Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/600 E. 2023/109 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/600 Esas
KARAR NO : 2023/109

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 30.09.2021 tarih, … numaralı fatura nedeniyle toplamda 3.729,19-TL’lik bakiye alacağı mevcut olduğunu, işbu faturanın konusunun motorin satışı olduğunu, müvekkilinin karşı yana satmış olduğu mallara istinaden fatura kestiğini, söz konusu faturaları usulüne uygun tebliğ etmiş ve faturaları ticari defterlerine işlediğini, bahsi geçen faturanın, davalı yana tebliğ edildiğini, davalı yanın faturalara yasal süresi olan 8 gün içerisinde itiraz etmeyerek faturanın içeriğini ve böylelikle borcunu kabul ettiğini, faturadan kaynaklı borcunun bir kısmını da ödediğini, davalı borçlunun söz konusu fatura nedeniyle bakiye kalan 3.729,19 -TL’lik borcunu ödemediğini, müvekkilinin faturadan kaynaklı bakiye alacağının tahsili için İzmir….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, iş bu icra takip dosyasından borçluya ödeme emri gönderilmiş olup borçlunun haksız itirazı sonucu takibi durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, borca itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın söz konusu fatura alacaklarının ödenmediğini belirmişse de Perakende Satış Sözleşmesinin 9. Maddesi gereği, şirkete yazılı olarak bildirimde bulunulmuş mudur, Bildirimde bulunulduğuna dair bilgi/belge var ise söz konusu döneme ilişkin elektrik kesintisi yapılmış mıdır, davacı şirket abonenin elektriğinin kesilmesi amacıyla TEIAS ve/veya ilgili dağıtım şirketine bildirimde bulunmuş mudur, fatura bedelinin ödenmediğinde muayyen bir süre sonunda abonenin elektriğinin kesilmesinin gerekeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının uzun bir süre elektrik tüketim bedeline esas faturaların ödenmemesine rağmen elektriği kesmemesinin davacı açısından müterafik kusur olduğunu, müvekkili şirketin davaya konu elektrik faturasını ödenmediği iddia edildiği halde ilgililerce elektrik kesintisi olmaması zararın artışına sebebiyet vermiş olduğunun da izahtan vareste olduğunu, karşı tarafın elektrik faturalarını icra dosyasına sunmadığını, faturalar incelendiğinde normal kullanımın çok üzerinde bedeller olduğunun da görüldüğünü, bu sebeple fahiş fatura tutarlarına da itiraz ettiklerini, takip konusu faturaların içeriğini kabule etmemekle birlikte, bu faturalar müvekkiline tebliğ edilmediğini, hal böyle iken, borç da tebliğ şartı gerçekleşmediğinden muaccel hale gelmediğini, bu sebeple davacı aleyhine haksız yere icra takibi yapmasından ötürü, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…28.11.2019 tarihinden 29.01.2020 tarihine kadar geçen süre içinde 49 günlük; 139 kwh/günlük ortalama elektrik tüketimi, 33 günlük; 145 kwh/günlük ortalama elektrik tüketimi ve 29 günlük; 274 kwh/günlük ortalama elektrik tüketimi için kesilen toplamda 3 adet elektrik faturası davalının normal elektrik tüketimi karşılığı düzenlenen elektrik faturalarıdır.
İşyerinin içinde kurulu bulunan makinalar konusunda dosya içinde bir bilgi belge bulunmamaktadır. Ancak son ödeme tarihi 29.01.2020 olan 3. faturada geçmiş yıl günlük ortalamasının 145 Kwh, cari yıl günlük ortalamasının 274 Kwh olduğu görülmektedir. Buradan dava konusu 3 adet faturadaki elektrik kullanımı kwh değerlerinin normal gözüktüğü düzenlenen faturaların fahiş olmadığı görüşündeyim.
Bu faturaların davalı tarafından ödenmediği ve 4.fatura olarak da gecikme zammı faturası düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilinin ilk fatura ödenmediği taktirde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 24/2 maddesine göre elektriğin en az 5 gün içinde kesilmesi gerektiğinden bahisle elektriğin kesilmemesinden dolayı müterafık kusur oluştuğunu beyan etmesi hukuki bir tartışma olması sebebiyle değerlendirme yapılmamıştır, ancak müterafık kusurun yerleşik Yargıtay Kararlarında kaçak elektrik kullanımı mevzusu ile ilgi olduğu görüşündeyim.
