Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/551 E. 2022/704 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/551 Esas
KARAR NO : 2022/704

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mülkiyetinin müvekkiline ait … plakalı araca, 14.12.2020 tarihinde İzmir ili Konak ilçesi … Cad. istikametinden mülkiyeti ……….e ait sürücü… sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü… asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermiş olduğunu, davalı sigorta şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden şirket olup müvekkiline ait olan araçta meydana gelen değer kaybından poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracından oluşan hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için …’in maliki olduğu … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta Anonim Şirketine 04.01.2021 tarihinde başvurulmuş, sigorta şirketinin değer kaybı olarak müvekkil adına değer kaybı bedeli olarak 3.000,00-TL yatırdığını, ancak müvekkilin aracının yeni model olup kaza tarihinde km düşük olduğunu, hasar sebebiyle müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı daha fazla olup karşılanmadığından karşılanmayan değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin gerektiğini, müvekkiline ait araçta oluşan bakiye değer kaybı zararına mahsuben 50-TL’nin davalılar … ve…’den kaza tarihinden itibaren, davalı Sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte … ve…’den müştereken ve mütelsilen faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden belirsiz alacak davasının menfaat yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, yetki ve görev yönünden de itiraz ettiklerini, esas yönünden ise müvekkil şirket tarafından davacının aracındaki hasar için … Sigorta A.Ş. ‘ye 5.793,80 TL rücu ödemesi; değer kaybı için ise 3.000.,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, başvuru sahibinin taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın reddine karar verilmesi rica olunur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve ikame araç tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı 14/12/2020 tarihli trafik kazasında … plakalı aracın işleteni olup, davalı… … plakalı aracın sürücüsü, … işleteni, sigorta şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyendir.
KTK’ nın 97. Maddesi gereği başvuru şartı incelendiğinde dava dilekçesinin ekinde yer alan 29/12/2020 tarihli dilekçeye göre davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinin görev itirazı değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlığın temelinde haksız fiili bulunmakta ise de, davalılardan … Sigorta A.Ş.’ nin sorumlulukları sigortacılık yasasından kaynaklanmaktadır. Sigorta hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, dava mutlak ticari dava olup, asliye ticaret mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan görev itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı sigorta vekilinin yetki itirazı değerlendirildiğinde;
6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalrda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, rizikonun, yani kazanın İzmir ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin de İzmir olduğu görüldüğünden, HMK’ nın 16. Maddesi uyarınca davacının davasını İzmir ilinde açarak yetkili mahkemeyi doğru olarak seçmiş olduğu anlaşıldığından, davalının yetki itirazına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Kazaya karışan … plakalı araç 26.09.2020-2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalıya sigortalıdır. Kaza 14/12/2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği değer kaybı bedelinden davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır.
… … plakalı aracın sürücüsü, … Davalı… ve … ‘in sorumluluğu incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalıTuncay Zenginler … plakalı aracın işleteni ve diğer davalı… aracın sürücüsüdür. Araç sürücüsü kendi kusurundan sorumlu olacak olup (TBK madde 49), işleten, sürücünün kusuru oranında yukarıda değinilen maddeye göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kalemlerinden sorumlu olacaklardır.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce bilirkişiden kusur, değer kaybı ve ikame araç bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
Bilirkişiden alınan 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “14.12.2020 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU”, Davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI”, bahse konu … plaka sayılı araçta; 7.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa değer kaybı bedeli olarak 22.01.2021 tarihinde 3.000,00.-TL ödeme yaptığı, buna göre; davalı tarafın bakiye değer kaybı yükümlülüğünün 4.000,00.-TL. Olabileceği, davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 7 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince ikame araç bedelinin 1.400,00.-TL olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan raporda yer alan kusura ilişkin açıklamalar açıkça itiraza uğramayan kaza tespit tutanağı ile uyumlu olup, davalı sigorta tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda belirlenen kusur ile de çelişmediğinden davalı …’ in davaya konu trafik kazasında tam kusurlu, davacının maliki olduğu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itiraz edilmiş ise de; trafik kazası sebebiyle davacının malik olduğu araçta oluşan değer kaybının aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları ile önceki hasarları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki farka göre değerlendirme yapıldığından ve tramer kayıtlarıda incelendiğinden itiraz mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile; 4.000,00 TL değer kaybı ve 1.400,00 TL ikame araç tazminatının yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Tüm bu nedenler ile;14/12/2020 tarihli çift taraflı trafik kazasında … plakalı aracın sigorta şirketi ve işeteni davalı sürücü…’ in kusuru oranında sorumlu olacağından, davalı …’ in tam kusurlu olduğu ve davacının maliki olduğu araçta mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre 7.000,00 TL değer kaybının bulunduğu, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından 3.000,00 TL ödemenin yapıldığı, … plakalı aracın hasar gören parçalarına göre makul onarım süresi üzerinden belirlenen süre için ikame araç bedelinin 1.400,00 TL olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı sigorta şirketi başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda, diğer davalılar ise kaza tarihinde temerrüte düşeceğinden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 4.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı … Sigorta A.Ş.’ den (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) 14/01/2021 tarihinden diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 14/12/2020′ den itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
-1.400,00 TL ikame araç bedelinin davalılar … ve…’den kaza tarihi olan 14/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2-Değer kaybına yönelik alınması gereken 273,24 TL karar ve ilam harcının yatan 149,82 TL peşin harç ve tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 123,42 TL’ nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kadına,
3-İkame araç bedeline yönelik alınması gereken 95,63TL karar ve ilam harcının davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kadına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 149,82 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 324,60 TL posta ve diğer giderler ile 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.133,72 TL yargılama giderinin 839,79 TL’ sinin tüm davalılardan, bakiye kalan 293,93 TL’ nin ise davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca değer kaybına yönelik kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 4.000,00 TL vekâlet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. Uyarınca ikame araç bedeline yönelik kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 1.400,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … ve…’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk giderinin davalı sigorta şirketinden alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
8-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/10/2022
Katip….
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır