Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/570 Esas
KARAR NO : 2023/444
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalı … plakalı maliki müvekkili şirket ve kaza anındaki sürücüsü … sevk idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığını, kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, zararın tanzimi için davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve hasar dosyasının açıldığını, hasar dosyası kapsamında müvekkilinin kendisinden istenilen tüm evrakları davalı sigorta şirketine sunmuş olmasına karşın dosya kapsamında bir miktar ödeme yapılmışsa da gerçek zararın karşılanmadığını, ayrıca orjinal aracın piyasa değerindeki yapılan tamirat ve bu kaydın tramerde gözükecek olması nedeniyle ciddi düşüş olduğunu, bu değer kaybı nedeniyle araç sahibi aracını gerçek piyasa fiyatından daha düşük bir bedele satmak durumda kalacağını, müvekkilinin aracının onarımı süresince araç mahrumiyet zararının (kazanç kaybı) doğduğunun davalı şirketin araç mahrumiyeti zararı yönünden sorumluluğunun bulunmadığından davalı araç maliki ve sürücüye müracaat hakkının saklı kaldığını, davalıya sigortalı araç sürücüsünün trafik kazasında asli kusurlu olduğunu, araç malikininde bu zarardan sürücü ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olduğunu, kusur dağılımının yargılamayı gerektiği ve hasar bedelinin likit alacak olarak kabul edilmediği için davamızın HMK’nun 107 maddesi gereği belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu bilirkişi raporuyla müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı zararının belirlenebilir hale geldiği zaman artırılmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik talebimiz bakiye hasar bedeli 50-TL ve değer kaybı zararı 50-TL olmak üzere 100.00-TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline, AAÜT m16/2-c gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmamız sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … sayılı ve 01.08.2020-01.08.2021 vadeli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, yapılan ödemelerle birlikte kaza tarihi itibariyle araç hasarına yönelik yapılan ödemelerin tenzili ile bakiye teminat limitimizin 36.000,00-TLolduğunu, poliçe azami teminat muaccel ve maktu borç olmayıp ödenecek azami teminat miktarının belirlendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “Karayolu”nda meydana gelen zararlarda poliçe limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, dava konusu … plakalı araç için , davacı tarafa araç hasar zararı ödendiğini ve müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek müvekkili şirket tarafından davacının gerçek zararının karşılanmış olduğundan haksız davanın esastan reddine, kusurun ve hasarın ispatlanmaması halinde davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; haksız fiil nedeniyle davacının maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı 02/06/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
Davalının sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 01.08.2020-2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 02/06/2021 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedeli ve değer kaybından dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişilerden kusur, değer kaybı ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor ve ek rapor aldırılmıştır.
Mahkememizin 02/12/2021 tarihli celsesi 3 nolu ara kararı gereği, kusur, bakiye hasar, değer kaybı miktarının hesaplattırılması için Bilirkişinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “Davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-b maddesinde belirtilen (Karayollarından faydalananlar Trafik Işıklarına uymak zorundadırlar.) hükmünü ihlal etmekle kazanın oluşumunda Etken Olduğu,
… plaka sayılı araç sürücüsü …’un 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatını ihlal eden zararlı sonuç üzerinde kazaya Etken Davranışının Bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı araçta meydana gelen hasarın dava konusu kaza sonucu oluştuğu ve dosyada mevcut Ekspertiz Raporunda 8.260,00 TL. olarak tespit edilen hasar onarım bedeline iştirak edilmiş olup, dosya kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından 07.07.2021 tarihinde, davacıya hasar onarım bedeli olarak KDV hariç 7.000,00 TL. ödendiği anlaşılmıştır. Aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödenmek zorundadır. Tespit edilen zararın, onarıma ilişkin KDV ilaveli fatura olmadığı gerekçesiyle KDV hariç hasar onarım bedeli ödenmesinin doğru olmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketinin 1.260,00 TL. bakiye hasar onarım bedeli ile dava konusu olaya bağlı olarak araçta meydana gelen ve Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen 3.000,00 TL. reel değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine kaza ihbarının yapılmış olduğu belirtilmesine karşın dosyada bu konuda bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla davalı sigorta şirketi tarafından 04.06.2021 tarihinde Ekspertiz görevlendirilmiş olması nedeniyle kaza ihbarın 04.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı sigorta şirketinin ihbar tebliğ tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 17.06.2021 tarihinden itibaren temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 15/03/2022 tarihli celsesi 1 nolu ara karar gereği; davacının hasar bedeli ve değer kaybı yönünden orjinal parça değerinin dikkate alınmadığı şeklinde itirazı bulunduğundan Bilirkişinden alınan ek raporun sonuç kısmına göre; “Bir kez daha belirtmek isterim ki somut olay dosya üzerinden incelenmekte olup, Eksper Raporunda yedek parçaların eşdeğer olduğuna veya ıskonto uygulandığına dair bir tespit yer almamakta olup, … plaka sayılı … model … konseptindeki aracın değer kaybı tespit edilirken hasar fotoğraflarının ve hasarlı araç satışı yapılan web sitelerinin incelenmesi ile olay tarihindeki yaşı (18), modeli, model yılı dikkate alınarak mesleki bilgilerime dayalı değer kaybı tespit edilmiş olup, dosyaya yeni bir bilgi ve belge sunulmadığı da dikkate alınarak Kök raporda ulaşılan değer kaybı bedelinin değiştirilmesi gerekmemiştir.”şeklinde ek rapor sunduğu görülmüştür.
Mahkememizin 17/11/2022 tarihli celsesi 5 nolu ara kararı gereği dava hasar bedeli ile araçta oluşan değer kaybı istemine ilişkin olduğundan davacının makili olduğu araçta oluşan değer kaybının hesaplanması için … plakalı aracın tramer kaydı geldiğinde incelenerek belirlenen değer kaybının bedelinin yeniden hesaplanması için Bilirkişinden alınan ek raporun sonuç kısmına göre;” … şasi numaralı aracın (… plaka sayılı olarak) 25.03.2008 tarihli trafik kazası ile 03.06.2021 tarihli (… plaka sayılı olarak) tarihli trafik kazası incelenmiş olup, 1 adet … parça kodlu yedek parçasının aynı olduğu, diğer hasarlı kısımlarının farklı kalemlerden oluştuğu tespiti ile Kök Raporda değer kaybı bedeli yönünden ulaşılan kanaatin değiştirilmesi gerekmemiştir.”şeklinde ek raporunu sunduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan, Trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından değer kaybına yönelik hesaplama, hasar bedeli ise kalem kalem gösterildiğinden ve bulunan bedellere iskonto uygulanmadan KDV’ de eklenmek suretiyle sonuca ulaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile hasar bedeli için talep ettiği 50-TL tazminat alacağını 1.210,00-TL artırarak 1.260.00-TL’ye ,değer kaybı için talep ettiği 50-TL tazminat alacağını 2.950.00-TL artırarak 3.000-TL olmak üzere 4.260.00-TL zararının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile; 02/06/2021 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi, dava dışı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağından, dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumuna ve celp edilen hasar dosyasına göre davacının maliki olduğu araçta 8.260,00 TL hasarın ve 3.000,00 TL değer kaybının bulunduğu mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlendiğinden davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesini de bu doğrultuda sunduğu görülmekle davalı tarafın davadan önce yapmış olduğu hasar ödemesi mahsup edildikten sonra bakiye kalan bedel yönünden davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düşecek ise de davacı vekili kısmi ödeme tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiğinden bu tarihten yasal faiz işletilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-3.000,00 TL değer kaybı ile 1.260,00 TL bakiye hasar bedeli olmak üzere toplam 4.260,00 TL tazminatının davalı sigorta şirketinden (bakiye kalan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 07/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 291,00 TL karar ve ilam harcının yatan 140,00 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 151,00TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 140,00 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 141,85 TL posta ve diğer giderler ile 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 941,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 4.260,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
6-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/05/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim….
e-imzalı