Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/493 E. 2022/577 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/493
KARAR NO : 2022/577

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 20.08.2018 tarihinde davalılardan …’nun idaresindeki … plakalı ve diğer davalı … adına kayıtlı araç ile çevre yolu … istikametinden İzmir istikametine seyir halinde iken … kavşağına geldiğinde aracının hakimiyetini kaybedip orta refüjde bulunan aydınlatma direğine çarparak karşı şeride geçmesi neticesinde İzmir yönünden gelen …’in idaresindeki … plakalı araca ve yine …’ın idaresindeki … plakalı araçla çarpışmaları sonucu üç araçlı ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı sürücü …’nun asli kusurlu olduğunu, … 3. Asliye Ceza Mahkemesinde ceza yargılaması yapılmış olup davalı sürücünün ceza aldığını ve dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, davacıların vefat eden …’ın annesi babası ve kız kardeşi olup yasal mirasçıları olduğunu, vefat eden … için her bir davacı adına 10.000.00TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 50.000.00TL manevi tazminat olmak üzere toplam 30.000.00TL destekten yoksun kalma tazminatı, 150.000.00TL manevi tazminatın davalılardan şirket adına sadece maddi zarardan teminat limiti dahilinde diğer davalılar acısından olay tarihi olan 20.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 22/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davamızı toplamda 229.025,42 TL tutarında ıslah ettiğimizden dolayı eksik kalan harcın tamamlatılarak;
aa) Vefat eden …’ın vefatı nedeniyle, davacı baba … için 77.347,64 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 50.000,00.TL manevi tazminat,
bb) Vefat eden …’ın vefatı nedeniyle,davacı anne … adına 181.677,78 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 50.000,00.TL manevi tazminat,
cc) Vefat eden …’ın vefatı nedeniyle ,davacı kardeş …için 10.000,00.TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 50.000,00.TL manevi tazminat olmak üzere toplam 259.025,42 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan sigorta şirketinin poliçe teminat limitleriyle sınırlı olarak ve temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalıların ise tazminat bedelinin tamamından ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olarak ödenmesine,
dd)Maddi-Manevi tazminatın yukarıda talep edilen şekilde davalı sigorta şirketi açısından teminat limiti dahilinde ve dava tarihinden, diğer davalılar açısından olay tarihi olan 20/08/2018 tarihi itibarıyla işlemiş ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline,yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesini vekâleten arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar … ve … vekili cevap dileklerinde; davalılardan araç sürücüsü …’nun kazada kusurlu olmadığını, ceza yargılamasındaki kusur atfından ayrı olarak, zararın doğmasında husule gelen kusur oranının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiğini beyanla davanın reddiyle, masraf ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın davalı şirkete eksik evrak ile başvuru yapmış olduğundan KTK madde 97. uyarınca işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta poliçesinin bir zenginleşme aracı olmayıp sadece gerçek zarar tutarını teminat altını aldığını, kusur oranının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları hususunun tespit edilmesi gerektiğini, müteveffanın davacılara yönelik maddi bir desteği bulunmadığını, davacının talebine konu destekten yoksun kalma ve maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamanın zmms sigortası genel şartlarına göre yani trh 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiğini, sigorta şirketi usulüne uygun temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceğini vesair beyanla açılan haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Veraset ilamı, kaza tespit tutanağı, trafik kayıtları, trafik poliçesi, Adli muayene raporu, Muayene ve Otopsi Tutanağı, hastane kayıtları ve raporları, sağlık raporları, tespit dosyası, keşif, bilirkişi, nüfus kaydı, hasar dosyaları, tanık beyanları, … 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyası, İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası, kusur ve aktüerya yönünden alınan bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumlarının tespiti için yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapora göre; “… Davaya konu kazada … plaka sayılı davalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b ve 84/g maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumuna tamamen hatası ile etken olduğu, … plaka sayılı dava dışı araç sürücü … kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediği, … plaka sayılı davacı taraf müteveffa araç sürücü … kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve kural ihlali görülmediği, meydana gelen ölümlü trafik kazası neticesinde müteveffa …’ın ölümü nedeniyle aralarında destek ilişkisi olduğu kabul edilen davacılardan annesi … ile babası …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, buna göre yapılan hesaplama ile davacılardan …’ın 77.347,64 TL. ve …’ın 181.677,78 TL. destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, hesaplanan toplam 259.025,42 TL. maddi tazminat bedelinden davalılardan sigorta şirketinin poliçe teminat limitleriyle sınırlı olarak (poliçe teminat üst limiti 330,000 TL. olup, hesaplanan tazminat miktarı teminat limiti sınırları içerisinde kalmaktadır) ve temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalıların ise tazminat bedelinin tamamından ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları …” tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, ölümlü trafik kazasına dayalı açılmış destek zararına ilişkin maddi ve manevi tazminat davasıdır.
2-Davacıların oğlu ve kardeşi olan …, 20/08/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat etmiştir. Trafik kazasına davalı …’nun sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın kusurlu olarak yol açtığı, davalı …’nun aracın maliki ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin KZMMS sigortacısı olduğu ileri sürülerek destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
3-Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde sigorta şirketine eksik başvuruda bulunulduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını, müteveffanın davacılara maddi desteğinin bulunmadığını ve bir kısım hususları ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde davalı araç sürücüsü …’nun kazada kusurunun bulunmadığını, davacıların desteğinin emniyet kemeri takmamış olmasının ölüm sonucunu doğurduğunu savunmuştur.
4-Mahkememizce dava konusu trafik kazasına ilişkin ceza yargılaması dosyası, kaza tutanakları ve delil olarak dayanılan diğer bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
5-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu ise, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Yine TBK’nın 53. Maddesinde ölüme bağlı zararlar sayılmış olup “Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” zararlar arasında gösterilmiştir.
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Tarafların sorumluluklarının tespiti için öncelikle kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Ceza yargılamasının gerçekleştirildiği … 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı dosyası Uyap üzerinden dosya arasına alınmış, dosyada verilen 23/01/2020 tarihli kararda … plaka sayılı araç sürücüsü dosyamız davalısı …’nun kazanın gerçekleşmesinde asli kusurlu olduğu, müteveffa …’ın ve kazaya karışan diğer araç sürücüsü …’in herhangi bir kusur olmadığı kabulü ile davalının mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesi’nin …/… Esas …/… Karar sayılı ilaı ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davalı …’nun neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmış olduğu görülmüştür.
10-Yargısal uygulamada; ceza davası açılan hâllerde, ceza davasında alınan kusur raporu ile karar verilip, karar kesinleşse dahi, bu raporun hukuk hâkimini kusur yönünden bağlamayacağı istikrarla kabul edilmektedir (HGK’nın 25.02.2004 taraihli ve 2004/11-115 E.,2004/108 K; 12.5.2004 tarihli ve 2004/4-290 E, 289 K; 14.12.2005 taraihli ve 2005/10-680 E, 733 K sayılı ilamları).
Mahkememizce kusur yönünden rapor alınmak üzere dosya adli trafik bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 18/04/202 tarihli bilirkişi raporunda yer alan kusur değerlendirmesinde davalı …’nun asli kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı taraflarca rapora karşı itirazlar sunulmuş ise de gerek kaza tespit tutanağı gerekse ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı …’nun asli kusurlu olarak tespit edildiği, Ayrıca ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda da davalının asli kusurlu bulunduğu, bu itibarla mahkememizce alınan rapor ile ceza yargılaması sırasında düzenlenen raporların aynı yönde görüş bildirdiği dikkate alınarak davalı …’nun kazanın gerçekleşmesinde asli ve %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı … ve … vekili tarafından cevap dilekçesi ile davacıların desteğinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle ölüm olayının meydana geldiği savunulmuştur. Davacıların desteği olan müteveffa …’ın kaza sırasında emniyet kemeri takılı olmadığına ilişkin olarak ceza yargılaması sırasında dinlenen tanık …’in “Sanığın aracına baktıktan sonra kazaya karışan diğer aracın yanına gittim. Şoför araçta tekti ve emniyet kemerinin bağlı olmadığını gördüm.” şeklinde beyanda bulunduğu, davacıların desteğinin kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığının tanık beyanı ile sabit olduğu, tanık beyanının aksine emniyet kemeri takılı olduğuna dair başkaca bir delil bulunmadığı dikkate alınarak gerçekleşen kaza sırasında desteğin emniyet kemeri bağlı bulunmadığı kabul edilmiştir.
Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatlarına göre emniyet kemerinin takılı olmaması, koruyucu ekipman kullanılmaksızın araç kullanılması gibi zararı artırıcı hususlar kazanın gerçekleşmesindeki kusur oranlarını değiştirmeseler dahi hesaplanan zarar üzerinden %20 oranında müterafık kusur indirimi uygulanması gerekmektedir. Davacıların desteğinin emniyet kemeri bağlı bulunmadığı ceza yargılaması sırasında dinlenen tanık beyanı ile anlaşılmış olduğu ve taraflarca ceza yargılaması dosyasına delil olarak dayanıldığı dikkate alınarak davacılar lehine hesaplanan maddi tazminat miktarı üzerinden %20 oranında müterafık kusur indirimi uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.
11-Müteveffa … davacı … ve …’ın çocukları olup yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca aksi kanıtlanmadıkça kişinin anne ve babasına destek olacağı kabul edilmektedir. Davalılarca desteğin davacılara yaşamları sırasında destek olmadığına dair delil gösterilip ispat sağlanmadığı gözetilerek davacıların müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kaldıkları kabul edilmiştir.
Davacı …yönünden yapılan incelemede ise davacının … doğumlu olduğu ve kaza tarihi itibariyle davacının desteği altında yaşadığına dair somut bir delil sunulmadığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca müteveffanın kardeşine destek olduğu noktasındaki ispat külfetinin talep eden davacı üzerinde olduğu, bu yönde bir delil ileri sürülmediği dikkate alınarak davacı …’in müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı kanıtlanamadığından maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacılar … ve … yönünden yoksun kalınan tazminatın hesaplanması hususunda dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 18/04/2022 tarihli aktüerya raporunda TRH-2010 yaşam tablosuna göre yapılan hesaplama neticesinde davacı …’ın destek zararı miktarı 77.347,64-TL, davacı …’ın destek zararı 181.677,78-TL olarak belirlenmiştir. Poliçe limitinin kaza tarihinde kaza başına 330.000,00-TL olduğu ve davacılar yönünden hesaplanan tazminatlar toplamının poliçe limitini aşmadığı görülmüştür.
Belirlenen miktarlara gerekçenin 10 nolu paragrafında açıklanan gerekçelerle %20 oranında müterafık kusur indirimi uygulanmış ve …’ın maddi tazminat talebinin 61.878,11-TL olarak, davacı …’ın maddi zararı ise indirim sonrası 145.342,22-TL olarak belirlenmiştir.
Müterafık kusur nedeniyle uygulanan indirim sonrası davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden %20 indirim oranı nedeniyle oluşan ret kısmı yönünden davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
12-Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme sonucunda ise, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Mahkememizce kazanın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, davacıların müteveffaya olan yakınlık dereceleri, paranın alım gücü hususları ile birlikte değerlendirildiğinde davacılar … ve …’ın çocuklarını kazada kaybetmiş oldukları, ülkemizde son yıllarda seyreden yüksek enflasyon oranına nazaran uygulanacak yasal faiz oranının düşük kalması nedeniyle elde edilecek tazminat miktarının alım gücünün düşmesinin tatmin duygusuna olan olumsuz etkisi de dikkate alınarak takdiren ayrı ayrı 35.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı …yönünden yapılan değerlendirmede ise davacının kaza nedeniyle kardeşini kaybetmiş olduğu ve yaşadığı üzüntü nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı ile müteveffanın yakınlık derecesi dikkate alındığında anne ve baba ölçüsünde olmasa da uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği değerlendirildiğinden yukarıda açıklanan manevi tazminat unsurlarının davacı yönünden takdiren 17.500,00-TL manevi tazminat verilmesini gerektirdiği değerlendirildiğinde talebin bu miktarda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
13-Davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat alacaklarına davalı araç maliki ve sürücüsü yönünden haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren faiz işletilmiş, faiz türü olarak yasal faiz belirlenmiştir.
Davacı tarafça dava açılmadan önce KTK 97.maddesi uyarınca yazılı başvuruda bulunmadığının anlaşılması üzerine dava sırasında bu hususta başvuru yapılması için davacılar vekiline süre verilmiş, davacı vekilinin 17/08/2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde yer alan mail yazışmalarının incelenmesinde dava öncesi ve dava sırasında taraflarca sulh görüşmelerinin yapıldığı, bu itibarla yazılı başvuru şartının sağlandığı anlaşılmıştır.
KTK 97.maddesi ile düzenlenen yazılı başvuru şartı bir özel dava şartı niteliğinde olup usul ekonomisi dikkate alınarak bu dava şartının yargılama sırasında tamamlanabileceği yargısal içtihatlarla kabul edildiğinden davacı vekilinin yargılama sırasında başvuru ve yazılı taleplere ilişkin kayıtları sunduğu anlaşıldığından yazılı başvuru şartına ilişkin noksanlığın giderilmiş olduğu kabul edilmiş, davacılar tarafından dava dilekçesinde sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulduğu dikkate alınarak hükmedilen maddi tazminat kalemlerine davalı sigorta şirketi açısından dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davacılar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …’ın maddi tazminat davasının %20 oranında müterafık kusur uygulanmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE, 61.878,11-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitlerini aşmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi 09/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı …’ın maddi tazminat davasının %20 oranında müterafık kusur uygulanmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE, 145.342,22-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitlerini aşmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi 09/07/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3-Davacı …’in maddi tazminat davasının REDDİNE,
4-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 35.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, tazminat miktarına haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
5-Davacı …’ın manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 35.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, tazminat miktarına haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
6-Davacı …’in manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 17.500,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak işbu davacıya verilmesine, tazminat miktarına haksız fiil tarihi 20/08/2018’den itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
7-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 20.132,34-TL harçtan peşin olarak alınan 614,79-TL ile ıslah harcı olarak alınan 782,24-TL harcın mahsubu ile bakiye 18.735,31-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 12.758,19-TL ile sınırlıdır)
8-Davacı …’ın kabul edilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına takdir edilen 9.900,50-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
9-Davacı …’ın kabul edilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına takdir edilen 22.801,33-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
10-Davacı …’in reddedilen maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
11-Davacı …’ın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
12-Davacı …’ın kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yararına takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
13-Davacı …’in kısmen kabul edilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı …yararına takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak iş bu davacıya verilmesine,
14-Davacı …’ın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
15-Davacı …’ın kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
16-Davacı …’in kısmen reddedilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin işbu davacıdan alınarak davalılar … ve …’ya verilmesine,
17-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 614,79-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 782,24-TL toplamı 1.397,03-TL davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin harcın 700,93-TL miktarı ile sınırlı olarak sorumlu tutulmasına,
18-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 228,25‬-TL posta ve tebligat ücreti, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.387,55‬-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.212,07-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalılar … ve …’nun yargılama giderinin yalnızca 1.056,09-TL’sinden sorumlu tutulmasına, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
19-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
20-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.222,94-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalı … ve …’nun bu tutarın yalnızca 1.065,57-TL’si ile sınırlı olarak sorumlu olduğuna, bakiye 177,06-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”