Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/616 E. 2022/808 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/616 Esas
KARAR NO : 2022/808

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 26/12/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, bu hizmet karşılığı 970 Euro bedelli 03/09/2019 tarihli fatura düzenlendiğini, faturaya karşı davalı tarafın herhangi bir itizarının olmadığını, fatura bedeline karşılık muhtelif tarihlerde ödeme yaptığını, faturanın 970 Euro bedeli üzerinden düzenlediğini ve fatura üzerinde iş bu fatura döviz olarak tahsil edilecektir kaydı yer almasına rağmen davalının söz konusu fatura bedelini muhtelif tarihlerde Türk Lirası olarak ödediğini, 970 Euro bedelli faturanın davalı tarafça Euro olarak ödenmemesi, Türk Lirası olarak ödenmesi sebebi ile fatura tarihi olan 03/09/2019 tarihi ile fiili ödeme tarihlerindeki kur farkından kaynaklı olarak müvekkili şirketin davacının 178,10 Euro cari hesap alacağı bulunduğunu davalıya yapılan yazılı ve sözlü taleplere rağmen bedelin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için Menderes İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun itirazlarının hukuka aykırı olduğunu bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı/borçlunun Menderes Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu itirazlarının iptaline, davalı aleyhine %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın taşıma işini ayıplı ve eksik ifa ettiğini, davacı tarafça taşınacak ürünün anlaşma gereğince kapıya teslim şeklinde olduğunu, yurt dışındaki gümrük işlemleri için ödenecek tutarın sözleşme bedeli içinde olduğunu, bunun aksine yurt dışında iken ilave gümrük ücreti talep edilmesi sebebi ile taşınan ürünlerin yerine teslim edilmeden gümrükte bırakıldığını, terk edildiğini, davacı tarafın taşıyıcı olarak işi zamanında yaptığını ve anlaşmaya uygun olarak malların teslim edildiğini ispat etmek zorunda olduğunu, dava dilekçesi ve ekinde sunulu belgeler incelendiğinde davacının taşımaya konu olan malları sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığını, TTK madde 875-(1) uyarınca, taşıyıcının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyanından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doağn zararlardan sorumlu olacağını, davacının malları adrese teslimi gerçekleştirmemesi sebebi ile mal tesliminin geciktiğini, malların teslimi için ayrıca araç kiralamak zorunda kaldığını, malların gecikmesi ve ek olarak araç kiralamak zorunda kalmasına bağlı olarak zarara uğradığını, TTK madde 873 gereğince taşıyıcının kararlaştırılan sürede, bir süre kararlaştırılmamaışsa şartlar dikkate alındığında özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul bir sürede malları teslim etmesi gerektiğini, davacının fiili taşıyıcı olarak malları adrese hiçbir zaman teslim etmediğini bu sebeple davacı tarfaından yapılan işin ayıplı ve eksik olarak ifa edildiğini, aleyhine açılan davaya konu borcun, alacaklı şirketin cari hesap dökümüne dayandığını, ancak işbu cari hesaba dayalı bir borcunun söz konusu olmadığını, davacının taşıma işini eksik ve ayıplı ifa etmesi sebebi ile söz konusu işin bedelinin tamamından sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının işin bedelini tam olarak talep edebilmesi için sözleşmeden kaynaklanan edimlerine uygun hareket etmesi gerektiğini, bu kapsamda davacının, eksik ifaden kaynaklı zararı tazmin etmesi gerekirken taşıma işinden kaynaklı alacağının olduğunu iddia ederek haksız ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, davacı tarafından, taşıma işinin ayıplı ve eksik ifa edilmesi sebebi ile davacı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, bu nednele davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Menderes İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporunun sonuç kısmına göre; “…Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile tarafların yasal defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporum içinde açıklanan nedenlerle,
1) Davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının (görülmüştür), 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının (görülmüştür) yaptırılmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2) Davalı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının (görülmüştür), 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının (görülmüştür) yaptırılmış olduğu, Defteri Kebir ile Envanter Defterinin yazılı olmadığı, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin incelenen Yevmiye defterinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
3) Davacı yanca davalı adına taşıma hizmeti sunulduğunu, sunulan taşıma hizmeti için 03.09.2019 tarihinde … nolu 970 Euro bedelli fatura düzenlendiğini, davalı yanca davacının sunduğu taşıma hizmetinin ayıplı olduğunun iddia edildiği, ancak ayıplı olduğunu ispata yarar herhangi bir belge sunulmadığı, gerek görüldüğünde konusunda uzman bir bilirkişiye incelettirilebileceği, davacı yanca faturanın Euro olarak düzenlenip, faturada Euro olarak ödeme yapılacağının yazılmasına rağmen davalı yanca TL cinsinden ödeme yapıldığı, yapılan TL cinsinden ödemelerin TCMB döviz satış kuru üzerinden değerlendiğinde davacının davalıdan bakiye 178,10 Euro alacağının kaldığı, hem davacı hem de davalı yanca V.U.K. gereği yasal defter kayıtlarının TL cinsinden tutulduğu, her iki taraf yasal defterlerinde dava konusu 970 Euro karşılığı TL bedelinin ve davalının yaptığı ödemelerin TL cinsinden kaydının yapıldığı, döviz cinsinden usulüne uygun olarak düzenlenmiş dava konusu faturadan kaynaklı davacının davalıdan 178,10 Euro alacağının kaldığı, 178.10 Euro alacağın; 26.05.2021 icra takibi itibari ile 10,3046 TL kur değeri üzerinden 1.835,25 TL, 13.09.2021 dava tarihi itibari ile 9,9658 TL kur değeri üzerinden 1.774,91 TL olarak hesap edilmiş olup, görüş ve kanaatlerimi içeren Bilirkişi Raporumu Sayın Mahkemenizin takdirlerine sunarım …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalı arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden düzenlenen 970,00-Euro bedelli 03/09/2019 tarihli faturanın Euro ile ödenmesi gerektiği halde davalı şirketin 04/09/2019 tarihinde 3.000,00-TL, 09/09/2019 tarihlinde 2.000,00-TL tutarlı Türk Lirası cinsi ödemede bulunduğunu, ödeme tarihindeki Euro kurları üzerinden yapılan mahsup sonrası fatura bedelinin 791,90-Euro’luk kısmının ödendiğini ve bakiye 178,10-Euro borç bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekilince cevap süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde davacı şirketin taşıma sözleşmesini eksik ve ayıplı ifa ettiğini, taşınan eşyaların kapıda teslim olmasına rağmen teslimatların gerçekleşmediğini ve eşyaların gümrüğe terk edilmek zorunda kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Mahkememizce her iki taraf ticari defterlerinin incelenmesinde dava konusu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerinin davacı lehine 1.177,64-TL alacak bakiyesi verdiği tespit edilmiştir.
5-Davalı tarafça her ne kadar davacının taşıma sözleşmesi kapsamında edimini gereği gibi ifa etmediği savunulmuş ise de dava konusu faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu dikkate alındığında fatura karşılığı hizmetin davalıya sağlandığının kabulü gerekmektedir. Kaldı ki davalı şirket tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı gibi savunmaya ilişkin somut bir delil sunulmamıştır. Her ne kadar kural olarak bir sözleşmede taşıyıcının üzerine düşen edimi ifa ettiği noktasında ispat külfeti taşıyıcı üzerinde ise de davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı taraf ticari defterlerine kaydedilmiş olması dikkate alındığında davacının ispat külfetini yerine getirdiği ve ayıplı ifa savunmasında bulunan davalının bu yöndeki savunmasını ispat yükü altında olduğu değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça ayıplı ifaya yönelik yeterli ispatı sağlar delil gösterilmediği dikkate alınarak dava konusu fatura alacağının talep edilebileceği kanaat ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
6-Ödeme emrinde yabancı para alacağı İİK’nun 58/3. maddesinin amir hükmü gereğince Türk parasına çevrilmiştir. Bu olgu yasal düzenlemeden kaynaklanan bir zorunluluktur. Ayrıca, TBK’nın 99. maddesi gereğince fiili ödeme günündeki kur üzerinden başlatılan takipte, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’un 4/a maddesine göre, sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı halde, yabancı para borcunun faizinde Devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanarak alacağın tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Davacı alacaklı tarafça takipte avans faizi talebinde bulunulmuş ise de davalı borçlu tarafça faiz oranına yönelik açık bir itirazda bulunulmadığından mahkememizce faiz oranına yönelik farklı bir belirleme yapılmaksızın itiraz öncesi talep edilen avans faizi üzerinden takibe devam edilebileceği değerlendirilmiştir.
7-Davacı tarafça inkar tazminatı talep edilmiş olup takip ve dava konusu alacağın faturaya dayalı olduğu, kur farkından kaynaklanan ödeme miktarının davalı tarafça tespit edilebileceği, bu itibarla alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmiş, ödeme emrinde alacağın Türk Lirası karşılığı 1.136,81-TL olarak gösterilmiş olması nedeniyle taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu miktarın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Menderes İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle 178,10-Euro alacağın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı 1.136,81-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 227,36-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.760,19-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 60,93-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 1.760,19-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 48,00-TL posta ve tebligat ücreti, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 607,3‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/11/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”