Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/542 E. 2022/195 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/542 Esas
KARAR NO : 2022/195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından davalı yana faturalar mukabili ticari satım yapıldığını, malların teslim edilip fatura asıllarının davalı yana verildiğini, davalının faturalara ilişkin borcunu ödemediğini, davacı tarafından davalıdan olan borcunu tahsil etmek amacıyla İzmir …İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyası ile icra takibine giriştiğini, davalının takibe itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak süresi içerisinde cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün …… E sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, cari hesap ekstresine konu faturalar, ticari defterler, bilirkişi incelemesi delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…-Taraflar arasında 31.08.2020 tarihinde başlayıp 30.06.2021 tarihinde sona eren ticari bir çalışmanın mevcut olduğu, bu çalışma kapsamında davacı tarafından davalı firma adına toplamda 17.531,08.TL lık satış faturalarının elektronik ortamda düzenlenerek davalı yana tebliğ edildiği, bu faturaların içeriği mal/hizmetin davalı yana sevk ve teslimine yönelik herhangi bir yazılı belgenin dosya içerisinde mevcut olmadığı, davacının davalı yan adına tanzim ederek elektronik ortamda tebliği ettiği toplamda 17.531,08.TL lık mal faturalarına yönelik olarak davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı yine bu mal faturalarına karşılık davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş iade faturalarının da bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından bu fatura bedellerine mahsuben davacı yana muhtelif tahsilat makbuzu ve banka havalesi aracılığıyla toplamda 8.600.TL lık ödemede bulunulduğu, davalının yaptığı bu ödemelerin davacı kayıtlarında davalı lehine yer aldığı ve davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 8.931,08.TL tutarında alacaklı olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık açık hesap ilişkisi nedeniyle davacı tarafından davalı adına düzenlenen muhtelif faturalardan kaynaklı olarak davalının borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı şirket tarafından icra takibinde borca ve ferilerine, faiz oranına itiraz edilmiş, dava sırasında davaya cevap verilmemiştir.
4-Davacı tarafça takipte ve davada faturalara, ticari defterlere ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanılmıştır.
5-Mahkememizin 02/12/2021 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda süre verilmiş, bu hususta ihtarlı davetiye ile davalı şirkete tebligat çıkartılmış, tebligatın tebligatın iade edilmesi üzerine şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35/4. Maddesi uyarınca ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş, verilen süre içerisinde davalı ticari defterleri sunulmamıştır.
6-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda
“”…-Taraflar arasında 31.08.2020 tarihinde başlayıp 30.06.2021 tarihinde sona eren ticari bir çalışmanın mevcut olduğu, bu çalışma kapsamında davacı tarafından davalı firma adına toplamda 17.531,08.TL lık satış faturalarının elektronik ortamda düzenlenerek davalı yana tebliğ edildiği, bu faturaların içeriği mal/hizmetin davalı yana sevk ve teslimine yönelik herhangi bir yazılı belgenin dosya içerisinde mevcut olmadığı, davacının davalı yan adına tanzim ederek elektronik ortamda tebliği ettiği toplamda 17.531,08.TL lık mal faturalarına yönelik olarak davalının herhangi bir itirazının bulunmadığı yine bu mal faturalarına karşılık davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş iade faturalarının da bulunmadığı, ayrıca davalı tarafından bu fatura bedellerine mahsuben davacı yana muhtelif tahsilat makbuzu ve banka havalesi aracılığıyla toplamda 8.600.TL lık ödemede bulunulduğu, davalının yaptığı bu ödemelerin davacı kayıtlarında davalı lehine yer aldığı ve davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 8.931,08.TL tutarında alacaklı olduğu …”
şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
7-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle 8.931,08-TL alacak bakiyesi bulunduğu görülmüştür. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları sunulmadığı, bilirkişi raporunda davacı defterlerine göre yapılan tespit davalı tarafa tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetildiğinde davacının kendi ticari defterlerinde lehine olarak tespit edilen alacak bakiyesinin ispat edilmiş olduğu kabul edilmiştir.
9-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 27/10/2021 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının İzmir ….İcra Dairesi’nin ……Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, takip konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Takip konusu alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden hükmedilen 8.931,08-TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.786,22-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 610,08-TL harçtan peşin olarak alınan 107,08-TL harcın mahsubu ile bakiye 502,21‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 107,87-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça başvuru harcı, posta ücreti, tebligat ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 661,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır