Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/513 E. 2023/311 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/513 Esas
KARAR NO : 2023/311

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 10/03/2021 tarihinde, müvekkili … ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı davalı şirket hissedarı … arasında hisse devir sözleşmesi yapıldığını, davalı şirket hissedarı …’in iş bu sözleşme ile davalı şirketteki %25 oranındaki 2.875.000,00-TL sermayeye denk gelen 115.000 adet payından %12,5 oranında 1.437.500,00-TL sermayeye denk gelen 57.500 adet payı 1.437.500,00-TL bedel ile müvekkili …’ya devir ettiğini, 08/04/2021 tarihinde hisse devir sözleşmesinden sonra, hisse devrinin şirket kayıtlarına işlenmesi talebi ile davalı şirkete Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesine gönderildiğini, ihtarnamenin 12/04/2021 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin keşide ettiği 19/04/2021 tarihli İzmir … Noterliği’nce … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinde, 17/09/2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda sermaye arttırımına gidildiği, ancak hisse devri yapan …’in taahhüt edilen sermayeyi ödemediği, dolayısıyla bedeli ödenmemiş payların şirket onayı olmadan devrinin mümkün olmadığını, payın devir eden … aleyhine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası ile dava açıldığını, hisseyi devir eden …’in, şirketteki payına Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında haciz konulduğu gerekçesini göstererek, devrin şirket defterine işlenmeyeceğinin bildirildiğini, cevabi ihtarnameye 05/05/2021 tarihinde Kadıköy … Noterliği’nin … yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesinin müvekkil tarafından keşide edildiğini ve pay devrinin şirket kayıtlarına işlenmesi talebinde bulunulduğunu, iş bu ihtarnamenin 05/05/2021 tarihinde davalı şirkete tebliğine rağmen, devir sözleşmesi gereği hisse devrinin şirketçe onaylanıp şirket kayıtlarına ve pay defterine işlenmemiş olduğunu, davalı şirketin usul ve yasaya aykırı olarak pay devrinin onaylanması ve kayıtlara işlenmesini engellediğini beyan ile müvekkili ile davalı şirket hissedarı … arasında yapılan sözleşme uyarınca, devir edilen davalı şirketteki pay devrinin şirket kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin 2001 yılında davacı … tarafından kurulduğunu, kuruluşundan bir süre sonra şirketin bilançolarında zarar düşmesi nedeniyle …’in hisselerini …’ya devrettiğini, şirket yönetiminin basiretli bir tacir olan … tarafından yerine getirildiği ve şirketin kârlılık oranını arttırdığı, …’nın şirket içindeki etkinliği ve etkisinin de bu suretle arttığı, bu durumun dava dışı … tarafından kabullenilemediği, bu nedenle dava dışı … tarafından müvekkili hakkında çok sayıda dava açıldığını, şirkete kayyım atanmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle şirketin zarara uğradığını, dava dışı …’nın da iş bu nedenle şirkette sahip olduğu hisselerinin tamamını 03/06/2020 tarihinde dava dışı … Dış Ticaret AŞ ye devrettiğini, iş bu devrin en büyük sebebinin davalı şirketin Agro’ya yaklaşık 85.967.301,53-TL borcunun olmasından kaynaklandığını, dava dışı …’in açmış olduğu davalarda maddi bir sonuç elde edememesi üzerine, hukuki yollardan vazgeçerek müvekkili şirketi ve şirket yetkililerini sindirmek ve korkutmak amacıyla kamuoyunda farklı suçlarla adı anılan davacı …’ya hisselerinin devrine ilişkin muvazaalı işlemlerde bulunduğunu, aralarında gerçek bir devir bulunmadığını, davacının iddia ettiği pay devrinin kanuna ve şirket esas sözleşmesine göre geçersiz olduğunu, …’in sermaye arttırımından kaynaklı sermaye taahhüdünü ödemediğini, müvekkili şirketin ana sözleşmesinin 6. Maddesi uyarınca, şirket hisselerinin, şirketin onayı olmaksızın devredilemeyeceğinin düzenlendiği, gerek sermaye taahhüdünün yerine getirilmemiş olması, gerekse de davacının kamuoyunda bıraktığı izlenim sebebiyle müvekkili şirketin ticari itibarını ve markasını zedeleyecek nitelikte olduğu, teknik iflasta bulunan müvekkili şirketin davacının ortak olmasıyla zararının artacağını, bu nedenle gerek ana sözleşmede ve gerekse de yasadaki düzenlemelere istinaden, devrin onaylanmadığını, yine davacının devir aldığını beyan ettiği … hisseleri üzerinde Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında haciz şerhi bulunduğunu, anonim şirket hisselerinin taşınır niteliğinde bulunduğu ve İİK nun 86. Maddesindeki hüküm uyarınca alacaklının muvafakati ve icra müdürünün izni alınmaksızın borçlunun haczedilen mal üzerinde tasarrufta bulunamayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; 10/03/2021 tarihli hisse devir sözleşmesi, ihtarnameler ve tebliğ şerhleri, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, ticaret sicil gazetesi nüshaları, keşif, bilirkişi raporu, tanık, yemin, doktrin, içtihat, Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; … arama motoru verileri, … kaydı, anonim şirket hisse devir sözleşmesi, 15/09/2021 tarihli genel kurul toplantısı hazirun cetveli, 05/10/2015 tarih 8918 sayılı ticaret sicil gazetesi, KPMG tarafından hazırlanan sermayeye eklenebilir işletme içi kaynak tespitine ait rapor, İzmir … ATM nin … Esas sayılı dosyası, İzmir ATM nin … Esas sayılı dosyası, Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Foça CBS nin … soruşturma sayılı dosyası, ihtarnameler ve tebliğ şerhleri, ticari defter ve kayıtlar, banka kayıtları, tanık, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin, Yargıtay kararları ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Feri Müdahil … vekili feri müdahil talepli dilekçesinde özetle; Müvekkili …, … Tarım Ürünleri Yem San ve Tic.A.Ş’ nin kurucu ortağı olup, diğer ortaklar eşi …, oğlu … olduğunu, eşi … ve … Ağustos 2016 ve Mart 2017 yılında, hisselerini …’ya devir ettiklerini, bu halde hisse dağılımı … %75, Müvekkil … %25 olduğunu, iş bu sefer Müvekkil … hisselerinin %12,5 lik kısmını davacı … ya devir etmiş olup en tabi mülkiyet ve tasarruf hakkını kullandığını, ancak bu halde dahi, … ve … tarafından hisselerin …’ya devir edilmesi esnasında herhangi bir Yönetim Kurulu kararı almayan (aramayan) Davalı şirket, Söz konusu müvekkil olunca esas sözleşme ve bu sözleşme uyarınca da Yönetim Kurulu kararı aramasının eşitlik ilkesine aykırı ve kötü niyetten başka bir izahı da bulunmadığını, davacı … ve müvekkil … arasında 10.03.2021 tarihli sözleşme akdedildiğini ve hissellerin %12,5 lik kısmı devir edilmiş ise de; davalı şirket tarafından bu devrin pay defterine işlenmediğini, bu halde, müvekkilin iş bu davada yer almasında zaruret ve hukuki yarar bulunduğunu, şöyle ki; davacı …’nın hakkında dava kabulü kararında müvekkilin şirkette payının azalma meydana gelecek, davanın reddi durumunda ise müvekkil ile aralarında rücu ilişkisi gündeme geleceğinden her iki durumda da hukuksal durumunda değişme halinin mevcut olduğunu, açıklanan nedenlerle; Sayın Mahkemenin gözeteceği diğer nedenlerle; Davacı … yanında Fer’i Müdahale taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben 2013 yılında dava dışı … Kağıt San. AŞ nin Denizli’de bulunan işletmesinde satış pazarlama müdürü olarak çalışırken, davalı şirket ortağı … ile tanıştım, ondan sonra da ilişkimiz ve tanışıklığımız devam etti, tanıştığımızda … davalı şirketin kurucusu ve sahibi idi, 2016 yılında davalı şirketin finansal zorluklar yaşaması üzerine, şirketteki payının %75 ini … şu an şirketi idare eden ortakları … ve …’ya devir etti, devirden sonra ortakları ile aralarında şirketin idaresi konusunda sorunlar çıktı, diğer ortaklar …’i şirket yönetiminde çıkarttılar, bunun üzerine de … şirketteki kalan hissesini devir etmek için iki veya üç alıcılar ile görüşmeler yaptığını duydum, bu görüşmelerden biri de davacı … ile yapılmıştır, 2021 yılının Şubat ayı sonunda … ile yapmış olduğu görüşmede ben de …’in yanındaydım, taraflar arasında yapılan görüşme sonucunda …’in sahibi olduğu şirketteki %25 hissenin yarısının davacı …’ya devri konusunda anlaştılar, satış bedelinin ne miktarda olduğu konusunda görüşmeler sırasında bilgi sahibi olmadım, daha sonra 1.000.000,00-TL nin üzerinde bir miktar ile …’nın iş bu hisse oranını …’den satın ve devir aldığını …’den duydum, … bedeli …’dan nakit olarak elden aldığını bana söylemişti, ben toplantıya …’in arkadaşı sıfatı ile gittim, bilgim bundan ibaretttir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı .. Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben davalı şirkette 01/10/2017 yılından bu yana finans ve mali işler müdürü olarak çalışmaktayım, bu nedenle davalı şirket ortakları ve yetkililerini tanırım, 2021 yılı Şubat ayı ortasında şirkete sonradan ismini … olarak öğrendiğim şahıs ve yanında avukat Barış isimli biri şirkete uğrayıp, şirket yönetimi ile görüşmek istediğini güvenlik personeline söylemeleri üzerine, kendilerini kabul edip, yönetim odasında yönetim kurulu başkanı …’nın yanına götürdüm, … isimli şahıs şirket hissedarlarından …’den hisse devir aldıklarını, bu devrin şirket pay defterine kaydını talep etti, Gökhan Bey de şirketin zararda olduğunu, … hisselerinde haciz bulunduğunu, bu durumdaki şirket hissesinin kim tarafından alındığını, kendilerinin ön alım hakkı olduğunu Mustafa Bey’e söyledi, Mustafa Bey de üstten bir ses tonu ile ve tavrı ile payı … adına aldığını ve deftere devrin kaydını talep ettiğini söyledi, biz ise bu şekilde deftere pay devrinin kabul edilemeyeceği, keza şirket ana sözleşmesinde pay devrinin kabulünün diğer ortakların kabulüne bağlı olduğunu, bu konuda karar alınması gerektiğini söyledik, ancak Mustafa bey bu devrin kaydedilmesini, kaydedilmediği takdirde bunu kaydettirmesini biz biliriz dedi ve çayını kahvesini içti, hastalığından ve birkaç aylık ömrü kaldığından bahsetti, biz … ismini ilk duyduğumuzda sıradan bir isim olduğuna dair algı oluştu, daha sonra Mustafa Bey “Siz …’yı bilmiyor musunuz, geçmişte Bahçelievler katliamı olaylarında ismi geçen tanınmış ve bilinmiş bir kişidir, buraya yatırım yapacaktır, bu nedenle biz bu devrin pay defterine işlenmesini istiyoruz, benim zaten çok fazla ömrüm kalmadı, bunu yerine getirin” şeklinde imalı ve tehdit vari beyanlarda bulundu, daha sonra da Gökhan beyin yanından ayrıldı, …la ile birlikte iki kişi daha gelmişti ancak görüşme sırasında Barış isimli avukat bulundu, diğer kişinin görüşme sırasında içeride olduğunu hatırlamıyorum, muhtemelen dışarıda kaldı, bu görüşmeden sonra korktuğumuz için karakola gittik, durumu polise aktardık, bu görüşme dışında … veya onun adına başka şahıslar tarafından, tarafımız aranarak veya baskı yapılarak devrin tescili hususunda herhangi bir talep olmadı, tebligatlar geldi, gelen tebligatlarda daha önceden Mustafa Bey, Hamdi Beyin tüm hissesini devir aldığına dair el yazılı bir belge sunmasına karşın, gelen tebligatlarda …’in sahibi olduğu hisselerin %50 sinin davacıya devredildiğini ve bu devrin tescilin talep edildiğini gördük, … bize kendisini avukat olarak tanıtmıştı, ancak daha sonra Fetö’den dolayı ihraç edilmiş bir kişi olduğunu karakola gittiğimizde karakoldaki memurlar tarafından bize söylendi” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben davacı …’nın yaklaşık 25 yıldır avukatlığını yaparım, müvekkilim kamuoyunca tanınan ve uzun yıllar cezaevinde kaldıktan sonra 2015 yılında tahliye olduktan sonra ticarete girmiş ve bu kapsamda tanıştığı …’den pazarlık yapmak sureti ile davalı şirketteki … hissesini devir almıştır, devir de benim ofisimde yapılmıştır, herhangi bir şekilde … yetkililerine yönelik bir baskı tehdit ve sair bir duruma rastlamadım, duymadım, müvekkilim sadece ticari faaliyette bulunmak için yatırım amaçlı devir almıştır, hisse bedelinin ne miktar olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ancak 1.000.000,00-TL nin bedel üzerinde olduğu düşüncesindeyim, müvekkilim bu bedeli ne suretle ödediği hususunda bir bilgim yoktur, sağlık sorunumdan dolayı tedavi görüyorum, bu nedenle müvekkilim ile sık sık görüşmüyorum, yaklaşık 2 yıl kadar önce satışın yapıldığını hatırlıyorum, devir yapıldıktan sonra devri bildirmek üzere 3 avukat şirket yetkilisi olan …’ı telefonla aradık, randevu aldık yanına Av. … , Av. … ve ben birlikte gittik, durumu Gökhan beye izah ettik, şirket hissesinin müvekkilim … tarafından devir aldığını bildirdik, onlar da duruma şaşırdı, …’nın kamuoyunda bildiğimiz … olup olmadığını sordular biz de bu kişi olduğunu söyledik, onlar da “Biz bilseydik şirketin kasasında para vardı, biz alırdık” dedi, biz de bu duruma güldük, “şirketin kasası sizin malınız değildir, bu şekilde satın alınamaz” dedik, bize pay defterine kayıtyapacaklarını belirtmeleri üzerine biz oradan ayrıldık, daha sonra … beni aradı, yemek davetinde bulundu, bu sırada müvekkilim haluk beyi de aramışlar, …, ben, … ve … kardeşler … isimli yerde yemek yedik, yemekte bize çok mutlu olduklarını gurur duyacaklarını söylediler, bir ara ortam gerildi, çünkü …’in oğlu hakkında bir takım ithamlarda bulundular, sonrasında …’dan payı satın alma talebinde bulunmuşlar, ancak bu konu benim yanımda konuşulmadı, bir süre geçtikten sonra şahsım ve … hakkında şirketten uzaklaştırma ve yanlarına yaklaşmama yani güvenlik tedbiri talebinde bulunmuşlar, ben anlam veremedim konu benimle alakalı olmadığı için ilgilenmedim, sonrasında mahkemeye … isimli bir tanık gelmiş, benim güya emniyette bir polis tarafından Fetöden ihraç edildiğimi duyduğunu mahkemede beyan etmiş, bunun üzerine şahıs hakkında suç duyurusunda bulundum, … ile bir telefon görüşmesi yaptık, hangi gerekçe ile bu iftirayı attığını sordum, bu telefon görüşmesinden sonra … ve … kendilerini İzmir’i terk edin şekilde tehditte bulunduğumu beyan ederek suç duyurusunda bulunmuşlar, ben de yapmış olduğumuz görüşmenin ses kayıtlarını savcılığa ibraz ederek şahıslar hakkında resmi kurumlar önünde iftira mahiyetindeki beyanları nedeni ile ayrıca suç duyurusunda bulundum, bunun üzerine … beni müteakip defalar arayarak çoluk çocuğunun olduğunu, patronlarının müstekar beyanlarda kendisini bulunmaya zorladığını, çocukları için şikayetinden ve kendisi hakkında şikayetlerimden ve davalarımdan vazgeçmemi benden talep etti, rahatsızlığım nedeniyle zaten müfterih insanlarla uğraşmaya zamanım olmadığı için konunun takipçisi olmadım, bu hususta söyleyeceklerim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Celp ve tetkikine karar verilen Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün .. Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Servis Dış Ticaret AŞ tarafından borçlu … aleyhine 27/11/2016 tarih 300.000,00-USD bedelli bir adet senetten dolayı toplam 347.666,71-USD üzerinden 06/07/2018 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin 23/07/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği görülmüştür.
Davalı Tanığı … Talimat Mahkemesi’nce Alınan Beyanında:”İstanbul’da merkezi bulunan … Servis A.Ş. İsimli şirkette mali işler müdürü olarak yaklaşık 15 yıl çalıştım, 2020 yılı sonlarında emekli olmam nedeniyle işten ayrıldım, davalı … şirketinin sahibi … ile benim çalıştığım şirketin sahibi … kardeşlerdir, ayrıca bu iki şirketin ticari ilişkisi de vardır, o nedenle de ben davalı şirketi bilirim, davalı şirket İzmir’de kuruludur, davalı şirket yumurta üretimi yapmaktadır, ben davacı …’yı tanımam, dava dilekçesinde geçen …’i tanırım, kendisi davalı şirketin %25 hissedarı olduğunu bilirim, hatırladığım kadarıyla Şubat 2020 yılında iş görüşmesi için … üzerinden davalı şirketin sahibi … ile görüşüyordum bu arada …’nın odasına şahısların geldiğini duydum, ben kameradan sadece …’yı görüyordum ancak konuşmaları duydum, bu konuşmalarda odaya giren şahıslardan biri şirketteki …’in şirketin %25 hissesini devraldıklarını söylediğini duydum, … kimin adına devraldınız diye sordu, cevaben … adına diye söylendi, ayrıca …’nın avukatıyım ve devrin pay defterine işlenmesini istiyoruz dediğini de duydum, ayrıca bir takım evraklarda verildi, … da böyle bir devri pay defterine kaydedemeyeceklerini, bu devrin geçersiz olduğunu, ana sözleşmeye göre yönetim kurulu onayı gerektiğini, resmi yollardan başvurulduğu takdirde yine resmi olarak cevap verileceğini söyledi, odaya girerken ismini … olduğunu söyleyen şahıs da “biz buraya bilgi vermeye geldik, kaydedip kaydetmemek sizin bileceğiniz iş, biz devralmasını biliriz” gibi sözler söyleyerek odadan ayrıldılar, bu görüşmeden 1 yıl sonra şirketin %12,5’unu devraldığı iddiası ile noterden ihtarname çekildiğini ve bu davanın açıldığını öğrendim, benim bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tarafların dosyaya celbini talep ettiği bilgi ve belgelerin dosyaya teminine müteakiben uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dosyanın konusunda uzman SMMM … ve ticari hesaplama uzmanı bilirkişi …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 19/12/2022 tarihli raporda özetle; bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı payların devrinde şirketin devre onay yetkisinin sınırsız olmadığı, anonim şirketin yalnızca devralanın ödeme yeterliliği şüpheliyse ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebileceğini, dava konusu olayda esas sözleşmesel bağlamın bulunduğu, önemli sebeple şirketin devre onay vermemesi için ileri sürülen hallerin ispatlanması gerektiğini, nama yazılı pay senetlerinin taşınır hükümlerine göre haczedileceğini, pay defterindeki kayıt gözetildiğinde …’in paylarının hacizli olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Tarafların itirazlarını karşılar, dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 12/03/2023 tarihli ek raporda özetle; nama yazılı pay senetlerinin taşınır hükümlerine göre haczedileceği, pay defterindeki kayıt gözetildiğinde …’in paylarının hacizli olduğu, haczin geçerliliğine ilişkin veyahut düşüp düşmediğine ilişkin incelemenin uzmanlık alanı dışında olduğu, şirket esas sözleşmesinde ön alım hususunda bir düzenlemeye rastlanmadığı, şirket ile payı devralan arasında doğrudan bir rekabet ilişkisinin tespit edilemediği, davacı vekilinin; davalı şirketin ticari defterlerinin açılış/kapanış onaylarının düzenli yapılmış olmasının defterin sahibi lehine delil sayılabilmesi için tek başına yeterli olmadığı yönündeki itirazının değerlendirmesinin hukuki mahiyette olduğu, bunun değerlendirmesi ile kararının Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğunu rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava; anonim şirket hisse devrinin pay defterine kaydedilmesi istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı şirketin %25 oranında 2.875.000,00-TL sermayeye denk gelen 115.000 adet paya sahip dava dışı …’in %12,5 oranında 1.437.500,00-TL sermayeye denk gelen 57.500 adet payı 1.437.500,00-TL bedel ile davacıya devir edip etmediği, devrin muvazaalı olup olmadığı, devri yapılan payların bedelinin tamamen ödenip ödenmediği, ödenmemiş ise devir alan davacının ödeme yeterliliği olup olmadığı, bu kapsamca şirket tarafından teminat verilmesi istenip istenmediği, şirket esas sözleşmesinde iş bu payların devrinin şirket onayına bağlı olup olmadığı, bu kapsamda davalı şirketin pay devrinin şirket pay defterine kaydına ilişkin talebin reddine dair kararının usul ve yasaya ve esas sözleşmeye uygun olup olmadığı, devri yapılan hisse üzerinde haciz bulunup bulunmadığı, iş bu haczin devre engel nitelikte olup olmadığı, bu kapsamda devrin şirket pay defterine kaydı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmıştır.
Davalı tarafça, devrin pay defterine tescil edilmemesi sebebi olarak, davacı ile feri müdahil … arasında akdedilen, …’e ait, davalı şirketteki %12,50 oranındaki payına denk gelen 57.500 adet payın, davacı …’ya devrine ilişkin sözleşmenin muvazaalı olduğu, davalı tarafça iddia edilmiş ise de, iş bu akdin muvazaalı olduğuna dair, davalı tarafın iddiasını kanıtlar mahiyette delil sunamadığı, sözleşmenin, muvazaalı olduğu ve bu nedenle tescilin yapılmadığına dair davalı iddiası kanıtlanmamıştır.
Davalı tarafça, feri müdahil tarafından davacıya devri yapılan paya ilişkin pay bedelinin ödenmediğini, bu nedenle de devrin onaylanarak pay devrinin, pay defterine tescilinin yapılmadığı iddia edilmiş ise de, TTK nun 491/2 maddesi uyarınca, bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar hakkında, şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemiş ise onay vermeyi reddedebileceği, düzenlenmiş olup, davalı şirketin, davacının devri yapılan payın, pay defterine tescili hususunda yaptığı müracaat üzerine, davacıya ödeme yeterliliğinin şüpheli olduğu, bu nedenle paya denk gelen pay bedeline karşılık teminat verilmesi istemine ilişkin herhangi bir karar ve ihtaratta bulunulmadığı, salt devre konu pay bedelinin ödenmemiş olması, iş bu nedenle pay devrinin, pay defterine tesciline engel nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça, devri yapılan pay üzerinde üçüncü şahısa ait alacaktan dolayı haciz bulunduğundan, bu nedenle pay devrinin yapılamayacağı iddiasında bulunmuş ise de, anonim şirketlerdeki ortakların, nama yazılı paylarının, İİK nun 94/1 maddesi hükmü uyarınca, haczedileceği, haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlal ettiği oranda geçersiz olduğu, borçlu veya üçüncü kişi, borçlu ile payı devralan arasındaki tasarrufun geçersiz olduğunu ileri süremeyeceği, ancak takip alacaklısının, pay devrinin haklarını ihlal ettiği oranda geçersiz olduğunu ileri sürebileceği, somut uyuşmazlıkta ise, dava dışı takip alacaklısı şirket tarafından, devrin geçersizliğine dair iddia ve talepte bulunulmadığından, devre konu paya haciz konulmuş olması, davalı şirketin devri onaylanmaması gerekçesi olarak ileri süremeyeceği, payın üzerindeki haciz şerhi ile birlikte devralana, devrin gerçekleştirilerek pay defterine tescili gerektiği kanaatine varılmıştır.
TTK nun 493/1 maddesinde, şirket, esas sözleşmede ön görülmüş önemli bir sebebi ileri sürerek veya devredene, paylarını, başvurma anındaki gerçek değeri ile, kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına almayı önererek onay istemini reddedebileceği düzenlenmiş olup, davacı tarafından, pay devrinin onaylanarak, pay defterine tescili istemi üzerine, davalı şirketin makul süre içerisinde veyahutta en geç dava tarihinden önce payları kendi veya diğer pay sahipleri ya da üçüncü kişiler hesabına gerçek değeri ile almayı önerdiğine dair herhangi bir iddia ve kanıt sunulamadığı, bu nedenle pay devrinin onaylanıp tescilinin yapılamayacağına dair davalı iddiasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yine TTK nun 493/1 maddesinde, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebin ileri sürülerek, onay isteminin reddedilebileceği düzenlenmiş olup, davalı şirket esas sözleşmesinin 6. maddesinde, nama yazılı pay senetlerinin devrinin şirketin onayına bağlandığına dair düzenleme bulunmakta ise de, iş bu düzenlemede somut olarak payı devralacak kişilerde bulunması gereken niteliklere ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı, iş bu nedenle davacının eski hükümlü ve bu kapsamda tanınırlığı ve şöhretinin nama yazılı pay senedi devrinin onaylanmasının, şirket tarafından önemli sebep olarak ileri sürülemeyeceği, keza şirketlerin istenmeyen pay devirlerine ilişkin TTK 493/1 maddesine göre, pay senedinin gerçek değerinin ödemeyi önererek bu şekilde istenmeyen ortakların şirkete ortak olmasının önlenmesine yasal imkan olduğu, davalı şirketin ise iş bu yasal olanaktan faydalanmadığı, bu sebeple davacının sahip olduğu şöhretinin pay devrinin onaylanmasına ve tesciline engel önemli bir sebep olarak ileri sürülemeyeceği, yine sözleşmenin 6. Maddesinde düzenlenen, diğer red sebeplerinin de davacı yönünden gerçekleşmediği, iş bu nedenle davalı şirketin pay devrinin onaylanmaması ve tescil edilmemesine dair ileri sürülen sebebin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafça, pay devrinin onaylanmaması ve tescil edilmemesi sebebi olarak, payı devreden şahıs hakkında, ortaklıktan çıkma davası açıldığı ve yine şirket sermayesinin arttırılmasına ilişkin genel kurul kararının iptaline ilişkin dava açıldığı, iş bu nedenle pay devrinin onay ve tescil şartlarının gerçekleşmediği iddiasında bulunmuş ise de, devri yapılan paya ilişkin ortaklıktan çıkma davası açılmış olması veyahutta şirket genel kurulu tarafından alınan kararlara ilişkin iptal davası açılmış olması, ancak iş bu davalarda pay devrinin tedbiren durdurulması halinde, pay devrinin yapılmasına engel teşkil edebileceği, ancak mahkememizce celp ve incelenen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyalarında, davaya konu paya ilişkin herhangi bir tedbir kararı bulunmadığı, bu nedenle de iş bu davaların derdest olması, dava konusu payın devrinin onaylanması ve tesciline engel mahiyette olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile …’e ait %12,5 oranındaki 1.437.500,00-TL sermayeye denk gelen 57.500 adet payın 10/03/2021 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacı …’ya devrinin davalı şirket pay defterine kayıt ve tesciline,
Davacı tarafça peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 671,10-TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00 TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 3.730,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.05/04/2023

Başkan…
e-imzalı

Üye…
e-imzalı

Üye….
e-imzalı

Katip….
e-imzalı