Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/553 E. 2022/383 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/553
KARAR NO : 2022/383

DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Hakem Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davalı … ile İzmir’de faaliyet gösteren müvekkil şirket arasında akdedilen anlaşmaya istinaden müvekkil şirket ile karşı taraf arasında 13/07/2017 tarihinde … cinsi kg satış fiyatı 1,25 kuruştan satış sözleşmesi imzalandığını, peşinat olarak da toplamda 25.000,00-TL banka havalesi ile ödendiğini, satış sözleşmesinde belirtilen peşinat olan 25.000,00-TL nin 28/07/2017 tarihli … şubesinden yapılan EFT ile ödendiğini, ancak borçlu …’nın müvekkil şirkete taahhütte bulunup, sözleşme peşinat bedelini tahsil etmesine rağmen söz konusu limonları teslim etmediğini, başka kişilere sattığını, bunun üzerine davalı aleyhine Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla taraflar arasındaki anlaşmaya binaen genel haciz yoluyla takip yapıldığını, davalının 07/12/2017 tarihinde borcun tamamına, imzaya, yetkiye itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bunun üzerine karşı tarafa Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını ve mahkemece 5957 sayılı kanunun 10/1. Maddesi gereğince hal hakem heyetine başvuru zorunluluğu için davayı usulden reddettiğini, bunun üzerine İzmir Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü İl Hal Hakem Heyetine taleplerinin karşılanması için müracaat ettiklerini, ancak hal hakem heyeti tarafından da 15/06/2021 tarihli kararı ile muvazaanın yargılamayı gerektirdiğinden karar alınmasına yer olmadığına şeklinde karar verdiğini, açıklanan nedenlerle, İzmir Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü İl Hal Hakem Heyetinin 15/06/2021 tarihli … sayılı kararının kaldırılmasını ve tahsilde tekerrür olmamak üzere müvekkilinin ödemiş olduğu 25.000,00-TL alacağın havale tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle zaman aşımı itirazlarının olduğunu, ayrıca mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin Ortaca mahkemeleri olduğunu, davacının aynı alacak için Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile de takip başlattığını, şimdi ise aynı alacak için hal hakem heyetine başvurduğunu ve kararına itiraz ettiğini, o dosya sonuçlanmadan aynı alacak için ikinci defa işlem yaptığını, bu nedenle derdestlik itirazlarının da olduğunu, esasa ilişkin olarak da …’ın şirket adına sözleşme yapabilme yetkisinin olmadığı kanaatinde olduklarını, karşı tarafça zararın nasıl meydana geldiği hususunda açıklayıcı bir beyan ve delil sunulmadığını, karşı tarafın tacir olduğundan bahsettiğini, o halde basiretli bir iş adamı gibi davranması ve hareket etmesi gerektiğini, karşı taraf, müvekkilinin karşı taraf şirkete taahhütte bulunup, sözleşme peşinat bedelini tahsil etmesine rağmen söz konusu limonları teslim etmediğini, başka kişilere sattığını iddia ettiğini, ancak buna dair de bir delil ibraz etmediğini, açıklanan nedenlerle, öncelikle 15 günlük itiraz süresine uyulmadığı için ve daha sonra diğer usul ve esasa ilişkin sebeplerle, itiraz edenin itirazının ve taleplerinin reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; taraflar arasında akdedilen 13/07/2017 tarihli sözleşme, banka dekontu, borca itiraz dilekçesi, Ortaca 2. ASHM nin … Esas … Karar sayılı kararı, 15/06/2021 tarihli il hakem heyeti kararı, tanık ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; il hakem heyeti kararı, ticari defter ve kayıtlar, Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, tanık beyanları, Ortaca 2. ASHM nin … Esas sayılı dosyası, arabuluculuk dosyası, bilirkişi incelemesi, yemin, keşif ve her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Torbalı İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası UYAP üzerinden gönderilmiş, tetkikinde; davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 25.000,00-TL asıl alacak, 733,56-TL işlemiş faiz üzerinden başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davalıya 05/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili aracılığıyla 07/12/2017 tarihinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde; davacı … Ticaret Ltd. Şti vekili tarafından davalı … aleyhine 13/12/2017 tarihinde alacak davası açıldığı, mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi hususunda Selçuk ASHM ne talimat yazıldığı, talimat mahkemesince dosyanın SMMM bilirkişisi ….’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 14/11/2019 tarihli raporda özetle; davacıya ait 2015, 2016 ve 2017 yılı resmi defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin ve işlemlerinin, ilgili Kanun ve Tebliğ düzenlemelerine uygun olarak yapıldığı, yasal defterlerin kanuni düzenlemelere uygun olarak tutulduğu ancak dosyada bulunan banka dekont aslında görünen Davacı … Ticaret Ltd.Şti’nin … şubesinde bulunan hesabından Davalı …’nın … hesabına yapmış olduğu 25.000,00 TL ödemenin resmi defter kayıtlarında herhangi bir kaydının bulunmadığını rapor ve beyan ettiği, mahkemece 19/11/2020 tarihinde davanın hal hakem heyetine başvurmadan açıldığı anlaşılmakla dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
İzmir Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü’nden 15/06/2021 tarihli … sayılı kararın celp ve tetkikinde; davacı … Ltd. Şti vekili tarafından davalı … aleyhine 11/02/2021 tarihinde alacak davası açıldığı, hakem heyetince “… Tic. Ltd. Şti nin, …’nın …’ndaki hesabına, limon alım ödemesi adı altında 25.000,00-TL EFT yaptığı, Av. …’ın, müvekkili … ile şikayetçi firma … Tic. Ltd. Şti arasında 13/07/2017 tarihinde yapıldığı belirtilen ve de şahsına tebliğ edilmeyen sözleşmede, müvekkilinin imzasının yer almadığı, şayet şikayetçi firmanın iddia ettiği gibi müvekkilinin muvafakati alınmadan imza atılmış ise de, özel evrakta sahtecilik yapıldığı iddiası heyetimizin yeminli tanık ifadesi alma yetkisi bulunmadığı ve de ürünlerin şikayetçi firma tarafından teslim almadığından dolayı, dalında kuruduğu iddiası ile beraber ürünün dalında çürüdüğünü belirtir köy muhtarı … tarafından 17/12/2017 tarihinde imzalanan belgenin birlikte değerlendirilmesinin neticesinde yukarıda yer alan muvazaanın yargılamayı gerektirdiğinden karar alınmasına yer olmadığına” oy birliği ile karar verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya 28/07/2017 tarihinde, … aracılığıyla gönderilen 25.000,00-TL’nin dekontu dosya arasına alınmıştır.
…’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta, … Tic. Ltd. Şti firmasının 28/07/2017 tarihinde … adına yapmış olduğu EFT nin iade kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; satış sözleşmesinden doğan alacağa dair hakem heyeti kararının iptali ve alacak istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, İzmir Hakem Heyeti’nin 10/06/2021 tarih ve … sayılı kararına karşı itirazın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılıp yapılmadığı, taraflar arasında ürün satış sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu kapsamda davalıya peşin ödemede bulunup bulunmadığı, peşin ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme miktarı ve bu ödeme miktarına karşılık davalı tarafça davacıya ürün teslimi yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, var ise alacak miktarı ile İzmir Hal Hakem Heyeti kararının uyuşmazlık hususunda verdiği kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun’un 10. Maddesinin 5. Bendinde, “Üreticiler ile meslek mensupları arasında veya meslek mensuplarının kendi aralarında bu kanunun uygulanması ile ilgili olarak ortaya çıkacak uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla, değeri 50.000,00-TL nin altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetine başvurunun zorunlu olduğu, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararların ilam niteliğinde olduğu, tarafların bu kararlara karşı 15 gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebileceği, hal hakem heyet kararına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği kararın kesin olduğu” düzenlenmiş olup, itiraza konu hale hakem heyeti kararının 08/07/2021 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilinin ise 15 günlük hak düşürücü süre dolmadan 14/07/2021 tarihinde İzmir Arabuluculuk Bürosu’na müracaat ettiği, keza davanın hakem heyeti kararının iptali ile birlikte bir kısım alacağa ilişkin talebi de içerdiği, iş bu nedenle TTK nun 5/a maddesi uyarınca, Arabuluculuk Bürosu’na yapılan başvurunun hak düşürücü süreyi kestiği, son uyuşmazlık tutanağının tanzim edildiği 09/08/2021 tarihinden itibaren de 15 günlük hak düşürücü süre dolmadan 12/08/2021 tarihinde davanın açıldığı, iş bu nedenle davalı tarafın, davanın hak düşürücü sürede açılmadığına dair savunmasına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davalı borçlu vekilince hal hakem heyeti yargılamasının yapıldığı sırada, davacı tarafça sunulan 13/07/2017 tarihli “Müstahsil Satış Mukavelesi” başlığı altında düzenlenen sözleşmedeki davalı imzasına itiraz etmiş ise de, davalı tarafın aşamalardaki savunmalarında, taraflar arasında ürün alım-satımından doğan ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında, davacıya teslimi kararlaştırılan ürünün, davacı tarafça zamanında talep edilmemesi nedeni ile ürünün dalında kuruduğu savunmasının yapıldığı, iş bu savunma içeriğin göre, taraflar arasında ürün satışı konusunda anlaşma sağlandığı, yine celp edilen banka kayıtlarına göre, davacının satış bedeli olarak davalıya 25.000,00-TL peşin ödemede bulunduğu, bu nedenle davalı tarafın bu husustaki itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafça ürünün davacı tarafça zamanında teslim alınmaması ve teslim almaktan kaçınması nedeniyle ifanın gerçekleştirilemediği savunmasında bulunmuş ise de, TBK nun 97. 107., 212 ve müteakip maddeleri uyarınca, satış bedelinin peşin alan satıcı davalının, alıcının ürünü teslim almaktan kaçınması halinde, TBK 97 ve 107. Maddelerinde düzenlenen, alacaklının temerrütü hükümlerine göre, tevdi mahallinin belirlenmesi ve bu hususta davacı alıcıyı temerrüte düşürme yükünün davalı satıcıda olduğu, iş bu hususta davalı satıcının herhangi bir işlemde ve ihtarda bulunduğuna dair iddia ve belge sunulmadığı, iş bu nedenle borcun ifasında temerrüte düşen davalı satıcının TBK nun 212 ve müteakip maddeleri uyarınca, alıcının zararını gidermekle yükümlü olduğu, bu kapsamda davacıdan aldığı satış bedelini iade etmesi gerektiği, davalının takipten önce davacı tarafından usulüne uygun ihtarla temerrüte düşürülmediğinden, talep edilen satış bedelinin icra takip tarihi 24/11/2017 tarihinden itibaren isteyebileceği, iş bu nedenle hakem heyeti kararının usul ve yasaya uygun olmadığı kanaatine varılmakla, davanın kabulü ile hakem heyeti kararının taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin bölümünün iptali ile 25.000,00-TL alacağın 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile
İzmir Hakem Heyeti’nin 10/06/2021 tarih ve 2021/02 sayılı kararın, taraflara ilişkin kısmının iptali ile 25.000,00-TL alacağın 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile 1.648,45-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 146,70-TL tebligat ve posta gideri dahil olmak üzere toplam 206,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın davacıya iadesine,
Ticari hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk görüşmeleri kapsamında, arabulucuya ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kesin olarak oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.18/05/2022

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Katip …
E-imza