Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/394 E. 2021/873 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/376 Esas
KARAR NO : 2021/872

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2021
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; Müvekkili şirketin alacağının sağlanması amacıyla yukarıda belirtilen İzmir …İcra Müdürlüğü …. E. sayılı dosyası ile vefat eden abonenin mirasçıları hakkında ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, abonenin mirasçıları davalı borçluların, süresi içinde borçlu olmadıklarını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduklarını, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, davaya konu … Sok. No:… …Mah. Konak/İZMİR adresinde müvekkili şirket yetkililerince yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, adresteki enerjinin kesilerek kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlendiğini, kaçak elektrik tüketiminin hesaplandığını ve kaçak elektrik faturasının tahakkuk ettirildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davalılarca icra takibine itiraz edilmişse de itirazların kabulünün mümkün olmadığını, tahakkuk ettirilen fatura ve yapılan işlemlerinin her birinin karşılığının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde açık bir şekilde yer almakta olup tüm işlemlerin yönetmelik maddelerine uygun olarak yapıldığını ve tahakkuk yapılarak, fatura tanzim edildiğini, son ödeme tarihler itibariyle tahakkuka esas fatura ödenmeyince, 2.255,51 -TL asıl alacak, 1.058,18-TL gecikme cezası, 190,47-TLgecikme cezası kdv olmak üzere toplam 3.504,16- TL alacağın tahsili için İzmir …icra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, ancak davalıların söz konusu borcu ödemediği gibi icra takibine de haksız yere itiraz ederek icra takibini sürüncemede bıraktıklarını, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, borçluların %20’den aşağıda olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılara dava dilekçesini usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, kaçak elektrik tespit ve tahakkuna dayanan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı taraf davalıların murisi olan …’a ait işyerinde yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanımı tespit edildiğini, bu nedenle EPDK karar ve yönetmeliklerine uygun şekilde kaçak elektrik kullanımı hesaplandığı ve fatura tahakkuk ettirildiğini, icra takibine konu edilerek müteveffanın mirasçıları olan davalılardan tahsilinin talep edildiği, itirazın haksız olduğu ileri sürülmüştür. Davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
3-Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece her aşamada resen gözetilmesi gerekmektedir.
4-Somut olayda davacı tarafça her ne kadar abonelik grubunun ticarethane olduğu gerekçesiyle dava asliye ticaret mahkemesinde açılmış ise de kaçak elektrik tüketiminin haksız fiil niteliğinde olduğu, elektrik abonesi sahibinin gerçek kişi olduğu gözetildiğinde tacir olup olmamasına göre görevli mahkemenin değişeceği değerlendirilmiştir. Nitekim Yargıtay…Hukuk Dairesi’nin .. Esas …. Karar sayılı kararında da;
(Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinde davacının abone grubu ticarethane olarak belirtilmekle birlikte, gerçek kişi olan davacının TTK hükümlerine göre tacir sıfatına haiz olup olmadığının araştırılarak, tacir olması halinde uyuşmazlığın çözümünün yukarıdaki yasa hükümleri de gözetildiğinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevi içinde olduğu, tacir sıfatını haiz olmadığında ise uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi olarak davanın görülmesi gerekir.) aynı yönde görüş bildirilmiştir.
5-Somut olayda davalıların murisi hakkında tacir olup olmadığı yönünde yapılan araştırmada müteveffanın İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nde esnaf kaydının bulunduğu, kahvecilik mesleği ile iştigal ettiği, vergi kayıtlarına göre tacirlik sınırı üzerinde bir iş hacminin bulunmadığı, dava dışı …Perakende Elektrik Satış A.Ş.’den getirtilen abonelik kayıtlarında aboneliğin kahvehane için tesis edildiği kaydının bulunduğu görülmüştür.
Toplanan delillerin değerlendirilmesinde, davalıların murisinin kahvehanecilik mesleği icra ettiği ve dava konusu kaçak elektrik kullanımı iddiasına konu işyerinin mesleğin yürütüldüğü kahvehaneye ilişkin olduğu, davalıların murisinin mesleği ve iş hacmine göre tacir niteliğini haiz olmadığı, mesleğin esnaf faaliyeti boyutunda olduğu değerlendirilmiştir.
Tacirlik, kendi içerisinde katı sonuçları bulunan(iflas, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü, faiz türü, yükümlülükler vb.) bir hukuki durumdur. Aboneliğin salt ticarethane olarak kaydedilmiş olması, bu hususun kanunlarda mutlak ticari dava olarak nitelendirilmediği de gözetildiğinde davayı ticari dava haline getirmez. Uyuşmazlığın nedeni haksız fiile dayandığından gerçek kişi olan abonenin mesleki faaliyetini icra ettiği sırada bulunduğu hukuki duruma göre davanın türü belirlenmelidir.
Yukarıda izah edilen temel ilkeler çerçevesinde davalıların murisinin mesleki faaliyeti sırasında meydana geldiği ileri sürülen kaçak elektrik tüketimine ilişkin davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN, HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsiz olması nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, İZMİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili ve görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, kesinleşmeden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmezse davanın açılmamış sayılacağının İHTARINA,
3-Yargılama giderlerinin görevli ve yetkili mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/10/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