Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2022/413 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2022/413

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 01.07.2018-30.06.2019 ve 01.08.2019-31.07.2020 tarihleri arasında geçerli olan Kültürel Faaliyetleri basın yayın tanıtım ve reklam sözleşmeleri gereğince tanıtım faaliyetlerini içeren reklamları, davacı şirkete ait olan …. adlı internet TV de yayınlayarak hizmet verdiğini, davacı şirketin sözleşme gereğince tüm edimlerini yerine getirmiş olduğu halde davalı yanın ödemeleri aksatmaya başladığı ve son dönemde de hiçbir ödeme yapmadığını, görüşmelerde ödeme yapılacağının söylenmiş olduğu halde hiç bir ödemenin yapılmadığını, davalı aleyhine İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalı yanın takibe haksız olarak itiraz ederek takibin durduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davanın kabulü ile İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; taraflar arasında 01.07.2018-30.06.2019 ve 01.08.2019-31.07.2020 arasında geçerli olacak, tanıtım ve reklam faaliyetleri hizmeti konusu sözleşmenin akdedildiğini, uzlaşılarak imza altına alınan maddeler uyarınca, davacı yanca hiç bir edimin yerine getirilmemiş, haber ve spotların yayınlanmamış, davalı şirketin taleplerinin yerine getirilmediğini, alınmayan hizmetin bedelinin ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, kendi edimlerini yerine getirmeyen davacı yanın, davalı şirketten edimlerini yerine getirmesini bekleyerek bu durumu dava haline getirmesinin kötüniyetten ibaret olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuksuz bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir 17. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyası aslı, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce SMMM bilirkişiden alınan 25/06/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…1)
Davacı şirketin 2018, 2019, 2020 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının ve 2018, 2019 yılı yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının yaptırılmış olduğu, 2020 yılı kapanış tasdik süresinin henüz dolmadığı tespit edilmiş olup,Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2)Davalı şirketin 2018, 2019 ,2020 yılına ait Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının-beratlarının, 2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış beratlarının yaptırılmış olduğu, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davalı şirketin 2018,2019,2020 yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesi göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
3)Tarafların ticari defter kayıtlarının uyumlu olduğu, takip ve dava konusu yapılan faturalardan 31.03.2020 tarihli 80650 nolu 1.180,00.-TL bedelli, 30.06.2020 tarihli 80663 nolu 1.180,00.-TL bedelli ve 31.07.2020 tarihli 80669 nolu 1.180,00.-TL bedelli 3 adet fatura dışında kalan 14 adet faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, kabulünde olduğu anlaşılmaktadır. Davacı yanca iş bu 3 adet fatura ve muhteviyatının davalı şirkete teslim edildiğinin ispatlanması gerektiği, davalı yanın eksik edim iddialarının dinlenebilir olup olmadığının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu,
4)Tarafların incelenen ticari defter kayıtlarına göre, aksi ispat edilmedikçe, takip ve dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı … Hiz. San. ve Tic. A.Ş.’den takip ve dava konusu yapılan 14 adet faturadan kaynaklı olarak 35.930,00.-TL alacaklı olduğu, takip ve dava konusu yapılan fakat davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 31.03.2020 tarihli 80650 nolu 1.180,00.-TL bedelli, 30.06.2020 tarihli 80663 nolu 1.180,00.-TL bedelli ve 31.07.2020 tarihli …. nolu 1.180,00.-TL bedelli 3 adet fatura ve muhteviyatının davacı şirket tarafından davalıya teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde ispat edilen her bir fatura bedelinin davacı şirketin alacak miktarı olan 35.930,00.-TL’ye eklenmesi gerektiği…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce reklamcı bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…dosyada bulunan CDler incelendiğinde CDlerin 29/11/2020 tarihinde hazırlandığı, Mart- Haziran-Temmuz 2020 aylarında her gün yukarıda belirtilen saatlerde davalıya ait reklamların sözleşme gereği davacıya ait internet TV kanalında aksatılmadan yayınlandığı tespit edilmiştir. ..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca fatura alacağına dayalı açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İzmir 17.İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak yapılan muhtelif tarif ve tutarlardaki 17 adet fatura nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davacı taraf takipte faturalara, ticari defter ve kayıtlara, sözleşmeye ve reklam kayıtlarına dayanmıştır.
4-Davalı tarafça davacının sözleşme ile yerine getirmesi gereken reklam yayınlama hizmetini yerine getirmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
5-Kural olarak alacaklı alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir.
6-Somut olayda davacı ile davalının ticari defterleri karşılıklı olarak incelenmiş, takibe konu faturalardan 14 adeti her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür. Ayrıntıları SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda yer alan toplam tutarı 35.930,00-TL olan 14 adet faturanın davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu anlaşıldığından bu fatura içeriği hizmetin sözleşme kapsamında davalıya verildiği kabul edilmiştir. Her ne kadar davalı tarafça itirazda bulunulmuş ise de bir tacirin ticari defterlerine kaydetmiş olduğu fatura içeriği mal veya hizmetin, aksi ispat edilmedikçe kendisine sağlandığı kabul edilmektedir. Açıklanan nedenlerle 14 adet fatura yönünden başkaca bir inceleme yapılmaksızın ticari defter kayıtları ile davanın ispat edildiği değerlendirilmiştir.
7-Davacı ile davalı ticari defterleri arasında her biri 1.180,00-TL tutarlı olan 3 adet fatura yönünden kayıtlar birbirini tutmamaktadır. Bu 3 adet faturaya konu reklam yayınlama hizmetinin davalıya verilip verilmediğinin tespiti için mahkememizce reklam konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 23/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda sözleşme dönemi boyunca ve 3 fatura içeriği reklamın davacıya ait internet tv kanalında yayınlamış olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça sunulan flashdisk içeriğinde bu döneme ilişkin kaytların bulunmadığı, 04/03/2019-2110/01 tarihleri arasındaki yayın akışlarının yer aldığı belirtilmiş olup, uyuşmazlık konusu faturaların 2020 yılı mart, haziran ve temmuz aylarına ilişkin olduğu gözetildiğinde davalı tarafça sunulan flashdisk içeriğinde bu kısımların yer almaması dikkate alınmamıştır.
8-Davalı tarafça takipte uygulanan faiz oranına da itiraz edilmiş, her iki tarafın tacir olduğu ve ticari faiz talep edilebileceği gözetilerek asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceğine hükmedilmiştir.
9-Davacı ile davalı arasındaki alacak-borç ilişkisi faturaya dayanmakta olup faturaların çok büyük bir kısmının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, kayıtlı olmayan 3 adet fatura içeriği yönünden ise davalının sözleşmeye göre düzenlenmiş fatura içeriği hizmet karşılığı borçlu olduğu tutarı bilebilecek durumda olduğu, bu itibarla alacağın tümü yönünden likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden kabul edilen dava değerinin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
10-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacı ile davalı arasında imzalanan reklam sözleşmeleri kapsamında davacıya ait internet tv kanalında reklamların yayınlandığı, sözleşmeye göre düzenlenen faturalardan 17 adetinin ödenmemiş olması nedeniyle açılan takibe davalı tarafça itiraz edildiği, itiraz üzerine yapılan inceleme sonucu 14 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması ile, 3 adet fatura yönünden ise fatura içeriği reklamların yayın kayıtlarının sunularak bilirkişi incelemesi ile tespiti neticesinde tüm fatura içeriği hizmetin davalıya verildiği ispat edildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının İzmir 17. İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmekle hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 7.894,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.696,19-TL harçtan peşin olarak alınan 476,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.219,49-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.920,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 476,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 82,50-TL posta ve tebligat ücreti ve 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.341,8‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı,gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”