Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/62 E. 2022/458 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/62
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davacı müvekkili şirketin mali müşavirliği ve muhasebe işleri, … Mah. … ada, … parselde kayıtlı, … caddesi ile … sokak kesişiminde bulunan, … Cd. No:… … İş Merkesi İç Kapı No:… Bayraklı/İzmir adresinde faaliyet gösteren mali müşavir … … … tarafından yürütüldüğünü, 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen deprem sonrası İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucu adı geçen mali müşavirin iş yerinin bulunduğu … İş Merkezi “Ağır hasarlı olup, aynı zamanda can güvenliği açısından da tehlike arz eden ve acil yıktırılması gereken” binalardan biri olarak tespit edilmiş, 01/11/2020 tarihli Kaymakamlık oluru ve aynı tarihli İzmir Valiliği ilanen tebligat tutanağı düzenlendiğini, iş merkezi sahibi … … …’na tebliğ suretiyle bina acil olarak yıktırdığını, acil olarak yıktırılması gerektiği ve can güvenliği riski nedeniyle iş yerinden hiçbir defter, belge ve başka eşya çıkartılmadığını, söz konusu yıkılan iş yerinde davacı müvekkili şirkete ait; 2020 yılına ait alış ve satış faturaları ve bu faturalara ait koçanlar, 2020 yılına ait çek, senet ve diğer tahsilat ve tediye makbuzları ve bunlara ait koçanların zayi olduğunu, bina enkazındaki molozlarla birlikte kaldırıldığını, daha sonra adı geçen mali müşavirin bütün aramalarına rağmen bulunamadığını, mali müşavirin bütün aramalarına rağmen bulunamaması üzerine mali müşavir tarafından müvekkili şirket yetkilisine 21 ocak 2021 tarihinde haber verildiğini, böylelikle söz konusu defter ve belgelerin zayi olduğunu, yok olduğunu müvekkili şirket yetkilisinin 21/01/2021 tarihinde öğrendiğini, bu nedenlerle müvekkili davacı şirkete ait; 2020 yılına ait alış ve satış faturaları ve bu faturalara ait koçanlar, 2020 yılına ait çek, senet ve diğer tahsilat ve tediye makbuzları ve bunlara ait koçanların zayi olduğuna karar verilmesini talep ve dava evtmiştir.
DELİLLER: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kayıtlar, Vergi dairesi kayıtları, işyerinin yıkım fotoğrafları delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Tüm dosya kapsamından; davacı TTK’nun 82. maddesi gereğince ticari defter ve belgelerinin 30/10/2020 tarihli İzmir Depremi sonrasında kontrollü olarak yıkılan binada zayi olduğu gerekçesi ile zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. TTK’nun 82/7. maddesi gereğince, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Madde içeriğinden de anlaşıldığı üzere zayi belgesi isteyebilmek için ticari detfer ve belgelerin bir afet neticesinde ziyaa uğraması veya hırsızlıkla zayi olması gerekmektedir. Yine ziyaa uğradığı tarihten itibaren 15 gün içerisinde talebin mahkemeye ulaştırılması gerekmektedir.
2-Somut olayda davacı vekili 30.10.2020 tarihinde İzmir ili ve çevresinde meydana gelen deprem nedeniyle binanın ağır hasarlı hale geldiğini, İdari işlemler neticesinde binanın yıkımına karar verildiği, yıkım kararı neticesinde ticari defter ve kayıtların bulunduğu muhasebeciye ait işyerinin yıkıldığını, dava konusu belgelerin zayi olduğunu ileri sürerek zayi belgesi verilmesi talep edilmiştir.
3-Mahkememizce davacı hakkında yürütülen bir vergi incelemesi bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılmış gelen müzekkere cevaplarına göre davacının 05/02/2021 tarihinde hakkında vergi iadesine yönelik inceleme başlatıldığı bilgisi verilmiştir.
4-Dosyaya getirtilen vergi incelemesine esas bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı şirketin 2019 yılı defter ve belgelerin 13/01/2020 tarihinde, 2020 yılına ait defter ve belgelerin ise 05/12/2020 tarihinde elektronik ortamda davacı şirketten incelenmek üzere talep edildiği görülmüştür.
Dava konusu zayi belgesi verilmesi isteminin temelini oluşturan 30/10/2020 tarihli deprem sonrasında davacı şirketin muhasebecisi olan … … …’nun faaliyette bulunduğu binanın yıkıldığını öğrenmiş olması beklenmelidir.
“Somut olayda, davacı şirket yetkilisi, davacı şirkete ait ticari defter ve belgelerin mali müşavirin bürosunda saklanmakta iken 30.10.2020 tarihinde meydana gelen depremde zayi olduğunu, kendisinin ticari defter ve belgelerin zayi olduğunu mali müşavirin binanın yıkıldığını bildirmesi üzerine 06.01.2021 tarihinde öğrendiğini belirterek zayi belgesi verilmesini talep etmiş ise de, 30.10.2020 tarihinde İzmir İlinde meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle özellikle Bayraklı İlçesinde çok sayıda binanın yıkıldığı ya da ağır hasar aldığı bilinen bir gerçek olup, davacı şirketin basiretli bir tacir olarak mali müşavirin bürosunda bulunan ticari defter ve belgelerinin akibetini derhal araştırması gerekmektedir.”(İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi 2021/1295 Esas 2021/1101 Karar sayılı ilamı)
5-Somut olayda, davacı tarafça dava konusu belgelerin bulunduğu muhasebeci … … …’nun ofisinin bulunduğu binanın yıkıldığının ve belgelerin zayi olduğunun 21/01/2021 tarihinde öğrenildiği beyan edilmiş ise de davacı şirketin vergi incelemesi altında olması nedeniyle 05/12/2020 tarihinde kendisinden dava konusu belgelerin ibrazı istenilmiş olup, basiretli bir tacir olarak bu tarih itibariyle şirket yetkilisinin muhasebecisinden incelemeye konu belgeleri ibraz etmek üzere istemiş olması gerektiği, en geç bu tarihte ticari defterlerin akıbetini öğrenmiş olduğu kabul edilmelidir. Davacı şirket yetkilisinin belgelerin zayi olduğunu, depremin üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra veya kendisinden belge talep edilmesinden 48 gün sonra öğrenmiş olması olağan hayat akışı ile uyumlu değildir. Davacının basiretli bir tacir olarak öncelikle deprem sonrasında şirkete ait belgelerin akıbetini araştırması beklenmelidir. Kaldı ki deprem sonrası dava konusu belgelerin akıbetinden haberdar olunmadığı kabul edilse dahi, en geç kendisinden bu belgelerin talep edildiği 05/12/2020 tarihinde veya makul bir süre içerisinde bu belgelerin akıbetinin araştırılarak zayi olduğunun öğrenilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın en geç belgelerin zayi olduğunun öğrenilmiş olunması gereken 06/12/2020 tarihinden sonraki 15 günlük süre içerisinde açılmamış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
6-Bir an için davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu kabul edilse dahi taleple ilgili yapılan esasa yönelik incelemede dosyaya getirtilen 21/04/2022 tarihli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü cevabi yazısı ekinde bulunan bilgi, belge ve fotoğrafların incelenmesinde, sözleşme gereği binanın en geç 18/11/2020 tarihinde yıkılmış olacağının bildirildiği, yazı ekinde yer alan fotoğraflarda binanın yıkım öncesi pencere çerçevelerine kadar sökülmüş ve boşaltılmış olduğunun anlaşıldığı, yazı ekinde yer alan 01/11/2020 tarihli valilik olurunda “gerekli güvenlik önlemlerinin alınarak boşalttırılmasını ve yıktırılmasını” şeklinde olur verildiği, bu haliyle dava konusu belgelerin binadan çıkartılmasının mümkün olduğu yönünde kanaat oluştuğundan zayi belgesi verilmesi şartlarının oluşmayacağı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”