Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/393 E. 2021/935 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/286 Esas
KARAR NO : 2021/936

DAVA : Alacak,
BİRLEŞEN DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
BİRL. DAVA TAR. : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak, Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; taraflar arasında 11/10/2009 tarihli bir ortaklık sözleşmesi kurulduğu, bu sözleşmeye göre davacı müvekkilinin ofisinin olduğu yerde davalıya bir irtibat ofisi tahsis edilerek, davacı müvekkili şirketin davalı şirketin İzmir ve Ege bölgesinde gireceği ihalelerde teminat ve masraflara yönelik %50 katkı sağlayacağı ve bunun karşılığında da davacı müvekkiline davalı tarafın almış olduğu işlerden elde edeceği karın %50 oranında payını vermeyi kabul ettiğini, %50 payın hak edişler alınmasından ve masrafların düşülmesinden sonraki net kar üzerinden yapılacağının öngörüldüğü, buna göre davalı şirketin İzmir de almış olduğu 4 güvenlik ihalesi işine (… /İzmir; …Koop. …. Mah. …. İzmir; …. ve …. Bayraklı İzmir; ….Güzelbahçe İzmir) yönelik güvenlik hizmetlerinin yapılmasına aracılık yaptığını, bir kısım ihale işlemleri sırasında davalı tarafa ihaleyi veren şirketlerin yazışmalarında, davacı müvekkili şirkete atfen “ihale şart namesi sırasında her türlü desteği sağlayan” ifadeleri ile müvekkilinin ihalelerdeki katkısından söz edildiğini, belirtilen 4 adet sözleşme ile davalı şirketin toplam hak edişler tutarının 434.859,57-TL olduğunu, ancak masraflar (personel maaşları, SGK ödemeleri vs.) düşüldükten sonra net karın 100.000,00-TL olduğunu, bu itibarla davacı tarafın hak kazandığı bedelin daha fazla olmasına rağmen şimdilik 45.000,00-TL aracılık sözleşmelerinden elde edilen kar payı ile yer temini suretiyle 5.000,00TL kira alacağının ihtarname tebliğ tarihi olan 20/04/2011 tarihinden itibaren davalıdan reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulü yönden öncelikle yetkili mahkemenin Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esas yönünden ise taraflar arasında 11.11.2009 tarihli iş ortaklık sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin her iki tarafa karşılıklı borç ve yükümlülükler getirdiğini, sözleşmeye göre davacı tarafın bedele hak kazanabilmesi için girilen ihalelerdeki teminat, şartname masraflarına %50 katkı sağlamasının gerekli olduğunu, davacının bu koşulu yerine getirmediğini, dolayısıyla kendi edimini yerine getirmeyen davacının kar payı alacağınında gerçekleşmeyeceğini, ayrıca davacının belirtmiş olduğu ödemelerin kar payına yönelik ödemeler olmadığını, bu ödemelerin müvekkili tarafından iş ortaklığının canlı tutulması ve ileride ödenecek kar payından mahsup edilmek üzere 05/01/2011 tarihinde 2.000,00-TL 08/02/20011 tarihinde 2000,00-TL olmak üzere toplam 4.000,00-TL havale yapıldığını, 16/02/2010 tarihinde 300,00-TL, 23/09/2010 tarihinde gönderilen 600,00 TL’nin ise kira bedeli olduğunu, sözleşmeden irtibat ofisi olarak tahsis edilen yerin aylık 100,00 TL kirasının olacağının belirtildiğini, davacının belirtmiş olduğu ihalelerin bir kısmının iş ortaklığından önce yapıldığını, bir kısmında ise davacının aracılık veya rolünün olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; adi ortaklık iş sözleşmesi gereğince açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmalarına konu ettikleri delil ve belgeler, taraflar arsında yapılan 11/11/2009 tarihli iş ortaklık sözleşmesi, özel güvenlik sözleşmeleri, 01/08/2009 tarihli kira sözleşmesi, ihtarname, cevabı ihtarname, teslim tutanakları, komisyon sözleşmesi, faturalar ibraz-celp edilip incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında yapılan 11/11/2009 tarihli iş ortaklık sözleşmesi gereğince tarafların 01/12/2009 tarihinden itibaren 5+5 yıl süreli olarak aralarında bir iş ortaklığı kurdukları, davacı …şirketinin davalı … şirketine kendisine ait ofiste irtibat bürosu kullandıracağı ve buna ilişkin kira kontratı yapılayacağı, ayrıca iki ortaklığın yetkilendireceği temsilciyle … ismiyle ihalelere girileceği ve alınacak ihalelere bağlı masrafların %50’sine … katkı sağlanacağı ve bunun karşılığındaki hak edişlerden de masraflar düşüldükten sonra %50 kar ortağı olacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın açıklanan ve dosyada mevcut 11/11/2009 tarihli iş ortaklığı ( adi şirket) sözleşmesi gereğince davacının davalı tarafın 3. kişilerden alacağı resmi-gayri resmi ihale ve iş sözleşmelerini yapacağı aracılık hizmeti ve sağlayacağı ofis kullanımı karşılığında, temin edilecek işlerden yapılan masraflar çıktıktan sonra net karın %50 karının davacıya ödemesinin kararlaştırılması nedeni ile davacının davalının hangi sözleşmelerine aracılık yaptığı, yapılan sözleşmelerden elde edilen karın ne kadar olduğu ve davacının iş edeli alacağının olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Bu şekilde yapılan tespit ile deliller celp ve incelendikten sonra,dava dosyası tarafların ticari defterleri ve dosyadaki delillerde incelenmek suretiyle rapor tanzimi için öncelikle davalı defterinin bulunduğu yerde talimat aracılığıyla davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, daha sonra davacı defterleri ve dosyadaki deliller de incelenmek suretiyle rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi SMMM Dilek Turan Ertaşkın tarafından hazırlanan rapor dosyaya sunulmuştur.
Daha sonra davalı defterlerini inceleyen bilirkişiden 2 ayrı ek raporda sunulmuştur.
Bilirkişi raporları, ek raporları geniş gerekçeli,açıklamalı, dosyadaki delillere uygunluk arz eden,denetime elverişli,hüküm kurmaya yeterli bir rapor olarak mahkememizce değerlendirilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davacının taraf olarak yer aldığını belirttiği davalının dava dışı … … Ltd. Şti. ve … A.Ş ile yaptığı sözleşmelerde davacının yer almadığı, davacının adından söz edilmediği, davacının bu yönde aracılık yaptığı iddiasına ilişkin yazılı bilgi ve belge bulunmadığı, davacının defterlerinde davalı tarafın kira katılım payı, pazar araştırması ve danışmazlık ücreti olarak bir kısım faturalar karşılığı davacıya kısmi ödeme yaptığı, davacının delil vasfına sahip olmadığı defterler göre davalıdan 336,00.-TL alacağının olduğu, diğer davalı tarafın defterlerinin bu tutara uygun olmadığı, davacının davalıya muhtelif faturalarla düzenlediği toplam fatura bedeli alacağının KDV dahil 5.500,00.-TL olup, davalının ve davacının kabulünde olan ödemeler tutarı toplamının 4.300,00.-TL olduğu, böylece davalının davacıya 600,00.-TL’de havale yaptığı dikkate alındığında toplam ödemenin 4.900,00.-TL olup buna göre davacının davalıdan 600,00.-TL cari hesap alacak bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafın defterlerinde ise,davalının defterlerinin kesin delil niteliğine haiz olmadığı Mart 2011’e kadar olan masrafların hesaba katıldığı ancak Nisan hak ediş tutarlarının hesaba katılmadığı bunun da hesaba katılması gerektiği, davalı tarafın defterlerini inceleyen bilirkişinin işçilik giderlerini mükerrer olarak hesapladığı ve düşülmesi gerektiğini açıklamıştır.
İddia, savunma, bilirkişi raporları, dosya içerisindeki tüm delil ve belgelerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasında az yukarıda da belirtildiği üzere adi şirket (iş ortaklığı sözleşmesi) kurulduğu davacının sözleşme kapsamında davalıya İzmir’de ki irtibat ofisini kurarak destek sağlayacağı, sözleşmenin 3.4 maddesi gereğince tarafların birlikte yapacakları işlerin masraflarının düşülmesi soncunda davalının davacıya net karın %50 tutarının ödemesinin kararlaştırıldığı, esasen sözleşmenin genel bir çerçeve sözleşmesi olup, hangi işlerin birlikte yapılacağının belirtilmediği, ancak dosyada mevcut Kadıköy 27. Noterliğine ait 25/04/2011 tarih, … Y. nolu davalı tarafça düzenlenen ihtarnameye cevap beyanlarında davacının tasfiye halindeki … Kooperatifi ile … Kooperatif Evlerinin davalı tarafa verdiği güvenlik hizmeti sözleşmelerinde davacının katkısının bulunduğunu davalı tarafın kabul ettiği, dolayısıyla davacının dava dilekçesinde belirttiği 4 adet sözleşmenin sadece bu iki kooperatife yapılan güvenlik hizmetlerinde davacının katkısının bulunduğunun anlaşıldığı, bunun dışında dava dilekçesine konu edilen …A.Ş ile …Yapı Ltd. Şti’ye yönelik güvenlik hizmetlerinin davacının aracılık yaptığının dolayısıyla davaya konu olan iş ortaklığı sözleşmesine göre davacının davalıdan bir alacağının olduğunun kanıtlanamadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, davacının sadece sözü edilen Üniversitelerden konut yapı kooperatifi ile …. …. Evleri Konut Yapı Kooperatifinin davalıya vermiş olduğu güvenlik sözleşmesinden doğan bir alacak olup olmadığının belirlenmesi gerekmiş olup, Talimat mahkemesince tayin edilen Bilirkişi SMM ………… bu iki sözleşme nedeni ile yapılan tüm masrafların gözetilip düşülmesi sonucunda davacının dava dışı ….Kooperatifinden 29.600,32-TL net kar elde ettiği, bu bedelin %50 si olan 14.800,16-TL ile diğer … Kooperatifinden elde edilen net kar tutarı olan 11.371,00-TL ‘nin %50 si olan 5.685,50-TL olmak üzere toplam 20.485,66-TL davacının davalıda kar bedeli alacağı olduğu, davacının diğer alacak kalemlerini ispat edemediği ortaya çıkmıştır.

Davacı taraf ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işlemiş faiz talep etmiş ise de, ihtarnamenin tebliğ şerhli bir örneğinin dosyaya ibraz edilmediği, ancak davalı tarafın Kadıköy … Noterliğinin 25/04/2011 tarih, … Y nolu ödeme ihtarına cevap beyanında en geç 25/04/2011 tarihinde ihtarnameyi tebliğ aldığının kabulü gerektiği, dolayısıyla işlemiş faize 25/04/2011 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği belirlenmiştir.
Mahkememizce davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin….Esas ve …. Karar sayılı bozma ilamı ile ” Dava; taraflar arasında imzalan 11.11.2009 tarihli adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece alınan 22.11.2012 tarihli ilk bilirkişi raporunda; davacı tarafın davalı taraftan alacağı olan miktarın 4.641,40 TL olduğu, 16.04.2013 tarihli ikinci raporda ise 13.574,85 TL olduğu tespit edilmiş, bunun üzerine mahkemece raporlar arası çelişkiyi gidermek amacıyla ek rapor alınmış ise de, bu rapor yine ilk raporu hazırlayan bilirkişi tarafından hazırlanmış ve bunun doğal sonucu yine 22.11.2012 tarihli ilk rapor gibi davacının alacağının 4.641,40 TL olduğu belirtilmiştir. Tüm bu raporlardan sonra mahkemece dosya yine ilk raporu hazırlayan bilirkişiye verilerek; davacının sözü edilen dört aracılık hizmetinden yalnızca ikisi olan … Konut Yapı Kooperatifi ile …. …..Konut Yapı Kooperatifinin davalıya vermiş olduğu güvenlik sözleşmesinden doğan bir alacak olup olmadığının belirlenmesi amacıyla dosya yeniden 22.11.2012 tarihli raporu hazırlayan bilirkişiye tevdi edilmiş, bu kez bu iki iş nedeni ile yapılan tüm masrafların gözetilip düşülmesi sonucunda davaya konu dört işten yalnızca ikisinin göz önünde bulundurulmasına rağmen, önceki raporlardan tamamen farklı olarak davacının toplam 20.485,66 TL kâr bedeli alacağı olduğu, davacının diğer alacak kalemlerini ispat edemediği yönünde tespit yapılmıştır.
Kural olarak, bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez. (HMK 266.md vd.)

Somut olayda, mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece; aralarında davaya konu güvenlik hizmeti konusunda uzman bir bilirkişinin de bulunduğu, daha önceki bilirkişilerden farklı, üç kişilik yeni bir bilirkişi kuruluna, tüm belgeleri ve önceki raporları incelettirip, çelişkileri de giderecek nitelikte rapor hazırlanması sağlandıktan sonra hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm tesis edilmelidir.” şeklinde bozulmak sureti ile dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce yargılama devam ederken bu kez Mahkememizin ……… Esas ve ………. karar sayılı dosyasının da mahkememiz dosyası ile birleştirildiği görülmüştür.
Birleşen dosyanın dava dilekçesinde, davacı vekili, müvekkili ile davalının 11/11/2009 tarihinde ortaklık sözleşmesi akdettiğini, anılan sözleşme ile tarafların 01/12/2009 tarihinden itibaren 5 + 5 yıl geçerli olacak şekilde bir ortaklık kurduklarını, sözleşme uyarınca ihale ve işlerde masraflara %50 oranında katkı sağlanacağının, buna karşılık alınacak ihale ve işlerde de %50 oranında kar ortağı olunacağının kararlaştırıldığını, davalının birçok hak edişleri tahsil ettiğini ve taraflar arasında var olan ortaklık sözleşmesi uyarınca müvekkiline ödenmesi gereken kar payını ödemediğini, bu konuda kapatılan İzmir… Asliye Ticaret Mahkemesinin (eski esas ……….) dosyasında dava açıldığını, halen derdest bulunduğunu ileri sürerek, asıl davanın açıldığı 09/05/2011 tarihinden 01/10/2014 tarihine kadar elde edilen net gelirin tespiti ile şimdilik 30.000,00 TL alacağın reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan dosyanın Mahkememizin 2016/286 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, karar verilmiştir.
Birleşen dosya bakımından rapor aldırılmış, ayrıca asıl dava bakımından da Yargıtay bozma ilamına uyulmak sureti ile önceki bilirkişilerden farklı yeni bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır. Bu arada Yargıtay bozma ilamında belirtilen çelişkilerin giderilmesine yönelik olarak davacının alacağının tespiti bakımından 4 güvenlik ihalesi alınan işlerle ilgili olarak tüm deliller toplanılmaya çalışmış ancak hiç bir yeterli veriye ulaşılamamıştır.
Güvenlik işi yapılan firmaların defterlerine ve belgelerine ulaşmak mümkün olmadığından ancak alınan raporlar da yeterli olmadığından Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlara göre, raporlar arası çelişkilerin giderilmesi için dosyadaki mevcut delil durumuna göre, dosyadaki mevcut belgelerin ve önceki raporların incelenerek çelişkiler giderildikten sonra Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlar ile birleşen dosyadaki talepler dikkate alınarak rapor hazırlanması için dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmiş , önceki raporların da değerlendirilmesi ve çelişkilerin giderilmesi de istenilmiştir.
Buna göre, Mahkememizce yapılan değerlendirmede, Davalı tarafça davacıya gönderilen Kadıköy …. Noterliğinin 25.04.2011 tarih … nolu ihtarnamesinde davacıya; …ve … yapı ile imzalanan sözleşmelerde davacı …nin taraf olmadığı, … Koop ve … ile imzalanan sözleşmelerde karın dönem sonu belli olacağı, ortaklık sözleşmesine göre yapılacak proje maliyetlerine %50 katkı sağlanması gerektiği, kar payı talep edilebilmesi için öncelikli olarak kendi (davacı …nin) sorumluluğu olan 22.500 TL masrafın davalı … e ödenmesi gerektiği, ödenmediği takdirde yıl sonunda oluşacak kardan payın ödenmeyeceği ve borcu olan masrafa mahsup edileceği ihtar edilmiştir.
Davalı tarafından … Koop ve …. sözleşmelerinin iş ortaklığı sözleşmesi kapsamında olduğu kabul edilmekle birlikte, davacının bu sözleşmelere ilişkin proje maliyetine %50 katkı sağlamadığı için (ihtarnamede talep edilen katkı tutarı 22.500 TL) davacının kar payı talep edemeyeceği iddia edilmektedir. Davacının söz konusu iki iş ile ilgili olduğu net ve somut olarak anlaşılabilen bir harcama ödeme belgesi sunmadığı görülmektedir.
Önceki mali incelemeler sonucu alınan bilirkişi raporları da değerlendirildiğinde, alınan yeni bilirkişi heyet raporuna göre davacının , davalıdan … Koop ve Ege Koop la yapılan sözleşmeler dolayısı ile kar payı alacağının olduğunun kabulü ile bu miktarın 9.200,43 TL olduğu anlaşılmış, birleşen dava açısından yapılan değerlendirmede ise mevcut delil durumuna göre birleşen dava konusunda inceleme konusu mali veri bulunmadığı bildirilmiştir.
Ayrıca asıl dava konusunda da açıklandığı üzere devamı niteliğindeki birleşen davanın da; Davacının asıl dava bölümünde bahsi geçen sözleşmelerde aracılık yaptığı yönündeki iddiasını ilişkin dosya içeriğinde yazılı bir belge bulunmadığı, taraflar arasında 11.11.2009 tarihinde akdedilen 01.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren akdedilen iş ortaklığı sözleşmesinde hangi firmalarla yapılacak işlerin sözleşme kapsamında olduğunun belirlenmediği ancak asıl dava bakımından önceki bilirkişi raporları değerlendirilerek Yargıtay Bozma ilamında belirtilen hususlara göre bir sonuca varılabildiği, birleşen dava bakımından ise somut veri olmadığından sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise rönceki bilirkişi raporları değerlendirilerek Yargıtay Bozma ilamında belirtilen hususlara göre bir sonuca varılabildiği, birleşen dava bakımından ise somut veri olmadığından sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar ver raporları değerlendirilerek Yargıtay Bozma ilamında belirtilen hususlara göre bir sonuca varılabildiği, birleşen dava bakımından ise somut veri olmadığından sonuca ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmakla asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile, 9.200,43 TL’nin 25.04.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar ve ilam harcı olan 628,48 TL’den peşin alınan 742,50- TL harcın mahsubuyla fazla 114,09-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Önceki yargılama sonucu İzmir (Kapatılan) …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yazılan 09/10/2014 tarihli … nolu harç tahsil müzekkeresinin iptali için vergi dairesine yazı yazılmasına,
Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine gereğine hesap edilip taktir olunan 6.103,94.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 775,80- TL, posta, tebligat, bilirkişi gideri 5.531,60 TL olmak üzere toplam 6.307,4‬0 TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.135,33 TL.sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olarak davanın 212,50.-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 174,25‬.-TL.sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde yatırana iadesine,
2-Birleşen davanın REDDİNE,
Karar ve ilam harcı olan 59,30.-TL harcın peşin alınan 512,35.TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 453,05.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 4.500,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal temyiz süresi içinde, Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza