Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/47 E. 2022/436 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/47
KARAR NO : 2022/436

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı-borçlu şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete hizmet satışı yaptığını, müvekkili şirketin davalıdan 13.055,04 TL alacaklı olduğunu, davalının cari hesap borcunu ödemediğini ve İzmir 11.İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz ettiğini, cari hesaba ilişkin davalıya gönderilen e faturalara itiraz edilmediğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep dava ve şikayet hakları saklı kalmak kaydıyla kötü niyetli yapılan itirazın iptaline takibin devamına, mevcut borca yönelik icra dosyasına takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, söz konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak süresinde davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…• Davacı ticari defterlerinin İstanbul’da olması sebebiyle incelemenin yapılamadığı, davalı ticari defterlerinin incelendiği,
Davalının 2018-2019-2020 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, 1 Sıra Nolu Elektronik Defter Genel Tebliği’nde hüküm altına alındığı üzere; Açılış Onayı: Hesap döneminin ilk ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını, Kapanış Onayı: Hesap döneminin son ayına ilişkin olarak alınan elektronik defter beratını ifade ettiği, buna göre davacının açılış onayı yerine geçen 2018-2019-2020 Ocak ayı E-defter beratlarını ve kapanış onayı yerine geçen 2018-2019-2020 yılı Aralık ayı yevmiye e-defter beratlarını yasal süresinde aldığı, 6102 sayılı TTK’nun 64/3.maddesi uyarınca 2018-2019-2020 yılında tasdik edilmesi gereken envanter defterlerinin süresinde tasdik edildiği,
2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019-2020 yılı yevmiye defterleri için süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğruladığı,
Davalı ticari defter kayıtlarında;
Davacının davalıya toplamı 42.225,12 TL tutarında fatura düzenlediği, davalının davacıya bu faturalar karşılığı toplamı 24.170,08 TL tutarında ödemede bulunduğu, 13.055,04 TL bakiye alacağın kaldığı,
Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 13.055,04 TL alacağının olduğu, takibin de bu tutar üzerinden başlatıldığı tespit edilmiştir …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Talimat sayılı dosyasından aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…1. Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 07/07/2020 tarihinde borçlu aleyhine İzmir 11. İcra Dairesi’nin …/… E. sayılı dosyası ile 13.055,04 TL Cari Hesap Alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır.
2. Davacı şirkete ait 2017,2018, 2019 ve 2020 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmıştır.
3. Davacı yan tarafından 2018 yılına ait faturaların ticari e-fatura olarak düzenlenmesinden dolayı; mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “ret” yanıtı dönülebileceği veya TTK md.18’de belirtilen yöntemler ile faturaya itiraz edilmesine ilişkin olarak TTK md.21’de belirtilen 8 (sekiz) günlük süresi içerisinde itiraz edilebileceği, ancak dosya içerisinde davalı tarafından itiraz edildiğine ilişkin bir belge olmadığı, iş bu faturanın usulüne uygun olarak düzenlendiği,
4. Davacı yana ait ticari defterlerinde 07/07/2020 takip tarih itibariyle davacının davalıdan 13.055,04 TL cari alacaklı olarak gözüktüğü,…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca fatura alacağına dayalı açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İzmir 11.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasında takibe dayanak yapılan muhtelif tarif ve tutarlardaki faturalar ve tahsilatlardan oluşan açık hesap ilişkisi nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davacı taraf takipte faturalara, ticari defter ve kayıtlara, icra takip dosyasına dayanmıştır.
4-Davalı tarafça davaya cevap verilmemiş, yargılama sırasında davacının ispat külfetini yerine getirmediği ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur.
5-Kural olarak alacaklı alacağın kaynağını oluşturan fatura içeriğinde yer alan mal veya hizmetin davalı borçluya verildiğini ispat külfeti altındadır. Alacaklı bu husustaki ispatı imzalı fatura veya sevk irsaliyesi ile sağlayabileceği gibi mal veya hizmetin borçluya verildiğini ispat eden diğer yazılı, görsel delillerle ispat edebilebilir. Yine kendi ticari defterlerinde lehine olan kayıtların davalı ticari defterleri ile doğrulanması veya davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması halinde de alacağın varlığı ispat olunabilir. Zira Yargıtay’ın artık istikrar kazanmış uygulamasına göre bir tacirin ticari defterlerine bir faturayı kaydetmiş olması, fatura içeriği mal veya hizmetin kendisine sağlandığının ispatı olarak kabul edilmektedir.
6-Somut olayda davacı ile davalının ticari defterleri karşılıklı olarak incelenmiş, takibe konu faturalardan açık hesap ilişkisini oluşturan faturaların ve borç ödemelerinin her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 20/10/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının ticari defterlerine davacı tarafça düzenlenmiş muhtelif tarihli ve tutarlı toplam fatura ve davalının ödemeleri sonrası davacının 13.055,04-TL alacaklı olarak göründüğü, davacının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre de takip tarihi itibariyle davacının 13.055,04-TL miktarda alacaklı göründüğü tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça davacı tarafın fatura içeriği mal veya hizmetin davalıya sağlandığının ispat edilemediği yönünde itirazda bulunulmuş ise de bir tacirin ticari defterlerine kaydetmiş olduğu fatura içeriği mal veya hizmetin, aksi ispat edilmedikçe kendisine sağlandığı kabul edilmektedir. Açıklanan nedenlerle davacı ile davalının ticari defterlerinin karşılıklı olarak uyumlu olduğu, her iki taraf ticari defterlerinin davacı lehine 13.055,04-TL tutarlı alacak bulunduğunu doğruladığı gözetilerek davacının takip konusu alacak miktarını talep edebileceği belirlenmiştir.
7-Davalı tarafça takipte uygulanan faiz oranına da itiraz edilmiş, her iki tarafın tacir olduğu ve ticari faiz talep edilebileceği gözetilerek asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceğine hükmedilmiştir.
8-Davacı ile davalı arasındaki alacak-borç ilişkisi faturaya dayanmakta olup faturaların tamamının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, her iki taraf ticari defterlerinin davacı lehine aynı miktarda alacak sonucu gösterdiği, bu haliyle davalının borçlu olduğu tutarı bilebilecek durumda olduğu, bu itibarla alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden kabul edilen dava değerinin %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu yargılama giderleri kapsamında davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İzmir 11.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmekle hüküm altına alınan dava değeri 13.055,04-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 2.611,01-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 891,78-TL harçtan peşin olarak alınan 157,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 734,11-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 157,67-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL. başvuru harcı, 248,50-TL posta ve tebligat ücreti, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.611,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”