Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2022/637 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/496 Esas
KARAR NO : 2022/637

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/07/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 20.11.2018 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile Fevzipaşa Bulvarını takiben Çankaya Kavşağı istikametine seyir halindeyken, Halit Ziya Bulvarı Kavşağında, sağ ön ilerisinde, önüne doğru manevra yapan kimliği belirsiz sürücü idaresindeki “…” plakalı araca çarpmamak için sola manevra yaptığı esnada, aracına, sol geriden gelen müvekkili … idaresindeki …” plakalı otomobilin çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin maliki olduğu araçta maddi hasar olduğunu, “…” plakalı aracın kaza sonrası olay yerini terk ettiğini, taraflar arasında tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında da meydana gelen kazanın oluş biçiminin ifade edildiğini, söz konusu trafik kazası sonucu, “…” plakalı aracın olay yerini terk etmesi ve kimliğinin belirlenememesi dolayısıyla, müvekkili aracında meydana gelen hasarın tazmini için “…” plakalı kusurlu araç Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısına karşı maddi tazminat davası açıldığını, ancak İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … E. Sayılı dosya kapsamında alınan raporlara göre kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz “…” plakalı araç sürücüsü asli ve tam kusurlu bulunduğunu, raporlara göre yapılan kusur dağılımı sonucu … plakalı araç sürücüsünün kusursuzluğuna hükmedilmesi nedeniyle, tarafımızca “…” plakalı aracın ZMM Sigortacısına karşı açılmış olan İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı davanın reddine karar verildiğini, olay yerini terk eden esas kusurlu araç olan “…” plakalı aracın şase numarası … olup bu araç 05.11.2018 tarihinde … adına tescil edildiğini, ilgili aracın 29.11.2017 – 29.11.2018 tarihlerini kapsayacak şekilde “…” nolu poliçe ile davalı …Sigorta Şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın önceki maliki tarafından yaptırılan zorunlu trafik sigortasının süresi henüz dolmadığından işbu sigorta satış tarihinden itibaren 15 gün daha geçerli olduğunu, ilgili trafik kazası 20.11.2018 tarihinde meydana geldiğinden 15 günlük süre dolmamış olup, müvekkili aracındaki zararın giderilmesi davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğunu, bu anılan sebeplerden ötürü, davalı sigorta şirketine, KİK m: 97 kapsamında başvuru yapıldığını, başvurunun yanıtsız kalması üzerine arabuluculuk süreci başlatıldığını, arabuluculuk surecinden de olumlu bir sonuç alınamaması sebebiyle işbu davayı açmak zorunlu hale geldiğini, sigorta şirketinin oluşan zarar nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, bu nedenlerle HMK m. 107 kapsamında fazlaya ilişkin müvekkili hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 50,00-TL hasar bedeli ve 50,00-TL değer kaybı tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt(avans) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 1.663,80-TL hasar bedeli ve 1.000,00-TL değer kaybı olmak üzere toplam 2.663,80-TL tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan raporun sonuç kısmına göre; “…A) Kimliği belirsiz araç sürücüsünün %100(yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğuna,
B) Sürücü …’un kusursuz olduğuna,
C) Davacı sürücü …’ın kusursuz olduğuna oy birliğiyle karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapordur….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 03/06/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…Dosyada mevcut kaza fotoğrafın söz konusu aracın maddi hasarlı trafik kazası tutanağında belirtilen hasarlı kısımlarını karşıladığı, bu nedenle kaza ile hasarın uyumlu olduğu KDV dahil 1.663.80 TL. hasar onarım bedeli belirlenmiştir.
Söz konusu araçta sonuç olarak dava konusu olaya bağlı olarak piyasa rayiçlerine göre 1.000,00 TL. reel değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketinin söz konusu araçta KDV dahil 1.663.80 TL. hasar onarım bedeli ile Yargıtay içtihatlarına göre 1.000,00 TL. olarak belirlenen değer kaybı bedelinden sigortalısının kusuru oranında (somut olayda %100) sorumlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bilgi ve belge bulunmamakta olup, davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmü
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait………. plaka sayılı araç ile dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ve sürücüsü tespit edilemeyen … plaka sayılı araçlar arasında 20/11/2018 tarihinde meydana gelen 3 taraflı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle oluşan zararın ve değer kaybı zararının tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, süresinde herhangi bir cevap sunulmamıştır. Yargılama aşamasında ise dava konusu … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsayan vadeli bir sigorta poliçesinin davalı nezdinde bulunmadığı savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
2-Davacı tarafça kusur yönünden mahkememizin … Esas ……Karar sayılı dosyasına dayanılmış olup, anılan dosyanın incelenmesinden;
-22/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı dava dışı araç sürücüsü % 75 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu. Dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’un % 12.5 (yüzde on iki bucuk ) oranında kusurlu olduğu. davacı sürücü …’ın % 12.5 (yüzde on iki bucuk) oranında kusuru olduğu,
-17/06/2020 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi’nce düzenlenen raporda ; Sürücü …’un kusursuz, Davacı sürücü …’ın kusursuz, Kimliği belirsiz … plaka sayılı araç sürücünün % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu,
Yönünde görüş bildirilmiş. Her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla ATK Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’nca düzenlenen 17/09/2020 tarihli raporda Sürücü …’un kusursuz, Davacı sürücü …’ın kusursuz, Kimliği belirsiz … plaka sayılı araç sürücünün % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, neticeten dosya davalısı ……… Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı olan … plaka sayılı araç sürücüsü …’un kusursuz olduğu,, … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Görülmekte olan davada davalı sigorta şirketinin … plaka sayılı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu iddiası ile dava ikame edilmiş olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde, kaza sonrası …….. plaka sayılı araç ve ……. plaka sayılı araç sürücüleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağında … plaka sayılı araç sürücüsünün kaza sonrası olay yerinden uzaklaştığının beyan edildiği, davaya cevap verilmediği ve kaza tespit tutanağında ileri sürülen kaza anlatımının aksinin davalı sigortacı tarafından savunulmadığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketinden celp edilen sigorta poliçesinin ve … plaka sayılı araç tescil kayıtlarının incelenmesinde aracın dava dışı … mülkiyetindeyken davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen 29/11/2017-29/11/2018 vade tarihini kapsayan … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, 05/11/2018 tarihinde dava dışı … adına tescil edildiği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi kayıtlarına göre poliçenin 20/11/2018 tarihinde iptal edildiği görülmüştür.
Buna göre, davalı sigorta şirketi tarafından … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olmadığı, poliçenin … plaka sayılı araca ait olduğu savunulmuş ise de dosyaya getirtilen trafik tescil kayıtlarından dava konusu aracın … plaka üzerine tescilli iken 05/11/2018 tarihli noter satışı sonrası plaka değişikliği gerçekleştiği ve araç plakasının … olarak değiştirildiği, davalı sigorta şirketinin satış sonrasında poliçenin iptal edildiğine dair bir savunma sunmadığı gibi KTK 94/2. Maddesi uyarınca iptal sonrası poliçenin 15 gün daha geçerli olacağı, bir an için satış tarihi olan 05/11/2018 tarihinde poliçenin iptal edildiği kabul edilse dahi aracın 20/11/2018 tarihini de kapsar şekilde sigortalı olmaya devam edeceği anlaşıldığından davalının husumet yönünden itirazlarına itibar edilmemiştir.
9-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin ayrıca bir kusur raporu alınmamış, tarafların hukuki denetiminin sağlanabilmesi ve savunma hakkının temin edilebilmesi için 17/09/2020 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafça rapora karşı herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş olup, mahkememizce kaza tespit tutanağı, tutanakta yer alan sürücü anlatımları ve ATK kusur raporunun birlikte incelenmesi neticesinde dava konusu kazanın davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın kimliği tespit edilemeyen sürücüsünün asli ve tam kusuru ile gerçekleştiği değerlendirilmiştir.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında dava konusu hasar bedeli ve değer kaybı zararının belirlenmesi hususunda dosya araç hasar ve onarımı konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 03/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda ” ..Dosyada mevcut kaza fotoğrafın söz konusu aracın maddi hasarlı trafik kazası tutanağında belirtilen hasarlı kısımlarını karşıladığı, bu nedenle kaza ile hasarın uyumlu olduğu KDV dahil 1.663.80 TL. hasar onarım bedeli belirlenmiştir.
Söz konusu araçta sonuç olarak dava konusu olaya bağlı olarak piyasa rayiçlerine göre 1.000,00 TL. reel değer kaybı meydana geldiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda davalı sigorta şirketinin söz konusu araçta KDV dahil 1.663.80 TL. hasar onarım bedeli ile Yargıtay içtihatlarına göre 1.000,00 TL. olarak belirlenen değer kaybı bedelinden sigortalısının kusuru oranında (somut olayda %100) sorumlu olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığına dair bilgi ve belge bulunmamakta olup, davalı sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır..” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraflarca herhangi bir itiraz ileri sürülmemiştir. Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede de araç hasar onarım bedeli ve değer kaybı hesaplamasının aracın cinsi, yaşı ve kazanın boyutu dikkate alındığından makul düzeyde olduğu, resen gözetilecek bir hata veya eksikliğin bulunmadığı dikkate alınarak rapor ile belirlenmiş olan 1.663,80-TL onarım bedeli ile 1.000,00-TL değer kaybı zararı hükme esas alınmıştır.
10-Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup davalı sigorta şirketine 17/05/2021 tarihinde başvuru evrakının ulaştığı sunulan posta kayıtlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda 8 iş günü ödeme süresi sonunda davalı şirketin 29/05/2021 tarihinde temerrüte düştüğü görülmüş ve bu tarihlerden itibaren faiz işletilmiştir. Faiz türü olarak davacı tarafça avans faizi talep edilmiş ise de zarar gören veren aracın ruhsat kaydının hususi olduğu dikkate alınarak yasal faize hükmedilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek haklılık durumuna göre tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafça arabuluculuk görüşmelerinde vekil olarak yer alınmasından dolayı A.A.Ü.T. 16/2. Maddesi uyarınca arabuluculuk vekalet ücretine hükmolunması talep edilmiş ise de bahsi geçen düzenlemede açık bir şekilde “akdi avukatlık ücretinin” düzenlendiği, akdi avukatlık ücreti ile tarafın kendisi ile vekili arasındaki ücrete ilişkin asgari ücretin belirlenmiş olduğu, bu ücretin karşı tarafa yükletileceğine dair bir değerlendirme yapılamayacağı gözetilerek arabuluculuk vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 1.663,80-TL araç hasarına dayalı maddi tazminatı ile 1.000,00-TL değer kaybına dayalı maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarlarına 29/05/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 181,96-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 41,96-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.663,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 80,70-TL toplamı 140,00-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 60,55-TL posta ve tebligat ücreti ile 550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 669,85‬-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, hükmedilen dava değeri itibariyle kararın kesin olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır