Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2021/1123 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/589 Esas
KARAR NO : 2021/1123

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin Antalya ilinde boya ve izolasyon malzemesi satışı ve uygulaması gerçekleştiren bir tacir olduğunu; mevcut ticari hacminin büyümesi üzerine uygulama işlerinde kullanmak üzere makine satışını gerçekleştiren davalı şirkete müracaat ederek … Peactor H-XP2 Proportioner B. Poliüretan Sprey Makinası ihtiyacını karşılayacağı inancıyla, 10.07.2009 tarihli satış ve sipariş sözleşmesinden de görüleceği üzere garantili olarak satın aldığını; ödeme planına göre müvekkilinin 29.500 USD karşılığı 43.692,45 TL yi nakit ve çek yolu ile ödediğini; ürün teslim edildikten sonra bu ürün ile ilgili 2 saatlik kısa tanıtım yapıldığı sonrasında davalı firmaca taahhüt edilen detaylı eğitim, makine ile ilgili Türkçe Katalog temini yapılamadığını, satın alındığı günden bu yana da hiçbir şekilde yedek parça temin edilemediğini; tabanca aksamı ile diğer aksamlarının sürekli arızalı olduğunu, yani makinanın kullanım bakımından tümü açısından ve özelde tabanca ve bir çok aksamda gizli ayıp mevcut olduğunu; telefonla görüşüldüğü ve hatta makinanın ayıplı olduğu ve bedel iadesi içerikli müvekkilinin yazılı beyanının davalıya gönderildiğini; ancak bir sonuç çıkmadığını; hatta makinanın davalıya ayıpların giderilmesi ve tamir edilmesi için gönderildiği ancak hiçbir şey yapılmadan aynı sorunlar devam edecek şekilde geri gönderildiğini, müvekkilinin davaya konu makinaya güvenerek aldığı bir çok işi yapamadığı ve bir çok kez zarar ettiğini; bunun üzerine davalıya Antalya … Noterliği …. Yevmiye numarası ile 01.04.2010 tarihinde ayıp ihtarının çekildiğini; ancak davalı oyalama yoluna gidince 25.05.2012 tarihinde makine 2. Kez tekraren ayıpların giderilmesi ve tamir edilmesi için” kargo makbuzu ile … Nakliyat aracılığı ile gönderildiği ve dava tarihi itibariyle aradan 8 ay geçmesine rağmen davaya konu makinanın müvekkiline geri iade dahi edilmediğini; sonuç olarak ayıplı olan bu malın öncelikli seçimlik haklarından olan malın iadesi ile bedelinin tahsili seçimlik hakkının kullanılarak makine bedeli olan 43.692,00 TL’nin bu makine için verilen çeklerin sonuncusunun ödeme tarihi olan 05.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlarda ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile, Mahmenin yetkisiz olup İzmir Mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini; 4077 sayılı yasanın dava için esas teşkil etmesinin mümkün olmadığını; davacının satış öncesi ve sonrası konulu madde ile anlattığı hususların gerçeği yansıtmadığı (servis fişlerinin ayrıntısının sunulduğunu, cevabi ihtarnameden sonra davacının makinayı kullanmaya devam ettiği); satılmış olan makinanın alım tarihi olan 10.07.2009 tarihinden itibaren bozuk olmasına rağmen müvekkilinin telkinleri ile dava tarihine kadar herhangi bir işlem yapılmadan iyiniyetle muhafaza edildiği hususunun hayatın özellikle ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu; müvekkili tarafından teslim edilen makinanın davacının kullanım hataları, makinanın püskürtebileceği malzemeler dışında malzemeler kullanılması sebebiyle tabancaların bozulmasına tamamen kendisinin sebebiyet verdiğini; bu aşamadan sonra kullanıcı hatası sonucu oluşan zararları giderme yükümlülüğünün olmamasına rağmen müvekkili davacının yedek parça eksiğini karşıladığı ve makinayı onardığını; müvekkilinin satıştan doğan sorumluluğunun zamanaşımına uğradığını; İstanbulda bayiye gönderilen makinanın bayi tarafından incelendiği inceleme sonucunda makinanın kaza ve/veya darbelere maruz kaldığı bunun sonucunda müvekkilinin orijinal olarak teslim ettiği şekil bozularak makinanın çeşitli yerlerine kaynak ve ek yapıldığının tespit edildiğini, bununla birlikte davacı tarafından kullanılması gerekenden farklı bir malzemenin makine içerisine koyulduğunu ve bunun sonucunda makinanın tam anlamıyla bozulduğunun servis raporu ile tespit edildiği bunun da davacı tarafa bildirildiğini; defalarca görüşülmesine rağmen davacı tarafın onarım ve iade konusunda müvekkilini oyaladığını ve en sonunda bu davayı açtığı dava konusu makinanın müvekkilinin kusurundan ziyade davalının yanlış kullanımı ve zarar vermesi sonucunda bozulduğunun anlaşılacağının belirtildiği davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Mahkememizin 26.02.2015 tarih …..Esas ve …sayılı gerekçeli kararı ile ” Davanın Kısmen Kabulü ile, davaya konu olan makinenin davalı tarafça onarılarak davacıya iadesine, dava konusu diğer tüm taleplerinin reddine” karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22.03.2016 tarih …. Esas- … sayılı ilamı ile “Mahkemece, dava konusu makinenin ayıplı olup olmadığının saptanması yönünden iki ayrı bilirkişi raporu alınmış, 1. raporda makinenin ayıplı olmadığı, 2. raporda ise ayıplı olduğu belirtilmek suretiyle raporlar arasında çelişki oluştuğu halde, mahkemece itiraza uğrayan ilk rapora dönülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, konusunda uzman bir bilirkişiden ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınıp, önceki raporlar arasındaki çelişki giderildikten ve tarafların itirazları da değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Bu nedenlerle hükmün davalı yararına bozulmasına” gerekçesi ile mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma kararına uyularak yeniden yargılama yapılmış yapılan yargılama sonunda 18/12/2018 tarih ve …. esas, ….karar sayılı gerekçeli kararı ile ” davanın Kabulü ile, … Peactor H-XP2 Proportioner B , Poliüretan Sprey makinesinin davalı yana iadesine ” karar verilmiş karar taraflarca temyiz edilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16/03/2021 tarih ve …esas, …. sayılı ilamı ile ” Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı satışa konu malın ayıplı olduğu iddiası ile makinanın iadesi ile bedelinin geri verilmesini istemiş ise de, dava konusu malın ayıplı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Mahkemece belirlenen bilirkişi heyeti; makinanın daha sonra harici etkenlerle hasar görmesi neticesinde çalıştıramadıklarını ve dolayısıyla üretimden kaynaklanan bir ayıbın bulunup bulunmadığını tespit edememiştir. Davacı satışa konu malın davalı işyerinde hasara uğradığını iddia ederken davalı da kendisine teslim edildiği esnada bu hasarın mevcut olduğunu keza buna ilişkin tespit tutanağı düzenlediklerini belirtmiştir. HMK’nın 190. maddesine göre “ispat yükü iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” düzenlemesi nazara alınarak hasarın davalı işyerinde iken gerçekleştiğini usulüne uygun delillerle ispatlayamayan davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bu nedenlerle hükmün davalı yararına bozulmasına” karar verildiği görülmüştür.
Usul ve yasaya uygun yargıtay ilamına mahkememizce uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporlarındaki tespit ve değerlendirmelere göre dosya kapsamında taraflar arasındaki sözleşmeye konu makinanın üretimden kaynaklanan bir ayıbının bulunup bulunmadığının tespit edilemediği anlaşılmıştır. Davacı satışa konu malın davalı işyerinde hasara uğradığını, davalı ise kendisine teslim edildiği esnada hasarın mevcut olduğunu, buna ilişkin olarak tespit tutanağı düzenlediklerini belirtmiştir. HMK madde 190 gereğince ispat yükü ” iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir . ” düzenlemesi dikkate alındığında ispat yükünün davacı tarafta olduğu buna göre tüm dosya kapsamına göre hasarın davalı iş yerindeyken gerçekleştiğini, usulüne uygun delillerle ispat edemeyen davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine ,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 746,20-TL ‘den mahsubu ile bakiye 686,90-TL’nin karar kesinleştiğinde yatırına iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 6.479,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan 60,15-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı .14/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza