Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2021/541 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51 Esas
KARAR NO : 2021/541

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davalıların, müvekkil banka … Şubesiyle dava dışı … arasında imzalanan, genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmelere istinaden …’ne kredi kullandırıldığını fakat borçluların ödeme taahhüdünü yerine getirmediklerini, ödeme taahhüdünün yerine getirilmemesi üzerine, sözleşmelerin ilgili maddesi gereğince müvekkil banka alacağına muacceliyet verildiğini, borçlulara ihtarnameler keşide edilerek muaccel hale gelen borcun ödenmesinin istenildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine, davalı borçlular hakkında ihtarname içeriğinde de belirtilen risk için, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile; İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı uygulanarak, icra takibine başlanıldığını. Davalı borçluların, borca haksız itirazda bulunduklarını, icra takibinin durdurulduğunu. Davalı borçlu tarafından, borca haksız bir şekilde itiraz edildiğini. Davalı borçlular vekili tarafından yetkiye, takip konusu borca, faize, faiz oranına ve her türlü fer`ilere itiraz edildiğini ve akabinde takibin durdurulmasına karar verildiğini. İtirazın kaldırılması amacıyla taraflarınca zorunlu arabulucu çözüm yoluna başvurulduğunu, İzmir Arabuluculuk Bürosu … sayılı, … büro dosya sayılı dosya ile görülen arabuluculuk başvurusunda anlaşmaya varılamadığını. Davalı borçluların, müvekkil banka ile imzalamış olduğu kredi genel sözleşmesi gereği, asıl borcu ve tüm ferilerini, kefil olduğu miktarla sınırlı olmak üzere üstlendiklerini. Açıklanan nedenlerle; davalı borçluların İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında aleyhine yapılan takipte, yapmış bulundukları tüm itirazlarının iptaline ve takibin devamına, 696 sayılı KHK’nin 11. maddesi ile 6219 sayılı … Kanunu’na eklenen Geçici 5.madde gereğince müvekkil bankadan harç alınmamasına, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Alacaklı olunduğu iddiasıyla müvekkilleri aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde işbu icra takibine, yetkiye, müvekkillerinin takibe konu borcu bulunmaması sebebiyle, itiraz edildiğini. Bunun neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını ve huzurdaki davanın reddi gerektiğini. Şöyle ki; takibin, yetkisiz icra dairesinde açıldığını ve takipte yetkili icra dairesinin … İcra Müdürlükleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, söz konusu alacağın ipotek karşılığı teminat altına alındığını, bankaca sözleşmelerin boş olarak hazırlandığını ve müvekkillere boş kağıtlar imzalatıldığını. Sözleşmeler incelendiğinde de birçok sayfada imza eksiklikleri bulunduğunun görüleceğini, … ve … yönünden kefillik şartlarının oluşmadığını, eş muvafakatleri kısmının, müvekkillerin eşleri tarafından doldurulmadığını, inceleme yapıldığında yazıların başkalarınca doldurulduğunun görüleceğini, kaldı ki imzalar konusunda dahi müvekkillerin eşlerine ait imzalar olmadığını, müvekkil … yönünden dosya borcuna kefillik iradesi bulunmadığını, söz konusu kefilliğe ilişkin imzaların gerçekliğinin araştırılması gerektiğini, alacaklı şirket tarafından, söz konusu kefilliğe ilişkin, müvekkil …’a bir bildirimde ve ihtarda bulunulmaksızın takibe konulmasının, hatalı olduğunu, davalı banka tarafından alınan kefilliğe, müvekkil …ın dosya borcuna kefillik iradesi bulunmadığını, söz konusu kefilliğe ilişkin detaylı araştırma yapılması gerektiğini, davacının talep ettiği miktarda bir borç bulunmadığını, davacı tarafça aynı borca ilişkin İzmir … İcra Müdürlüğünün … e., İzmir … İcra Müdürlüğünün … e., … e., İzmir … İcra Müdürlüğünün … e. sayılı numaralı dosyaları ile de takip başlatıldığını, aynı borç konusu borca ilişkin birden fazla icra takibi başlatılmasının hatalı olduğunu, talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu, likid olmayan alacak yönünden icra inkar tazminatı talep edilmesinde haksız olduklarını, açıklanan nedenlerle, icra takibine bakmakta yetkli İcra Dairesinin … İcra Daireleri olduğuna, İzmir İcra Dairelerinin yetkisizliğine, davanın yetki yönünden reddine, ipotek dosyasından satışın beklenilmesine, davacının, müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından esasa ilişkin diğer itiraz ve beyanları göz önünde bulundurularak, davanın esastan reddine, haksız olan icra ve bu dava nedeniyle davacı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ve içeriği. İzmir Arabuluculuk Bürosu … sayılı, … büro dosya sayılı dosyası, Beşiktaş …. Noterliği 13.09.2019 tarih …, …, …, …, …, …, …, … ve 18.09.2019 tarih … sayılı ihtarnameler, kredi genel sözleşmeleri, müvekkil banka defter ve belgeleri, keşif ve bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde;ödeme dekontları, … … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, … … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, banka kayıtları, arabuluculuk tutanağı, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, Yargıtay kararları ve sair tüm delillere dayandığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, alacaklı … vekilinin kredi üyelik sözleşmeleri, ihtarname ve hesap özetlerine dayalı olarak, işlemiş faiz alacakları ve giderler dahil olmak üzere toplam 3.643.916,79-TL alacağın, takip borçluları …, …, …, … ve …’dan ilamsız icra yolu ile tahsili talebinde bulunduğu, ödeme emrinin takip borçluların 09/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlularından … vekilinin 15/03/2020 tarihinde, takip borçluları …, …, …, … vekilinin 16/03/2020 tarihinde icra dairesine müracaatla, icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettikleri, süresinde yapılan itiraza binaen, davalı borçlular hakkındaki icra takibinin durdurulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava; genel kredi ve kefalet sözleşmesinde doğan alacağa dair başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, geçersiz takibe dayanarak itirazın iptali davası açılamayacağından, öncelikle, icra dairesinin takipte yetkili olup olmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiğinden, davalı borçlularca ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içerisinde yapılan itirazlarında, borca itirazla birlikte, icra dairesinin yetkisine de itiraz ederek, yetkili yer icra dairesinin … İcra Daireleri olduğu beyan edilmiş, davacı taraf ise, taraflar arasındaki yetki sözleşmesine istinaden, takipte İzmir İcra Dairesi’nin yetkili olduğu iddia edilmiş ise de, davacı tarafça taraflar arasında, takibe konu alacaktan kaynaklı uyuşmazlığın çözümünde, İzmir İcra Daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğuna dair, yazılı herhangi bir yetki sözleşmesi sunulmadığı, takip alacaklısı davacı banka adresinin İstanbul, davalı borçluların yerleşim yerinin …, takibe konu kredi ve kefalet sözleşmelerinin yapıldığı yerin … olduğu, takipte İİK nun 50. Maddesi delaleti ile uygulanması gereken HMK 7 ve müteakip maddeleri uyarınca, icra takibinde İzmir İcra Dairesi’nin yetkili olmadığı, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, bu kapsamda özel dava şartı niteliğinde bulunan şartın, yerine getirilmediği, iş bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddine,
08/03/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7079 sayılı kanunun 11. Maddesi ile değişik 6219 sayılı … kanunun geçici 5.maddesi uyarınca kredi alacağının tahsiline yönelik takip ve davada, davacı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır