Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/438 E. 2021/579 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/438 Esas
KARAR NO : 2021/579

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirketin, … AVM adresindeki gayrimenkulün içerisinde kira sözleşmesi kapsamında kiracı sıfatı ile bulunduğunu, müvekkilinin, davalı borçludan sözleşmeden doğan para ödeme borcunu ifa etmesini defalarca talep etmişse de, davalının sözleşmeden doğan para ödeme borcunu ifa etmediğini, müvekkilinin bu sebeple oluşan mağduriyetinin giderilmesi amacıyla, İzmir …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalıdan, bugüne kadar ödenmeyen kira bedelleri ve yan giderler toplamı olan -11.642,13-TL. icra takibi ile talep edildiğini, davalı borçlu aleyhinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiğini davalının ödeme emrine itiraz ederek yalnızca zaman kazanmak maksadıyla takibi durdurduğunu, davalı borçlunun, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesindeki imzaya ve kira sözleşmesine açıkça itiraz ettiğini, sözleşmenin 01.12.2018 tarihli olup taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu, davalının söz konusu kira sözleşmesine ve imzaya karşı olan itirazlarını kabul etmediklerini, ödeme emrine karşı ileri sürülen imzaya itirazın, takibin bir adi senede dayanması halinde söz konusu olduğunu, düzenleme veya onaylama biçimindeki belgelerde bulunan imzanın inkar edilmeyip, bu senelerin sadece sahteliği ileri sürülebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, her ne kadar davalı borçlunun, kira sözleşmesindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmişse de yıllardır süren işbu kira sözleşmesinin geçersizliğini öne sürmenin de dürüstlük kurallarına son derece aykırı olduğunu belirterek; itirazın iptali talebiyle birlikte davalının asıl alacağın %…’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Davacı vekilinin 23/06/2021 tarihli dava dilekçesi içeriğindeki anlatımdan icra takibinde talep edilen alacağın kira bedeline ilişkin olduğu ve taraflar arasında mevcut bir kira sözleşmesi ve kira ilişkisi olduğu ileri sürülmüştür.
HMK md. 4 gereğince tarafların sıfatına bakılmaksızın kira ilişkisinden doğan davalarda Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2019 tarih 2017/15 -2141 E. 2019/442 K. Sayılı ilamındaki gerekçeleri ve usul ekonomisi de gözetilerek dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde mahkememizin somut uyuşmazlıkta görevsiz, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması sebebiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu davada HMK.114/1-c,115/2 maddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun ….maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.29/06/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”