2021 tarihinde davalı yanca okunmuş sayıldığını, buna bağlı olarak davalı yanın 29.04.2021 tarihli sunduğu dilekçe ile yetkiye, borca , tüm ferilerine itiraz ederek takibi durduğunu, bu sebeplede iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı yanın imzaladığı sözleşmeye aykırı davrandığını, yapılan sözleşmenin 20. Maddesinde anlaşmazlıklarda İzmir Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili tutulduğunu, dava şartı olan Ticari Uyuşmazlılarda Arabuluculuk şartının yerine getirildiğini, davalı yanın ödemeyi kabul etmediğini, anlaşmama tutanağının tutulduğunu, alacağın likit, borçlu tarafındna bilinen bir alacak olması dolayısıyla, yaptığı haksız itirazın iptali ile birlikte, davalının İ.İ.K. 67/2 maddesi uyarınca %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini talep ettiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek takibin durmasına sebap olan davalının icra takibine yaptığı itirazının iptali ile birlikte takibin devamını, İ.İ.K. 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER:
İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4425E. sayılı dosyası, taraflar arasında imzalanan sözleşme, takibe dayanak faturalar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinde alınan raporun sonuç kısmına göre; “…1) Davacı şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ait yasal defterlerinin E Defter paketlerinin bilgisayar üzerinde tarafıma gösterildiği, ancak 2020 yılı GİB Onaylı Defter çıktılarının tarafıma sunulmadığı, sunulması gerektiği, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre birbirini doğrular nitelikte olması sebebi ile delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2)Davalı şirketin dava dosyasına sunduğu herhangi bir savunma dilekçesine ve yasal defterlerinin incelenebileceği yer belirttiğine dair dilekçesine rastlanılmadığı, Sayın Mahkemenize de yasal defterlerini incelemeye sunulmaması sebebi ile incelenemediği, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olduğu,
3)Davacı yanca yüklenici sıfatı ile davalı şirkete 01.03.2020 işe başlama tarihinden itibaren 2 yıl müddetince iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmesi konusunda taraflarca anlaşmaya varıldığı, sözleşme kapsamında 04.03.2020 ile 31.03.2021 arası Davacının Hizmeti Veren olarak Davalının da Hizmeti Alan olarak İSG Katip sistemine onay verdiklerinin anlaşıldığı, Davacı yanca davalı adına 31.03.2020 ile 31.03.2021 arası 13 adet toplamı 23.809,74 TL lik fatura düzenlediği, davalı yanca fatura bedeli karşılığında toplamda 8.620,96 TL ödeme yaptığı ve 15.188,78 TL davalıdan alacak kaydının olduğu, 30.07.2020 tarihinden 31.03.2021 tarihine kadar sunduğu hizmetlerine karşılık davalı yana düzenlediği faturalardan doğan 15.188,54 TL asıl alacağını tahsil edemediği için işbu icra takibini başlatıp davalının borcum yok itirazı üzerine işbu davayı ikame ettiği, davalı yanca sözleşme kapsamında düzenlenen fatura bedellerini ödediğini ispat edici herhangi bir ödeme belgesi sunmadığı, aksi davalı yanca ispat edilmediği müddetçe davacının davalıdan 15.188,54 TL asıl alacak, sözleşme kapsamında asıl alacak için aylık %2 gecikme faizi oranına göre davacının 1.147,06 TL işlemiş faiz hakettiği hesap edilmiş olup davacının talebi ile bağlılık ilkesi gereği 1.126,44 TL işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılmaktadır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya sağlandığını ileri sürdüğü iş güvenliği hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı şirket tarafından icra takibinde icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine, faiz oranına itiraz edilmiş, dava sırasında davaya cevap verilmemiştir.
4-Davacı tarafça takipte ve davada faturalara, ticari defterlere ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanılmıştır.
5-Mahkememizin 02/12/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda süre verilmiş, bu hususta ihtarlı davetiye ile davalı şirkete tebligat çıkartılmış, tebligatın tebligatın iade edilmesi üzerine şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35/4. Maddesi uyarınca ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, verilen süre içerisinde davalı ticari defterleri sunulmamıştır.
6-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda
“”…-Taraflar arasında 31.08.2020 tarihinde başlayıp 30.06.2021 tarihinde sona eren ticari bir çalışmanın mevcut olduğu, bu çalışma kapsamında davacı tarafından davalı firma adına toplamda 17.531,08.TL lık satış faturalarının elektronik ortamda düzenlenerek davalı yana tebliğ edildiği, bu faturaların içeriği mal/hizmetin davalı yana sevk ve teslimine yönelik herhangi bir yazılı belgenin dosya içerisinde mevcut olmadığı, davacının davalı yan adına tanzim ederek elektronik ortamda tebliği ettiği toplamda 17.531,08.TL lık mal faturalarına yönelik olarak davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı yine bu mal faturalarına karşılık davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş iade faturalarının da bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından bu fatura bedellerine mahsuben davacı yana muhtelif tahsilat makbuzu ve banka havalesi aracılığıyla toplamda 8.600.TL lık ödemede bulunulduğu, davalının yaptığı bu ödemelerin davacı kayıtlarında davalı lehine yer aldığı ve davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 8.931,08.TL tutarında alacaklı olduğu …”
şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
7-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 8.931,08-TL alacak bakiyesi bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları sunulmadığı, bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre yapılan tespit davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetildiğinde davacının kendi ticari defterlerinde lehine olarak tespit edilen alacak bakiyesinin ispat edilmiş olduğu kabul edilmiştir.
9-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 27/10/2021 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, İzmir 26.İcra Dairesi’nin ……… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.188,54-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren aylık %2 oranında faiz işletilmesine, fazlasına dair istemlerin reddine,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 3.037,71-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.037,52-TL harçtan peşin olarak alınan 197,05-TL harcın mahsubu ile bakiye 840,47-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 197,05-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı ile 65,10-TL posta ve tebligat ücreti, 500,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 624,40-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 587,77-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.242,57-TL’sinin davalıdan, 77,42-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/02/2023
Katip…..
e-imzalıdır
Hakim …..
e-imzalıdır
BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”