Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2023/202 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/681 Esas
KARAR NO : 2023/202

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
..
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı yandan … nolu 02.07.2020 tarihli 189.311,47 TL tutarlı fatura nedeniyle alacaklı olduğunu, bu sebeple borçlu yan aleyhine İzmir 25.İcra Müd….E sayılı dosya ile takip başlatıldığını, borçlu yanın bu takibe 14.12.2020 tarihli dilekçesi ile haksız ve dayanaksız itiraz ettiğini, takibe konu fatura konusunun motorin satışı olduğunu, faturanın davalı yana tebliğ edildiğini, davalı yanın faturalara süresi içinde itiraz etmeyerek faturanın içeriğini ve böylelikle borcunu kabul ettiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, fatura tarihi olan 02.07.2020 tarihinden aylar sonra 31.12.2020 tarihinde davalı yanca müvekkile içeriği belli olmayan bir iade faturası düzenlediğini, iade faturasının tarihinin takip tarihi olan 04.12.2020 tarihinden sonra olduğu için davalının dava konusu fatura borcundan kurtulmak amacıyla bu faturayı düzenlediğini, iade faturasının içeriğine “ kriterleri ve niteliği tutmayan akaryakıtı teslim almayıp ve iadesi yapılan yerine temin edilmesi beklenen ürünün teslimatı yapılmadığından dolayı iade edilen akaryakıtın faturasıdır” yazıldığını, bu ifadeden karşı yanın yakıtları teslim aldığını ancak ayıplı olduğunu iddia ettiğini anladıklarını, ancak karşı yanın süresinde ayıp bildiriminde bulunmadığı gibi; mal ayıplı olsa bile bunu iade faturası ile bildiremeyeceğinden bu beyanlara itibar etmediklerini, karşı yanın bu faturası ile mal tesliminin tamamlandığının da açıklığa kavuştuğunu, davalının düzenlediği iade faturasının Bornova 2.Noterliği…….. Yev Nolu ihtarnamesi ile iade edildiğini, karşı yanın iade faturasını Alaşehir 3.Noterliğinin … Yev Nolu 25.01.2021 tarihli ihtarnamesi ile cevap verdiğini, buna istinaden davalı yana Karşıyaka 5.Noterliğinin … yev.nolu 08.02.2021 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, bu cevabi yazıda da karşı yanın kesmiş olduğu iade faturasının açıklaması ile davaya konu faturanın alakası bulunmadığını, iade faturasında 31.12.2020 tarihli faturanın iadesine ilişkin bulunduğunu, oysa müvekkil şirketin davalı yana bu tarihte kestiği bir fatura bulunmadığını, ayrıca davaya konu faturanın 02.07.2020 tarihli olduğunu ve iade faturası ile dava konusu faturanın alakası olmadığını, bu nedenle davalı yanın tüm bu hususlarda yapacağı itirazları peşinen kabul etmediklerini belirterek, davanın kabulü, borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağın takip tarihi olan 04.12.2020 den itibaren işleyecek faizi ile ve takip konusu alacağın %20sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin tebliğe çıktığı, ancak davaya cevap vermediği görülmüştür.
Dava, satım sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İzmir 25. İcra müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 1 adet faturadan kaynaklanan toplam 189.311,47-TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine ve ödeme emrine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işi esasına geçilmiştir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde davacı satıcı, davalı satın alandır. Satıcı davacı ürünü teslim ettiğini, davalı alıcı ise teslim edilen ürünlerin bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür.
Mahkememizin 21/12/2021 tarihli ara kararı ile davacının ticari defter ve belgelerinin yerinde incelenmek suretiyle; takip konusu faturanın defterlerdeki kayıt durumu, B/A B/S formları da dikkate alınarak malın davalıya teslim edilip edilmediği, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı ve lehine delil teşkil edip etmediği, davalının iade faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, iade faturasının ne zaman ve ne amaçla kesildiği, davacı defter ve kayıtlarında bir ayıp ihbarı bulunup bulunmadığı, neticeden davacının takip tarihinde takip miktarı kadar alacağının bulunup bulunmadığı konusunuda; Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “Davacının 2020-2021 yılına ait ticari defterlerinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2020 yılı yevmiye defteri için süresinde yaptırıldığı, 2021 yılı yevmiye defteri için sürenin bulunduğu, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı,
•Takibe Konu edilen Fatura Tarihine tekabül eden davalıya ait 2020/07 dönemi BA formu üzerinde ve davacıya ait 2020/07 dönemine ait BS formu üzerinde yapılan incelemede; hem davalının hem davacının 8 adet fatura karşılığı 1.111.089,00 TL (kdv hariç) tutarında beyanda bulunduğu, beyan edilen fatura sayısı ve tutarının davacı ticari defter kayıtlarındaki davalıya düzenlenen faturalar ile aynı sayı ve tutarda olduğu,
•Davalının takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 31.12.2020 tarihinde …… nolu “kriterleri ve niteliği tutmayan akaryakıtı teslim almayıp ve iadesi yapılan yerine temin edilmesi beklenen ürünün teslimatı yapılmadığından dolayı iade edilen akaryakıt faturasıdır” açıklamalarıyla “163.962 litre” 801.670,05 + 144.300,75 (kdv) = 945.971,60 TL tutarında iade faturası düzenlediği , davalının takibe konu ettiği fatura içeriğinin “MOTORİN” 31.769 LT olduğu, davalının düzenlediği iade faturasının takibe konu fatura içeriği ve miktarından farklı olduğu, davacıya gönderilen iade faturasının raporun 3.1.4 nolu bölümünde açıklandığı üzere davalıya noter kanalıyla iade edildiği, davalının aynı faturayı noter kanalıyla tekrar davalıya yolladığı, davacının aynı faturayı yeniden davalıya noter kanalıyla iade ettiği,
Davacıya ait ticari defter kayıtlarında;
•Takibe konu … nolu 02.07.2020 tarihli 189.311,47 TL tutarındaki faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
•Takip tarihine kadar davacı tarafça düzenlenen faturalar ve davalı tarafça yapılan ödemeler bulunduğu, bu ödemelerin mahsubunda 6098 sy.TBK’nun 101. maddesi uyarınca ödeme belgelerinde ödemenin hangi borca ilişkin olduğu bildirilmiş ise o borçtan mahsubunun gerekeceği, ödeme belgesinde hangi borca ilişkin ödeme yapıldığı açıklanmamış ise davacı alacaklı tarafından o ödemeye ilişkin makbuz düzenlenmiş ise makbuzda gösterilen borçtan mahsubunun gerektiği, ticari defterlerde bu konuda bir ayrıntının olmadığı, ödemenin hangi borç için yapıldığına dair bir makbuzun da dosyada olmadığı ve Bilirkişiliğime sunulmadığı,
•6098 sy TBK’nun 102.maddesi uyarınca, ödemelerde kanunen geçerli bir açıklama yapılmamış veya makbuzda bir açıklık bulunmuyor ise ödemenin muaccel borç için yapıldığı, birden fazla muaccel borç var ise vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılması gerektiği, 6098 sy TBK’nun 102.maddesi dikkate alınarak takibe konu faturanın takip tarihine kadar yapılan ödemelerden mahsup edilip edilmediği konusunda yapılan incelemede; takibe konu faturanın 44.880,85 TL’lık kısmının 30.09.2020 tarih ……yevmiye numarasında kayıtlı 199.980,00 TL’lık ödemeden, faturanın kalan 144.431,12 TL’lık kısmının ise 30.09.2020 tarih 799 yevmiye numaralarında kayıtlı toplamı 150.000,00 TL olan (50.000,00 TL’lık üç ayrı ödeme toplamı) ödemeden mahsup edildiği, bu faturaya ilişkin bir alacağın kalmadığı, ancak davacının takip tarihi itibariyle 10.07.2020 tarih …… nolu faturadan kalan 22.379,37 TL ve bu faturadan sonra düzenlenen ve toplamı 823.838,77 TL olan 5 adet faturadan dolayı toplam 846.218,14 TL tutarında cari hesap alacağı olduğu, takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 16.02.2021 tarihinde davalının 21.000,00 TL ödeme yaptığı, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 825.218,14 TL cari hesap alacağının olduğu,
•Davacının takip tarihi itibariyle takibe konu faturadan dolayı alacaklı olmadığı tespit edilmiştir.” şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 07/07/2022 tarihli ara kararı ile takibe konu fatura konusu malın BA formu ile davalı tarafça teslim alınıp alınmadığı, fatura konusu malın tesliminin davalıya yapılıp yapılmadığı konusunun takip tarihi itibariyle davacının alacağının bulunup bulunmadığı konusunda Bilirkişiden alınan ek raporun sonuç kısmına göre; “Takibe konu fatura tarihinin 02.07.2020 olduğu, Temmuz/2020 döneminde takibe konu fatura dahil davacının davalıya 8 adet fatura düzenlediği, dosyada bulunan 2020/Temmuz dönemine ait davalı BA formunun incelenmesinde 8 adet faturanın beyan edilmiş olduğu, dolayısıyla takibe konu faturanın davalı tarafça kabul edilerek BA formu ile beyan edildiği, örülmüştür. Davalının Takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 31.12.2020 tarihinde ……… nolu “ kriterleri ve niteliği tutmayan akaryakıtı teslim almayıp ve iadesi yapılan yerine temin edilmesi beklenen ürünün teslimatı yapılmadığından dolayı iade edilen akaryakıt faturasıdır” açıklamalarıyla “163.962 litre” 801.670,05 + 144.300,75 (kdv) = 945.971,60 TL tutarında iade faturası düzenlediği , bu faturanın devamında iadeye konu olan fatura numaralarının yazılı olduğu, bu faturaların arasında takibe konu fatura numarasının bulunmadığı, dolayısıyla takibe konu fatura içeriğindeki malın iade faturasına konu edilmediği tespit edilmiştir” şeklinde ek rapor sunduğu görülmüştür.
İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Tüm bu nedenler ile; takip talebinde belirtilen alacak ile sıkı sıkıya bağlı olan itirazın iptali davalarında alacağa dayanak faturanın düzenlenmesinden sonra davacı ticari defterlerine göre takip tarihinden önce ödemelerin bulunduğu, taraflar arasında açık hesabın olduğu ve birden fazla faturanın davalı adına davacı tarafça düzenlendiği, TBK’ nın 102. Maddesinde göre birden çok borç muaccel ise ödemenin vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılacağının düzenlendiği bu hali ile takibe konu edilen faturada belirtilen bedelin takip tarihinden önce ödendiği mahkememizce aldırılan bilirkişi kök raporu ile sabit olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Davalının talebi bulunmadığından İİK’ nın 67/2. maddesi gereği tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken karar ve ilam harcının (179,90 TL) başlangıçta yatan peşin harçtan mahsubuna, artan harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan ve harcanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 29.396,72TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
09/03/2023

Katip …….
(e-imzalıdır)

Hakim …..
(e-imzalıdır)