SONUÇ
Davacının 3 adet elektrik faturası ve 1 adet gecikme zammı faturası karşılığının kullandığı elektrik enerjisi karşılığı tahakkuk etmiş faturalar olduğu, faturalardaki elektrik enerji tüketim bedellerinin cari yıl tüketimleri ile uyumlu gözüküp fahiş değerlerde olmadığı, davalının söz konusu fatura bedelleri karşılığı davacıya borçlu olduğu görüş ve kanaatindeyim…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış elektrik tüketim faturasına dayalı itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalı şirkete elektrik tedariği sağladığını ve davalı adına düzenlenen elektrik tüketim faturaları ile gecikme faizi ve Kdv’sinden kaynaklanan 26.456,60-TL alacağının bulunduğunu, davalının tüketim yapmasına rağmen fatura borcunu ödememesi nedeniyle icra takibine başlandığını, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarının %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde davalı tarafça fatura ödenmemesi halinde sözleşme gereği elektrik enerjisinin kesilmesi gerektiğini, davacının fatura bedeli ödenmemesine rağmen elektrik enerjisini kesmemesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, dava konusu faturaların davalının olağan kullanımının çok üzerinde olduğunu, faturaların tebliğ edilmemesi nedeniyle alacağın muaccel hale gelmediğini, alacağın likit nitelikte olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı her iki tarafın da kabulünde olup uyuşmazlık konuları elektrik enerjisinin ilk fatura ödenmemesinden sonra yasal süre içerisinde kesilmemesi nedeniyle alacakta indirim uygulanması gerekip gerekmediği, faturaya konu elektrik tüketim miktarlarının hukuka uygun olup olmadığı, fatura konusu alacakların muaccel olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
5-Davalı tarafça ilk faturanın ödenmemesi sonrasında elektrik enerjisinin kesilmemesi nedeniyle zararın arttığı savunulmuş ise de, taraflar arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklanmakta olup, zararın giderilmesi talebi değil tüketime konu edilmiş bir elektrik enerjisi bedelinin tahsili talep edilmektedir. Davacı elektrik şirketi tarafından faturanın ödenmemesi halinde davacı şirket tarafından yapılacak bildirim üzerine dağıtım şirketi tarafından elektrik enerjisinin kesilmesine yönelik düzenleme var ise de, elektrik enerjisinin bu süre içerisinde kesilmemiş olmasının tüketimi gerçekleştiren kullanıcıya kullandığı elektrik üzerinde indirim uygulanmasını gerektirmeyeceği açıktır. Elektrik enerjisinin kesilmesine yönelik süre yönünden yapılan düzenlemeler elektrik enerjisinin açılması-kesilmesine yönelik düzenleyici süreler olup tüketim bedelinin hesaplanmasında bir etkisi bulunmadığından bu husustaki davalı savunmaları yerinde görülmemiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre elektrik faturalarının ödenmemesine rağmen uzun bir süre boyunca elektrik enerjisinin kesilmeyip tahakkuk eden yeni faturalar yönünden de gecikme zammı uygulanmasında müterafik kusur nedeniyle gecikme zammına indirim uygulanması mümkün ise de, somut olayda ilk faturanın son ödeme tarihi 09/12/2019, son faturanın son ödeme tarihi 10/02/2020 olup, belirtilen süre aralığının 2 ay olduğu, davacı elektrik tedarik şirketinin bu süreçte elektrik enerjisi kesilmesini sağlamamasının müterafik kusur oluşturacak düzeyde uzun bir süre olmadığı değerlendirildiğinden gecikme zammı yönünden de indirim uygulanmamıştır.
6-Davalı tarafın bir diğer savunması faturalarda yer alan tüketim miktarlarının davalının olağan tüketiminin çok üzerinde olduğuna yönelik olup, davalının EPDK mevzuatı uyarınca faturaya karşı elektrik şirketine sayacın hatalı tüketim yaptığına yönelik bir başvurusu bulunmadığı gibi, görülmekte olan dosyada alınan bilirkişi raporuna göre davalının önceki dönem tüketim kayıtlarına göre yapılan karşılaştırmada takip konusu faturalarda yer alan günlük tüketim kayıtlarının fahiş artış göstermediği yönünde görüş bildirildiği bu haliyle fatura bedellerinin yüksek olduğu yönündeki savunmaların ispat edilemediği değerlendirildiğinden, sayaç tüketim değerlerine göre yapılan faturalandırma işlem ve miktarlarının yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
7-Davalı tarafça faturaların davalıya tebliğ edilmediği savunulmuş ise de düzenlenen her bir faturanın son ödeme tarihi içermesi nedeniyle belirli vadeli oldukları ve vade bitimi itibariyle kendiliğinden temerrüt gerçekleştiğinden gecikme zammı talep edilebileceği dikkate alınarak gecikme zammı ile KDV’ye yönelik itirazlar da yerinde görülmemiştir.
8-Davacı tarafça inkar tazminatı talebinde bulunulmuş olup, alacağın faturalandırılmış tüketime dayanıyor olması ve faturalara karşı süresinde herhangi bir hatalı tüketim itirazında bulunulmadığı, gecikme zammı ve KDV alacağı yönünden faturaların son ödeme tarihlerinin ve uygulanacak faiz oranlarının belirli olması nedeniyle davalının sorumlu olacağı miktarı belirleyip ödemede bulunabileceği, alacağın varlığının davalı açısından belirsizlik oluşturacak ve yargılamayı gerektirecek bir ihtilafının bulunmadığı değerlendirildiğinden inkar tazminatına hükmedilmiştir. Her ne kadar kabul edilen dava değeri 26.456,60-TL’nin %20’si 5.291,32-TL olarak tespit edilmiş ise de, hesaplama sırasında sehven 24.456,60-TL’nin %20’sinin hesaplandığı ve hükme geçirildiği, hatanın kanun yolu aşamasında düzeltilebileceği değerlendirilmiştir.
9-Davalı tarafça faiz oranlarına itirazda bulunulmuş olup her iki tarafın tacir oldukları ve takip öncesi gecikme zammı oranı dışında takipten sonraki dönem için avans faizi talep edilebileceği gözetilerek asıl alacak miktarlarına avans faizi işletilmesi yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, MTS …… Esas sayılı takip dosyasına yapılan davalı itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, asıl alacak miktarlarına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle 4.891,32-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.807,25-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.747,95-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı ile 106,50-TL posta ve tebligat ücreti, 500,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 665,8‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzene karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır