Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2023/547 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2021/401 Esas
KARAR NO : 2023/547
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 09/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA: Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesi ve özetle; 27.10.2019 tarihinde müvekkile ait … plaka sayılı araca … plaka sayılı aracın çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,… plaka sayılı araç sürücüsü kazada % 100 oranında kusurlu olup,araç davalı sigorta şirketine … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı ve poliçe limiti oranında olduğunun,davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde bir miktar ödeme yapıldığı,ancak yapılan bu ödemenin müvekkil zararını karşılamadığı,dava tarihine kadar müvekkil aracında meydana gelen hasar ve değer kaybı zararı tanzim edilemediği,bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL hasar bedeli,50,00 TL değer kaybı bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı sigorta şirket vekilinin cevap dilekçesi ve özetle; 27.10.2019 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 12.12.2018-2019 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olup,sigortalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olabileceğinin, sürücü kusurlarının belirlenmesi gerektiği,kaza sonrası müvekkile yapılan başvuru neticesinde alınan eksper raporuna göre araçta 22.000,00 TL hasar tespit ettiği ve sigortalı sürücünün % 75 oranında kusuru dikkate alındığında 03.12.2019 tarihinde 16.500,00 TL hasar bedeli ve 04.12.2019 tarihinde de yine sürücü kuusruna göre 1.687,00 TL değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığından müvekkil üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi sebebiyle davanın reddi gerektiği,onarım faturası sunulmaması sebebiyle müvekkilin KDV’den sorumlu olamayacağının,müvekkilin temerrüde düşmediği ve yasal faiz talep edilebileceği, bu nedenlerle haksız tazmninat talebinin reddine karar verilmesi arz ve talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Bakiye Hasar Bedeli ve Bakiye Değer Kaybının tazmini istemine ilişkin HMK md. 107 uyarınca açılmış olan Belirsiz Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, davacının yazılı başvuruda bulunmadığı ancak hasar dosyasının açıldığı, eksper raporunun alındığı, kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmakla İzmir BAM 11. HD’nin 15.03.2019 tarih, 2017/1313 E, 2019/419 K. sayılı kararı da nazara alınarak hasar bedeli ve değer kaybı için başvuruda bulunulduğu kabul edilmiştir.
4) Davaya konu trafik kazasının 27.10.2019 tarihinde, İzmir ili Buca ilçesinde gerçekleştiği, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … yönetimindeki … plaka sayılı araca çarpması ile kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde Davacı … adına tescilli olduğu;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu araç tescil özet raporları ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 12.12.2018 – 12.12.2019 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Zarar veren … plaka sayılı aracın 12.12.2018 – 12.12.2019 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş.’de sigortalıdır. Kaza 27.10.2019 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 02/02/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda;
Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlalleri zararlı sonuç üzerinde etken olup, bu davranışları 2918 sayılı KTK’nın diğer sürücü kusurlarından 47/c “Karayolundan faydalananlar, trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar.” ve 57/a “Kavşağa yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların önce geçmesine imkan vermek zorundadırlar.” hükmü ile sürücü asli kusurlarından 84/h “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” kurallarını ihlal ettiği kanaatine,
Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazada 2918 Sayılı Trafik Kanunun diğer sürücü kusurlarından 47/c “Karayolundan faydalananlar, trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymak zorundadırlar.” ve 52/a “Sürücüler kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak zorundadırlar” kurallarını ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.
… plaka sayılı araçtaki hasar bedeli için Sürücü kusurları dikkate alınmadan, sigorta şirketinin eksik ödenen Hasar Bedeline ek olarak KDV hariç 28.345,99 TL veya KDV dahil 36.418,27 TL daha ilave hasar bedeli ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
… plaka sayılı araçtaki değer kaybı bedeli için sürücü kusurları dikkate alınmadan, sigorta şirketinin eksik ödenen Değer Kaybı Bedeline ek olarak 1.813,00 TL daha ilave değer kaybı bedeli ödemesi yapması gerektiği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 05/09/2022 tarihli Raporda;
Kavşaklara yaklaşan sürücülerin peşin olarak hızlarını düşürmeleri cari Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a ve bağlı yönetmeliğin 101/b. maddeleri gereği olup bunun yanında sürücülerin diğer yoldan gelmekte olan araçlara dikkat etmeleri ve müteyakkız olmaları gerektiği açıktır. Bu bağlamda her iki sürücünün de hatalı oldukları anlaşılmaktadır. Ancak rölatif kusur derecelendirmesi yönünden sürücülerin muhatap oldukları trafik ışıkların hangi renk ve modda çalıştıkları belirleyicidir. Buna göre kırmızı flaşör fazında kavşağa giriş yapan sürücü …’ın birinci derecede kusurlu olduğu ve sarı flaşör fazında kavrağa giriş yapan sürücü …’in de ikinci derecede kusurlu davrandığı kanaatine varılmıştır.
A) Sürücü …’ın % 75 (Yüzde yetmiş beş) oranında birinci derecede kusurlu davrandığı,
Sürücü …’in % 25 (Yüzde yirmi beş) oranında ikinci derecede kusurlu bulunduğu,
B) Davalı … Sigorta A.Ş.’nın … plaka sayılı aracın hasarı yönünden teminat limitinin 36.000,00 TL olduğu, ancak davalı şirket tarafından 16.500,00-TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmakla bakiye teminat limitinin 19.500,00-TL olduğu,
C) … plaka sayılı aracın değer kaybının 3.500,00 TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nın bu bedelin (% 75’ine tekabül eden) 2.625,00 TL’sından sorumlu olduğu, ancak davalı şirket tarafından 1.687,00 TL ödeme yapılmış olduğu anlaşılmakla bakiye sorumluluğunun 938,00 TL olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
12) Mahkememizce, kazada … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araca çarpmasıyla gerçekleşen trafik kazasında sürücülerin peşin olarak hızlarını düşürmeleri cari Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a ve bağlı yönetmeliğin 101/b. maddeleri gereği olup bunun yanında sürücülerin diğer yoldan gelmekte olan araçlara dikkat etmeleri ve müteyakkız olmaları gerektiği, bu nedenle her iki sürücünün de hatalı oldukları anlaşılmış olup, rölatif kusur derecelendirmesi yönünden sürücülerin muhatap oldukları trafik ışıkların hangi renk ve modda çalıştıkları belirleyici olmaları nedeniyle kırmızı flaşör fazında kavşağa giriş yapan sürücü …’ın birinci derecede % 75 kusurlu olduğu ve sarı flaşör fazında kavşağa giriş yapan sürücü …’in de ikinci derecede % 25 kusurlu davrandığı değerlendirilmiştir.
Her ne kadar ATK Raporunda teminat limiti 36.000,00-TL olarak belirtilmiş ise de 01.07.2019 tarihi itibariyle teminat limitinin 39.000,00-TL’ye yükselmiş olduğu, kaza tarihinin 27.10.2019 olduğu ve bu nedenle teminat limiti olarak 39.000,00-TL’nin esas alınması gerektiği anlaşılmıştır.
ATK raporunda Hasar Miktarının 52.918,27-TL olarak belirtildiği, bu rakamın sürücü …’ın % 75 olarak belirlenen kusur oranında indirimi halinde davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı rakamın 39.688,70-TL olarak ortaya çıkacağı, daha önce hasar bedeli olarak 16.500,00-TL ödenmiş olduğu nazara alındığında bakiye hasar bedelinin 23.188,70-TL (39.688,70-TL – 16.500,00-TL = 23.188,70-TL) olduğu görülmektedir.
13) ATK Raporunun yetkin kurum tarafından hazırlanmış olması, dosya kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
14) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır. Davacı vekilinin 15.02.2022 tarihli Değer Artırım Dilekçesinde Bakiye Hasar Bedeli olarak talep edilen rakamı 19.875,00-TL’ye yükselttiği ve bu kaleme ilişkin talebini bu rakamla sınırlamış olduğu anlaşılmakla 23.188,70-TL olarak tespit olunan bakiye hasar bedelinden talep edilen 19.875,00-TL’nin kabulü yönünde karar verilmiştir.
15) Davacının yazılı başvuruda bulunmadığı ancak hasar dosyasının açıldığı, eksper raporunun alındığı, kısmi ödeme yapıldığı anlaşılmakla İzmir BAM … HD’nin 15.03.2019 tarih, … E, … K. sayılı kararı da nazara alınarak hasar bedeli ve değer kaybı için başvuruda bulunulduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle … Sigorta Eksperlik Hizmetleri Ltd. Şti.’ye yapılan Ön İnceleme Talep Tarihi olan 31.10.2019 tarihi Başvuru Tarihi olarak kabul edilmiştir.
Başvuru tarihi olarak kabul edilen 31.10.2019 tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düştüğünün kabulü ile 13.10.2019 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
16) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği ekspertiz ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
17) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜ İLE;
19.875,00-TL Bakiye Hasar Bedeli ve 938,00 Bakiye Değer Kaybına ilişkin maddi tazminatın Bakiye Poliçe Limiti olan 20.813,00 TL ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Temerrüt Tarihi olarak kabul edilen 13/10/2019 tarihinden itibaren Yasal Faiz işletilmesine,
2- 590,00-TL tutarındaki Ekspertiz Ücretinin yargılama gideri kapsamında ele alınmasına,
3- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.421,73-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL ile Tamamlama Harcı olarak ödenen 353,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.008,68-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL Başvurma Harcı, 59,30-TL Peşin Harç, 8.50-TL Vekalet Harcı ile 353,75-TL Tamamlama Harcı olmak üzere toplam 480,85-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yapılan 600,00-TL bilirkişi ücretinin, 1.460,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Faturası ve 137,70-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 2.197,70-TL Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Taraflarca yatırılan Gider Avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/06/2023
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza