Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2021/1136 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2021/1136

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın … A.Ş İzmir Borrnova İşletme Bakım Müdürlüğüne bağlı … Mah …. sok No:…./İZMİR adresinde bulunan … tesisat nolu abone sayacının abonesi/kullanıcısı/yetkilisi olduğunu, kurum ekipleri tarafından yerinde yapılan kontrolde … Mah ….sok No:…./İZMİR adresindeki … tesisata bağlı kaçak elektrik kullanıldığı kaçak elektrik durum tutanağı ile tespit edilmiş olup EPDK hükümleri gereği kaçak ve revizyon tahakkuku yapıldığını, davalı / borçlu … ın kullandığı kaçak elektrik bedelini ödemediğinden hakkında İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün ….sayılı dosyası ile 3.457,84-TL. fatura bedeli, 42,41-TL gecikme faizi 7,63-TL. K.D.V olmak üzere toplam 3.507,88-TL alacak için icra takibi yapılmış, ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun 07.12.2020 tarihli itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek; davalı/ borçlunun kullandığı elektriğin müvekkili şirket faturaları ile sabit olduğunu, davalı/borçlunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, bu nedenle alacaklarının tahsili amacıyla, davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin aynen devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; abone sayaç numarasının, müvekkili tarafından sona erdirilmeden önce davalı müvekkilinin kendi şahsı adına açıldığını, sayacın gerçek kişi adına kayıtlı olduğundan asla kabul manasına gelmemekle birlikte iş bu dava tüketici mahkemelerinin görev alanına girdiğini belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise esastan reddine, müvekkili lehine %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın İzmir… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı icra dosyasına dayanak alacaktan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı alacaklı ise miktarı hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
Dosya içerisinde yer alan kaçak kayıt dökümü, kaçak/ usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı incelendiğinde kaçak elektrik kullanımın tespiti yapıldığı tarih itibari ile tespit yapılan yerde geçerli bir aboneliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca 23/09/2020 tarihli parekende satış sözleşmesi sona erdirme talep formu ile sözleşmenin sona erdirildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda mahkememizin görevli olup olmadığının tespiti için davalı …’ın tacir olup olmadığı hususu mahkememizce araştırılmıştır. Bu kapsamda Çiğli Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış Çiğli Vergi dairesinin cevabi yazısında davalının vergi mükellefiyet kaydının bulunmadığı Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğünde terk vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu bildirilmiştir. İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen müzekkere cevabında davalı …’ın ticaret sicil kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; Davalının tacir olmadığı gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır. Yargılamaya konu olan dava Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Taraflardan birinin tacir olması davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. TTK’nun 5.maddesine göre davanın mutlak ticari davalardan olması veya her iki tarafın tacir ve açılan davanın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunması halinde açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi içinde olacağı, açılan davanın ise ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Öte yandan; HMK’nın 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü mahkemesince re’sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu dava da HMK.114/1-c,115/2 madddesi gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20. maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İZMİR Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.16/12/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır