Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2022/810 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/404 Esas
KARAR NO : 2022/810

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 26/12/2022
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı …’in, … plaka sayılı araç ile 21.01.2021 tarihinde … Bulvarı üzerinde park etme esnasında geri geri giderken müvekkiline ait … plaka sayılı 2020 model Audi marka 8V Tipi A3 Sportback model araca çarptığını, kazanın gerçekleşmesine karşı araç sürücüsü davalı … asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, işbu husus kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta hasar meydana geldiğini ve birçok tamirat işlemi yapıldığını, müvekkiline ait araç daha önce hiçbir kazaya karışmamış olup işbu kaza nedeni ile aracın değerinde çok büyük düşüş olduğunu, müvekkilinin aracının karıştığı kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı araç Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında … poliçe numarası ile diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde sigortalı olup, karşı taraf sigorta şirketi müvekkilinin zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ‘mm 97. maddesi gereğince davalı sigorta şirketine 02.03.2021 tarihinde yazılı olarak başvurulmasına karşın bu güne dek talebimize ilişkin bir cevap verilmemiş ve ödeme yapılmadığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru dilekçesi ve posta alındısı ekte sunulduğunu, 7155 Sayılı Kanun gereğince dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk kapsamında arabulucuya müracaat edilmiş ise de; davalı anlaşmaya yanaşmadığından arabuluculuk aşamasından da olumlu bir sonuç alınamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkili davacının aracında meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini için Mahkemenize başvuru zorunluluğu hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerle ve fazlaya ilişkin haklarsaklı kalmak kaydıyla; Müvekkili davacının … plaka sayılı aracında meydana gelen değer kaybına yönelik şimdilik 1.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; kazaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacının … plaka sayılı aracında meydana gelen değer kaybı için 20.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 21.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken – müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin müştereken – müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …sigorta AŞ vekili, cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, karşı yan aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için … Sigorta A.Ş.’ye 21.04.2021 tarihinde 13.849,66-TL rücuen tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22/17. maddesi gereğince delil niteliğinde olan eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketi tüm sorumluluğunu yerine getirildiğini,
2918 Sayılı KTK’nın 90. maddesi uyarınca değer kaybı tazminatı, aracın; piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınarak hesaplanacak olup bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirleneceğini, değer kaybı tazminatı hesaplamasında tüm hususlar hassas bir şekilde araştırılmalı, değer kaybı mevcut ise ZMSS genel şartları’nda belirtilen hesaplama yöntemine göre zarar tespiti yapılması gerektiğini, bu durumda, T.C. Anayasası’nın 153. maddesi ve sair mevzuata uygun olarak, huzurdaki uyuşmazlığın poliçe başlangıç veya hasar tarihinde yürürlükte olan ZMSS Genel Şartlar esas alınarak çözümlenmesini ve lehe hüküm kurulmasını talep ettiklerini, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının, ayrıca 165.000 km’nin üzerinde olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, bu durumda, davacıya ait aracın aynı yerde birden fazla hasarının olması, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için belirtilen hususların tespitini ve netice olarak davanın reddini talep ettiklerini, davanın esastan reddine,
davacı yanın tüm zararı daha önce karşılandığı için davanın reddine, aksi halde, ödeme tarihinden itibaren faizi güncellenmek suretiyle tazminattan mahsubuna,
davacının zararın müşterek sorumlularından ödeme alıp almadığının sorulmasına, davacının bakiye zarara uğradığını gösteren faturaların sorulmasına, aksi halde ispatlanamayan davanın reddine, ret taleplerimizin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı talepler yönünden yukarıda belirttiğimiz gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan 21/10/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… Davalı araç sürücüsü …, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67 (a-b) maddesini ihlal ettiği, kazanın meydana gelmesinde etken olduğu,… plaka sayılı davacı aracı park halinde olup meydana gelen kazaya etken faktörü ve kural ihlali olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davaya konu 21.01.2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta Yargıtay içtihatlarına göre 10.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %100) tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde kaza nedeniyle … plaka sayılı aracın ZMMS’nı yapan … Sigorta A.Ş.ne hasar ihbarının 03.03.2021 tarihinde yapılmış olduğu, ihbarın 04.03.2021 tarihinde tebliği edildiği anlaşılmakla, tebliğ tarihi olan 04.03.2021 tarihinden itibaren 8 işgününün hitamı olan 17.03.2021 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan 25/03/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…
4.1. KUSUR YÖNÜNDEN:
4.1.1. Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 15.07.2020-15.07.2021 tarihleri arasında … sayılı Z.M.S (Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü diğer davalı …’in kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun diğer sürücü kusurlarından 67/A-B maddelerini ihlal ettiği,
4.1.2. … plakalı otomobil maliki/sürücüsü davacı …’ nın kazanın oluşumuna katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği,
4.2. DEĞER KAYBI TALEBİ YÖNÜNDEN :
Anayasa Mahkemesinin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayı numaralı 17.07.2020 tarihli kararı ve yerleşik Yargıtay kararları gözetilerek yapılan hesaplamada 21.01.2021 tarihli kaza nedeniyle davacıya ait … plakalı 2020 model AUDİ A3 8V Sportback otomobilde dava konusu vaki kaza nedeniyle 20.000 TL. değer kaybı zararı meydana geldiği…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…. plakalı otomobil 2020 model Audi marka A3 Sportback 35 Turbo FSI 150 hp Dynamic Stronic PI tipi olup kaza tarihinde 1 yaşında, 6625 kilometrededir.
Dosya içerisinde bulunan fatura raporu incelenmiştir. Sağ arka kapının değiştiği, sağ marşbiyel ve sağ arka çamurlukta onarım işçiliklerinin uygulandığı anlaşılmıştır.
21.10.2021 tarihinde bilirkişi İbrahim KURŞUN tarafından düzenlenen raporda aracın kazadan önce 410.000,00 TL olduğu, onarımı yapıldıktan sonra değerinin 400.000,00 TL olduğu belirtilmiştir.
25.03.2022 tarihinde bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 420.000,00-440.000,00 TL civarında olduğu ve aracın %4 civarında değer kaybedeceği ve 20.000,00 TL değer kaybının kabulünün yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki tüm veriler heyetimiz tarafından incelenmiştir. Heyetimizin değer kaybına yönelik değerlendirmeleri aşağıdaki şekilde belirtilmiştir.
Mevcut bulgulara göre;
I. Değer kaybı durumu:
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca değer kaybı, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonra onarımı yapılması durumunda oluşan ikinci el piyasa değeri arasındaki fark olarak belirtilmiştir. Heyetimiz tarafından yapılan araştırmalar neticesinde aracın kaza tarihinde ikinci el piyasa değeri 440.000,00 TL olarak belirlenmiş; kaza tarihindeki aracın yaşı, kilometresi, hasarlı kısımları, değişen ve onarılan parçaları ve hasar miktarı incelenmiştir.
Araçta değer kaybı oluşturacak işlemler aşağıdaki şekilde listelenmiştir.
– Sağ arka kapının değişmesi ve boyanması,
– Sağ arka çamurluğun onarılması ve boyanması,
– Sağ marşbiyelin onarılması ve boyanması olarak belirlenmiştir.
Mevcut işlemlerin yapılmasından sonra aracın ikinci el piyasasının kaza tarihinde 420.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
– Değer Kaybı
Aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri…… 440.000,00 TL
Aracın kaza sonrası ikinci el piyasa değeri………. 420.000,00 TL__
Değer kaybı…………………………………. 20.000,00 TL…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu davalı …’e ait ve yine …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında 21/01/2021 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle aracın gördüğü hasarın onarımı sonrasında kaza öncesine göre aracın değer kaybına uğradığı iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde sorumluluklarının teminat limiti olan 43.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, dava öncesi davacının Kasko Sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye 21/04/2021 tarihinde 13.849,66-TL hasar ödemesi yapıldığını, davalının tüm ödeme sorumluluğunu yerine getirdiğini, dava konusu edilen değer kaybı zararının ZMSS genel şartlarında gösterilen yönteme göre belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’e dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı tarafından davaya cevap sunulmamıştır.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Mahkememizce dava konusu kazanın gerçekleşmesinde araç sürücülerinin kusurlarına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde;
“4.1.1. Davalı … Sigorta A.Ş nezdinde 15.07.2020-15.07.2021 tarihleri arasında … sayılı Z.M.S (Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü diğer davalı …’in kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun diğer sürücü kusurlarından 67/A-B maddelerini ihlal ettiği,
4.1.2. … plakalı otomobil maliki/sürücüsü davacı …’ nın kazanın oluşumuna katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği”
Şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, dava konusu kazanın davalı …’in araç park etmek üzere geri manevra yaptığı sırada park halinde olan davacıya ait araca çarpması neticesinde gerçekleştiği, kazanın gerçekleşmesinde davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olarak sebebiyet verdiği değerlendirildiğinden davalı araç maliki ile sigorta şirketinin %100 oranında sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
9-Değer kaybı zararının ne şekilde hesaplanacağına ilişkin yasal düzenleme Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda yer almakta ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanan uygulamasına göre zararın belirli bir formüle göre değil serbest piyasa rayiçlerinde uğranılan gerçek zarar miktarına göre belirlenmesi gerekmektedir.
Davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı zararının tespiti yönünden dosya araç hasarları konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 21/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın kaza öncesine göre kaza sonrasında onarım gören parçalar nedeniyle 10.000,00-TL değer kaybı zararına uğradığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz ve beyanları dikkate alınarak dosya bir başka makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda ise davacıya ait araçta dava konusu kaza nedeniyle 20.000,00-TL değer kaybı zararı oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Düzenlenen 2.bilirkişi raporuna taraflarca itirazlar ileri sürülmüş olup, tarafların itirazları ve dosyaya sunulan 21/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile 25/03/2022 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğu gözetilerek bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 08/06/2022 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre davacıya ait aracın dava konusu kaza nedeniyle 20.000,00-TL değer kaybına uğradığı yönünde bilirkişi raporu düzenlendiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili tarafından ATK raporuna karşı itirazda bulunulmuş ise de mahkememizce alınan 25.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda ve ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 08/06/2022 tarihli raporunda benzer yönde görüş bildirilmekle raporlar arasındaki çelişkinin giderildiği, davacıya ait araçtaki değer kaybı zararının 20.000,00-TL olduğu yönündeki ATK Trafik İhtisas Dairesi raporu hükme esas alınarak davacının değer kaybından kaynaklanan gerçek zararının 20.000,00-TL olduğu kabul edilmiştir.
Dava kısmi dava olarak açılmış olup davacı vekilinin 21/09/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 20.000,00-TL’ye yükseltilmiştir.
Mahkememizce belirlenen değer kaybı zararı 20.000,00-TL olup, davalı sigorta şirketinin bakiye poliçe limitinin 20.000,00-TL zararı karşılamaya yeterli olduğu anlaşıldığından her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
10-Davacı tarafça tazminat talebinde kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş olup, her ne kadar davalı araç malikinin zarar sorumluluğunda temerrüt tarihi haksız fiil tarihinden itibaren ise de diğer davalı sigorta şirketinin sorumluluk başlangıcı KTK 97. Ve 99. Maddeleri dikkate alınarak yazılı başvuru tarihinden sonra 8 iş günü sonunda oluşacağı anlaşıldığından tespit edilen değer kaybı zararı miktarına davalı araç maliki … yönünden haksız fiil tarihi 21/01/2021, davalı sigorta şirketi yönünden ise yazılı başvurunun tebliğ tarihi 03/03/2021’den 8 iş günü sonrası ilk gün olan 17/03/2021 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir.
Davacı tarafça faiz türü olarak avans faizi talep edilmiş ise de zarar veren aracın ruhsat kaydının hususi olduğu, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre zarar veren aracın hususi kullanım amacıyla tescil edilmiş olması halinde aracın ticari amaçla kullanıldığını gösteren başkaca bir delil bulunmadıkça sorumluluğun yasal faiz ile belirlenmesi gerektiği dikkate alınarak faiz türü olarak yasal faiz belirlenmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı sigorta şirketi yönünden bakiye poliçe limitini aşmamak kaydı ile 20.000,00-TL değer kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalı … yönünden haksız fiil tarihi 21/01/2021 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden temerrüt tarihi 17/03/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366,20-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL ile ıslah harcı olarak alınan 325,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 981,90-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 325,00-TL toplamı 384,30-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 150,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.309,3‬0-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”