Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/498 E. 2023/69 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/498 Esas
KARAR NO : 2023/69
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2023
YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket arasında ticari iş ilişkisinin kurulduğunu, davalılardan olan alacağının tahsili için … tarihinden …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalı şirketin borcu olmadığı bahisle icra takibine itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, arabuluculuk kurumuna başvuruda bulunulmuş ve anlaşmanın olmadığını, müvekkili ile davalı arasındaki takip dayanağı borç cari hesap ve fatura alacağına ilişkin olduğunu, karşı tarafın sorumluluktan kaçma amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazın haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla davamızın kabulüne, davalı yanın takibe, borca, faize ve tüm ferilerine yönelik tüm itirazların iptaline, itiraz nedeniyle duran …. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden takibin devamına, davalı yanın haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazı etmesi nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 2 adet faturadan kaynaklanan toplam …-TL üzerinden takibin başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/ borçluya tebliğ edildiği, davalı tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığından işi esasına geçilmiştir.
Taraflar arasındaki satım sözleşmesinde davacı satıcı, davalı satın alandır. Satıcı davacı ürünü teslim ettiğini, davalı alıcı ise teslim edilen ürünlerin bedelini ispatla yükümlüdür.
Davacı tarafın ürünleri davalıya teslim ettiğini iddia ettiğinden davacı ticari defterleri incelenmiş yapılan inceleme sonucu bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre;” davacının davalıya tanzim etmiş olduğu faturalar VUK’nu kayıt nizamına göre yasal süresince kayıt edildiği, davacının tanzim etmiş olduğu faturalar elektronik ortamda iletildiği, davacı ticari defterlerini TTK’nun hükümleri doğrultusunda yasal sürede açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının … takip tarihi itibariyle …-TL asıl alacak ve …-TL faiz tutarı olarak toplam …-TL davalıdan alacaklı olduğu “şeklinde rapor sunduğu görülmüştür. şeklinde rapor sunduğu görülmüştür.
Davalı tarafa … tarihli celsede ticari defterlerin ibrazı veya bulunduğu adresin bildirilmesi için kesin mehil içeren ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş ancak defterler mahkememize sunulmadığı gibi bulunduğu adreste bildirilmemiştir.
İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.
Tüm bu nedenler ile; alacağa dayanak faturaların davalıların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığı ticari defterler ibraz edilmediğinden tespit edilememiş ise de, davalının celp edilen BA formuna göre faturaların vergi dairesine bildirildiği, 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinin üçüncü fıkrasında 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 23. maddesi ile yapılan değişiklikte gözetildiğinde davacı tarafın faturalara konu ürünleri teslim iddiasını ispatladı sonucuna ulaşılarak davanın davanın kabulüne, takip dosyasındaki alacak faturaya dayandığından bedelin likit olduğu kanaatine varılarak davacı lehine tazminata hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı/borçlunun …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin; …-TL üzerinden devamına,
2-Davalının sorumlu olduğu … TL üzerinden %20 icra inkar tazminatı olan … TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.339,86 TL karar ve ilam harcının yatan 334,97 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.004,89 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 334,97 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 171,20 TL posta ve diğer giderler ile 1.450,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.015,47 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
7-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”