Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/397 E. 2022/684 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/397 Esas
KARAR NO : 2022/684

DAVA : Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 24.05.2017 tarihinde ticari nitelikte ek bayii sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre, davacı şirketin … A.Ş.’nin belirlediği standartlarda dekorasyon oluşturması neticesinde, davalı şirketin davacı şirkete KDV dahil 60.000,00.-TL bedelli ürün teslim etme hususunda taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, davacı şirketin sözleşme ile ilgili dekorasyonu gerçekleştirdiğini, davacı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı şirketin 60.000,00-TL bedelli ürünü davacı şirkete teslim etmediğini, davalı şirketin 60.000.-TL’lik ürünü göndermemekle birlikte, konseptlerinin değiştiği iddiası ile davacı şirketten yeni bir dekorasyon yapmasını istediğini, bunun genel sözleşme 6.4. maddesine aykırı olduğunu, iş bu yeni dekorasyon isteğinin portal yolla ya da yazılı olarak davacı şirkete gönderilmediğini, 14.09.2020 tarihli ankara 9. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de bayilik sözleşmesini sonlandırmış ve “…” ibareli markanın kullanılmaması için davacı şirkete ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin ihbar süresine uymayarak sözleşmeyi haksız olarak feshedildiğini, bu nedenlerle 24.05.2017 tarihli bayilik sözleşmesinden doğan 60.000,00.-TL tutarın nakit veya ürün olarak davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin “…” markasını tescil ettirdiğini, davacı şirketin 24.05.2017 tarihli sözleşmeye aykırı davranıp yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı şirketin sözleşmeyi haklı nedenle fesh ettiğini, sözleşmede bu hususun düzenlenmiş olup, davalı şirkete tek taraflı fesih yetkisi vermekte olduğunu, davacı şirketin bayilik sözleşmesi yapılacağına güvenerek yaptığı harcamaların iadesini istemesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı şirketin üzerine düşen yükümlülükleri ifa etmediğini, haksız ve usulsüz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: 24.05.2017tarihli sözleşme, dekorasyon için yapılan giderleri gösteren faturalar,
14.09.2020 tarihli Ankara 9. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarname, Marmaris 5. Noterliği’nin 22.09.2020 tarihli 6275 yevmiye numaralı cevabı ihtarnamesi, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/42 Talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Davacı şirkete ait mağazanın davalı şirketin konseptine uygun olarak düzenlenip, düzenlenmediği, düzenlenmiş ise sözleşmede buna mukabil davalı tarafça gönderilmesi olarak yapılan tespit ve değerlendirmede;
a) Mağazanın; davalı şirketin könseptine uygun olarak düzenlendiği,
b) Davalı tarafça gönderilmesi kararlaştırılan 60.000 TL.lık ürünün, bedelsiz olarak davacıya verilmediği tespit edilmiştir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…1) Davalı şirketin 2017,2019,2020 yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesi’ne göre sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, 2018 ve 2021 yılı defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesi’ne göre sahibi lehine delil niteliğinde olmadığı,
2) Taraflar arasında ticari ilişkinin var olduğu ve 2017 yılından önce başladığı, taraflar arasında imzalandı olarak dava dosyasına sunulan 24.05.2017 tarihli Ek Sözleşme’de davalı şirket tarafından davacı şirkete verilmesi kararlaştırılan 60.000.-TL’lik bedelsiz ürün hususunda; davacı şirket ticari defterleri ve belgeleri incelenerek hazırlanan bilirkişi heyet raporunda davacı şirketin davalı yandan bedelsiz ürün almadığı, mağazanın, davalı şirketin konseptine uygun olarak düzenlediği ve 57.995,96.-TL’lik dekorasyon yapıldığı kanaatine varılmış olup; davalı şirket ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmesi sonucunda da davalı şirketin, davacı şirkete bedelsiz ürün teslimatı yapmadığı …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemli alacak davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı şirket ile(bayi) davalı şirket(bayilik veren) arasında 24/05/2017 tarihinde ek bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı bayinin davalının belirlediği standartlarda dekore edilmesi halinde 60.000,00-TL tutarlı ürün desteği sağlanacağı hususunda anlaşma sağlandığını, davacının dekorasyon masrafı olarak 50.000,00-TL harcama yaparak edimini yerine getirdiği halde davalı şirketin 60.000,00-TL tutarlı ürün desteğinde bulunmadığını, davalı şirketin sonraki süreçte yeni bir dekorasyon konsepti düzenlemesi talep ettiği halde verilen sürenin beklenmeksizin sözleşmenin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek 60.000,00-TL nakit veya ürün olarak davacıya ödeme yapılması talep edilmiştir.
3-Davalı şirkete usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap verilmemiş, süresinden sonra verilen cevap dilekçesinde ise özetle davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, davacının sarf ettiği harcama masraflarını talep edemeyeceği, davacı şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ifa etmemesi nedeniyle davalıdan karşı ifa talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Taraflarca sözleşme metnine yönelik herhangi bir itiraz ileri sürülmemiş olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 24/05/2017 tarihli ek sözleşme ile 5 yıllık sözleşme süresine istinaden ve davacının dekorasyon masraflarının karşılanması hususunda KDV dahil 60.000,00-TL tutarlı ürün desteğinde bulunulacağı, sözleşmeye aykırı davranışta bulunulması halinde davalı bayilik verenin sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği, fesih halinde davacıya sağlanan ürün desteği karşılığı 15.000,00-Euro’nun davalıya ödeneceği hususlarının düzenlendiği görülmüştür.
5-Davalı taraf sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunmuş ise de süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı gibi, süresinden sonra sunulan beyanlarda da sözleşmenin feshini haklı kılan bir neden gösterilmemiştir. Bu nedenle davalı bayilik verenin haklı fesih savunmasını ispat edemediği değerlendirilmiştir.
6-Sözleşme kapsamında davacıya verileceği kararlaştırılan ürün desteği şarta bağlı olup, ön şart olarak mağaza dekorasyonunun davalı şirketin belirleyeceği konsepte uygun olarak yaptırılması olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce talimat mahkemesi aracılığı ile mağaza üzerinde 1 mimar ve 1 inşaat mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılmış, keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporuna göre davacıya ait mağazanın davalının belirlediği konsepte uygun olarak dekorasyon uygulandığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı şirket tarafından dosyaya davacının dekorasyon yükümlülüğünü ihlal ettiğine yönelik bir savunma sunmamış olup, bilirkişi incelemesi ile davacının dekorasyon işlemleri için 57.995,96-TL harcama yaptığı tespit edilmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde davalının yükümlülüklerini ihlal ettiğine yönelik beyan ve itirazlarını yinelemiş, ancak mağaza dekorasyonunun gereği gibi yerine getirilmediğine yönelik bir savunmada bulunmamıştır.
Tüm bu hususların birlikte değerlendirilmesinde, davalı tarafça mağaza dekorasyonunun konsepte uygun olarak düzenlenmediği yönünde bir savunması bulunmadığı, yine konseptin ne şekilde olması gerektiğine dair de bir delil sunulmadığı dikkate alındığında davacının ek sözleşme kapsamında dekorasyon yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat ettiği değerlendirilmiştir.
7-Davacı şirketin davalı şirketin bayilik konseptine uygun olarak mağazasının dekorasyonlarını yaptırdığı anlaşıldığından ürün desteği ödemesine hak kazandığı kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı şirket sözleşmenin 5 yıl süreceği beklentisi ile bu yönde bir yükümlülük altına girmiş ise de, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği ve haklı feshe yönelik geçerli bir ispatın sağlanamadığı dikkate alındığında, davalının sözleşmenin süresinden önce sona ermesi nedeniyle ürün desteği bedelinden indirim talep edemeyeceği değerlendirilmiştir.
8-Dava tarihinden önce taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi sona ermiş olup, davacı şirketin davalıya ait ürünlerin satışını gerçekleştiremeyeceği dosya kapsamında taraflarca düzenlenmiş olan ihtarname içeriklerinden anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde nakdi olarak veya ayni olarak ifa talep etmiş ise de öncelikle hangi talepte bulunduğu beyan edilmediğinden mahkememizce bu hususta açıklama talep edilmiş, davacı vekilince ürün desteği bedeline nakdi olarak hükmedilmesi yönünde talepte bulunulmuştur.
Mahkememizce davacı şirketin ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları SMMM bilirkişi aracılığı ile ayrı ayrı incelenmiş, her iki şirket kayıtlarına göre davalı tarafça davalıya bedelsiz ürün desteğinde bulunulduğuna dair bir kayıt bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davacının kendisine sağlanmayan KDV dahil 60.000,00-TL ürün desteğine istinaden bu miktarın nakden ödenmesini talep etme hakkı bulunduğu değerlendirilmiştir.
9-Dosya kapsamında toplanan tüm bilgi, belge ve delillerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde;
-Davacının sözleşme kapsamında mağaza dekorasyonu hususundaki yükümlülükleri yerine getirdiğini ispat ettiği,
-Davalı şirketin sözleşmenin süresinden önce haklı nedenle feshedildiğini ispat edemediği,
-Davalı şirketin davacıya bedelsiz ürün desteği verildiğini ispat edemediği,
Değerlendirilmiş, böylelikle davacının sözleşme kapsamında konsepte uygun dekorasyon yaptırılması karşılığında kendisine verilmesi kararlaştırılan ürün bedelini nakden talep edebileceği değerlendirildiğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
10-Dava dilekçesinde faiz talebinde bulunulmamış olup taleple bağlılık ilkesi uyarınca alacağa faiz işletilmemiştir. İnfaz aşamasında karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi davacı tarafın takdir ve talebine bağlı olarak mümkün görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 60.000,00-TL ürün desteği bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60-TL harçtan peşin olarak alınan 1.024,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.073,95-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.600,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TL başvuru harcı, 104,70-TL posta ve tebligat ücreti, 419,90-TL keşif harcı, 1.100,00-TL keşif araç ücreti, 1.700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.383,9‬0-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekiline e-duruşma yoluyla, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip….
e-imzalıdır

Hakim……
e-imzalıdır