Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/450 E. 2022/245 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/450
KARAR NO : 2022/245

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkiline ait ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’un maliki ve …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın 25/04/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketi ise kazada kusurlu olan … plakalı aracın … nolu poliçe ile KZMM Sigortalı tanzım eden şirket olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe litimi ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti maksadıyla İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını ve müvekkiline ait araçta 20.614,00-TL tutarında hasar olduğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D. İş sayılı dosyasında sarf edilen 542,20-TL delil ile 400,00-TL delil tespit vekalet ücretinden ibaret toplam 942.20 TL delil tespit giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerenin davayı kabul anlamında olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybı ve hasar miktarının davalıdan istemine ilişkin tazminat davası olup, Mahkememizin 21/06/2018 tarih ve …/… Esas, …/… karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 08/06/2021 tarih, …/… Esas,…/… Karar sayılı kaldırma kararı ile “…Dava, hasar ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın çarpması nedeniyle müvekkilin aracının hasarlandığını, değer kaybına uğradığını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak alınan ilk bilirkişi raporunda hasarlı kısımlar ve kaza mahalli irdelenerek hasar ile kazanın uyumlu olmadığı belirtilmiş, itiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığının evrak üzerinden tespit edilemeyeceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere ilk bilirkişi raporu ile ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece, yeni bir bilirkişi heyetinden bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde kaza ile hasarın uyumlu olup olmadığı yönünden denetime elverişli rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesi yerinde değildir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizin 2021/450 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyada istinaf ilamı gereğince dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Heyeti’ne gönderilmiş,
Dosyaya sunulan rapora göre; “…. plakalı araçtaki hasarın, tarafların anlattığı şekilde meydana gelmesinin mümkün olmadığı, dava konusu aracın hasarının KDV dahil 10.300,00 TL olduğu, araçtaki hasarın 1.000,00 TL değer kaybı oluşturduğu, oy birliği ile karar verildiği kanaatini bildirir müşterek rapordur…” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
2-Dava dilekçesinde davacıya ait … plaka sayılı araç ile dava dışı …’a ait ve dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketinin KZMMS sigortacısı olduğu … … … plaka sayılı araç arasında 25/04/2016 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle oluşan hasarın oluşmasında … … … plaka sayılı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu, araçta oluşan hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılanmadığı ileri sürülerek 10.000,00-TL maddi tazminat talep edilmiştir.
3-Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve zarar miktarı ile sınırlı olduğunu, dava öncesi usulüne uygun bir hasar ihbarı bulunmadığını, talep edilen hasarın gerçek zararı yansıtmadığını, talep edilen hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığını araştırılması gerektiğini ve bir kısım sair hususları ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Mahkememizce dava açılışı sonrasın …/… Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 08/06/2021 tarih, …/… Esas,…/… Karar sayılı ilamı ile hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığı hususunda dosyaya sunulan raporlar arasında çelişki meydana geldiği, çelişkinin giderildiği denetime elverişli 3. Bir rapor alınması gerektiğinden bahisle kararın kaldırılması üzerine kaldırma kararı sonrası dava görülmekte olan dosya esasına kaydedilerek kaldırma ilamında gösterilen hususlarla sınırlı olarak tahkikata devam olunmuştur.
5-Mahkememizce dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu Heyeti’ne tevdi edilerek davaya konu kaza ile davacıya ait araçta meydana gelen hasarların uyumlu olup olmadığı ve hasar-değer kaybı miktarlarına ilişkin çelişkiyi giderir rapor düzenlenmesi istenilmiş, dosyaya sunulan 16/12/2021 tarihli kurul raporunda “Heyetimizin kanaati, araçtaki hasarın anlatılan kaza ile meydana gelmesinin mümkün olmadığı yönündedir.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
6-Mahkememizce tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; dosyaya kaldırma kararı öncesi sunulan 05/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda hasar ile kazanın uyumlu olmadığının bildirildiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 15/05/2018 tarihli raporunda “Dava konusu kaza ile araçta meydana gelen hasar ile özellikle hasar ve kazanın uyumlu olup olmadığı konusunda evrak üzerinden görüş bildirilmesi kurumumuzca uygun ve mümkün görülmemiş ve bu yöndeki nihai takdirin Mahkemenin insiyatifine bırakılmıştır” şeklinde somut bir görüş bildirilmediği görülmüştür.
7-Dosyaya sunulan 05/04/2017 tarihli, 15/05/2018 tarihli rapor ve son olarak çelişkiyi giderici 3.rapor olarak tanzim edilen 16/12/2021 tarihli genişletilmiş uzmanlar kurulu raporunun birlikte irdelenmesi neticesinde dava konusu kazanın meydana geldiği yerde ve konumda, anlatılan kaza şekliyle bir kaza meydana gelmesi halinde araçta mevcut darbe-hasar izlerinin bir kısmının bu şekilde oluşamayacağı, yanında mutlaka başkaca hasarlı bölgelerin bulunması gerektiği yönündeki bilirkişi görüşleri bulunduğu, bunun yanında her ne kadar kazanın teminat dışında kaldığını ispat külfeti davalı sigortacıda olsa dahi davacı tarafça kaza sonrası araçların olay yerinden kazalı hallerini gösterir fotoğrafların dosyaya sunulamadığı, kazanın meydana geldiği 2016 yılı itibariyle kameralı cep telefonlarının yaygın kullanımı da dikkate alındığında kaza yerinde fotoğraf çekilmemiş olmasının makul bir sebebinin bulunmadığı, bu husus ispat külfetinin değiştirilmesine bir sebep değil ise de dosyaya sunulan 2 farklı bilirkişi raporu ile kaza ile hasarın uyumsuz olduğu yönünde kanaat bildirildiği hususu da gözetildiğinde davalı sigorta şirketinin teknik bilirkişi görüşüyle kazanın teminat dışında olduğunu ispat etmiş olduğu değerlendirildiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
8-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı sonrası dosyanın tevdi edildiği Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’nca düzenlenen raporda kaza ile hasar arasında uyumsuzluk bulunduğu, kazanın anlatılan şekilde ve anlatılan yerde meydana gelmesi halinde araç üzerinde farklı tipte hasarlar meydana gelmesi gerektiği yönünde görüş bildirildi, davacı tarafın bilirkişi görüş ve değerlendirmelerinin aksini gösterir başkaca bir delil gösteremediği, bu itibarla davalı tarafın kaza ile hasarın uyumsuz olması nedeniyle hasar bedelinin teminat kapsamı dışında olduğunu ispat ettiği anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,60-TL harcın, peşin olarak alınan 170,78-TL ile ıslah harcı olarak alınan 120,00-TL toplamı 290,78‬-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 210,18‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
3-Bozma öncesi kararda hüküm altına alınan 07/09/2018 tarih,…/… Esas, …/… Karar, …/… harç nolu harç tahsil müzekkeresi ile 617,74-TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili için vergi dairesine müzekkere yazıldığından, karar kesinleştiğinde ve istek halinde iptali için vergi dairesine müzekkere yazılmasına, (ödeme belgesi sunulduğunda iadesi için müzekkere yazılmasına, )
4-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça posta ve tebligat gideri olarak sarf edilen 61,00-TL ile ATK rapor düzenleme ücreti olarak kullanılan 34,63-TL toplamı 95,63-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarf edilen 98,10-TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”